BORSAGUNDEM.COM - DIŞ HABERLER SERVİSİ
ABD Doları küresel rakipleri karşısında bu haftayı sınırlı bir yükselişle kapatmayı hedeflese de bu durum uzun vadeli trendlerdeki olumsuz görünümünü değiştirmiyor. Mart ayının sonundan bu yana rakipleri karşısında değer kaybeden dolar küresel güvenli liman statüsünü de kaybetmiş durumda.
Eylül ayının sonundan bu yana üçüncü çeyrek bilançolarının beklentileri aşması, Kovid-19 aşısıyla ilgili gelişmeler ve devam eden küresel ekonomik toparlanmayı destekleyecek mali teşvik önlemleri ihtimali yatırımcıların iyimser bir senaryo çizmesine yol açtı. Küresel Dolar Endeksi’ne (ICE ABD Doları Endeksi) göre dolar 25 Eylül’den 3 Aralık’a kadarki sürede %4,2 oranında değer kaybetti.
ABD’de işsizlik rakamları beklentilerin çok üzerinde gelmeye devam ediyor. Kapanmalar ve artan Kovid-19 vakaları da şirketlerin iflas etmesine yol açıyor. Barrons’un haberine göre hisse senetleri yatırımcıları yakın vadeli ekonomik türbülansa odaklanmamayı tercih ediyor. Zira birçokları aşılar dağıtılana kadar beklenen teşvik paketinin gelmesi aracılığıyla ekonomiye bir köprü kurulması ihtimalini değerlendiriyor.
Ülkede 10 yıllık ABD Hazinesi tahvilleri verimlerinde de düşüş söz konusu. Bu düşüşün işsizlik rakamlarının yanında ekonomideki enflasyon beklentilerini de işaret ettiği belirtiliyor.
Yatırım danışmanlığı ve sigorta şirketi New England Investment and Retirement Group’un Yatırım Danışmanı John Ham, Avrupa Birliği’nin ekonomik zayıf ekonomik toparlanasının dahi ABD’deki toparlanma süreciyle karşılaştırıldığında daha parlak görüldüğünü, ABD Doları’ndaki hareketin en büyük itici güç olduğunu söyledi.
Ham Avrupa’daki devlet tahvilleri ile ABD Hazinesi arasındaki farka dikkat çekerek Avrupa tahvillerinin kademeli olarak daha cazip hale geldiğini ve ABD piyasalarından daha fazla sermayenin uzaklaşarak Avrupa piyasalarına akın ettiğini belirtti.
Bu durumun ABD Doları için darbe olduğunu belirten Ham, AB üye ülkelerinin daha fazla mali teşvik konusunda işbirliği yapabileceğine güveninin tam olduğunu söyledi. Borsa uzmanına göre yatırımcılar Polonya ve Macaristan’ın vetosuna rağmen AB’nin yakın zamanda 900 milyar dolarlık teşvik paketinde anlaşacağına ilişkin umutlarını sürdürüyor. Avrupa Merkez Bankasının tahvil alım programını 600 milyon dolar arttırması da Avrupa ekonomisinin toparlanmasına ilişkin iyimserliği arttırıyor.
Şimdilik 2021’de ABD ve AB’ye ilişkin ortalama ekonomik beklentiler kabaca %4’lük bir büyümeyi işaret ediyor. Ancak Wall Street'teki pek çok kişi aşıdaki gelişmelerin sağlayacağı küresel ekonomik toparlanmayla birlikte dolara olan baskının da artacağını bekliyor.
Yatırım araştırmaları şirketi Wolfe Research’ün Baş Yatırım Stratejisti Chris Senyek, müşterileriyle paylaştığı notunda, “Dolardaki zayıflığın 2021 içerisinde de devam edeceğini bekliyoruz. Küresel büyüme beklentilerinin ABD büyüme beklentilerinden daha hızlı toparlanmasıyla birlikte doların zayıflamaya devam etmesini öngörüyoruz” yorumlarında bulundu.