Piyasalar 3 kritik soruya cevap arıyor

BORSAGUNDEM.COM – DIŞ HABERLER SERVİSİ

Wall Street oldukça yoğun bir hafta geçirmeye hazırlanıyor. Amerikan iş piyasasının durumuna ışık tutacak şubat ayı istihdam verileri cuma günü açıklanacak. ABD Merkez Bankası (FED) Başkanı Jerome Powell’ın ABD Kongresi’nde yapacağı açıklamalar da merakla bekleniyor.

Bu iki büyük gündem maddesinin üzerine yatırımcılar aynı zamanda Amerikan tahvil piyasasında getirilerin kritik seviyelere ulaşmasını da izliyor olacak. 10 yıllık ABD Hazinesi tahvil getirileri geçtiğimiz hafta %4 sınırını aşmıştı. Artan faizler hisse senetlerinin cazibesine de gölge düşürüyor. Birçok yatırım uzmanı tahvil faizlerinin daha da yukarı tırmanmasını bekliyor.

Ocak ayı istihdam verileri ‘tesadüf’ müydü?

Ekonomi cephesindeki yatırımcıların cevabını aradığı en önemli soru ocak ayı istihdam verilerindeki olağanüstü yükselişin devam edip edemeyeceği olacak. ABD Çalışma Bakanlığı’nın verilerine göre Amerikan ekonomisi ocak ayında 517 bin yeni istihdam eklemişti. Borsagundem.com’un derlediği bilgilere göre, bu rakam piyasa beklentilerini katlamış ve piyasaların politika faizlerinin yükselişi ile ilgili öngörülerini tekrar düşünmesine yol açmıştı.

O tarihten bu yana haftalık işsizlik başvurusu rakamları azaldı. MarketWatch’un haberine göre Interactive Brokers’ın Baş Stratejisti Steve Sosnick yeni bir rekor istihdam rekorunun yolda olabileceğini ve bu raporun FED’i daha agresif faiz artışlarına yönlendirebileceğini söyledi.

Sosnick şubat ayı istihdam verilerine ilişkin beklentilerini açıklarken “Geçen ay elde ettiğimiz rakamın bir tesadüf olduğu mu ortaya çıkacak? Yoksa bu yeni bir trendin parçası mı?” ifadelerine yer verdi.

Powell ne diyecek?

Ekonomistler 7 Şubat’ta Washington Ekonomi Kulübü’nde bir soru-cevap etkinliğine katıldığından bu yana Powell’dan haber alamadı.

Powell söz konusu açıklamada dezenflasyon sürecinin başladığına dair sinyaller olduğunu ancak FED’in %2 enflasyon hedefine giden yolunun engebeli olacağını kabul ettiklerini söylemişti. FED Başkanı’nın açıklamaları sonrasında beklenenin üzerinde gelen enflasyon verileri ise ABD enflasyonundaki düşüşün sona erebileceğini gösterdi.

14 Şubat tarihinde açıklanan enflasyon raporuna göre ocak ayında ABD enflasyonu aylık bazda %0,5 yükselerek son üç ayın en büyük artışını gösterdi. Yıllık enflasyon %6,5’ten %6,4’e gerilese de ekonomistler daha büyük bir düşüş bekliyordu. Ocak ayı üretici fiyat endeksi ve FED’in favori enflasyon göstergesi olan çekirdek kişisel tüketim harcamaları endeksi de beklentileri aştı.

Tüm bu gelişmeler Powell’ın salı günü ABD Kongresi’nde Senato Bankacılık Komitesi’ne vereceği ifadeyi çok daha önemli hale getirdi. Yatırımcılar merkez bankasının enflasyonu alt etme çabaları hakkında FED Başkanı’nın neler söyleyeceğini merakla bekliyor. Powell bir gün sonrasında ise Temsilciler Meclisi Finansal Hizmetler Komitesi’nde ifade verecek.

Sosnick konuyla ilgili açıklamasında, “Eğer FED gerçekten verilere bağımlıysa son enflasyon verileri FED’in görmek isteyeceği türden değildi. Peki Powell lafı nasıl dolandıracak?” ifadelerine yer verdi.

Borsaların yüksek tahvil faizlerine cevabı ne olacak?

Ekonomik veriler ve Powell'ın yorumlarının yanı sıra, yatırımcılar daha yüksek tahvil getirilerinin hisse senetlerini nasıl etkileyeceğini de görmek isteyecek.

Yatırımcılar artık sadece altı aylık ABD Hazinesi tahvillerini satın alarak %5'in üzerinde bir getiri elde edebilecekleri biliyor. eToro’nun ABD Yatırım Analisti Callie Cox’a göre, bu aynı zamanda hisse senetlerinin risk getirilerinin çok daha az riskli bir varlık sınıfıyla rekabet etmesi anlamına geliyor.

Birçok Wall Street yatırımcısı tahvil getirilerinin tırmanmaya devam etmesini de bekliyor. Bu durum S&P 500, Nasdaq ve Dow Jones gibi endekslerin daha büyük bir baskıyla karşı karşıya kalmasına neden olabilir.

Mizuho Menkul Kıymetler ekonomistleri, “Tahvil oranlarındaki düzeltmenin sona erdiğini düşünmüyoruz” açıklamasında bulundu.

Belirsizlikler artıyor

Yatırımcılar 2023’e FED’in yıl sonuna doğru faiz indirimi yapabileceği beklentileriyle başladı. Bununla birlikte, beklenenden daha sıcak gelen ekonomik veriler ve FED yetkililerinin daha fazla faiz artırımına ilişkin uyarıları o zamandan beri bu görüşü zayıflattı.

Vadeli işlemler piyasaları bu yılın sonunda olası bir faiz indirimine çok düşük bir ihtimal veriyor. Nihai faiz artışlarının %5’in üzerine ulaşması ihtimali ise her geçen daha fazla satın alınıyor.

FED’in faiz oranlarını tam olarak ne kadar yükselteceği belli değil. Beam Capital’ın Portföy Yöneticisi Mohannad Aama’ya göre FED’in faizleri %6’ya ve belki de daha yükseğe çıkaracağını iddia edenler bile var.

Piyasalarda çok fazla belirsizlik olduğunun altını çizen Aama bu sebepten her tür ekonomik verinin yatırımcıların beklentilerini değiştirme potansiyeli olduğunu belirtti.

Daha fazla sıkılaşmaya beklentileri risk iştahını baskılıyor

ECB ve Fed kararları ile volatilite devam edebilir

Art Cashin: “Borsalar bu hafta büyük bir şokla karşı karşıya kalabilir”

Sayfada yer alan bilgiler tavsiye niteliği taşımayıp yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırımcı profilinize uymayabilir.