E-BÜLTEN

E-bültenimize abone olarak
en son bilgilere ve haberlere ulaşabilirsiniz.

Ana SayfaGündemProf. Dr. Cinel: Yoğun bakımlar olarak uçurumun kenarındayız---

Prof. Dr. Cinel: Yoğun bakımlar olarak uçurumun kenarındayız

Prof. Dr. Cinel: Yoğun bakımlar olarak uçurumun kenarındayız
07 Aralık 2020 - 20:08 borsagundem.com

Türk Yoğun Bakım Derneği Başkanı Prof. Dr. İsmail Cinel, yoğun bakım ünitelerinin doluluk oranlarının artması ve yeni yoğun bakım ünitelerinin açılması ile yoğun bakım üniteleri olarak uçurumun kenarına gelindiğini söyledi.

Türk Yoğun Bakım Derneği Başkanı Prof. Dr. İsmail Cinel yoğun bakım doluluk oranlarının yüzde 70-75'leri aşmasının pandemide artık uçurumun kenarına gelindiğinin göstergesi olduğunu vurguladı.

Sözcü gazetesinin haberine göre “Yoğun bakımlar olarak uçurumun kenarındayız” ifadelerini kullanan Cinel, pandemi döneminde sağlık sistemine binen yükün arttığını, özellikle yoğun bakım ünitelerinin doluluk oranlarının artması ve yeni yoğun bakım ünitelerinin açılması ile çalışanların etkin ve yararlı sağlık hizmeti sunamayacak hale geldiğini belirtti. Cinel açıklamasında şunları ifade etti:

Türkiye geneli için yoğun bakım ünitelerinin doluluk oranlarının yüzde 70-75’lere ulaştığı bildirilmesine rağmen hastalığın daha yoğun görüldüğü illerimizdeki doluluk oranlarının daha yüksek olduğu açıktır. Bu nedenle yoğun bakım doluluk oranlarının il il açıklanması daha yararlı olacaktır.

Yoğun bakım yataklarının yetersiz olduğu bugünkü ortamda önemli bir tehlike de, acil yoğun bakım yatağı gereksiniminin yaratmış olduğu sorunla hastanelerin uygun olmayan alanlarında yeni yoğun bakım ünitelerinin açılmaya başlanmasıdır.

'Kalifiye insan kaynağı mutlak olarak yetersiz kalacak'

Şu anki doluluk oranları, iş yükü ve çalışma koşullarının yoğun bakım çalışanları açısından uzun dönem sürdürülebilir olmadığını belirten Cinel, sözlerini şöyle sürdürdü;

Yetişmiş insan kaynağının sınırlı sayıda olması, hastalığın yarattığı fireler de göz önüne alındığında, akılcı kullanılmak zorundadır. Uzun ve yoğun iş temposu yoğun bakım çalışanlarının kontamine olma riskini arttırmakta, hastalandığı için görev yapamayan kişiler nedeniyle geride kalan ekibin çalışma koşulları daha da kötüleşmekte ve bir kısır döngü oluşmaktadır.

Sürecin ilerlemesiyle kalifiye insan kaynağının mutlak olarak yetersiz kalacağı açıktır. Öncelikle, yoğun bakım ortamına hızla adapte olabilecek ameliyathanelerdeki potansiyel insan kaynağının bir an önce diğer işlerden muaf tutularak yoğun bakımlarda görevlendirilmeleri gerekmektedir.

Acilde ve servislerde yoğun bakım bekleyen hastalar göz önüne alınarak yeni yoğun bakım yataklarının açılmasının çözüm olmayacağını belirten Cinel, şu ifadeleri kullandı:

Bu hastaların bakımını üstlenecek kalifiye sağlık personeli eksikliği göz ardı edilmemeli ve bu personelin çok kısa sürelerde yetişmediği gerçeği de bilinmelidir.

Hem teknik olarak hem de ilkesel olarak doğru olan bir bakış açısıyla yoğun bakım yatağı kavramı belirli bir mekanda, yeterli gaz kaynakları, elektrik bağlantı noktaları olan, yoğun bakım tipi ventilatörü, monitörü olan ve daha önemlisi bu yatakta yatacak olan hastaya yoğun bakım hizmeti verecek olan hemşire ve yoğun bakım doktoru demektir.

Salt olarak yatak veya ventilatör üzerinden bu kavramı açıklamak modern yoğun bakım konseptine ters düşmektedir ve yapılan tüm yatırıma karşın hastaların yoğun bakım hizmetinden yarar görememesi ve daha kötüsü ölüm oranlarının artışı anlamına gelmektedir.

Yoğun bakım hizmeti sunumundaki tıbbi kalitenin düşmesi, yurt dışında olduğu gibi ülkemizde de ölüm oranlarının artışına neden olacaktır. Ayrıca yoğun bakımlarda çalışan hekim ve hemşireler yoğunluk nedeniyle hastalarına yeterli tıbbi hizmet veremedikleri durumlarda bunun vicdani sorumluluğu ile baş başa kalmaktadırlar.

