BİR TIR DOLUSU ALTIN VE PARA NE OLDU?

Çelişkili bilgiler veren avukat Şenol Özel, önce elindeki bir belgeden Merkez Bankası kodları olduğunu iddia ettiği rakamları delil göstererek para ve altınların Ankara’da olduğunu öne sürdü. Daha sonra ise 7,5 milyar dolar paranın ve 20 ton altının Ankara’da havaalanı yakınlarındaki Gümrük Müfettişliği’ne ait bir depoda olduğunu öne sürdü. 18,5 milyar dolar değerindeki para ve altınların İranlı iş adamı İsmail Safarian’a ait olduğunu iddia eden avukat Özel, 7 Ekim 2008’de parayı getiren kuryelerin şüpheli bulunması üzerine kaçtıklarını söyledi. Neden kaçtıklarını açıklayamayan avukat, yine çelişkili ifadeler kullanarak TIR’la birlikte güvenlik görevlilerinin de bulunduğunu dile getirdi. Ancak bu kadar paranın ülkeden çıkmasına İran’ın neden izin verdiğini açıklayamadı. MERKEZ BANKASI BAŞKANI GÜLDÜ Söz konusu iddiaların sorulduğu Merkez Bankası Başkanı Durmuş Yılmaz, gülerek bu iddiaları yalanladı. Yılmaz, ayrıca bu kadar parayı ve altını taşımak için en az beş TIR’ın olması gerektiğini vurguladı. GÜMRÜK DEPOLARINDA YOK Devlet Bakanlığından yapılan açıklamada, İranlı bir iş adamı tarafından, varlık barışı çerçevesinde 7 Ekim 2008'de Türkiye'ye gönderilen 7,5 milyar dolar nakit para ve 20 ton altın cinsi eşyalara, Ankara Gümrük Muhafaza Başmüdürlüğünce el konulduğu ve Esenboğa civarında bir depoda bekletildiği iddiasının mesnetsiz ve gerçek dışı olduğu bildirildi. Devlet Bakanı Hayati Yazıcı'nın Basın Müşavirliğinden yapılan yazılı açıklamada, dün bir televizyon kanalının haber bülteninde yayınlanan, Ankara Barosuna kayıtlı avukat Şenol Özel'in, “İranlı bir iş adamı tarafından, varlık barışı çerçevesinde 7 Ekim 2008'de Türkiye'ye gönderilen 7,5 milyar dolar nakit para ve 20 ton altın cinsi eşyalara, Ankara Gümrük Muhafaza Başmüdürlüğünce el konulduğuna ve Esenboğa civarında bir depoda bekletildiği”ne ilişkin iddiasına yönelik açıklama yapma zorunluluğunun ortaya çıktığı belirtildi. Açıklamada, söz konusu haberin ardından yapılan araştırma sonucunda, Ankara Gümrük Muhafaza Başmüdürlüğüne belirtilen tarih veya daha sonraki tarihler arasında herhangi bir şekilde söz konusu eşyaların gelmediğinin belirlendiği kaydedildi. İlgili idareye bağlı gümrük antrepolarında ve geçici depolama yerlerinde bu türden eşyanın mevcut bulunmadığı ve hiç kimsenin idareye bu eşyaların geleceği veya gelip depolarda beklediği yönünde müracaatının olmadığı belirtilen açıklamada, ayrıca konuyla ilgili olarak Gümrük ve Gümrük Muhafaza ekiplerinin hiç kimseyi sorgulamadığının belirlendiği ifade edildi. VERGİ BARIŞI İDDİADAN 15 GÜN SONRA BAŞLADI Açıklamada, şöyle denildi: “Ayrıca Esenboğa Gümrük müdürlüğünün havayolu dışında başka bir ülkeyle sınır bağlantısı olmadığı dikkate alınırsa, 20 ton altının konteynerlerle ülkemize gelebilmesi için deniz veya sınır kapılarından birisinden giriş işlemi yapılması ve gümrük mevzuatı uyarınca transit beyannamesi düzenlenerek bu gümrük idaresine sevk edilmiş olması gerekir ki, gümrük kayıtlarında bu türden bir transit beyannamesinin de mevcut olmadığı ortaya çıkmıştır. Diğer tarafta haberde olayın 2008 yılı Ekim ayı içinde gerçekleştiği belirtilmekle birlikte Varlık Barışı ile ilgili 5811 sayılı yasanın 22.11.2008 tarihli Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe girdiği hususları dikkate alındığında bahsedilen konunun mesnetsiz ve gerçek dışı olduğu anlaşılmaktadır.” Açıklamada, basın yayın organlarının, bu türden spekülatif iddiaları kamuoyunun gündemine taşırken, mesleki sorumluluk gereği ilgili kurumların görüş ve bilgisine başvurmasının gerektiği kaydedildi.

Sayfada yer alan bilgiler tavsiye niteliği taşımayıp yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırımcı profilinize uymayabilir.