Arif Ünver [email protected]

Goldaş’ta bedeli suçsuz olan borsa yatırımcısı ödemesin

Herşeyden önce ülkemizin önemli markalarından olan GOLDAŞ’ın düştüğü durum, yan etkileri ile beraber son derece üzücüdür.
Değerli tasarruf sahipleri, başlangıç cümlesinde ifade ettiğim yan etkileri, biz sermaye piyasası neferleri açısından çok çok önemlidir.
Bakırköy 6.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin iflas kararının ardından, İMKB, Goldaş’ı kottan çıkardı. Bu noktada yanlış bir uygulama yok…
Piyasada alım satıma konu yaklaşık 130.000.000 adet hissenin sahibi de, geçmiş dönemlerden yabancı olmadığı bir durumla karşılaştı. Akşam yattılar, sabah kalktılar, birikimleri buhar olmuş. Tabii ki bu süreç ansızın ortaya çıkmadı, yaklaşık 4 yıllık bir sürecin finali oldu.
İflas ticari hayatın tabiatında olan bir durum; ticaret yaparsınız, işler ters gider ve sürdürülemez olur ise iflas edersiniz. Fakat Goldaş’ın ülke dışı ticari ilişkileri neticesinde ortaya çıkan bu durumda kafaları karıştıran bazı noktalar mevcut. Basından yansıyanların bize anlattığına göre 15 ton altın kaybolmuş ve ardından irili ufaklı bazı tedarikçilerce mahkeme yolu ile alacak tahsiline müracaat edilmiştir. Malum üç aşağı beş yukarı herkesin bildiği bir süreç yaşandı. Tam bu noktada ‘15 ton altın kayboldu’ iddiasında bulunan kurum, varsayalım doğru söylüyor, 15 bin kilo yanlış anlaşılmasın 15 gr veya kilo değil bu, olacak iş değil! Kayboldu ise Goldaş yöneticileri bunun faturasını ödemeli, tasarruf sahibi değil… Tersten bakalım 15 ton kaybolmadı, iftira atıyorlar, açıkçası konu uluslararası boyuta sahip ama, Türkiye de 20 yıl önceki Türkiye değil, devletimiz uluslararası boyutta olan konuyu çözmeye muktedirdir. Bu noktada kafalar karışıyor.
Gelelim borsada Goldaş’ın hisselerini alarak ortak olanların durumuna. Küçük ortaklar ne yapmalıydı? Süreci nasıl kontrol altında tutmalıydı? Tasarruf sahipleri, adam tutup şirketin içine mi koymalıydı? Olan biteni anlamak için… Bu noktada halka açık firmaların hamisi olmak durumunda olan kurumların görevlerini hızlı ve çözüm odaklı yapmaları şarttır.
Konuya sade bir yaklaşımla Goldaş olarak bakmak doğru değil. Şöyle bir geriye doğru bakarsak, sistem içinde defalarca mağdur olmuş bir yatırımcı kitlesi… Bugünlerde ne oluyor? Borsa İstanbul oluyor, Sermaye Piyasası yeni bir kanun ve yönetimle çalışıyor. Finans merkezi olma hedefimiz var. Tüm bunları yan yana koyduğumuz zaman, sistem içinde bulunan tasarruf sahiplerinin mağduriyetlerinin giderilmeden, sistemin içerisinden pozitif enerji yayılmadan, yapılan diğer çalışmaları desteklememize rağmen amaca ulaşılmasının önünde ciddi engeller olduğunu söylemeden geçemeyeceğim.
Nitelikli finansal alem güven ister, somut gerekçe ister, aksi takdirde faizlerin geldiği seviye ile yarattığı fırsat, sermaye piyasalarına olumlu etki yapamaz.
Tanıtıma, imaja yapılan, Borsa İstanbul’a yapılan harcamaları destekliyoruz ama diyoruz ki; piyasaların varoluş sebebi olan tasarruf sahipleri için de, oluşturulan/oluşturulacak tazmin fonundan bir gönül alma girişimi yapalım.
Unutmayalım, her ne yaparsak yapalım, altın kaplama binalar da yapsak, piyasaların varoluş sebebi olan tasarruf sahiplerini el üstünde tutmazsak bu işler yol almaz…
Goldaş ile ilgili iflas kararı verilmiştir ama temyiz yolu açıktır, tasarruf sahiplerinin kesinlikle kontrolü dışında gelişen bu olumsuz tabloda, suçsuz olan taraf borsa yatırımcılarının bedel ödemesi, Goldaş’a eksi yazmaz, Türk Sermaye Piyasası’na eksi yazar.
SPYD olarak ifade etmek isteriz ki; Goldaş ortaklarının yanında olduğumuzu belirtirken, bundan sonraki süreç ve yapılması gerekenler konusunda Goldaş ortaklarına destek olmaya gayret edeceğiz…

Sayfada yer alan bilgiler tavsiye niteliği taşımayıp yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırımcı profilinize uymayabilir.