E-BÜLTEN

E-bültenimize abone olarak
en son bilgilere ve haberlere ulaşabilirsiniz.

Ana SayfaGündemAfrin'deki başarı Akdeniz'e Kürt koridorunu kıracak---

Afrin'deki başarı Akdeniz'e Kürt koridorunu kıracak

Afrin'deki başarı Akdeniz'e Kürt koridorunu kıracak
22 Ocak 2018 - 03:27 borsagundem.com

Eski Genelkurmay Başkanı Başbuğ, Zeytin Dalı Harekâtı'nı ve hedefleri değerlendirdi

Eski Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ, Türk Silahlı Kuvvetleri'nin icra ettiği Zeytin Dalı Harekâtı'nı değerlendirdi. Hürriyet'te yer alan İpek Özbey imzalı röportajda soruları yanıtlayan Başbuğ, çok önemli açıklamalarda bulundu. İşte o röportajdan bazı bölümler: 

- Sayın Başbuğ, Türkiye kararlılığını gösterdi ve Afrin’i vurdu. Ordu yönetmiş bir komutan olarak ‘Zeytin Dalı’ harekâtına ilişkin gözlemleriniz nedir?
12 Ekim 2017’de İdlib Harekâtı yapılmıştı. Türkiye’nin o günden beri Afrin’e girmeyi düşündüğünü ve planladığını değerlendiriyorum. Ancak uzun bir süre geçmesine rağmen bir türlü bu harekât gerçekleştirilemedi. Nedenleri üzerinde tartışılabilir. Aralık ayının sonuna doğru da Suriye Ordusu güneyden İdlib bölgesine girmeye başladı. Türkiye bu andan itibaren, Afrin’e harekâtın yapılmasını hem gerekli, hem de zorunlu gördü.

- Hava sahası açılmasaydı da yapılır mıydı?
Rusya açsa da, açmasa da Türkiye Afrin’e müdahalede kararlıydı. Beklenen, Afrin Harekâtı 20 Ocak 2018 günü saat 17.00’de başladı. Türk Ordusu, bu harekâtı en ince detayına kadar planlamıştır. Aynı şekilde de icrasını gerçekleştirecektir. Ordumuza güvenimiz tamdır.

- Suriye’deki IŞİD yapılanmasında Esad’ın rolü var mı?
Var. Muhtemelen Suriye’deki muhalif güçlere karşı kullanmak için buna izin verdi. Temmuz 2013’te IŞİD oluşunca olaya müdahil olan yeni bir aktör ortaya çıkıyor: Abdullah Öcalan. Ağustos 2013’te şunu söylüyor: “Yeni oluşacak Suriye’de bizimkiler başat rol oynayacak, orada özerk bölgeler olur.” O zaman Türkiye’de açılım sürecindeyiz. Sonra diyor ki, “Müzakere çökerse, ikinci Suriye’nin eli kulağındadır.” Burada da bir tehdit var. 20 Ocak 2014’te Cezire’de özerk bölge ilan ediliyor, sonra Ayn el Arab (Kobani) ve Afrin’de kantonlar oluşuyor. Buradaki kırılma noktası Ayn el Arab. Mart 2015’te Amerika’nın desteğiyle YPG; Ayn el Arab’ı, IŞİD’den alıyor. Burada Türkiye anlıyor ki, Suriye’nin kuzeyinde bir şeyler oluyor. Haziran 2015’te daha iyi anlamasına yol açan bir olay da Tel Abyad’ı YPG ele geçiriyor. Türkiye, Suriye’nin kuzeyinde bir “Kürt Koridoru”nun oluştuğunu gördü. Aslında bu koridora “PKK Terör Örgütü Koridoru” desek daha iyi olur. 2015 sonbaharında ise İdlib Esad’ın kontrolünden çıktı. Esad sallanıyordu. Ve işte Rusya olaya müdahale etti.

- Rusya’nın nihai hedefi nedir?
Putin, Esad ile 49 yıllığına deniz ve hava üssü anlaşması imzaladı. En azından kısa vadede, geçiş döneminde Esad’ın kalmasını istiyor. Fırat’ın doğusunun Rusya ve Esad’ın kontrolünde kalmasını istiyor. O zaman şunu sorabiliriz: “Acaba Suriye üzerinde Rusya ile Amerika Birleşik Devletleri arasında gizli bir anlaşma var mı?” Var diyemem ama yok demek daha zor.

- Rusya nasıl bir Suriye istiyor?
Ben Rusya’nın Suriye’nin toprak bütünlüğünün korunmasından yana olduğunu düşünüyorum. Ama toprak ve siyasi bütünlüğünü korurken bugünkü yapılanma mı, yoksa farklı bir yapılanmayla mı bunu yapmak istiyor, bunu düşünmek lazım. En azından Suriyeli Kürtlere özerklik verilmesini düşünecektir.

