E-BÜLTEN

E-bültenimize abone olarak
en son bilgilere ve haberlere ulaşabilirsiniz.

Ana SayfaGündemKılıçdaroğlu: Ortadoğu'ya mezhep eksenli bakılıyor---

Kılıçdaroğlu: Ortadoğu'ya mezhep eksenli bakılıyor

Kılıçdaroğlu: Ortadoğu'ya mezhep eksenli bakılıyor
28 Eylül 2019 - 10:44 borsagundem.com

Kemal Kılıçdaroğlu, partisi tarafından düzenlenen Suriye Konferansı'nda yaptığı konuşmada "Amacımız bölgemizde akan kanı durdurmak ve bölge halkının geleceğe umutla bakmalarını sağlamaktır" dedi

Cumhuriyet Halk Partisi’nin (CHP) Suriye sorununun bölge ülkeleriyle birlikte çözüme kavuşmasını amacıyla düzenlediği 'Uluslararası Suriye Konferansı: Suriye’de Barışa Açılan Kapı' İstanbul Tarabya’da başladı. Konferansın açılış konuşmalarını CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu, CHP Genel Başkan Yardımcısı Veli Ağbaba ve İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu yaptı. 

‘AMACIMIZ TÜRKİYE’NİN DIŞ POLİTİKASINI BARIŞÇIL TEMELLERE OTURTMAK’

Kılıçdaroğlu “Mart 2011’de Suriye’de iç karışıklıklarla başlayan, daha sonra ülke geneline yayılan ve dış müdahalelerin de etkisiyle derinleşen iç savaş, kısa sürede küresel ölçekte büyük bir insanî felakete dönüştü. Türkiye, bölgemizdeki bu yangını söndürebilecek kapasiteye sahip, güçlü ve itibarlı bir bölge ülkesi iken, uygulanan yanlış Suriye politikası nedeniyle komşumuzdaki yangının büyümesine sebep oldu. Ve bu yangın hiç tereddütsüz doğrudan Türkiye'yi de etkiledi. İşte bu konferans, bölgemizdeki yangını söndürme istek ve niyetimizin, Türkiye ve Suriye halkları arasındaki tarihsel bağlara ve kardeşliğe verdiğimiz önemin, bölgemizin huzur ve refahına katkı yapma çabamızın ve her şeyden önemlisi, Türkiye’nin dış politikasının yeniden barışçıl temeller üzerinde yükselmesine yönelik özlemimizin bir çabasıdır” dedi. 

‘CHP 2011’DEN BU YANA ULUSLARARASI ALANDA ÇABA GÖSTERİYOR’

CHP’nin Türkiye-Suriye ilişkilerini onarmayı amaçladığına işaret eden Kılıçdaroğlu “CHP olarak bu konferansla, Türkiye ve Suriye arasındaki ilişkileri onarmak için, Suriye’de savaşın başladığı 2011 yılından bu yana attığımız adımlara bir yenisini ekliyoruz. Suriye’de akan kan dursun, bölgemizde barış rüzgarları essin diye, Suriye yönetimiyle Eylül 2011’de, Suriye muhalefetiyle ise Aralık 2012’de temas ederek diyalog ortamı kurmaya çalıştık. Nisan 2012’de TBMM’de bir genel görüşme önerisi vererek Suriye konusunda bütün siyasi partilerin barıştan yana ortak bir tutum almaları için çaba gösterdik. Yine Nisan 2012’de İstanbul’da bir "Arap Baharı konferansı" toplayarak bölgemizin barışa, eşitliğe ve özgürlüğe olan özlemini dile getirdik. Ağustos 2012’de Suriye’deki savaşa son vermek için Türkiye öncülüğünde bir uluslararası konferans toplanmasını önerdik, iktidar tarafından reddedilen önerimizin bir benzeri Cenevre Süreci olarak bugün işlemektedir. Şubat 2013’te Sosyalist Enternasyonal bünyesinde bir Suriye Çalışma Grubu kurulmasını sağladık. Mart 2013’te dönemin Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Ban Ki-moon’a Suriye konusunda çözüm için önerilerimizi içeren bir mektup gönderdik” dedi ve devam etti:

