Yabancı yatırımcılar gelişmekte olan piyasalardan neden kaçıyor?

ABD’de yükselen faiz oranlarıyla birlikte 2013 yılındaki öfke nöbetini hatırlayan küresel yatırımcılar gelişmekte olan piyasalardaki yatırımlarını keskin bir şekilde azaltmayı tercih ediyor


BORSAGUNDEM.COM – DIŞ HABERLER SERVİSİ

Korona virüs krizinin en büyük etkilerinin hissedildiği geçen yıldan bu yana gelişmekte olan piyasa varlıklarına gerçekleşen yatırım akını, artan ABD faiz oranlarının 2013'te yaşanan "kademeli öfke nöbeti" anılarını canlandırmasıyla ilk ciddi sınavıyla karşı karşıya kaldı.

New York merkezli finans şirketi MSCI'ın 27 ülke endeksini içeren geniş çaplı hisse senedi endeksine göre, gelişmekte olan piyasa hisse senetleri Mart ayındaki en dip noktasından geçen haftaki tarihi zirveye kadar ABD Doları bazında neredeyse yüzde 90 yükseldi. Bu yükseliş kısmen, küresel merkez bankalarının gelişmiş piyasalardaki faiz oranlarını rekor seviyelerde düşürmesinin ardından şiddetli bir getiri avından kaynaklandı.

Ancak Financial Times’ın haberine göre 2021'in başından bu yana gelişmiş ülkelerde devlet tahvili fiyatlarındaki keskin düşüş, borçlanma maliyetlerini keskin bir şekilde yükseltti ve gelişmekte olan piyasalara dalgalanmaya başladı. MSCI'nın gelişmekte olan piyasalar endeksi geçen haftaki en yüksek seviyesinden yaklaşık yüzde 5 oranında düşüş göstererek Çin'den Türkiye ve Brezilya'ya uzanan ülkelerdeki düşüşleri yansıttı.

ABD bankası Brown Brothers Harriman'ın (BBH) Küresel Para Birimi Stratejisi Başkanı Win Thin, "Dünya çapında dikleşen verim eğrisinin diğer varlık piyasalarına sıçramaya başladığına şüphe yok ve şu anda ihtiyacımız olan son şey tam bir tahvil ve hisse senedi piyasası satış dalgasıdır" dedi.

Bazı analistlere göre, şu anki piyasa ortamı, yatırımcıların gelişmekte olan piyasalardaki varlıklarından kaçtığı 2013 yılına benziyor. Zira ABD Merkez Bankası (FED) gelişmekte olan ülkelere destek veren olağanüstü seviyede gevşek para politikalarına son verdiğinin sinyalini verdi.

BBH’in Küresel Borsalar Strateji Başkanı Thin FED’in muhtemelen piyasalara, Kovid-19 krizinin en yoğun hissedildiği dönemde uyguladığı olağanüstü teşvik önlemlerini yavaşça geri çekeceği konusunda güvence vermeye çalışacağını belirtiyor.

Bazı sektörler bu baskıyı hissediyor. Korona virüsten hızlı toparlanması sayesinde en iyi performans gösterenler ülke borsaları arasında yer alan Çin piyasaları geçtiğimiz hafta boyunca düşüş gösterdi.

Çin’in hisse senetleri endeksi olan CSI 300 Endeksi Şubat ayındaki en yüksek seviyesinden dolar bazında yaklaşık yüzde 6 düşerken, Şenzen’in teknoloji odaklı ChiNext borsası yüzde 13 düştü.

Bu arada Brezilya borsaları da popülist sağcı politikalarıyla bilinen Brezilya Devlet Başkanı Jair Bolsonaro'nun devlet petrol şirketi Petrobras'ın patronunu pompa fiyatlarını düşük tutmadığı için kovmasının ardından ciddi sıkıntılarla karşı karşıya kaldı.

Yine de bazı analistler ve yatırımcılar, birçok ülkede daha parlak bir ekonomik görünüme ilişkin beklentilerin artan küresel faiz oranlarının yarattığı riski köreltmede yardımcı olacağını savunuyor.

