BORSAGUNDEM.COM – DIŞ HABERLER SERVİSİ
ABD borsalarında S&P 500 Endeksi’nin performansı fazlasıyla göz kamaştırıcı hale geldi. Korona virüsün oldukça bulaşıcı olan delta varyantının yayılmasıyla ilgili endişelere ve ABD Merkez bankasının tahvil alımlarını yanlış zamanda azaltacağına ilişkin korkulara rağmen 500 ABD hisse senedini içeren endeks geri çekilmelere karşı direncini sürdürüyor.
MarketWatch’un haberine göre S&P 500 Endeksi Cuma günü itibariyle sert bir satış dalgası görmemesi halinde 200 seans boyunca zirve seviyesinden %5’in üzerinde düşüş gerçekleştirmemiş olacak. Bu aynı zamanda endeksin 404 seans boyunca zirve seviyesinden %5 ve üzeri düşüş göstermediği 2016 yılından bu yana en güçlü performansını gösterecek.
Borsaların bu derecede dirençli bir dönem geçirmesi oldukça nadir. S&P 500’de tarih boyunca %5’lik geri çekilme olmadan gerçekleşen bu denli uzun ralliler sadece sekiz kez meydana geldi.
Borsaların Kovid-19 krizinin ardından iyileşerek daha yüksek seviyelere ulaşması borsa yatırımcılarının endişe duvarına yaklaşmasına neden oluyor. Yatırımcılar gelirini ve kârını piyasanın geri kalanından daha hızlı bir şekilde artırması beklenen alanlar arasında sürekli bir biçimde dolaşıyor. Amaçlarıysa korona virüs sırasında sert bir kriz yaşayan ABD ekonomisinin toparlanması sürecinden yararlanmak.
New York Borsası’nda pazartesi günü görülen alımlar Dow Jones ve S&P 500 endekslerinin 2021’in başından bu yana sırasıyla 35. ve 49. rekor kapanışını yakalamasını sağladı. Bu sırada teknoloji ağırlıklı Nasdaq endeksi ise 5 Ağustos tarihinde yakaladığı rekor seviyesinin %2,5 oranında uzağında kaldı.
Hisse senetleri piyasalarındaki rallinin sonsuza kadar sürmeyeceği endişeleri tüm yatırım çevrelerinde hissediliyor.
Borsagundem.com’un derlediği bilgilere göre bu tip boğa piyasalarının ardından S&P 500 Endeksi bir sonraki yıllık performansında ortalama %6,5 oranında yükseliş gösteriyor. Ancak endeks iki yıllık süreçte ortalama %27,4 ve 5 yıllık süreçte ise ortalama %64’lik getiri sağlıyor. Söz konusu uzun vadeli performansların sayısı oldukça sınırlı olduğundan ve geçmişe ilişkin verilerin geleceğe ilişkin hiçbir belirleyici nitelik taşımamasından dolayı analistler yatırımcıları uzun vadeli hisse senetleri stratejilerine bağlı kalmaları konusunda uyarıyor.