‘OBİT’İN DÜNYAYA YAYILACAK BARIŞIN ÖNÜCÜS OLACAĞINA EMİNİZ’

“2016’da ülkemizdeki Suriyeli sığınmacılar sorununa sosyal demokrat bir perspektifle çözüm önerileri üreten bir kitap yayımladık, aynı konuda Mart 2019’da da iki adet rapor yayımladık;

Mayıs 2018’de açıkladığımız seçim bildirgesinde “Ortadoğu Barış ve İşbirliği Teşkilatı”, OBİT’in kurulmasını önerdik. Gururla ifade etmek isterim ki başta Ortadoğu ülkeleri olmak üzere özellikle Ortadoğu’ya yönelik hassasiyeti bulunan tüm ülkelerin siyasi ve/veya diplomatik temsilcileri OBİTi bölge için en önemli önermelerden biri olarak kabul ettiklerini ifade ediyorlar. İlk etapta Türkiye, İran, Irak ve Suriye’nin katılımıyla kurulmasını öngördüğümüz OBİT’in kısa sürede bölgeden tüm dünyaya yayılacak barışın öncüsü olacağına inanıyoruz.” 

‘ORTADOĞU’DAKİ MEZHEPÇİ BAKIŞIN TÜRKİYE TARİHİNDE EŞİ BENZERİ YOK’

Kılıçdaroğlu “Eylül 2018’de İdlib konusunda altı maddelik bir çağrı yaparak yaklaşan tehlikeye karşı bütün sorumluları uyardık. Bu çabalarımızın tek bir amacı vardı: Doğunun ve batının buluştuğu, kültürlerin bin yıllardır birbirleriyle kucaklaştığı coğrafyamızda akan kanı durdurmak ve bölge halklarının geleceğe eşitlik ve kardeşlik içinde umutla bakmalarını sağlamak. İzlenen dış politikanın Türkiye’nin çıkarlarına endekslenmiş bir dış politika olmadığını, 90 yıllık dış politikamızın kısa bir süreç içinde perişan edildiğini ve bütün birikimlerimizin çöp sepetine atıldığını, Ortadoğu’ya mezhep eksenli bakılmasının Türkiye’nin tarihinde görülmemiş olduğunu vurguladık” dedi.

Kılıçdaroğlu “Şu hususun altını kuvvetle çizmek isterim. Biz uluslararası hukuktan yanayız. Silahlı müdahaleler bakımından uluslararası meşruiyetin tek kaynağı hâlâ BM Güvenlik Konseyi’nin kararlarıdır. Uluslararası hukuka ve sağduyulu bir dış politikaya saygı göstererek hareket etmek zorundayız. 2011 yılından bu yana yaşadıklarımız ve bugün geldiğimiz nokta, CHP’nin konuya ilişkin tutumunun ne kadar isabetli olduğunu ortaya koymaktadır. Bu nedenle, doğru bildiğimiz yolda, yürümeye devam edeceğiz” ifadelerini kullandı.

“Suriye’deki savaşın sona ermekte olduğuna ilişkin kanaat her geçen gün güçlenirken, Ankara ve Şam’ın önlerinde yanıt bekleyen sorular bulunduğunu ve barışa doğru atılması gereken adımların olduğunu unutmamalıyız” diyen Kılıçdaroğlu barışa giden aşamaları ağağıdaki başlıklarda sıraladı:

-Ankara ile Şam arasındaki yolun barışa giden en kestirme yol olduğunu ve Suriye’nin geleceğine ancak Suriye halkının karar verebileceğini hiç unutmamalıyız,

-ABD ve Rusya’nın çıkarları arasında savrulmamak için, toprak bütünlüğü, siyasi bağımsızlık, egemenlik ve iyi komşuluk ilişkileri ilkelerine dayanan, bütünlüklü ve uyumlu tek bir Suriye politikası izlemeliyiz, 

-Suriye yönetimi başta olmak üzere, uluslararası hukuka ve ilişkilere dayalı, meşruluğu olan bütün aktörlerle, tıpkı burada olduğu gibi konuşarak diplomasiyi etkin kılmalıyız,

-Bugüne kadar, uluslararası hukuk ve meşruiyete aykırı bütün hamlelerimizi yeniden gözden geçirmeliyiz,

- Suriye yeniden güvenli ülke olduktan sonra ülkemizdeki sığınmacıların gönüllü geri dönüşlerini teşvik etmeli ve bu amaca uygun politikalar geliştirmeliyiz.

