Ana SayfaPiyasaBorsada yeni haftada hedef 121 bin---

Borsada yeni haftada hedef 121 bin

2 / 3
Borsada yeni haftada hedef 121 bin
25 Şubat 2018 - 11:53 www.borsagundem.com

Yeni haftada ABD ve Euro Bölgesi enflasyon, istihdam ve büyüme verileri ön planda…

BELGİN MAVİŞ – A1 CAPITAL / DİREKTÖR

Bir haftayı daha geride bırakırken geçen haftanın geneline göz attığımızda FED tutanaklarının ve AMB tutanaklarının piyasalar üzerindeki etkilerini net görebiliyoruz. Gittikçe Şahinleşen FED yerine Şahin FED tanımını kullanmamız gerektiği büyük resimde daha net ortaya çıkarken, AMB tutanaklarında makro ekonomik verilerde iyileşmenin özellikle enflasyon ve PMI verilerinde daha ortaya çıktığını ancak bu durumun hali hazırda devam eden Tahvil Alım Programı için henüz yeterli olmadığını anlıyoruz. Ancak 4 Mart’ta yapılacak olan İtalya seçimlerinin sonuçları ve 2 Mart’ta İngiltere Başbakanı May’in açıklayacağı Brexit’ten çıkış projeksiyonu sonrası büyük resim ve bu bakış açısı değişebilir mi? Bizce mümkün… FED tarafında ise Mart ayında FED’in faiz artışına gideceğine kesin gözüyle bakılırken tutanaklarda enflasyona yönelik ‘ılımlı’ görüşler ile birlikte, “FED 4 faiz artışı yapabilir” görüşü hakim oldu.

Dışarıda tutanaklar içeride ise ana gündem Afrin Harekatı ve harekat sürecinde hararetlenen diploması trafiği, liderler arasında sıklaşan telefon trafiği ve haber akışında yanıltıcı ve speküle edici haberler etkiliydi. Türk Ordusunun topçu ateşiyle Esed yanlısını bu güçleri geri göndermesi sonrası TL üzerinde baskı kısmen azalsada Dolar/TL üzerinde 3.74/3.81 hareketini beraberin de getirirken Bist tarafında gün içi 2.500 puanlık oynamalara neden oldu.

Ancak dolarda sular durulmadı ve ABD tarafından 10 yıllık tahvil faizlerinden sonra 2 yıllık tahvil faizlerindeki yükselişlerin 2008 yılı yani krizin hemen öncesindeki seviyelere yükselmesi piyasalar üzerinde tedirginliği arttırdı ve hisse senedi piyasalarına karışık ve satıcılı seanslara neden oldu. Bist 100 endeksi de bu hareketlilikten etkilenerek 113.500/117.500 bandında hareketlenmeler yaşadı.

ABD tarafından bir diğer gelişme ise Trump ve Hazine Bakanı Mnuchin arasında görüş farklılıklarında yaşandı. Mnuchin; Amerika’da ki mevcut yönetimin yürüttüğü politikaların ücretleri enflasyonu artırmaksızın yükselteceğini ve Amerika’daki vergi indirimlerinin ekonomik aktiviteleri olumlu etkileyeceğini ve Trump’ın seçim vaatlerinden birinin bu olduğunu ancak ABD’de orta sınıf gelirlerinin beklentilerin altında kaldığını açıkladı.

Hemen hatırlatalım Davos’a kalabalık bir ekiple katılan Trump ‘Güçlü dolar istiyorum’’ derken Mnuchin ‘Zayıf dolar’a sıcak baktığını ve bunun cari açık üzerinde olumlu katkılarına değinmişti.

Trump ve Hazine Bakanı’nın dolar konusundaki bu görüş farklılığı ve FED ‘in faiz adımları konusundaki Şahin duruşu sonrası yeni haftada ABD Büyüme ve TDİ verisi ve dolar üzerindeki hareketlenmeler daha önemli duruma geldi.

Geçen hafta Euro/Dolar paritesinde yaşanan gelişmeler sonrasında özellikle AMB tutanaklarında enflasyonda iyileşme vurgusu önemli bir sinyal olarak algılandı. Daha da açacak olursak enflasyon verisinde iyileşmenin gözle görülür şekilde artması durumunda bu durumun işsizlik ve büyüme verisiyle desteklenmesi teşvik programından kademeli çıkışı kolaylaştırabilir görüşünü ortaya atacaktır. AMB tutanakları beklenti yönetiminde iyileşme konusunda aceleci olmayacağı vurgusu ise bazı kesimleri AMB Varlık Alım Programını Avrupa’da yaşanacak seçimleri de göz önünde bulundurarak Eylül 2018 sonuna kadar devam edeceği görüşünü koruyor. Bu durum paritede 1.23/1.25 hareketlerine ve euro’nun değer kazanırken parite kaynaklı doların dalgalı ve satıcılı görünümüne neden oluyor.