- Ya ABD?
Ortadoğu dediğiniz zaman Amerika’nın birinci hedefi İran’dır. Ortadoğu bölgesinde attığı her adımda İran’la ilişkisi var mı yok mu ona bakın. Mutlaka İran ile ilişkisi olduğunu göreceksiniz. Bir kere bölgede Amerika’nın stratejisini çok iyi analiz edelim. Ulusal Güvenlik Strateji Belgesi’nde şunu söylüyor: “İran dünyanın terörist örgütleri desteklemede en önde gelen ülkesidir.” Ve yine bu belgede “Irak bağımsız bir devlet olarak uzun vadede bizim stratejik partnerimizdir.” Irak’ı İran’a karşı güç dengesi unsuru olarak görüyor. Suriye’de İran’ın etkisini kırmak istiyor. Elbette Rusya’nın etkisini de… ABD, 2011’den itibaren Esad’ın gitmesini istiyor. Ama kısa vadede Esad’ı kabul edecek mi, etmeyecek mi?

- ABD’nin Türkiye’yle ilgili planı var mı sizce?
Türkiye’ye karşı YPG kartını kullanıyor olabilir. Orta ve uzun vadeli bir planın parçası mı? Yoksa Türk-Rusya-İran bütünleşmesini YPG ile kırmak mı istiyor? Bunları yoruma bırakalım.

- Oluşturulmaya çalışılan ‘Kürt koridoru’ ne gibi riskler taşıyor?
Türkiye için hayati güvenlik sorunu oluşturur. Bu oluşum, Irak’taki oluşumla aynı değil. Irak’ın kuzeyinde Irak Anayasası’na dayalı olarak oluşturulan Irak Kürt Bölgesel Yönetimi var. Bu yönetim tek parçalı değil. Çok önemli. Kasım 2016’da Amerika’ya bir ziyaret yaptım. National Defence University’de yapılan toplantıda Irak konusunda yetkililer vardı. Açıkça sordum: “Bizim Türkiye’de şöyle bir imaj var. Siz Irak’ın kuzeyinde bağımsız bir Kürt devleti kurmak istiyorsunuz. Türk-Amerikan ilişkilerini düzeltmek için bu endişeyi ortadan kaldırmanız lazım” dedim.

- Cevabı?
“Mümkün değil” dedi. “Irak’ın kuzeyinde bir Kürt devleti kurma şansı yok” dedi. Dikkat edin, bu Irak’ta referandumdan bir yıl önce olan bir konuşma.

- Nedenini söyledi mi?
“Tek parça değil, parçalı orası, birleşemezler” dedi. “Kısa vadede katılıyorum ama orta, uzun vadede ne düşünüyorsunuz” diye sordum. Orada biraz durdu.

- Suriye’de böyle olmaz mı?
Tablo tam ters. İki önemli fark var. Birinci fark Suriye’nin kuzeyinde oluşan oluşum PYD kim, PKK’nın organik bağlantısı olan bir parti. Silahlı gücü YPG. O da PKK’nın kendisi. YPG’nin içinde Türkiye’den giden binlerce PKK’lı var. Suriye’nin kuzeyinde oluşan bu oluşum PKK’nın bizatihi kendisi. Terör örgütünün kendisi bile Suriye’nin kuzeyinde bir gün kendi toprağı olacağını hayal edebiliyor muydu acaba? Irak’ın kuzeyinde öyle değil, kendi toprağında değil. Burada ilk kez kendi topraklarının sahibi, bir bölgeyi kontrol ediyor, idari yapısı var, silahlı gücü var. YPG’nin gücüne 50 bin diyen var. ABD’nin açıklamasına göre en az 30 bin olduğu görülüyor. Sorun burada.

- Bugüne dönelim. ‘Zeytin Dalı Operasyonu’na…
Afrin operasyonunu anlamak için 12 Ekim 2017’deki İdlib operasyonuna gitmek gerekiyor... Bir kere Türkiye’nin İdlib operasyonuna başlamasının nedeni Afrin’e gidebilmekti. Haklıydı... Fırat Kalkanı operasyonu da doğruydu. Türkiye’ye 12 gözetleme noktası açacaksın denildi, 3 veya 4 tane açtı. Bunlar İdlib ve Afrin arasında. Diğer yerlerde açmadı. İdlib operasyonundan bu yana 3 ay geçti. Bir şey oldu mu? Özellikle Rusya’dan bir ‘tamam’ aldı mı, hayır. Haklı olarak Türkiye’nin kırılganlığı var. Türkiye’nin Afrin konusundaki beklentisinin karşılanmadığını görüyoruz. 27 Aralık’ta Cumhurbaşkanı’nın “Esad teröristtir” demesi boşuna değil. Çünkü çatışmasızlık ortamına rağmen, 26 Aralık’ta Esad’ın güçleri Hama’nın kuzeyinden İdlib’e operasyon başlattı.