AĞBABA: İZLENEN YANLIŞ POLİTİKALAR, SURİYE’YLE BARIŞ İÇİNDE YAŞAMA İSTEĞİMİZİ AZALTAMAZ’

CHP Genel Başkan Yardımcısı Ağbaba, yaklaşık 9 yıldır Suriye’de süren savaşa çözüm getirmek için toplanıldığına işaret ederek “Biz bu konferansı Atatürk’ün ‘‘Yurtta Barış Cihanda Barış’ anlayışıyla düzenliyoruz. AKP’nin mezhebi yapılar üzerinden yürüttüğü dış politika çıkmaza sürükledi. ‘Komşularla sıfır sorun’ gibi dış politika yapmaya çalışanlar, Suriye'de egemenlik kurmak isteyen ülkelerin çıkarlarına sıkıştırdı. Milyonlarca insan evlerinden olurdu. oysa başka devletlerin toprak bütünlüğü ve egemenliğine saygı duyan bir iktidar tarafından yönetilseydi böyle olmayacaktı. Ancak izlenen yanlış politikaların yıkımı Suriye'yle barış içinde yaşama isteğimizi azaltamaz. Suriye’nin kimin tarafından yönetileceğine yalnızca suriye halkının zarar vereceğini inanıyoruz. bunun tüm bölgenin barışı için gerekli olduğunu savunuyoruz” ifadelerini kullandı. 

İMAMOĞLU: SAVAŞI KABULLENMEYEN SURİYELİLERE KIZAMAYIZ 

İBB Başkanı İmamoğlu ise “2011’de kaos başladığında Suriye nüfusunun önemli bir bölümü göç etmek, vatanlarından ayrılmak zorunda kaldı. İç savaşta yaşanan insanlık dramı ve şiddet o denli yürek parçalayıcı hale geldi ki, ülke tüm dünyanın ilgi odağı haline geldi. Gelinen noktada, çoğunluk kiminle savaştığını bile bilmiyor. Yanı başımızdaki dost ülkeden gelen milyonları yalnızca ülkemize almadık, ayrıca onları burda tek başlarına bıraktık. Buraya gelenleri suçlamak doğru değil. Onlar savaşı kabullenmedikleri için bizimle yaşıyor” ifadelerini kullandı. 

İMAMOĞLU: İSTANBUL’DAKİ KAYITLI, KAYITSIZ SURİYELİ SAYISI 1 MİLYONU AŞMIŞ DURUMDA

Türkiye’nin mülteci sorununda kontrolsüz bir sürece girdiğine işaret eden İmamoğlu “Şu an 4 milyonu aşkın göçmen ve mülteci yaşıyor. İstanbul’da 550 bin Suriyeli var denilse de, bunun 1 milyonu aştığı söyleniyor. Binlerce Suriyeli çocuk, İstanbul’da hiçbir yakını olmadan yaşıyor. 20 ila 25 bin arasında kayıtsız, 100 binden fazla da farklı ile kayıtlı Suriye mülteci İstanbul’da. Mültecilerle ilgili sağlıklı bir veriye ulaşmak zor. Ciddi bir biçimde hep birlikte çalışmalıyız. Ama uzun süre bu sorun yokmuş gibi davranıldı. Sahadan sağlıklı bilgiler toplamak için önemli koordinasyon konusunda önemli adımlar attık. Sorunun boyutunu tam olarak bilmek çözüm için şart. İBB olarak hem İstanbulluların hem de İstanbul’da yaşayan mültecilerin durumunu anlamak göç barometreleri araştırmaları başlattık” diye konuştu.