Emtia tarafında ise Altın ve Petrolde yaşanan yükselişler güvenli liman efektinden ziyade piyasalarda belirsizliğin artması ve gelen makro verilerdeki iyileşme ve büyüme rakamlarının ülke bazında yükseliş eğilimine girmesi petrol stok verilerindeki azalışlar gibi haberler etkili oldu.

Petrolde OPEC üretimi kısma kararı devam ederken 70 dolar seviyesinin zaman zaman zorlanması ve ABD petrol üretimindeki artışlar dengeyi bozsa da şu gerçeği kabul etmemiz gerekiyor ki Merkez Bankaları parasal genişlemeden parasal sıkılaştırmaya geçiyorlar ve bu durum emtia fiyatlarından artışları devam ettirecek.

Ancak Altında ABD Tahvil faizlerindeki yükselişler ve doların değer kazanımı dolar ons cinsi fiyatlamadan kaynaklı 1320/1380 bandında hareketlenmeleri Mart FED Faiz kararına kadar devam edebilir. Yeni başkan ve faiz adımı sonrasındaki ilk basın toplantısı dolar ve altın üzerinde etkisini daha net gösterecektir.

Altında 1320 desteğinin kırılması durumunda 1305 ve 1298 dolar ons destek olarak öne çıkabilir. Brent petrolde ise 67.70 ve 68.50 direnç olarak öne çıkarken geri çekilmelerde 66.20/65.10 destekler çalışabilir.

Bist 100 beklenti;

Bu hafta ABD ve Euro Bölgesi enflasyon verilerinin yanı sıra ABD Büyüme ve ABD Tarım Dışı İstihdam ile ortalama saatlik kazançlar verisini takip edeceğiz.

 FED ve AMB tutanakları sonrasında bu veriler daha ön plana çıkarken ABD’den gelen ‘’Tam İstihdam Seviyesine Çok Yakınız’’ açıklamalarının dolar ve ABD tahvil faizi üzerindeki etkileri hisse senedi piyasalarında dalgalanmalara neden olabilir.

Son bir haftada Bist 100 endeksinde D.Jones ve S&P500 endeksi takip edilirken doların ve euro/dolar paritesinin etkilerini de görüyoruz.

 Bist 100 endeksinde 115.500 üzerinde kalıcı olmamız durumunda Cuma günü kapanış seviyesi olan 117.500 önemli bir seviye haline geliyor. Ancak bu seviyenin geçilmesi için işlem hacmiyle desteklenmesi gerekir.

Haftalık bazda 116.500 üzerinde kapanışlar endeksinde 117.500/119.300 hareketini sağlayabilir.

Veri akışı bu durumu netleştirecektir. Geri çekilmelerde 112.500 seviyesi korunduğu takdirde endekste 115.500/117.500 bant hareketi bu hafta Cuma günü açıklanacak TDİ verisine kadar devam edebilir.

TCMB Başkanı Çetinkaya’nın bir medya kuruluşuna verdiği röportajda öne çıkanlar…

Merkez her oynaklığa tepki veremez!..

-2018 yılına ilişkin beklentileriniz nelerdir? MB’nin ana senaryosunda bu yıl ekonomi nasıl bir görünüm sergileyecek?

-2017 yılı iktisadi faaliyet açısından güçlü bir toparlanma yılıydı. Ekonomideki canlanmaya rağmen, ana eğilimde bozulma olmaması, kayda değer bir gelişmeydi. Yılın ikinci yarısında cari açıkta bir miktar yükseliş gözlendi, ancak bu daha çok makine-teçhizat yatırımlarındaki artıştan kaynaklandı. Enflasyon tarafında ise zor bir yıl yaşadık, ancak 2018’de kademeli bir iyileşme görülecek.

-2018’de enflasyon görünümü geçen yıldan farklı olacak mı?

-Birçok açıdan daha olumlu bir görünüm bekleyebiliriz. Öncelikle fiyat istikrarı odaklı kararlı para politikasının, enflasyon üzerindeki etkilerini görmeye başladık. Önümüzdeki dönemde beklenti kanalı, daha olumlu katkı verecek. Bu aynı zamanda, birikimli döviz kuru hareketlerinin, yıllık enflasyon üzerindeki etkisinin azalabileceğine işaret ediyor.

