TFF'de aranan terazi Terim'de çıktı

Galatasaray Teknik Direktörü Fatih Terim Çaykur Rizespor karşılaşmasında, yardımcısı Ümit Davala ile birlikte, tribünde yer alan konuk takım sportif direktörüne yönelik hakaret ve küfürleri sebebiyle 2’şer maç men cezasına çarptırıldı

Peki sebep? Bir kısmı temsilci raporunda yer alan hakaret ve küfürler sebebiyle...

Sahadan tribünde yer alan Çaykur Rizespor Sportif Direktörü’ne yönelik, “Senin ....a k......” “Erkeksen aşağı gel a.... k......” şeklinde edilen hakaret ve küfürlerden dolayı.

Yine kullanılan “S.... p...” sözünün ‘atlandığı’ o temsilci raporuna göre. Hani o Karagümrük maçı sonrası hakem raporuna göre ‘cibilliyetsiz’ olan, temsilci raporuna göre ise ‘ciddiyetsiz’ olan Terim’e ait bu ifadeyle ilgili ortaya çıkan çelişki konusunda ‘itibar ettiğimiz temsilci raporuna’ göre. Ama bugün o rapora sığınan kişi, PFDK’ya verdiği savunmada; “Bu söz ‘kendi sahamızda deplasmanda gibiyiz a..... k......’ diye söylenmiş bir sözdür” diyerek “O temsilci raporuna itibar edilmemeli” diyor. Nereden nereye!

HOCAM TERAZİDE NEYİ TARTACAĞIZ?
Ve akşamına o kişi Twitter profiline adalet terazisi koyarak milleti adaletli olmaya davet ediyor. Ama ne için, kim için, onu bilmiyoruz. Orada neyi tartacağız bilmiyoruz. Evet bugün TFF yargı organlarının elinde Fatih Terim’in o profil resminde yer alan o adalet terazisi olsaydı eğer; hocanın, ne o Karagümrük maçı sonrası aldığı ceza, ne de bugün Rizespor maçı sonrası aldığı ceza bu kadar ‘cücük’ kalmazdı.

Mesela, “Cibilliyetsiz (ciddiyetsiz!), ahlaksız, terbiyesiz, maçın içine ettin, sen ne biçim hakemsin ulan...” gibi sözlerinin karşılığı öyle 1 maçlık ceza filan olmazdı. Mesela bu ifadeler ‘sportmenliğe aykırı ifade’ olarak değil ‘hakaret’ olarak değerlendirilirdi. Mesela hocanın aynı sezon için de aynı ihlali ikinci defa gerçekleştirmesinden dolayı talimatın 11. maddesinde yer alan ‘tekerrür’ sebebiyle, aldığı ceza böyle 2 maçta filan kalmazdı. Mesela yine TFF’nin elinde o teraziden olsaydı, 2. Terim olma yolunda büyük hızla ilerleyen Sergen Yalçın’ın “Hakem rakibi maça ortak etmek için elinden geleni yaptı” sözü yanında kâr kalmazdı. Bugün profiline o adaletin simgesi olan teraziyi koyarak adalet isteyen, önce neyin adaletsiz olduğunu açıklamalıdır. “Şu lafı kullandım diye bana 2 maç cezası verdiler, bu adalet mi şimdi?” demelidir. O terazi kefesine, o kullandığı raporlarda yer alan sözlerini koymalıdır ki toplum olarak bir tartalım.

TERİM'İN SUÇ DUYURUSU ÖRNEK ALINMALI
Keşke başkaları da sizin gibi küfürle mücadele edebilseydi sayın Fatih Hocam! Sizin gibi; Kadıköy’de size edilen ‘benzer’ küfürler sebebiyle, küfür edenler için istediğiniz o ‘seyirden men’ gibi, başkaları da birileri için ‘sahalardan men’ filan istese. Keşke sizin avukatınız gibi, bu küfürlere muhatap olan diğer kişilerin avukatları da, küfür edenler hakkında suç duyurusunda bulundukları dilekçelerinde, benzer şekilde ‘müvekkilinin şeref ve haysiyetinin rencide edildiği, itibar ve prestijnin sarsılmaya, saygınlığını zedelemeye yönelik ifadeler kullandığını. Söz konusu sinkaflı küfürlerle kişilik haklarının ihlal edildiği’ vurguları yapabilse. Ve bu mücadele ‘herkese karşı’ olabilse...

