Siyasetçi İbrahim Turhan konuştu

5 / 6

---

TÜRKİYE CAZİBESİNİ KORUYOR

-Yabancı kuruluşlar Türkiye’ye geliyorlar bir müddet sonra küçülme kararı ya da Türkiye’den çıkma kararı alıyorlar. Mesela en son Rus yatırım bankası Renaissance  Capital İstanbul ofisini kapatma kararı aldı. Bir ekonomist ve siyasetçi olarak bu konuyla ilgili neler söyleyeceksiniz?

İbrahim Turhan: Benim bilebildiğim kadarıyla Türkiye’de faaliyet gösteren çok uluslu şirket sayısı 30 binin üzerinde. Merkezi İstanbul’da olan dünya devleri var. Bunlar arasında bilişim sektöründen, gıda sektöründen, perakendecilik sektöründen çok iyi bilinen marka ve isimler olduğu gibi aynı zamanda Dünya Bankası’nın özel sektör finansman kuruluşu IFC gibi, Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası (EBRD) gibi kuruluşlar da var. Dolayısıyla bu ana akım yani İstanbul’un ve Türkiye’nin bir bölgesel merkez olarak cazibesini koruması, çok temel kısa vadede değişmeyecek ekonomik gerçeklere dayanıyor. Burada herhangi bir değişiklik beklemek doğru değil. Ama bir kuruluş kendi merkez ülkesindeki veya Türkiye’de yürüttüğü operasyonlarla ilgili bir karar değişikliğine gidebilir. Dolayısıyla bunlardan yola çıkarak bir genel karamsarlık tablosu oluşturmak bence doğru olmaz. Her iş kolunda her sektörde zaman zaman bir takım şeyler yaşanabilir. Ama şu anda bütün gelişen ekonomileri ve yükselen piyasa ekonomilerini etkileyen genel sistemik bir durumdan bahsediyoruz. Yatırımcıların da bu konuda tipik veya belli kalıplara sıkışmış davranışları vardır. Yani gelişen piyasalarda bir problem olduğu zaman diğer bütün gelişen piyasalardaki durumlarını aynı şekilde değiştirme gibi yanılgıya düşüyorlar. Tabi sonuçta kendi kararları, kendi paraları. Ama şu bir gerçek ki, özellikle perakende sektörünün son derece parlak ve büyük umutlar vadeden bir pazar olduğunu sanırım herkes biliyordur.

O SÖZÜN ÜSTÜNE SÖZ SÖYLENMEZ

- Başbakan Yardımcısı Cevdet Yılmaz, “Türkiye yüzde 3 büyür” dedi. Siz bir ekonomist olarak neler söyleyeceksiniz? Türkiye yüzde kaç büyür?

İbrahim Turhan: Sayın Başbakan Yardımcımız Cevdet Yılmaz, daha evvel Kalkınma Bakanı olarak görev yaptığı için bizden bu konuya daha çok vakıftır. Dolayısıyla onun sözünün üstüne söz söylememiz yakışık almaz.