E-BÜLTEN

E-bültenimize abone olarak
en son bilgilere ve haberlere ulaşabilirsiniz.

Ana SayfaGündemYeni bir Türkiye hızla gelişiyor---

Yeni bir Türkiye hızla gelişiyor

Yeni bir Türkiye hızla gelişiyor
05 Haziran 2014 - 20:11 borsagundem.com

Başbakan Yardımcısı Arınç, "Kendi öz değerlerini Avrupa değerleriyle aynı havuzda buluşturabilen yeni bir Türkiye hızla gelişiyor" dedi

Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, "Hükümetimiz dönemlerinin 13 yılı boyunca çıkan tüm yasalarda, AB müktesebatı dikkate alınmıştır. Bu kadar istekli, Maastricht ve Kopenhag kriterlerinin birçoğunu yerine getiren, bölgesinde güçlü, ekonomide rekorlar kıran bir Türkiye'ye karşı Avrupa Birliği ne yaptı? Bugün için bunun cevabını aramalıyız. Avrupa Birliğinin liderleri Türkiye'yi niçin ve neden bu süreçten soğuttu" dedi.

Arınç, Natolin Avrupa Koleji'nde düzenlenen, "Küresel Sınamalar Karşısında AB ve Türkiye" konulu konferansta yaptığı konuşmada, Polonya'nın aktif dış siyaseti ve her geçen gün güçlenen ekonomisi ile önemli bir güç haline geldiğini belirtti. 

Türkiye ile Polonya arasındaki diplomatik ilişkilerin kurulmasının 600'ncü yıl dönümü vesilesiyle düzenlenen etkinliklere katkı sağlamak için de bu ülkede bulunduğunu dile getiren Arınç, şöyle devam etti:

"Eski dostlar, yeni liderler' temasıyla kutlanan bu etkinlikler kapsamında, yarın Türk Tarih Kurumu ve Varşova Üniversitesi tarafından uluslararası bir konferans düzenlenecek. Elbette 600 yıllık bir geçmiş, dünya tarihinin her sayfasında bir iz bırakmıştır. Şöyle geçmişe bir baktığımızda, birçok anektot renkli bir ortak tarih karşımıza çıkmaktadır, Lehistan 1795'de Rusya, Prusya ve Avusturya tarafından paylaşılarak, tarih sahnesinden silindiğinde Osmanlı İmparatorluğu'nun bu paylaşımı ve işgali tanımaması tarihteki önemli dayanışmalarımızdan birisidir. O dönemde Polonyalı milli şair Adam Mickiewicz, İstanbul'da ağırlamaktan biz mutluluk duyduk. Yine İstanbul'da da öldüğünü biliyoruz."

Bizi tanıyan ilk ülke
Osmanlı ve Lehistan ittifakının, kendilerinin hiç unutmadığı bir birliktelik olduğunu vurgulayan Arınç, aynı vefayı Türkiye Cumhuriyeti kurulduğunda Polonya'nın gösterdiğini ve ilk tanıyan ülke olduğunu söyledi. 

Polonya'nın bir AB üyesi olduğunu hatırlatan Arınç, 50 yıllık soğuk savaş döneminde sembol bir isim olan Varşova'nın da bugün ekonomik bir cazibe merkezi olarak farklı yönüyle yine markalaştığına dikkati çekti. 

Bugün "küresel sorunlar ve sınamalarla" karşı karşıya olduklarını belirten Arınç, on gün önce Katar'da 8. El Cezire Forumu'na katıldığını anımsattı. 