- Afrin askeri operasyon açısından bakıldığında nasıl bir yer?
Nüfusu 740 bin. Yüzde 60’ı Arap deniyor. 100-300 arası Rus askeri var. 8000 YPG’li olduğu söyleniyor. Menbiç’tenbile buraya takviye geliyor. Şam yönetiminin kontrol ettiği arazi üzerinden gelme şansı yok. Ağır silahlar var. Afrin’e coğrafi olarak baktığınızda dağlık, Kürt dağları var. PKK’nın yıllardır üs olarak kullandığı bölge. Afrin’e operasyon zor bir harekât.

- Fırat Kalkanı’yla karşılaştırırsak…
Çok daha zor. Coğrafya zor, ikincisi Afrin’de YPG ile ilk defa direk çatışmaya giriyorsunuz. Başta şunu söyleyelim. Türk Silahlı Kuvvetleri bunu başarıyla yerine getirir.

- Peki öyleyse sorun ne?
Şu bence: Komutanlar için bir askeri harekâtta en önemli husus bu harekâtın en az zayiatla yapılabilmesi. Ancak zayiatsız harekât olmaz.

- En az zayiat nasıl sağlanacak?
Muharebe alanı hazırlanarak. İlk önce özel kuvvetleri sızdırırsınız, onların hedef tarifiyle hava kuvvetlerine yüklenirsiniz. İyice çökertirsiniz, sonra kara unsurlarıyla girersiniz. Hava sahasının açılmasında ikinci önemli unsur, tahliyelerdir. Lojistik destektir. Özetle yaralıların tahliyesi. Aksi halde karaya bağlı oluyorsunuz, zayiat artıyor.

- Afrin tümüyle temizlenirse Türkiye’nin kazancı ne olur?
Dediğim gibi Afrin’de Kürt Dağları’ndan atlıyorsunuz, Amanos’lara geliyorsunuz. Afrin’i PKK’dan temizlerseniz bu tehdidi yerinde etkisiz hale getirirsiniz. Orada ellerindeki ağır silahların bir kısmını imha eder, bir kısmını ele geçirirseniz o da bir avantajdır. Önemli olan en azından kısa vadede, Kürt Koridorunun Akdeniz’e kadar uzanması ihtimalini kırarsınız. Bu manevi, psikolojik bir darbe olur. Afrin YPG ve PKK’dan temizlenirse belki Türkiye’ye göç edenlerin bir kısmını da rahatlıkla Afrin’e yerleştirme imkânınız olabilir.

- Afrin’in bütün sorunları çözmesi olası mı?
Yararlıdır, ama çözmez. Ana resim Fırat’ın doğusundaki yapılanma. Bunu etkisiz hale getirmek için mucize çözüm “Şam’ın Sınırlara” çıkmasıdır. Bu Şam ve Rusya’yla beraber olur. Amerika’yı da bu konuda ikna etmekle olabilir. 1984’ten beri PKK’yla mücadele ediyoruz. Bu operasyonları hep Barzani’yle beraber yapmaya çalıştık. Esad, 18 Aralık’ta “ABD ile işbirliği yapanlar vatan hainidir” dedi. YPG ve PYD’yi kast ediyor. Bu konudaki düşüncesi sağlamsa önemlidir. Bu noktada Eski İngiltere Dışişleri Bakanı Palmerstone’un sözünü hatırlamak gerekir: “Ne dostluklar ne de düşmanlıklar sonsuza kadar sürer. Sonsuza kadar sürecek olan milli menfaatlerdir.”

- Türkiye Afrin’den sonra Menbiç’i de vuracağını duyurdu. Menbiç’te ne olur?
“Siyasi açıdan, Menbiç’e yapılacak bir harekât, Afrin’e yapılan harekâtdan daha karmaşık ve zor olur. Orada, ABD, Rus ve Suriye askeri var.

Sayfada yer alan bilgiler tavsiye niteliği taşımayıp yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırımcı profilinize uymayabilir.

YORUMLAR (1)
:) :( ;) :D :O (6) (A) :'( :| :o) 8-) :-* (M)
  • Serdar 22 Ocak 2018 08:40

    Kürt koridoru sadece bşr efsane, ne demgrafşknnede coğrafik olarak mümkün. Siyasi nedenlerke oluşturulmuş bir arguman