Yoğun bakımlarda üretilen iş açısından kaliteden taviz verilerek etkin bir sonuca ulaşılamayacağı kabul edilmesi gereken bir gerçektir. Kalite demek, gereken niteliklere sahip tıbbi ekipman ile üst düzey nitelikte ve yeterli sayıda sağlık çalışanları ile üretilen sağlık hizmetidir.

Yetişmiş eleman sorunu

Yoğun bakım ünitelerini yönetecek ve bu alanda hizmet verecek yetişmiş eleman sorunumuz, pandemi ortamında daha da belirgin hale gelmiştir. Tüm ülkede pandemi dönemleri de dahil yoğun bakım ünitesi çalışma koşullarının standardize edilmesi gerekmektedir.

Yoğun çabalarla altyapı standardizasyonu konusunda yol alınmasına karşın, üstyapı ve yetişmiş kalifiye sağlık çalışanlarında niteliksel ve niceliksel olarak standardizasyon olduğunu söylemek zordur. Çalışanlardaki tükenmişlik durumunun yanı sıra son dönemde gözlenen çözülme bu sorunu daha da derinleştirmektedir.

'Ulusal düzeyde kayıt sistemi oluşturulmalı'

Sağlık otoritesi sivil toplum örgütü olarak da tanımlayabileceğimiz bilimsel derneklerle işbirliği yapmalı, onların yetişmiş insan gücünden yararlanmalıdır. Pandemi ortamında tedaviye yönelik klinik uygulamalarda, belirli oranda değişkenlikler kabul edilebilir olmakla birlikte, standartların oluşturulması ve uygulanması sonuçları olumlu etkileyecek, sağlık hizmeti daha etkin ve hızlı hale gelecektir.

Tüm bu planlamaların yanı sıra, sürecin raporlanmasına yönelik ulusal düzeyde kayıt sistemi oluşturulmalı, tekil deneyimli sayılardan değil doğru metodoloji ile toplanmış büyük verilerin bilimsel sonuçlarından yararlanılmalıdır.

Türkiye'de son 24 saatte 203 kişi hayatını kaybetti

 

Sayfada yer alan bilgiler tavsiye niteliği taşımayıp yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırımcı profilinize uymayabilir.

YORUMLAR (13)
:) :( ;) :D :O (6) (A) :'( :| :o) 8-) :-* (M)
  • Er08 Aralık 2020 06:30

    Artık en ufak nezle grip beya başka rahatsızlık hisseden hastahaneye koşuyor. Oysa eskiden bunların çok büyük bölümü hatahaneye gitmeden gecirirdi...

  • Haydar08 Aralık 2020 00:50

    Atla hoca atla, atla da kurtul yalan dünyanın kahrından, zahmetinden.

  • Atakan08 Aralık 2020 00:48

    Doğru işimize gelmese de doğrudur niye zorumuza gider ki anlamak mümkün değil Herkes kurallara uysun gereksiz yere dışarı çıkmasın

  • Lale07 Aralık 2020 23:55

    Ne yani reis yalan mı söylüyor. Hani cotonayı müthiş yönetiyorlardı

  • Okie Dokie07 Aralık 2020 23:39

    Yoğun bakımlarda yer yokmuş. Full doluymuş diyor sayın doktor. E tamam da bunun neresi kötü anlayamadım. Yataklar doluysa, sağlık turizmi rekor kırıyor demektir. Erken rezervasyon yaptıran bile yer bulamıyor. Sağlık turizmi çoşacak Turkiye şahlanacak.

  • Serkan 07 Aralık 2020 23:25

    Bu cin çarpmak için konumlandırılmış, mesleğini ideolojisine kurban edecek kadar gözü dönmüş adamlar sağlık sektörünün yüz karasıdır!!

  • Oğuz kağan07 Aralık 2020 21:40

    Uçurum neye göre cin bey nasıl hekimsin amaç korku yaymakmı yoksa sağlık sistemi üzerinden siyaset yapmak mı dert nee vah hocam uçururtma olmuşsun haberin yok bunun adı küresel salgın alo kapat biz seni arıcaz hocam saygılar

  • Vb07 Aralık 2020 21:19

    Tıp fakültesi sayısı arttırılır bağırırlar, hastane açılır bağırırlar,yoğun bakım sayısı arttırılır yine bağırırlar...adam çalışmak istemiyor... öyle imtiyazlı bir azınlık olmak derdinde...

  • 😂😂08 Aralık 2020 07:11

    Çok doğru söylemissin işe alındın her gece 12 de çıkacaksın eskisini kovdum meğer neler varmış.

  • Veli efe07 Aralık 2020 21:01

    Ne uçurumu lan, ölen ölür kalanlarla ülke, millet, devlet yaşar. Sadece çanakkalede 250 bin, hendek-barikat temizliğinde 850 aslanımızı şehit verdik. Bunlara yetki verip konuşturmak hata.

  • Okie Dokie07 Aralık 2020 21:00

    Sıkıntı yok. Mr Husband özel uçakla yurtdışından hasta getirir show yapar.

  • Maalesef07 Aralık 2020 20:59

    Bitmis adam

  • Adsm07 Aralık 2020 20:18

    Maaş ları artıralom DIYOR ANLAYIN.YUZDELIK 50 OLSUN DİYOR...HASTA OLMAYANLAR PARA 10.Ü00.000 DOLAR İSTİYOR...