E-BÜLTEN

E-bültenimize abone olarak
en son bilgilere ve haberlere ulaşabilirsiniz.

Ana SayfaAracı Kurum Raporları'Tam saha markaj'---

'Tam saha markaj'

'Tam saha markaj'
15 Temmuz 2013 - 09:21 borsagundem.com

Geçen hafta açıklanan cari açık rakamları riskin yüksek olduğuna işaret etmekteydi

Bernanke'nin geçen hafta yaptığı açıklamada, teşviklere devam edileceğini söylemesi ve Fed toplantı tutanaklarının da teşviklerin azaltılmasının beklendiği kadar yakın zamanda olmayabileceğine işaret etmesini, hem gelişmiş hem de gelişmekte olan piyasalara biraz nefes aldırmıştı. Yurtiçi tarafta ise TCMB'nin müdehalelerine rağmen dolar/tl'nin 1.95 seviyelerinde haftayı kapaması ve 2 yıllık Tahvil faizlerinin yani kısa dönem faizlerin 10 tahvil faizlerini geçmesi dikkatle takip edilen gelişmelerdi. ‘Negatif faize alışın’dan, kısa vadeli faizin 10 yıllıkları geçmesi ile oluşan negatif faize geçiş yapmıştık. son 5 yılda 2 kez buna benzer durumla karşılaşmışız, ortalama bu period 2,5 ay sürerken BIST'deki düşüş de ortalama %11 olmuş. Aradaki fark kapanıp pozitife döndüğünde ise endeks verdiklerini ortalama 2 aylık süreçte yerine koymuş.
Bernanke'nin her ne kadar yumuşakmış olsa da FED'in çıkış stratejisini ve zamanlamasını net bir şekilde açıklamış olması bizimde buna benzer pozisyon pozisyon hazırlıklarına hemen başlamamız gerekliliğini ortaya koymaktadır. Likiditenin bol olduğu süreçte uygulanan koridor uygulamasının terk edilmesi ve normal (ortodoks) politikalara dönülmesi gerekmektedir. Haftaya gerçekleşecek PPK toplantısında sadece koridorun üst bantının artırılması ile bono piyasasındaki belirsizlik (faiz belirsizliği) azalmayabilir. Faiz/kur ve enflasyon beklentisinin düzelleşmeden TL'nin gelişmekte olan ülke birimlerine göre negatif ayrışmasının zor olduğunu düşünmekteyiz. Çünkü bu üçlemdeki belirsizlik sepet kurun yükselmesine ve büyüme'nin küçülmesine neden olabilecek kararlılıkta gözükmektedir. Burada; Faizin kısa vadeli çizgisi yüksek enflasyon algısını , orta ve uzun vadeli eğrisinin ise yılsonu büyüme rakamlarıyla ilgili sıkıntılı beklentilerileri gösterdiğini hatırlatmak isteriz. Yılın ilk çeyreğindeki ortamda bile özel sektörün yatırım harcamaları yok denecek kadar ve büyüme'ye katkısı yokken artan belirsilikte bunun pozitife döndürülmesi zorunluluk haline gelmiştir.
Geçen hafta açıklanan cari açık rakamları da riskin yüksek olduğuna işaret etmekteydi. Mayısta sermaye girişinin hemen hemen olmadığı, açığın TCMB rezervleri ve net hata noksandan açık kapatılmış olması, Haziran ayında da bu trendin devam ettiğininin beklenmesi ,kurlarda yükselişin devam etmesine ve sermaye girişinin düşük kalmasına yardımcı olmaktadır.
Reuter'ın hafta sonu haberlerinde Türk Lirası’nın son dönemdeki değer kaybının kayda değer bir faiz artışı ile telafi edilmemesi durumunda yüzde 5 ile 15 arasında zararda olan yabancı yatırımcının daha fazla zarar etmemek için Türkiye’yi terkedeceğini iddia etmesi yabancıların bu belirsizliğin devam etmesini istemediklerini TCMB'nin ortadoks politikalara dönerek deneyi tamamlaması isteklerini göstermektedir. Reuters bu haberi yaparken yabancı kurumların neredeyse tamamında Merkezin kurdaki yükselişe göreceli destek vererek faizleri tutmaya çalışmasının başarısız kalacağı yönündeki beklentisine sahip olduğunu da hatırlatmak isteriz. Her ay 5 milyar dolarlık cari açığı finanse edecek olmamız yabancı çıkışlarının şu anda düşük kalmış olsa da durumun devamında artacağı yönündeki beklentiler, bütün dengelerimizin sert bir şekilde bozulma tehlikesini barındırmaktadır. Burada da hemen bir hatırlatma daha yapalım; TCMB döviz rezervlerinin yaklaşık % 12’sini dolardaki yükselişi durdurmak için kullanmasıda Merkez Bankası’nın kalan cephanesi de sınırlı hale geldiği algılarının artmasına neden olmaktadır. İşte bu noktada yabancılar global satışların kısa zamanda bitmeyeceği beklentisi ile TCMB'nin eninde sonunda faiz silahını kullanacağı yönünde beklentilerini çok belirğin hale getirmişlerdir.
Dolayısıyla her ne kadar Cuma günü sert bir yükseliş yaşamış olsak ta tüm bu beklentiler ve cari açığın yüksekliği, dolar bazlı BIST'ı ucuz kılmış olsa da bu hafta başlayacak olan BIST bilanço sezonunda alımların pekte istekli olmamasına neden olmaktadır. Kur ve faizdeki hareketlenme ikinci çeyrekte tl'nin dolar karşısında %5 euro karşındaki %8'lik değer kaybı mali tabloların bozulmasına ve faizlerdeki yükselişte her ne kadar bilançoların son ayına denk gelmiş olsa da banka mali tablolarının da bu çeyreklik kısmen ama sonraki çeyreklerde net baskı altına alacaktır. Dolayısyla Merkezin bu hafta yapacağı ihaleler ve oluşacak faiz kritik öneme sahip bulunmaktadır. İhalelerin gerçekleşmesinden sonra Çarşamba ve Perşembe günü gerçekleşecek Bernanke'nin sunumlarının yaratacağı etkiye katılıp katılmayacağımız belli olacak.
TURKISH YATIRIM ARAŞTIRMA

Sayfada yer alan bilgiler tavsiye niteliği taşımayıp yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırımcı profilinize uymayabilir.

YORUMLAR (0)
:) :( ;) :D :O (6) (A) :'( :| :o) 8-) :-* (M)