​İMAMOĞLU: AMACIMIZ SURİYELİLERİN ÜLKELERİNE EN İYİ ŞARTLARDA DÖNMESİ

Mevcut sosyal politikaların yetersiz olduğunu söyleyen İmamoğlu “Çocuk evlilikleri ve aile travmalarına sahadaki çalışmalarda tanıklık ediyoruz. Psikolojik ve manevi desteğe muhtaç acil vakalar gelişiyor. Problem insani açıdan çok derin ve kapsamlıdır. Mültecilerin sorunlarının iyileşmesi için yabancı ülkelerle ve organizasyonlarla çalışmanın gereğinin farkındayız. Bu çalışmalara başladık. Uluslararası arenada ortak akılda buluşma çabalarımız artarak sürüyor. Bu sorunu tek başımıza çözmemiz beklenemez. Sorunun nihai çözüme ulaşmasına ve insanların en iyi şartlarda ülkelerine dönmesi konusunda çalışmalar yapmalıyız, yapacağız” diye ekledi.

Sayfada yer alan bilgiler tavsiye niteliği taşımayıp yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırımcı profilinize uymayabilir.

YORUMLAR (27)
:) :( ;) :D :O (6) (A) :'( :| :o) 8-) :-* (M)
  • Remzi ozkan29 Eylül 2019 00:09

    Yalanla dolanla siyaset yapana sormak lazım sen nasıl hala milletin gözüne bakarak çıkıp konuşabiliyorsun işi gücü yalanla dolanla siyaset yapmam

  • KILIÇ28 Eylül 2019 22:11

    BU ÜLKENİN ALEYHİNE HER KİM OYUN KURUYORSA ALLAH KAHRETSİN .YETER ARTIK BIKTIK FETÖCÜLER ,PKK LI HAYİNLERDEN ÇOK AMA ÇOK ÇEKTİK GENCECİK FİDAN GİBİ EVLATLARIMIZ ŞEHİT OLDU BU ÜLKE ACILARI KALDIRAMIYOR SAYIN KEMAL KILIÇTAROGLU HAYİNLERE KARŞI BİR ZAHMET SİZDE SESİNİZİ YÜKSELTSENİZ İYİ OLMAZMI.

  • cenabetchp28 Eylül 2019 17:32

    Deprem sel fırtına heyelan her türlü afet.6 aydır bu neya

  • Gudubetler28 Eylül 2019 21:41

    Söylediğin şeyin ne dinle ne de bilimle alakası var. Bir yığın çmr da sana pozitif puan vermiş

  • Yasemin Kılıç28 Eylül 2019 17:03

    ben senin ne namus sözüne ne de şeref süzüne nede hiç bir sözüne inanmam.ülkede kriz, kaos, fitne fesat çıkartmak için her gün yeni bir oyun oynuyorsun.

  • Keneler28 Eylül 2019 21:41

    Evet ekonomik krizi bunlar yaptı çmr

  • mezarci 28 Eylül 2019 15:55

    gununuz aydin urununuz bereketli olsun derlerdi yillar once,uyanda baliga cikalim,sanso/panso,,,yel degirmenlerin nerde..????

  • savaş kötüdür.28 Eylül 2019 13:03

    Emevi camiinde,  Suriye de cuma namazı kılacak dedi reissss...Suriyeliler geldi 5 milyon, bizim camilerimizde namaz kılıyor...  STRATESİ NEYDİ ? NE HALE GELDİ ? ÖZET.. BAŞARI SIFIR...

  • abdullah28 Eylül 2019 23:01

    bitli ingiliz turist mi? para getirir. arap turist mi bence araştır. suriyelilerin ıraklıların mısırlıların harcamaları olmasaydı türkiye krizden çıkamazdı ticaretleride cabası

  • Abdll28 Eylül 2019 21:43

    Abdullah ingiliz turist gelir para getirir, suriyenin arabı hastalık, işsizlik, sorun getirir. Al evinde misafir etsene

  • Kenan Kolkar28 Eylül 2019 17:02

    hayatında alnın secdeye gitmemişsin namazdan bahis ediyorsun.karaktersiz.

  • abdullah28 Eylül 2019 14:30

    ne güzel işte camilerimiz şenlendi dert namaz kılanların gelmesi mi rusların ingilizlerin gelmesinde bir sorun olmaz dimi. hatta ingilizlerin ülkemize başkan atamasında da bir sorun çıkmamıştı zaten herkes atasını atıp onu ata kabul etmişti. aşağıdaki yazı reisin sözü devamı da ne maksatla söylendiği hiçbir mezhepçilik yok ayrıştırıcılık zaten olmaz küreselciler kazandığında 2 kazanç vardır 1 dünya milletleri kazanır vatanperestler kazandığında sadece vatan kazanır. millet kazandığında ise kazanç yoktur. yerinde sayma vardır. ırkçı kazandığında düşman kazanma vardır.

