Ana SayfaPiyasaBorsada 105 bin, dolarda 3.73 beklentisi---

Borsada 105 bin, dolarda 3.73 beklentisi

3 / 4
Borsada 105 bin, dolarda 3.73 beklentisi
09 Temmuz 2017 - 07:48 www.borsagundem.com

GÖZLER YELLEN’IN YARI YIL SUNUMUNDA OLACAK

EDA ÖNDER ÖZTÜRK - ALAN YATIRIM KIDEMLİ ANALİST 

Uzunca bir bahar rehaveti içerisinde olan ABD Doları geçtiğimiz hafta bizlere yeniden gücünü hatırlattı. ABD 10 yıllık tahvil faizleri %2,40 seviyesine kadar dayanırken, dolar endeksi de hafta içerisinde 96 seviyesini aştı. Bununla birlikte global merkez bankalarının para politikasında normalleşmeye yönelik söylemleri de gelişmiş ülke tahvillerinde satış dalgasına neden oldu. Geçtiğimiz hafta global bazda şahin tutum sergileyen merkez bankalarına ilişkin söz konusu tavır değişikliği global piyasalarda sorgulanırken, merkez bankalarının merkez bankası olarak bilinen Uluslararası Ödemeler Bankası’nın (BIS) 87. yıllık raporunda ilgili cevaplara ulaşıldı. Uluslararası Ödemeler Bankası’nın yıllık raporunda, dünya genelinde düşük faiz oranlarının finansal tahribatlar oluşturabileceğine ve finansal istikrarı tehdit ettiğine dikkat çekerek, enflasyon baskısına karşı global bazda politika faiz oranlarının artırılması gerektiğini belirtti. Dünya genelinde parasal teşviklerin ve düşük faiz oranlarının uzun vadede sürdürülemez olduğunu bununla birlikte enflasyon oranlarının küresel bir endişe yarattığı ifade edilirken, enflasyon baskılarını kontrol altına almak ve finansal istikrara yönelik riskleri engellemek için daha sıkı küresel para politikasının uygulanması ve küresel bazda politika faiz oranlarının yükseltilmesi gerektiğini ibaresi yer aldı.

Uluslararası Ödemeler Bankası merkez bankalarına sıkı para politikası uygulamaları konusunda öneride bulunuyor olsa da, dünya genelinde merkez bankaları arasında para politikasında normalleşmenin başını çeken Fed, günümüzde eleştirilere maruz kalmakta. Son dönemde ABD’de işsizlik oranının son 10 yılın en düşük seviyesine gerilemiş olması ve para politikalarının ücretler ve enflasyon cephesinde arzu edilen görünümü sağlayamaması nedeniyle Fed’in 1960’lı yıllarda benzer bir durum ile karşı karşıya kaldığı hatırlatılmakta. 1961 yılının başında %7 seviyesinde olan işsizlik oranının 1965 yılının sonunda gerilemesi ve ilgili dönemde enflasyonda görülen yavaşlama sonrası uygulanan para ve maliye politikalarının 1970’li yılarda Büyük Enflasyon krizini beraberinde getirdiği söylenmekte. Söz konusu krizin ilgili dönemde uyguladığı para politikalarının sonucu olduğu ifade edilirken, ABD ekonomisinin mevcut ekonomik görünümü ve Fed’in günümüzdeki politikalarının 1960’lı yıllara paralel olduğu eleştirileri gündemde yer alıyor. İlgili eleştirilere yönelik bir diğer örnek ise geçtiğimiz Cuma günü ABD’de Haziran ayına ilişkin istihdam raporunda görüldü. Haziran ayında 222 bin ile beklentilerin oldukça üzerinde açıklanan tarım dışı istihdam verisine rağmen, ücretler cephesinde beklenilen ivmenin kaydedilememesi ABD Doları’nın yukarı yönlü hareketinde hız kesmesinde etkili oldu. Son dönemde zayıf gelen veri akışının Fed’in yol haritasında değişiklik yaratmaması önümüzdeki günlerde söz konusu endişelerin derinleşmesine yol açabilir.

Fed’in en son gerçekleştirmiş olduğu toplantı tutanaklarında gördüğümüz üzere Fed üyeleri yalnızca bilançonun küçültülmesine ilişkin enflasyon tarafında görülen zayıflamanın geçici mi kalıcı mı olduğu konusunda da görüş ayrılıkları içerisindeler. Bu sebeple bizleri bekleyen haftada ABD’de Haziran ayına ilişkin açıklanacak olan enflasyon verisi yakından takip edilecek. Bununla birlikte gelecek hafta Fed Başkanı Janet Yellen’ın Temsilciler Meclisi Finansal Hizmetler Komitesi oturumu öncesinde yapacağı ekonomi ve para politikasına ilişkin yarı yıl sunumunda ABD Doları’nda görülen bu hareketin trende dönüşüp dönüşmeyeceği konusunda bize ipucu verecek. 


ETİKETLER :
YORUMLAR (6)
:) :( ;) :D :O (6) (A) :'( :| :o) 8-) :-* (M)