E-BÜLTEN

E-bültenimize abone olarak
en son bilgilere ve haberlere ulaşabilirsiniz.

Ana SayfaGündemNetanyahu için şok anket---

Netanyahu için şok anket

Netanyahu için şok anket
16 Mart 2015 - 06:18 borsagundem.com

İsrail'de yarın yapılacak seçim öncesi Netanyahu'nun karşısına çıkan merkez sol son anketlerde yükselişe geçti

Yarın sandığa gidecek olan İsrail’de, bir önceki seçimde hep aynı analizler yapılmıştı: “Kazanan belli, asıl soru Başbakan Binyamin Netanyahu’nun kimlerle koalisyon kuracağı.” Ancak şimdi ilk kez kimin başbakan olacağı önceden kestirilemiyor. Gizem Acar'ın Milliyet'teki haberine göre seçim döneminde, son haftaya girildiğinde anketlerde büyük bir şok yaşandı; Başbakan Netanyahu’nun partisi Likud, merkez sol koalisyon “Siyonist Birliği” (SB) karşısında tökezlemeye başladı. 13 Mart’ta açıklanan son ankette, Likud ile SB arasındaki sandalye farkı 6’ya çıktı.

SB, Hatnuah partisi lideri Tzipi Livni ile İşçi Partisi lideri Isaac Herzog’un 2014 sonunda seçimlerde birleşme kararı alması ile oluştu. Birçok hükümette önemli görevler üstlenen Livni’nin aksine düşük profilli bir siyasi olan eski avukat Herzog, merkez solu hayata döndüren isim haline geldi.

‘Kendi etti kendi buldu’

Netanyahu’nun yaşadığı düşüş, kendi hataları sonucunda başına geldi. ABD Başkanı Barack Obama ile anlaşamayan Netanyahu, Washington ile ipleri gerdi, İran müzakereleri sürecini yönetemedi, Avrupa Birliği ile Filistin nedeniyle ilişkiler bozuldu. Netanyahu’nun başbakanlığı döneminde rekor seviyelere ulaşan hayat pahalılığı halkı isyan ettirdi. Kiralar fahiş seviyelere fırladı, öğrenciler prefabrik evlere yöneldi, temel gıdaların fiyatları lüks tüketim seviyesine çıktı. Ülkenin zenginliğine rağmen sağlık sektörü her 1000 kişiye bir doktor düşecek şekilde geriledi.
Netanyahu, sorunlara çözüm üretmek yerine kendisini “İsrail’in hayatta kalabilmesi için var olan tek seçenek” olarak sunmaya çalıştı. Sürekli İran nükleer tehdidine atıfta bulundu, solun ülkeyi IŞİD’e teslim edeceğini savundu, dünyayı kendine karşı komplo kurmakla suçladı. Hayat pahalılığı ve dış dünyada yalnızlığa karşı çözüm isteyen halk için bu yeterli olmadı.
Netanyahu’ya son darbeyi vuran olay, geçen perşembe günü Kanal 10’da gerçekleşen seçim münazarası oldu. Seçimde yer alan tüm parti liderleri münazaraya katılırken Netanyahu programa çıkmayı reddetti. Gerekçesi ise karıştığı birçok skandalı ortaya çıkaran gazeteci Raviv Drucker’in soru soracak olmasıydı. Netanyahu, münazara yerine Kanal 2’de tek başına konuşmayı seçerken İşçi Partisi lideri Herzog, halkın aklında olan sorulara tek tek yanıt vererek puanları topladı. Ertesi Sabah çıkan anketlerde Netanyahu’nun partisi açık ara geriye düştü.
Jerusalem Post gazetesinin anketine göre, İsraillilerin yüzde 72’si değişim istiyor, halkın büyük çoğunluğu ülkenin kötü bir yöne gittiğini düşünüyor. Halkın yüzde 48’i Netanyahu’nun bir kez daha başbakan olmasını istemezken, bu soruya olumlu yanıt verenlerin oranı yüzde 41. Başbakan’ın kendini öne çıkaran bu politikası nedeniyle seçimlerde bir bakıma “Netanyahu’nun karakteri oylanacak” deniliyor.

SOL GELİRSE NE OLACAK?
Solun lideri Türkiye’ye hayran!

Merkez sol koalisyonunun hükümet kurması durumunda ilk iki yıl Isaac Herzog’un, son iki yıl da Tzipi Livni’nin Başbakanlık yapması bekleniyor. Sol başa gelirse önemli politika değişimleri yaşanabilir. Öncelikle Herzog ve Livni, İsrail askerinden arındırılmış Filistin devletinden yana.

