Hisse senetlerinin alternatifi tahviller mi olacak?

2008’den bu yana hakim olan hisse senetlerinin ‘alternatifi yok’ (TINA) anlayışı FED’in agresif faiz artışları sonrası değişiyor. Goldman Sachs’tan David Kostin devlet ve şirket tahvillerinin iyi bir alternatife dönüştüğünü söyledi

BORSAGUNDEM.COM – DIŞ HABERLER SERVİSİ

ABD Merkez Bankası’nın (FED) faiz artırımlarıyla birlikte ABD Hazinesi ve şirket tahvillerinin getirileri de yükseldi. Hisse senetlerinin tarihin en “pahalı” seviyesine yakın olduğu dönemde tahvil getirilerinin artması Amerikalı yatırımcılar için farklı alternatifleri ortaya çıkmış oldu.

Fortune’un haberine göre Goldman Sachs’ın ABD Baş Hisse Senedi Stratejisti David J. Kostin’e göre tüm bu gelişmeler piyasalar için yeni bir dönem başlatacak. Kostin 2023’te Amerikan hane halklarının 750 milyar dolar değerindeki hisse senedini satacağını öngörüyor.

Borsagundem.com’un derlediği bilgilere göre, 2008 Küresel Finans Krizi sonrasındaki yıllarda birçok yatırımcı TINA olarak da bilinen yatırım mantrasını uyguluyordu. Hisse senetlerinin “alternatifinin olmadığı” anlamına gelen bu mantranın ardındaki fikir politika faiz oranlarının sıfıra yakın olmasıydı. Zira bu durum mevduat getirilerinin, ABD Hazinesi tahvillerinin ve şirket tahvillerinin cazip olmayan getiriler sunmasına neden oluyordu. Borsalarsa yüksek getiri arayan yatırımcıların tek seçeneğiydi.

FED’in ABD’de yükselen enflasyonla mücadele edebilmek için Mart 2022’den itibaren politika faizleri agresif bir biçimde artırması ise bu tabloyu tamamen değiştirdi. Kostin ‘TINA’ mantrasının ‘TARA’ya dönüştüğünü söyledi. Bu da borsaya karşı “makul alternatiflerin oluştuğu” anlamına geliyor. Baş stratejist tahvilleri ve hazine varlıklarını yatırımcılar için uygulanabilir seçenekler arasında gösterdi.

Kostin konuyla ilgili açıklamasında, “Para piyasasına ve tahvillere yönelik fon akışları, hane halklarının hisse senetlerinden uzaklaşıp alternatiflere doğru artan bir tercih değişikliğine gittiğini gösteriyor” dedi.

Amerikan hane halkları şu anda finansal varlıklarının %40'ını hisse senetlerine yatırıyor, ancak bu değişiyor. Mart ayındaki banka iflasları finans hisselerinin düşmesine neden olmadan önce dahi, yükselen faiz oranları birçok yatırımcıyı borsalardan uzaklaştırıyordu. Özellikle de daha muhafazakar olanları yatırımcılar hisse senedi yatırımlarından kaçıyordu.

Goldman Sachs ve FED’in verilerine göre, Amerikan hane halklarının hedge fon alımları, 2022'de yıllık %78 düşüşle sadece 209 milyar dolara geriledi. Yatırımcılar, 23 Mart'tan itibaren yıl boyunca ABD hisse senedi ETF'lerinden ve yatırım fonlarından 52 milyar dolar çekti. Aynı dönemde ABD Hazine tahvilleri gibi kısa vadeli borçlara yatırım yapan para piyasası fonlarında ise 425 milyar dolar biriktirildi. Kostin, verilerin "düşük riskli, getiri sağlayan varlıklar için artan yatırımcı iştahını yansıttığını" söyledi.

Yatırımcıların hisse senedi takıntısının sona erdiğini iddia eden tek kişi Kostin değil. Insight Investment Çekirdek Sabit Getiriler Başkanı Brendan Murphy, bu yılın başlarında verdiği bir demeçte, TINA'nın 2008 Krizi’nden sonra "daha riskli varlıklara geçişi" haklı çıkardığını ve "yatırımcı psikolojisine gömüldüğünü" söyledi.

Murphy "Piyasaların düşük riskli varlıkların anlamlı getiriler sağladığı bir dünyaya yeniden uyum sağlaması zaman alabilir. Ancak uyum sağlandıkça bunu yatırım akışları da takip edecektir” dedi.

Borsa uzmanı “önümüzdeki yıllarda yüksek riskli varlıklardan düşük riskli varlıklara kademeli bir yeniden tahsis" olacağını da sözlerine ekledi.

Michael Burry: Borsada fiyatları yatırımcılar belirlemeli

 

Morgan Stanley: Aşağı yönlü risk en yüksek seviyede

 

Küresel risk iştahında toparlanma çabası