E-BÜLTEN

E-bültenimize abone olarak
en son bilgilere ve haberlere ulaşabilirsiniz.

Ana SayfaPiyasaGüven endeksi önceki yıla göre düşük seviyede---

Güven endeksi önceki yıla göre düşük seviyede

Güven endeksi önceki yıla göre düşük seviyede
31 Aralık 2019 - 09:03 borsagundem.com

Ekonomik güven endeksi, daha önce açıklanan bileşenlerine paralel olarak yükseliş eğilimini korudu. Buna rağmen endeks hala 2018’in ilk yarısına göre düşük seviyelerde bulunuyor 

Yabancı ziyaretçi sayısı Kasım’da yıllık bazda %11.4 arttı ve 12 ay birikimli turist sayısı 43.7 milyona ulaştı. Eğilimde bozulma olmazsa, turist sayısı 2020’de 50 milyona yaklaşabilir.

Analitik bilanço verilerinden yaptığımız hesaplamaya göre 27 Aralık haftasında TCMB’nin brüt döviz rezervi 1.6 milyar dolar, net rezerv ise 1.4 milyar dolar arttı. Yıllık fonlama ihtiyacındaki gelişimleri ve son durumda döviz rezervlerinin yeterli seviyede olup olmadığını inceledik.

Alkol ve tütün ürünlerine yılbaşında ÜFE oranında otomatik olarak yapılması gereken zam, 2020 yılının ilk yarısında uygulanmayacak. Bu karar ilk çeyrekte baz etkisiyle yıllık enflasyonda yaşanacak artışı önemli ölçüde sınırlayacak.

Turist sayısında yükseliş sürüyor Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın sınır giriş çıkış verilerine göre, Türkiye’ye gelen yabancı ziyaretçi sayısı Kasım ayında yıllık bazda %11.4 artarak 2.2 milyon oldu. 12 ay birikimli turist sayısı ise önceki aya göre 220 bin ve 2018 sonuna göre 5.8 milyon artışla 43.7 milyona ulaştı. Bu da serinin tarihsel en yüksek seviyesi oldu. Mevsim etkilerini arındırarak baktığımızda da aylık verilerdeki artış eğiliminin, hız kesmeden ve ülke grupları geneline yayılmış olarak sürdüğü görülüyor.

Mevsimsellikten arındırılmış aylık turist sayısını 4 milyon olarak hesaplıyoruz. Bu eğilimde bozulma olmadığı takdirde, turist sayısı 2020 yılında 50 milyona yaklaşabilir.

Döviz rezervlerinde yükseliş yeterli mi? TCMB’nin günlük olarak açıklanan analitik bilanço verilerinden yaptığımız hesaplamaya göre 20 Aralık haftasında brüt döviz rezervi 1.6 milyar dolar artışla 106.3 milyar dolara yükselmiştir. Bu yükselişin 0.2 milyar dolarlık kısmı, bankaların zorunlu karşılıktan kaynaklanırken, bu doğrultuda net rezervin 1.4 milyar dolar artışla 41.1 milyar Dolar olduğunu tahmin ediyoruz. Döviz rezervlerindeki dalgalanmalarda, TCMB’nin swap işlemleri önemli rol oynamaktadır.

20 Aralık haftasında TCMB’nin 1 hafta vadedeki swap ihaleleri 0.5 milyar dolar gerilerken, 3-6 ay vadeli ihaleleri 2.0 milyar dolar yükselmiştir. Bunun yanında, BIST piyasasında kotasyon yoluyla yapılan ihale miktarının da 2.2 milyar Dolar gerilediğini tahmin ediyoruz. Bununla birlikte değerlendirildiğinde, toplam swap işlemlerinin döviz rezervlerine 0.7 milyar dolarlık düşürücü yönde etkisi olmuştur. Bu durumda, net döviz rezervindeki 1.4 milyar dolar ile birlikte, toplam rezerve 2.0 milyar dolarlık giriş olmuştur.

Bunu kesin olarak Perşembe günü TCMB’nin vaziyet bilançosu açıklanınca görecek olmakla birlikte bu girişin, daha önceden duyurulduğu gibi Katar Merkez Bankası ile yapılan swap miktarındaki artışla ilgili olabileceğini düşünüyoruz. 2018 Ekim’inde 83.8 milyar dolar ile dip noktasını gören brüt döviz rezervi, hafta sonunda yapılan döviz zorunlu karşılık artışının 2.9 mlr dolarlık katkısıyla birlikte 110 mlr dolar mertebesine yaklaşacak gibi durmaktadır.