  • abudullah :))28 Eylül 2019 14:07

    sen şamı mamı bırak, hepsi Türkiyede suriyelilerin zaten... ... Süleyman şah sağlığında bu kadar gezmemiştir. ordan oraya taşıyoruz.Bırak  suriyelinin arabisini, farabisini. kendine bak güzel kardeşim. külliye mülliye, hikayerlerini bırak istersen, mille tişsizlikden, açlıkdan el açıyor.

  • abdullah28 Eylül 2019 13:36

    CHP yarın Şam'a gidecek yüz bulamayacak göreceksiniz ama inşallah biz en kısa zamanda Şam'a gidecek, oradaki kardeşlerimizle muhabbetle kucaklaşacağız. O gün de yakın. İnşallah Selahaddin Eyyubi'nin kabri başında Fatiha okuyacak, Emevi Camisi'nde namazımızı da kılacağız. Bilali Habeşi'nin, İbn-i Arabi'nin türbesinde, Süleymaniye Külliyesi'nde, Hicaz Demiryolu İstasyonu'nda kardeşliğimiz için özgürce dua edeceğiz" dedi. strateji sahip çıkma kardeşlik ama ne oldu esad fesad çıktı. yada abd oyunları ve teröre yaptığı yardımlar karşısında dayanamadı. chp abd nin terörü silahlandırması karşısında kendi devletinin yanında değilde teröre güç sağlayan türk halkının evlatlarını dağlara kaçıranların yanında oldu.

  • Bk28 Eylül 2019 12:14

    Bu kadar fazla konusup bu kadar az sey anlatmayı nasıl beceriyorsunuz anlamıyorum neyin mezhebi sınırımızda ypg olmasının iranin şii terroristlerinin olmasıyla aynı şey tüm sınır boyunca birlikte hareket edebilecek ülkeler ve gruplar yerleştirilemez kuzey de rusya doguda iran tekrar güneyde gene rusya gene iran temenni etmişssiniz ama içi sadece gaz dolu demokrasi suriyenin diktatorü belli o da esad iranın da belli arab sosyalistlere baatçılara eğilmek sadece bu laflar demokrasi kurtla koyunun kimin yemek olacağını tartışmasıdır tüm sınır boyunu iran rusya ve suriye her biri birbirine yakın birlikte hareket edebilicek rejimlerele doldurmak tam bir gerizekalılık olur düşmanlarımızın birbirlerini yemelerini saglamak onları olabildigince ayırmaktır mantıklı olan şey demokrasi ulusal mulusal egemenlik değil tekrar soyluyorum demokrasi kurta koyunun kimin yemek olacagını tartışmasıdır bu kadar çok konuşup bu kadar az şey anlatmak büyük başarı

  • TÜRK OĞLU 28 Eylül 2019 12:08

    AYNEN ÖYLE. MEZHEPÇİ BAKIŞ NEDENİYLE BİR ÇOK KOMŞUMIZLA KAVALIYIZ. TİCARETİMİZ OLUMSUZ ETKİLENİYOR.YANLIŞ POLİTİKALARIN SONUCU MİLYONLARCA MÜLTECİYE 40 MİLYAR DOLAR PARA HARCANIYOR. ÇALIŞAN, EMEKLİ DÜŞÜK ÜCRETLERE MAHKUM EDİLİYOR. MÜLTECİLERE HARCANAN PARA İLE BİR İSTANBUL DAHA İNŞA EDİLİR VATANDAŞ DA DEPREM NEDENİYLE ÖLÜM KORKUSU YAŞAMAZDI.

