Yazdır

Küresel köy yangın yeri

Tarih: 12 Ocak 2023 - 14:44

Önce pandemi, sonra da Rusya’nın Ukrayna’yı işgali… Dünya artık eskisi gibi küçük bir köy değil. Yatırımcılar içinse tek çıkar yol bu yeni ekonomik atmosferi anlamlandırmaya çalışmak

SELMAN YAVUZ DEMİRÖZ - BORSAGUNDEM.COM

İlk kez Kanadalı yazar Marshall McLuhan’ın ortaya attığı “küresel köy” tabiri iktisatçılar nezdinde adeta küreselleşme şarkısının en akılda kalıcı nakaratı haline gelmişti. Dünyanın giderek küçüldüğü, adeta bir köy halini aldığı, karmaşık tedarik zincirlerinin devletleri birbirleriyle mücadele edemeyecekleri bir karşılıklı bağımlılık noktasına getirdiği argümanları bu düşüncenin ardında yatan sihirli sözcüklerdi.

Fakat Kovid-19 pandemisi sonrasında yara alan küresel tedarik zinciri ‘devletlerin karşılıklı bağımlılığı’na ilişkin fikirleri tekrar sorgulatır hale getirdi. Pandemi sırasındaki kısıtlamalar nedeniyle durma noktasına gelen küresel ticaret devletleri ulusal politikalara ağırlık vermeye, diğer bir deyişle ‘kendi kendine yetmeye’ zorladı.

Rusya’nın Ukrayna’yı işgali ise tüm bu karamsar atmosferin pik noktasına ulaştığı andı.

Küreselleşmeden uzaklaşılması sürecinden elbette borsalar da bağımsız değildi. Pandemi etkilerinin dünya çapında azalmasına rağmen Çin’in ‘Sıfır Kovid’ politikasında inatlaşması 2022’nin sonuna kadar teknolojiden otomotive kadar birçok sektörde üretimin yavaş kalmasına sebep oldu.

Şubat ayında Rusya’nın Ukrayna’yı işgali ise pandemi destekleriyle şişen Batılı borsalarda şok etkisi yarattı. Batı dünyasından Rusya’ya uygulanan yaptırımlarla birlikte doğalgaz ve petrol gibi enerji kaynaklarının tedariki zorlaştı. Üstelik aynı zamanda buğday gibi temel gıda maddelerini içeren tarım emtialarının da uluslararası ticaretine ilişkin soru işaretleri ortaya çıktı. Yükselen fiyatlarsa yatırımcılara asıl rakiplerinin merkez bankaları olduğunu bir kez daha hatırlattı.

Amerikan ekonomisinde enflasyonun 2022’de 40 yılın zirvesine ulaşmasına ABD Merkez Bankası (FED) agresif faiz artışlarıyla cevap verdi. FED’in art arda gelen sıkı para politikası adımları bir yandan hisse senetlerinin değersizleştirirken diğer taraftan da tahvil fiyatlarının düşmesine getirilerinin yükselmesine sebep oldu. ABD borsalarında S&P 500 Endeksi geçtiğimiz yılı %19,4 düşüşle bitirdi ve 2008 Küresel Finans Krizi’nden bu yana en düşük performansını gösterdi.

Amazon ve Apple gibi dev uluslararası şirketleri bünyesinde bulunduran endeksin söz konusu zayıf performansı ‘küresel köy’ kavramının aldığı yaranın borsalardaki görülür haliydi.

2022 yılı sonuna gelindiğinde küresel yatırımcılar uzun yıllar sonra ilk defa yeni yıla ilişkin umutsuzdu. Batılı merkez bankalarının agresif bir şekilde artırdığı politika faizleri ve sıkı para politikası hamleleri küresel borsalardaki kâbusun henüz bitmediğinin göstergesiydi. Yatırımcılar bir an önce işsizliğin artmasını, çalışan ücretlerinin düşmesini ve ekonomilerin resesyona girmesini bekliyordu. Zira Batılı merkez bankalarını sıkı para politikalarından vazgeçirmenin tek yolu buydu.

Söz konusu ekonomik tablo hâlâ tüm dünyada etkilerini hissettirmeye devam ediyor. Ancak iyi şeyler de olmuyor değil. Çin’in korona virüs kısıtlamalarını kaldırması, kurumsal bilançolarının yüksek faiz ortamında şaşırtıcı bir şekilde dayanıklı kalması ve enflasyonun yavaşladığına dair son küresel ekonomik göstergeler bir resesyon yaşansa bile bunun sınırlı olacağını işaret ediyor olabilir.

Rusya’nın Ukrayna’yı işgalinden sonra pandemi öncesindeki ‘küresel köyü’ tekrar inşa etmek pek mümkün görünmese de yatırımcılar en azından tedarik zincirinin bir nebze olsun toparlanmasını ve beklenenden zayıf geçecek bir resesyonu müjde olarak kabul edebilir.

Uzun vadeli yatırımcılarınsa ‘küresel köy’ tabirine alternatif oluşturacak sektörleri düşünerek yatırım tercihlerini buna göre belirlemesi gerekiyor.

Küresel borsaların 2023’teki ilk ciddi sınavı

 

Alında yukarı yönlü hareket

 

Piyasalar ABD enflasyonuna odaklandı

 

Site adresi: https://www.borsagundem.com/haber/kuresel-koy-yangin-yeri-1714832