ÜÇ MAYMUNU OYNAYAN HAKEMLER
Peki ya temsilci raporlarıyla ortaya çıkan bu durum karşısında o gün görev alanını terk ederek, rakip takım görevlilerine karşı eylemi karşısında adeta üç maymunu oynayan hakem arkadaşların yüzü kızarmış mıdır? Yaptıkları bu eyyamın bir işe yaramadığını görmüşler midir? Acaba MHK o maçta orta hakem ve 4. hakemin görevlerini suistimal etiklerinin farkına varmış mıdır? Bu ayıp önce o hakemlerin ayıbıdır. Geçtim orada yaşananları görüp görmemelerini, hakaret ve küfürleri duyup duymamalarını Terim’in yedek kulübesinden o hiddetle oraya gitmesinin karşılığı ihraç değil midir, hakem arkadaşlar?

TÜNELDE NE ARARSAN VAR...
Başkalarının tribünündeki seyircilerini sayanların acaba Galatasaray-Çaykur Rizespor maçında o tünele kaç kişi sığdırdığınızdan haberiniz var mı? Konuk ekipten bazı isimleri orada karşılamak isteyen... Mesela o meşhur Tuzlaspor maçında tünel vakasına imza atan şöförün de yine o kalabalık içinde yer alması. Korumalardan, şoförlerden geçilmeyen o tüneldeki kalabalığa yine Muslera’nın kaptanlık yapışı!.. İnanın bu çocuk pek göründüğü gibi gelmiyor bana. Tuzla olayında da, buradaki tünel vakasında da yine o var. Hayırdır birileri sahaya otobüs mü çekti de şoför tünelde mi bekliyor, sayın Levent Şahin? Ve böyle bir maç sonrası misafir olarak geldiği Türk Telekom Stadı’nda bu haraketlere ve tehditlere hedef olan Çaykur Rizespor Sportif Direktörü Yılmaz Bal’ın, yakın arkadaşı olan Levent Şahin’in, “Gel hoca seni bekliyor” ricasıyla Terim’in odasına götürülmesi. Kendisinden özür beklenmesi. Ve Bal’ın 4-5 dakika kaldığı odayı “Siz bizim hocamızsınız, bir yanlış anlaşılma varsa özür dilerim” diyerek terk etmesi. Belki de bu sayede o karanlık tünelden kazasız belasız geçmesi!

O TERAZİ 'BAŞKANLIK' SİMGESİ Mİ?
Asıl kritik ve önemli konu şu; Fatih Terim’in bu adalet terazisinin gelecekle ilgili hedefinin bir parçası ve başlangıcı olması. Eşofmanını çıkartıp, ceket giymeye hazırlanması. Öncelikle hedefine Florya’dan önce Riva’yı koyması. Kısacası Türkiye Futbol Federasyonu Başkanlığı’na soyunması. Bu mayıs olur veya bir sonraki mayıs olur, bilemem. Ama Terim’in kafasında Galatasaray Başkanlığı’ndan önce TFF Başkanlığı’nın yattığını çok iyi biliyorum. Sağ kolu öyle söylüyor! Yapar mı yapamaz mı bilemem ama bu vesile ile sahalarımızdaki vukuatların azalacağı kesin!
(Tahir Kum /Hürriyet)

Terim ve Davala'ya ceza şoku

Fatih Terim ve Ümit Davala PFDK'ya sevk edildi 

Galatasaray'dan TFF'ye flaş başvuru