  • Hadi filistine savaşa28 Eylül 2019 21:45

    Ne yapacan abdal israile, abd ye savaş açsana musluman abdullah. Ama unutmuşum sizin işiniz sadece millilik, din muhabbeti yapıp boş boş konuşmak,onu bunu suçlamak

  • abdullah 5328 Eylül 2019 12:51

    israilin işgalleri ve bu topraklardaki abd menfaaterini basit bir mezhepçiliğe indirgeyenlerden daha ahmak insan göremedim afgan işgali kuveyt işgali ırak işgalinden ibret alamayanlar ticaret yollarının nasıl ele geçirildiğini anlayamaz üç kuruş menfaat umanlar ve bununla yetinmeye çalışanlar dünya politikalarından anlamaz ancak mağara yaşamı ve mağara devri fikirlerine mahkumdurlar. beyinsizlere ne anlatılabilir ki.

  • AHMET ÖZBİR28 Eylül 2019 11:55

    YALANCILAR Allah'tan korkun, Türkiye Devleti Suriye'ye duyarsız kalsaydı en az altı milyon Suriyeli daha öldürülürdü. Bunu mu istiyorsunuz mezhepçi kafalar. REİS mezhepçi olsaydı Suriye'ye dönüp bakmazdı, "BETER OLSUNLAR, YOK OLSUNLAR" der zalim Esed'in imhasını kahvesini yudumluyarak seyrederdi, ancak o imanlı insan MAZLUMLARI KUCAKLADI, ZALİMLERİ TEPELEDİ!..

  • fafa28 Eylül 2019 22:31

    Senin zalim dediğin adam,durduğu yerde mi zalim oldu?Adam'ın ülkesi tar u mar edildi,çiçekle mi karşılasaydı.Hain işbirlikçiler,Amerika'yla birlik olup hem Irak'ı,hem Suriye'yi perişan ettiler.

  • Vatandaş 28 Eylül 2019 14:18

    Seni herkes biliyor .SENİ MEGA YALANCI seni

  • fafa28 Eylül 2019 11:26

    Türkiye'nin Suriye politikası baştan beri yanlış,çünkü akılla, mantıkla değil,hislerle,inatla,el yordamıyla yürütülen bir politika.Türkiye bu politikayla kaybetmeye,Amerika'ya sığınmaya,isterseniz yalvarmaya deyin devam edecek.Kaybeden biz oluyoruz,ülkemiz kaybediyor.Yaşar Yakış'ı dinleseler belkide bu günleri yaşamazdık.

  • Volkan28 Eylül 2019 11:22

    Malesef iman ettim demek ile tam iman edilmiş olmuyor daha doğrusu Allah nedir tam bilinmiyor. İnsani bilgiler ile dini yorumlayıp ona göre "bilimsel" çözümler üretmeye çalışıyoruz.  Örnek vermek gerekirse din  hatta mezhep sorunlarına insanların futbol takımı tutması veya bir partiye bağlılığı analojisinden gidiliyor. Benim düşüncem Allah konusunda bilgisi olanlar da kendi dertlerini düşünmekten başkasına el uzatamıyor. Öne çıkanların da ayağı bir aşamada kayıyor. En iyisi Yunus Emre, Mevlana, Hacı Bektaş gibi geçmişdeki kişilerin söylediklerini incelemek.

  • Memo28 Eylül 2019 11:13

    Allah size fırsat vermesin. Kanı durdurmayı bırak etrafı kan gölüne çevirirsiniz

  • abdullah28 Eylül 2019 11:06

     “Bizim barışa, dostluğa, birlikte yaşamaya, milyonların acısını dindirmeye ihtiyacımız var” diyen ne kadar da yalancı sen daha ülke içinde birlikte yaşamaya tahammül edemiyorsun barışa hizmet etmeye çalışan biri olsan yumruk yemezsin dostluğu bilseniz çalışanların işiyle gücüyle uğraşmazsınız. birlikte yaşamak isteyenler birlikte olduklarını avrupaya şikayete gitmezler terör destekçilerine güç olmaya gitmezler. milyonların  acısını dindirrmek isteyenler şikayet etmez bir işin ucundan tutar işlere ve insanlara yardımcı olurlar şikayet ederek (karanlığa küfrederek aydınlığa ulaşılmaz.) işler çözülmez.

  • Çal çırp sonra da şöyle böyle28 Eylül 2019 21:47

    Kime barış, dostluk götürdünüz be abdullah. Anca kutsal , insani değerleri sömürün

  • Vatandaş 28 Eylül 2019 13:51

    Senden daha büyük YALANCI yok. Allah sizi ıslah etsin