Arınç, sözlerini şöyle südürdü:

"Arap dünyasının nereye gideceğine dair önemli bir sempozyumdu. Orada bir konferans verdim. Esasen Arap dünyasında yaşananlarla, Polonya ve Türkiye'nin komşusu olan Ukrayna'da veya dünyanın farklı bir coğrafyasında yaşananlar, görülmez bir ilgi ile birbirine bağlıdır. Bu bağın varlığı küreselleşme ile açıklanabilir. Küreselleşme, teknoloji, bilim, kültür ve ulaşımda büyük kazanımlar getirmektedir. Bu kazanımlara rağmen sorunların da küreselleştiği bir uluslararası dönemden geçiyoruz. Artık kimse yalnız değil. Dünya coğrafyasındaki her çatışma ve kargaşa, rolüne göre hepimizi ilgilendiriyor. Bir tarafta Ortadoğu ve Kuzey Afrika'da yaşananlar, diğer tarafta Ukrayna'nın içinde bulunduğu zor durum, bizlere yakın gelecekte büyüme potansiyeli bulunan sorunlar sarmalını haber veriyor. Krizler ve kavgalar arttıkça daha keskin değişim ve dönüşümler de kaçınılmaz hale geliyor. Yaşadığımız krizlerin önümüzdeki dönemde bize neler getirebileceğini hep birlikte göreceğiz."

Tarihte bu konuda farklı örnekler görülebileceğini dile getiren Arınç, AB'nin insanlık tarihinin en büyük savaşlarından sonra kurulduğunu hatırlattı. 

1940'larda Almanya ve Fransa'nın, yakın gelecekte bir ekonomik topluluğun iki kurucusu olacağını kimsenin tahmin edemeyeceğini dile getiren Arınç, "Avrupa Ekonomik Topluluğu, barış ve bütünleşme amacıyla ekonominin araçsallaştığı en değerli örnek olarak bugünlere geldi. Bu eserin genişlemesi ve derinleşmesi de hızlı ve akıllıca oldu" dedi. 

Yeni bir Türkiye hızla gelişiyor
Soğuk savaş sonrası AB'nin, çok kutuplu dünyanın ana eksenlerinden birisi haline gelidiğini vurgulayan Başbakan Yardımcısı Arınç, AB'nin bu dönemki mesajının ise "ekonomik ortaklıktan, siyasi bütünleşmeye doğru giden geniş yelpazede bir huzur adası iklimini kurmak" olduğunu kaydetti.

Arınç, "Kopenhag ve Maastricht Kriterleri esasen insan hakları temelli siyaset ve ekonominin küresel sınamalara karşı bir çözüm formülünün ilanıdır. Biz de bu ideale ve mesaja inandık. Değerler Avrupasının kucaklayıcı atmosferinin ülkemiz için de faydalı olacağını düşündük" dedi. 

Türkiye'nin Osmanlı İmparatorluğu'nun yıkılmasından sonra, 1923'te Batı normlarıyla yeniden yapılanmış ve modernleşme kültürünü Batı'dan kopyalamış bir devlet olarak kurulduğunu bildiren Arınç, şunları kaydetti:

"Bugün toplumla barışık, meşru ve katılımcı bir değişim süreci yaşanıyor. Kendi öz değerlerini, Avrupa ve Batı değerleriyle aynı havuzda buluşturabilen, farklı inanç gruplarına saygı duyan, ekonomik büyümeyi, sosyal adaletle birleştirebilen yeni bir Türkiye hızla gelişiyor. Bu konuda ironik bir örneği sizlerle paylaşmak istiyorum. Nazım Hikmet, Türk edebiyatına şiirleriyle damga vurmuş bir isimdir. Siyasi fikirleri nedeniyle Türkiye'de uzun süre cezaevlerinde kalan Hikmet, 1951'de Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığından çıkarılmıştır. Bunun üzerine Polonya vatandaşlığına geçerek ailesinin eskiden kullandığı Borzecki soyadını almıştır. Bizlerle görüşü, fikri, bakış açısı belkide tam ters olmasına rağmen, Hükümetimiz 2009 yılında yani tam 58 yıl sonra Nazım Hikmet'in vatandaşlıktan çıkarılma kararını kaldırmış, büyük bir yanlışa son vermiş ve iadeiitibar sağlamıştır."

Sayfada yer alan bilgiler tavsiye niteliği taşımayıp yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırımcı profilinize uymayabilir.

YORUMLAR (0)
:) :( ;) :D :O (6) (A) :'( :| :o) 8-) :-* (M)