Netaş zirvesi, şirketi, büyük hedefleri anlattı

2 / 9

---

“TÜRKİYE İÇİN NE DOĞRUYSA BİZİM İÇİN O DOĞRUDUR”

Borsagundem.com-Netaş’ın geçmişten bugünlere nasıl geldiğinden ve imza attığınız projelerden bahseder misiniz?

Müjdat Altay: Netaş, 1967 yılında Türkiye’de sadece 100 bin telefon kullanıcısının ve abonenin olduğu o yıllarda günün en ileri teknolojisiyle kuruldu. Kurulduğu yıllarda, analog krosbar santralları imal eden Netaş, 1980’lerden itibaren, sayısal santral teknolojisine geçti.

Türkiye’ye, 12 milyonun üzerinde hat kazandıran Netaş’ın, ülkenin iletişim ağının modernizasyonunda emek ve katkısı çok büyüktür. Kırsal santraller ve şehir santralleriyle beraber 14 milyonu bulan hatların tamamı Türkiye’de üretilmiştir. Bu tasarım faaliyetlerinde, 1973 yılında ilk adımlarını attığımız Ar-Ge çalışmalarının payı çok büyüktür. Ar-Ge’nin, katma değer yaratarak, tam anlamıyla hayata geçmesi 1980’li yılları bulur.

Netaş, 47 senelik iletişim teknolojileri yolculuğunda, büyük hamleler yaparak ilklere imza atmayı ilke haline getirmiştir. Hala da o ilkeyle çalışmalarımızı kararlılıkla sürdürüyoruz. Türkiye için ne doğruysa bizim için o doğrudur. Yaptığımız her işe başlamadan evvel şunu düşünürüz; “Ülkemiz için doğru mu, doğru bir iş mi yapıyoruz?” Daha sonra şirketimiz için doğruluğundan emin olmak üzere çalışırız.  Türkiye’ye bugüne kadar, yerli kaynaklarla, Ar-Ge, üretim ve tasarım yaparak, 2 milyar doların üzerinde döviz tasarrufu sağladığımız için çok mutluyuz, gururluyuz. Son 10 yılda, 400 milyon doların üzerinde bir yazılım ihracatı yaparak, ülkemize katma değer kazandırmaya devam ediyoruz.

“BİR ANDA EN BÜYÜK ORTAĞIMIZI VE TEKNOLOJİK PARTNERİMİZİ KAYBETTİK”

1967 yılında Nortel’le başladık bu yolculuğa. Fakat Nortel, ya yeni dünyaya adaptasyonundan ya da krizlerdeki dayanıksızlığından, 2009 yılında önce iflastan korunma, sonra da iflasını açıkladı. Netaş bir anda en büyük ortağını ve teknolojik partnerini kaybetmiş gibi oldu. Biz bu gidişatı 2006-2007 yıllarında zaten görmeye başlamıştık. Firmanın yolunu daha ziyade yine Türkiye’ye değer katacağını düşündüğümüz sistem entegrasyonu yapısına dönüştürmek için çalışmalara başladık. O çalışmaları Nortel’in kendi hisselerini satması sırasında da daha da güçlendirmeye çalıştık. Nortel’in gitmesiyle hisse yapımız değişti ve hemen arkasından da sistem entegratörü olma hedefimizi daha net olarak kamuoyu ile paylaştık. Ve o konuda ilk adımımız, 2011 son çeyreğinde, Probil firmasını satın almak oldu. Probil firmasıyla sistem entegrasyonu faaliyetlerine biraz daha yoğunlaşmaya başladık.

Sistem entegrasyonu aslında çağın olayı. Bugüne kadar ürünler tek tek değerliydi ama aslında dünyanın geçerli sözü artık bilgelik. Artık bilgi toplumu olduk. Bilgi toplumu olunca üretim türü faaliyetler daha Doğu'ya doğru kaydı. Batı ülkeleri de üretimin entellektüel kısmına, IT kısmına, patent kısmına ve o ürünlerin tasarlanma kısmına önem verdiler. Bir de onun üzerine yazılım çok ön plana çıktı. Tüm bunların üzerine de belirli dikey sektörlerde derinleşme başladı. Her firmanın belirli bir dikeyde derinleştiğini görmeye başladık. O derinleşen firmaları bir araya getirip bir çözüm sunan firmalar da çok büyük bir önem kazandı. İşte o firmalar sistem entegrasyonu firmaları oldu...