Dış politikada öncelik ise Netanyahu ile dibe vuran ABD ilişkilerini düzeltmek olacak. Herzog, seçim sonrasında yapacağı ilk şeyin “Başkan Obama ile selfie çektirmek” olacağını söylemişti. İkinci olarak ise Herzog AB ile ilişkileri düzeltmeye çalışacak. Herzog’un başa gelmesi ile Türkiye ilişkilerinde ise büyük bir değişim yaşanabilir.

Mavi Marmara olayı sonrasında ilişkileri düzeltmek adına yapılan ‘tazminat’ anlaşması çalışmaları sona gelmiş, ancak Netanyahu’nun imzası noktasında tıkanmıştı. Herzog’un bu konuda hiçbir egosu bulunmuyor, aksine Türkiye’yi oldukça seven biri. Türkiye’de birçok kontağı bulunan Herzog, sık sık Türkiye’de konferanslara katılıyordu, son olarak 1,5 yıl önce Türkiye’ye gelmişti.

‘Mavi Marmara generali’ savunma bakanı olabilir

Isaac Herzog’un savunma bakanı olarak görmek istediği isim Türkiye’ye yabancı değil. Bu kişi, İstanbul’daki Mavi Marmara davasında gıyabında yargılanan eski hava kuvvetleri komutanı Amos Yadlin. Ancak bu konu ilişkilerde sorun teşkil etmeyebilir. Zira 9 Türk’ün öldüğü Mavi Marmara baskınının hava kuvvetleri ile ilgisi bulunmazken, sorumluluk donanmada görülüyor. İki ülke arasında varılan taslak anlaşma da İsrailli generallere yönelik davanın meclis kararı ile düşürülmesini öngörüyor.

Önündeki iki engel eski düşmanları

İsrail’in 120 sandalyeli meclisi Knesset’te hükümet kurmak için 61 sandalye gerekiyor. Barajın yüzde 3.25 olması nedeniyle ‘tek başına iktidar’ olunamazken çok partili koalisyonlar kuruluyor. Son anketlere göre, Netahyahu’nun partisi Likud 20 ila 22, merkez sol Siyanist Birliği ise 26 ila 28 sandalye alacak. Olası bir sol hükümete katılmasına kesin gözüyle bakılan partiler Yesh Atid ve Meretz ile merkez solun toplam sandalye sayısı ortalama 44’e ulaşıyor. Sağ partilerde ise toplam sandalye sayısı ortalama 52 olarak görülüyor.    
Cumhurbaşkanı kritik
Siyonist Birlik, Likud’u geride bıraksa da Netanyahu için üçüncü kez başbakan olma ihtimali hâlâ mevcut. Ancak bunun için önünde iki ‘düşman’ bulunuyor. İsrail’de hükümet kurma görevini cumhurbaşkanı veriyor. Ancak görevin kime verilmesi gerektiği konusunda net kurallar bulunmuyor. Genel kabul en çok tavsiye edilen parti liderine verilmesi. Sağ, sandalye olarak solun ilerisinde olduğu için burada Netanyahu öne çıkıyor. Bu durumda, ultra-ortodoks Yahudi partilerinin desteğini arayacak olan Netanyahu, 61’e ulaşabilir. Ancak Cumhurbaşkanı Reuven Rivlin, ailevi sebeplerden ötürü Netanyahu’dan adeta ‘nefret ediyor’. Nitekim Netanyahu, Rivlin’in seçilmesini engellemek için elinden geleni ardına koymamıştı. Şimdi ödeşme şansını elde eden Rivlin’in hükümeti kurma görevini Herzog’a verebileceği düşünülüyor. Sol ittifak en çok oy alan parti olacağı için, bu çok da gayri meşru görünmeyecek. Bir diğer kritik isim Likud’dan ayrılarak Kasım 2014’te Kulanu adlı yeni bir sağ parti kuran Moşe Kahlon. Netanyahu ile yaşadığı kişisel sorunlar nedeniyle ayrılan Kahlon’un merkez sola destek verebileceği konuşuluyor.

Sayfada yer alan bilgiler tavsiye niteliği taşımayıp yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırımcı profilinize uymayabilir.

YORUMLAR (0)
:) :( ;) :D :O (6) (A) :'( :| :o) 8-) :-* (M)