Bu seviyenin Türkiye ekonomisi için yeterli olup olmadığını değerlendirmek için, önce yıllık döviz fonlama ihtiyacını hesaplamak gerekmektedir. Yıllık fonlama ihtiyacı tam olarak karşılanıyorsa, döviz rezervleri yeterli seviyede olarak değerlendirilir. Yıllık döviz fonlama ihtiyacını, 12 ay içerisinde vadesi gelecek dış borç ile son 12 aydaki cari dengenin toplamı olarak tanımlanmıştır. Ancak bunu yaparken, kısa vadeli dış borç tutarından, TL cinsi dış borç ile yurtiçi şirket ve bankaların yurtdışı şubelerinden olan borçları çıkartılmıştır.

Bu tutar 2018 yılı ortalarında 210 milyar dolar seviyelerine kadar çıktıktan sonra, Ekim ayı itibarıyla 138 milyar dolara kadar gerilemiştir. (Grafik 2) Bu durumda, rezerv yeterlilik oranı %80 ile 2011 Temmuz’undan beri yayınlanan veri seti içerisindeki en yüksek seviyesinde olsa da hala yeterli denilebilecek seviyede değildir. Ayrıca, önümüzdeki dönemde ekonomik aktivitede toparlanma ile cari dengenin açığa dönemceğini düşünürsek, dış borç stoku değişmese bile döviz fonlama ihtiyacı 150 milyar dolar seviyelerine doğru yükselecektir. Bu durumda, döviz rezerv yeterliliği açısından bu seviyelerin daha doğru bir eşik değer olacağını düşünüyoruz.

Ekonomik güven endeksinde toparlanma devam ediyor Mevsimsellikten arındırılmış ekonomik güven endeksi Aralık’ta 2.5 puan (%2.6) artışla 93.8 oldu. Daha önce yayınlanan tüketici, reel sektör (imalat) ve diğer sektörel güven endekslerinin (perakende, hizmet ve inşaat) bileşiminden oluşan endeks artış eğilimini korudu.

Buna karşın endeks hala 2018’in ilk yarısına göre düşük seviyelerde bulunuyor. Son çeyrekte endeksin bileşenlerinde genel bir toparlanma olurken, en belirgin artış inşaat güven endeksinde yaşandı. Tüketici güven endeksi ise önceki çeyreğe göre çok küçük bir değişim kaydederek diğer göstergelerden negatif ayrıştı. Göstergeler ekonomik aktivitedeki ılımlı artış eğiliminin son çeyrekte sürdüğünü gösteriyor. Bu doğrultuda bu sene için %0.6 ve 2020 için %4.6 olan yıllık GSYH büyüme tahminlerimizi koruyoruz.

Piyasalarda bugün Resmi Gazete’de yayınlayan cumhurbaşkanı kararnamesine göre, alkol ve tütün ürünlerine yılbaşında ÜFE oranında otomatik olarak yapılması gereken zam, 2020 yılının ilk yarısında uygulanmayacak.

Bu kararın ilk çeyrekte baz etkisiyle yıllık enflasyonda yaşanacak artışı önemli ölçüde sınırlayacağını düşünüyoruz. Dolayısıyla döviz kuru veya gıda fiyatlarından yeni bir enflasyonist şok gelmezse, yıllık enflasyonun %12’nin üzerine çıkması ihtimali zayıflamıştır. Bununla beraber ilk çeyreğin ardından baz etkisiyle enflasyonda düşüş olacaktır. Bu durumda ertelenen zam muhtemelen ikinci yarıyılda yapılacaktır. Bu sebepten yılsonu enflasyonu için %9.2 olan tahminimizi değiştirmiyoruz.

Bugün Kasım ayı nihai dış ticaret verileri açıklanacak. Öncü veriler Kasım’da 12 aylık dış ticaret açığının 1.5 milyar dolar artışla 29.3 milyar dolar olduğunu göstermişti. TÜİK verileri de muhtemelen bunu teyit edecektir. Bu durumda aylık cari işlemler dengesinin 0.2 milyar Dolar civarında açık vermesini ve 12 ay birikimli cari işlemler fazlasının 4.3 milyar dolardan 3.1 milyar dolar civarına gelmesini bekliyoruz.

Cari işlemler dengesi yılsonunda da, sıfır olan beklentimizden biraz daha iyi gelerek fazla verebilir.

Yılsonu olması sebebiyle piyasalarda hacimler düşük seyrederken, USD/TL dün 5.95 civarında yatay seyretti ve bu sabah 5.9480 seviyesine geldi. Yine yatay seyreden 5 yıllık Türkiye CDS primi 282 baz puan, 2 yıllık gösterge faiz %11.71 oldu.

Küresel piyasalarda EUR/USD yıl sonunda 1.12’den işlem geçiyor. 10 yıllık ABD devlet tahvili faizi de %1.88 seviyelerinde bulunuyor."

QNB Finansbank

Sayfada yer alan bilgiler tavsiye niteliği taşımayıp yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırımcı profilinize uymayabilir.

YORUMLAR (0)
:) :( ;) :D :O (6) (A) :'( :| :o) 8-) :-* (M)