 2018 yılında muhtemelen kredi büyümesi ve toplam talep de daha ılımlı seyredecek. Para ve maliye politikaları arasındaki eşgüdüm, dezenflasyona olumlu destek vermeye devam edebilir. Gıda fiyatlarında da, kuraklık yönlü risklere rağmen geçtiğimiz yıla kıyasla daha düşük bir enflasyon öngörüyoruz.

-MB’nin para politikası tepkisinin ölçüsüne ve zamanlamasına yönelik eleştiriler var. Enflasyonda düzeltme hareketinin gecikmesinde bu faktörlerin etkili olduğunu düşünüyor musunuz?

-Gerekli tepkiyi gereken ölçüde veriyoruz, vermeye de devam edeceğiz.

Konjonktür gereği, dönem dönem piyasa dalgalanmaları yaşanıyor. Para politikası duruşunun bu oynaklıklara bire bir karşılık vermesini beklemek doğru değil. Orta vadede enflasyon görünümünü etkileyen bütün unsurları bir arada değerlendirip, ana trendleri analiz ederek, gerekli tepkiyi veriyoruz. Dolayısıyla, yaşanan gelişmelerin etkilerini, kaynaklandığı faktörleri ve risk unsurlarını değerlendirip ona göre adım atmak esas.

ENFLASYON MU BÜYÜME Mİ?

Kalıcı, kapsayıcı ve sürdürülebilir büyümenin en temel şartlarından birisi fiyat istikrarı. Bu açıdan, fiyat istikrarı ile uyumlu ve fiyat istikrarını da destekleyen bir büyüme stratejisi oluşturulması önemli. Merkez Bankası’nın enflasyonla mücadele çabası ve fiyat istikrarına yaptığımız vurgu, orta ve uzun vadede büyümeye destek veriyor. Güçlü eşgüdümle ve maliyetleri azaltan bir strateji uygulayarak kalıcı sonuçlar almak mümkün. Bu doğrultuda iki bileşenli bir yaklaşım benimsedik.

Birincisi, kararlı ve öngörülebilir bir para politikası duruşu. Bu, Merkez Bankası’nın görevi.

İkinci unsur ise kalıcı fiyat istikrarına katkıda bulunacak alanların tespit edilmesi ve kök nedeni hedefleyen, yapısal nitelikli politikaların oluşturulması. Merkez Bankası olarak enflasyonda katılığa yol açan, yüksek oynaklıklara sebep olan ve beklentileri olumsuz etkileyen yapısal unsurlarla ilgili kapsamlı çalışmalar yürütüyoruz. Yani, sorunların altında yatan esas nedenleri tespit etmeye çalışıyoruz. Yine gündem belirleyeceğiz

-Önümüzdeki dönem için öncelikler neler olacak?

-Para politikasının etkinliğinin artırılması ve dezenflasyon sürecinin hızlanması gündemimizde öncelikli yer almaya devam edecek.

 Manşette neler var?

• S&P, Türkiye'nin yabancı para cinsinden kredi notunu "BB" seviyesinde teyit etti. Kuruluştan yapılan açıklamada, dış finansman, inşaat ve kamu tüketimine yapılan yatırımlar Türkiye ekonomisinin riskleri olarak değerlendirildi.

• ABD Başkanı Donald Trump'ın seçim dönemindeki kampanya danışmanı Richard Gates'in, Rusya soruşturması kapsamında kendisine yöneltilen suçlamaları kabul etti.

• Afrin kuşatması başlıyor. “Zeytin Dalı”nın ikinci aşaması için harekât planı masada. Perşembe gecesinden itibaren meskûn mahal operasyonları için kuşatma başlatılacak. Terör örgütünün nefesini kesmek için Tel Rifat hattı kontrol altına alınacak (Borsa Gündem)

• Fed/George: Fed'in politika çerçevesini gözden geçirmesi için iyi bir zaman…

• Fed/Mester: Politika çerçevesinin değiştirilmesinde açık fikirliyim…

• Fed/Dudley: Varlık alımları Fed'i daha "güvenilir" kılıyor…

• Fed/Rosengren: Reel faizler bir süre düşük kalacak.


ETİKETLER :
YORUMLAR (0)
:) :( ;) :D :O (6) (A) :'( :| :o) 8-) :-* (M)