ATIG'İ Türkiye'nin Raymond James'i yapacağız

4 / 11

---

“FİNANSAL PİYASADA BELİRSİZLİK VARSA PROBLEM VARDIR”

-Piyasalar için görüşünüz nedir? 2014 için ne düşünüyorsunuz?

Okan Böke: 2014 zor bir sene. Özellikle Türkiye açısından iki seçimin olduğu ve çok basit bir yerel seçimin bu denli önem kazanması neticesinde hükümet için bir güvenoyu olması belli belirsiz bir tedirginlik yaratıyor. Sonrasında ne olur? Bakın Türkiye ilk kez seçim yaşamıyor ama öyle bir hava var ki  sanki ilk kez seçim yapılıyormuş gibi. Bu işe iyi bakmaya çalışabilirsiniz ve iyi bakarsınız; bu işe kötü bakmaya çalışırsınız, kötü bakarsınız. Benim şahsi kanaatim hükümet kazanırsa belli bir kesimin düşündüğü ‘istikrar devam ediyor’ diye olumlu hava esebilir. Eğer hükümetin oy kaybettiğini düşünürsek bundan da bir ders çıkartıp belki eylem ve söylemlerini yumuşatıp daha ılımlı bir politika izlemeye de başlayabilir. Bu olumlu bakış açısı ve böyle bakmak istiyoruz. Bakın, değişen bir konjonktürde süreç uzarsa o Türkiye için çok yararlı olmaz. En azından yabancı yatırımcıların söylediği “finansal piyasada belirsizlik varsa  problem vardır”. Belirsizlikler azaldığı zaman insanlar daha rahat yatırım yaparlar.

“BEN BORSADA YABANCI AĞIRLIĞINI, GERİ KALMIŞLIĞIN BİR GÖSTERGESİ OLARAK GÖRÜYORUM”

Tabi burada bir not indirimi olur mu Türkiye’de? İnşallah olmaz diyelim. Ama bu notçular Türkiye’nin notunu hızlı indirip, zor çıkartan kurumlar. Bakın son zamanlarda Türkiye’den epey bir fon çıkışı oldu. Borsaya bakınca bu benim şahsi görüşüm, bizim borsada yabancı ağırlığının yüksek olmasını bir başarı gibi görüyoruz ya, ben bunun geri kalmışlığın bir göstergesi olarak görüyorum. Ben bunu başından beri söylüyorum. Neden kendi vatandaşın borsaya gitmiyor? Çünkü borsayı oyun gibi görüyor. Ben borsada oynuyorum zihniyeti olduğu sürece, borsaya yatırım olarak bakmazsa yüzde 61’i yabancılarda, yüzde 39’u Türklerde olur. Bu çok net. Neden? Türkiye’de zaten genel bir tasarruf açığı var. Türkiye’deki tasarruf oranı yüzde 12.8. Çok düşük.  Bu neden düşük derken gelir düzeyi düşük, doğru dağılmamış bir gelir düzeyi var ve eksi negatif faizlerle tasarrufları artırmak söz konusu değil. Dediğim gibi borsaya oyun gibi bakan zihniyetin, borsadaki yerli ağırlığını arttırması mümkün değildir. Ben yabancıların ağırlığını bu denli fazla olmasını son derece olumsuz bulan biriyim. Şunu da ekleyeyim, büyüklük aynı kalırken yabancı payının azalması, yerlinin artması iyi bir şey değil tabi ki. Pasta büyümeli ama yerli yatırımcıyla büyümeli. Yoksa nereye geliriz, pasta aynı kalır hatta küçülür. O değil benim istediğim.  Yatırıma teşvik etmek, borsayı da bir yatırım aracı gibi insanlara gösterebilmek. Ama bu kadar manipülasyonun olduğu yerlerde de yatırımcı da imtina ediyor tabi ki borsaya girmekten. Borsada bugün gireyim yarın para kazanayım zamanları geçti.  Şimdi temettüsünü doğru ödeyen, uzun vadede bir hikayesi olan kağıtlarda alıp tutmanın ve tasarruf amaçlı yapmanın bu işe yarar getireceğini düşünüyorum.