Yatırım danışmanlığı şirketi William Blair Investment Management’ın Ortağı ve Portföy Yöneticisi Tom Clarke konuyla ilgili açıklamalarında, aşının etkisinin daha fazla görülmeye başlamasıyla, “kaç çeyrek boyunca kayıp vereceğinizi veya gelirlerinizin ne kadar azalabileceğini tartışabilirsiniz. Ancak önümüzde çok uzun bir yol olsa dahi bu görüşler yeniden gözden geçirilebilir. Gelişmekte olan piyasa varlıklarında ve para birimlerinde olan değişimin sebebi bu” ifadelerine yer verdi.

Thin bu sürecin daha temel bir değişimin parçası olduğunu söylüyor. Salgından önce, gelişmekte olan piyasalara karşı çeşitli faktörler değerlendiriliyordu: ABD ve diğer ülkelerdeki korumacılık uygulamaları, ABD ve Çin arasında artan gerilimler, Brexit konusundaki belirsizlikler. Bu sorunların tamamı az veya daha büyük ölçüde de olsa bir şekilde çözüme kavuştu.

Clarke, "Çin'in sert bir çöküş yaşayacağı konusunda birkaç yıldır endişeler paylaşılıyordu ve şimdi bakıldığında geçmişteki tüm yıllarda olumlu bir büyüme sağladı" dedi.

Bununla birlikte, tüm gelişmekte olan piyasalar pandemiden eşit derecede iyi durumda çıkmayacak. Beklentilerin karşılanması için önemli olan bir faktör, üretken yatırım sunma yetenekleri olacaktır. Financial Times analizlerinde göre, doğrudan yabancı yatırımlar geçen yıl dünya genelinde düştü, ancak Asya'da ise oldukça iyi tutundu. Çin ve Hindistan'da yabancı yatırımlar 2020'de sırasıyla yüzde 4 ve yüzde 13 büyüdü. Buna karşılık, Afrika ve Latin Amerika’da birleşmeler ve satın almalar, proje finansmanı ve çevre yatırımı da dahil olmak üzere yeni iş alanı yaratan türden dış yatırımların birçok bileşeninde en ciddi daralmalar kayda geçti.

Yatırımcılar iç piyasa harcamaları da memnuniyetle karşıladılar. Hindistan'ın salgına tepkisinin bir kısmı, altyapıya yapılan kamu harcamalarını 10 yıllık ortalamasının yüzde 50 üzerinde artırmak oldu. Bu tür yatırımların onlarca yıldır sıkılaştıran Brezilya, pandemiye verdiği cevapta tüketime yönelik sübvansiyonlara yoğunlaştırdı. Bu yöntem siyasi açıdan popüler olsa da büyümenin inşa edilmesi için daha kötü bir yöntemdir.

Yatırım danışmanlığı firması Boston Partners'ın Gelişmekte Olan Piyasalar Portföy Yöneticisi Paul Korngiebel, korona virüsü "Politikaların korona virüse yanıt olarak farklılık göstermesiyle sanayi sektörü ve ülkeler bazında kazananlar ve kaybedenler yaratan büyük ölçüde alt üst edici olay" olarak tanımlıyor.

Tıpkı gelişmiş ekonomilerde olduğu gibi, birçok gelişmekte olan piyasa yatırımcısının odak noktası teknoloji oldu. Son 12 ay içinde, elektrikli araç üreticisi Tesla'nın hisseleri New York Borsası’nda yüzde 350 arttı. Bununla birlikte New York Borsası’nda listelenen Çinli rakibi Nio'nun hisseleri yüzde 1000'den fazla yükseldi.

Korngiebel, bazı sektörlerde yatırımcıların gelecekteki büyüme beklentilerine çok fazla yüklenmiş olabileceğinden ve bu durumun bazı değerlemelerin esnetilmesine neden olabileceğinden endişe ediyor. Ancak borsa uzmanı bunun aksine yatırımcıların belki de zamanından önce portföylerinden çıkardığını düşündüğü bölgesel havayolu şirketleri gibi sektörlerde de fiyatların fazla düşük olmasını fırsat olarak görüyor.

Korngiebel “Şu anda gerçekten de Kovid'in artçı şoklarıyla uğraşıyoruz. Yatırımcılar için hiçbir şey bitmiş değil” ifadelerini kullandı.

 

Avrupa piyasalarında açığa satış korkusu

 

Kusursuz fırtına ne zaman dinecek?

 

Wall Street kararsız