Piyasalarda hareketli bir hafta sinyali

1 / 6

---

Geçtiğimiz hafta dünya ekonomileri için oldukça hareketli geçti. Başta gelişmiş ekonomiler olmak üzere bir çok ekonomide önemli açıklamaların geldiğini gördük.

Son günlerde Yunanistan’ın Uluslar arası para fonu’na (IMF) olan 450 milyon dolarlık borç ödemesinde olan belirsizlik Euro Bölgesi’nin geleceğine dair endişe yaratıyordu. Fakat Yunanistan söz konusu ödemeyi gerçekleştirdi ve bu durum Euro Bölgesi’nin rahat nefes almasını sağladı. Tabi ardından gelen, ECB’nin Yunan bankalarına tahsis ettiği acil likidite imkanının üst sınırını 1,2 milyar euroya yükselttiğinin haberleri de güven artışına destek verdi. Burada unutulmaması gereken nokta Yunanistan’ın ödediği miktarın “buz dağının görünen yüzü” olduğudur. Sonuçta Yunanistan hazırladığı ekonomik reform taslağının kreditörler tarafından onaylanıp onaylanmayacağı halen belirsizliğini koruyor.

Amerika kanadında ise geçtiğimiz dönemlerde pozitif gelen istihdam verilerinin ardından, 126K gelen mart ayı tarım dışı istihdam verisi korkutmuştu. FOMC toplantısının ardından gelen açıklamalar ile birlikte hissedilen faiz artışındaki erteleme sinyalleri, ekonomik aktiviteye ilişkin net sinyaller vermemesiyle desteklediği düşünülebilirdi. Fakat mart ayı FOMC toplantısına ilişkin tutanaklarda beklenilen sinyal alınmadı. Tutanaklara göre Fed üyeleri arasında ilk faiz artışının  ne zaman yapılmasına ilişkin farklı fikirler yer almakta. Bazı üyeler önceden planlandığı gizi haziran ayının artış için uygun olduğunu ortaya koyarken, diğer üyeler enflasyondaki zayıflamayı ve dolardaki güçlenmeyi öne sürerek, artışın yılın ilerleyen dönemlerine bırakılması gerektiğini düşünüyorlar. Bu durumda önümüzdeki süreci düşünecek olursak, son açıklanan zayıf tarım dışı istihdam artışı gibi ekonomide ivme kaybı olduğunu gösterecek açıklamaların gelmesi durumunda, faiz artışının yılın ilerleyen dönemlerine sarkması ihtimali artacaktır. Öte yandan, Yellen açıklamalarının ardından önümüzdeki dönemde iktisadi verilerde trend değişimi gözlemlenmediği sürece Fed’in faiz artırım sürecine yönelik mevcut beklentilerin korunacağı öngörülüyor.

Asya kanadında ise Japonya’nın üretim değerlerindeki gerilemenin ekonomik gelişim üzerinde olumsuz havalar estirdiği gözlemlenmektedir. Çin tarafında ise mart ayı imalar sanayi PMI verisinin 50 eşik değerinin altında kalması, Çin merkez bankasının önümüzdeki dönemde para politikasında daha fazla gevşemeye gidebileceği beklentisinin güçlenmesine neden oluyor.

Önümüzdeki bir süre, yakından takip edeceğimiz adımların atıldığı bir haftanın ardından, bomba gibi bir hafta daha bizleri bekliyor. Gelin, gün gün gelecek olan önemli veriler ve açıklamalar ile önümüzdeki haftaya bir göz atalım.