BORSAGUNDEM.COM – DIŞ HABERLER SERVİSİ
ABD’de Cuma günü açıklanan enflasyon verilerinin ardından küresel piyasalar bugün ABD Merkez Bankası’nın (FED) faiz kararı öncesi baskı altında. Tahvil piyasalarından hisse senetlerine, krediden döviz piyasalarına kadar bütün yatırım alanlarında gündem FED’in faiz kararları.
MarketWatch’un haberine göre uzmanlar ABD’deki parasal politika geçiş sürecinin finansal piyasaları eli kolu bağlı bıraktığını ve daha yüksek enflasyon sarmalı riskinin de mevcut olduğunu belirtiyor. Bu durum dünyanın en büyük ekonomisinde “ani resesyona” sebep olabilir.
Söz konusu senaryo öncelikli beklenti olmasa da stratejistler piyasanın FED’in istediğinden daha hızlı daralmış olabileceğine ve ekonominin bu miktardaki bir sıkılaşmayla baş edemeyebileceğine dikkat çekiyor.
Borsagundem.com’un derlediği bilgilere göre ABD’de finansal koşullar ABD tüketici fiyat verilerinin açıklanacağı Cuma gününden bir gün öncesi itibariyle daralmaya başladı. Manşet enflasyonun %8,6 ile beklentilerin çok fazla üzerinde gelmesiyle daralma bugüne kadar devam etti. Şimdiyse piyasalarda ABD Merkez Bankası’nın 75 baz puan faiz artışı yapacağı öngörüsü hakim.
New York merkezli yatırım danışmanlığı firması Medley Global Advisors’ın Baş Stratejisti Ben Emons, “Eğer Powell Temmuz ayındaki bir sonraki adım konusunda net değilse piyasalar buna volatilite ile cevap verir. İsteyebileceğiniz en kötü enflasyonla mücadele ediyoruz ve FED bir değil 10 kez geç kaldı” ifadelerine yer verdi.
Emons’a göre küresel yatırımcılar geçtiğimiz Perşembe gününde ABD TÜFE rakamlarını satın almaya çalıştı. Ancak enflasyon rakamlarının beklentilerin çok üzerinde gelmesiyle piyasalar Cuma günü yoğun bir satış dalgasına maruz kaldı. Hafta sonu boyunca yatırımcılarda baskı birikti ve bu baskı Pazartesi günkü sert satışların sebebi oldu. Baş stratejist yüksek enflasyon potansiyelinin FED faiz oranlarını artırma beklentilerine öncülük ettiğini söyledi. Emons’a göre bu tablo ABD’de ekonomik daralma ihtimalini hızlandırabilir.
Emons söz konusu piyasa hareketlerini açıklarken, “FED’in politikalarını yürütebilmesi için istikrarlı piyasalara ihtiyacı var. Şu anda para politikası dönüşümü piyasaların bütün köşelerini engelliyor. Borsa beklentilerinin yanlış yöne doğru gitmesiyle ekonominin ani bir resesyona girmesi en temel risktir” ifadelerine yer verdi.
Emons, “Borsalar kırılgan durumda çünkü beklentiler son derece korkunç bir noktada” dedi. Konuyla ilgili bir Bank of Amerika anketi stagflasyon ticareti nedeniyle nakit para, ABD Doları, emtia, sağlık, doğal kaynaklar, yüksek kaliteli ve değerinin altında olan hisseler alanında yatırımların büyüdüğünü Avrupa ve gelişmekte olan piyasa hisselerinde, teknoloji ve tüketici sektörlerinde yatırımların azaldığını gösteriyor.
Yatırım firması Seaport Global Holdings’in Tahvil Yatırımcısı Tom di Galoma, “İnsanlar bu yılın ilk zamanlarından bu yana olağanüstü miktarda servet kaybetti. Bu tam bir katliamdı” yorumlarında bulundu.
Pazartesi günü 2 yıllık ABD Hazinesi tahvilleri 23,2 baz puan yükselerek Aralık 2007’nin en yüksek seviyesine çıktı. Söz konusu artış Lehman Brothers’ın iflasından bu yana devlet tahvili piyasalarındaki en büyük satış dalgasını işaret ediyor. Di Galoma, tahvil piyasasındaki oynaklığın 1980'lerden beri görülmeyen seviyelere ulaştığını söyledi. Tahvil yatırımcısı piyasalardaki satış dalgasına işaret ederek, “Kesinlikle hiç likidite yoktu. Piyasa sadece satıcılardan oluşuyordu” dedi.
Di Galoma piyasalara ilişkin öngörülerinde, “Bu yarın da gerçekleşebilir. Döviz, tahvil ve hisse senetleri finansal piyasalarındaki çöküşler ekonomiyi resesyona düşürür. Bunun belkisi veyası fakatı yok” dedi.
Hisse senetleri ve tahvillerin de ötesinde, artan volatilite, kredi ve döviz piyasalarını da etkiliyor. Küresel döviz ticareti şirketin Bannockburn’ün Baş Piyasa Stratejisti Marc Chandler, ani resesyon kavramını kabul etmiyor ve piyasalardaki gerilemelerin gelişmesi için zaman gerektiğini belirtiyor. Chandler resesyonun halen ABD işgücü piyasası ve Amerikan tüketici davranışlarına bağlı olduğunu söyledi. Baş stratejist ABD’de benzinin galon fiyatı ortalama 5 dolara ulaşmasına rağmen benzin talebinde bir çöküşün görülmediğine dikkat çekti.
Buna ek olarak, Chandler, Fed'in finansal koşulların sıkılaştığını görmek istediğini söyledi. Bu aynı zamanda daha yüksek bir dolar, yükselen faiz oranları ve daha düşük hisse senedi fiyatları anlamına geliyor. Gün içerisinde açıklanacak ekonomi projeksiyonlarında FED yıl sonu hedeflerinin ne yönde değiştiğini açıklayabilir. Ancak Chandler’a göre merkez bankası piyasaları daha fazla tedirgin etmek istemeyecek ve 50 baz puanlık bir faiz artışı piyasalar için “daha istikrarsızlaştırıcı” bir hamle olacak.
Chandler, “Piyasaların dengesini kaybetmenin eşiğinde olacağı ve FED’in dengesizliklerin üstesinden gelmek için daha güçlü önlemler almak zorunda kalacağı fikri reel verileri birleştirdiğinizde akla yatkın hale geliyor. Eğer Fed daha sağlam bir rehberlik yapmazsa, bu da bazı stratejik belirsizlikleri feda etmek anlamına gelir, bu da piyasaları huzursuz etmek anlamına gelecektir ve söz konusu ihtimal daha büyük ekonomik risklere sahiptir” ifadelerine yer verdi.