E-BÜLTEN

E-bültenimize abone olarak
en son bilgilere ve haberlere ulaşabilirsiniz.

Ana SayfaGündemKanuni Karadeniz'de 2021'de sondaja başlayacak---

Kanuni Karadeniz'de 2021'de sondaja başlayacak

Kanuni Karadeniz'de 2021'de sondaja başlayacak
11 Kasım 2020 - 11:50 borsagundem.com

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez, "Modernizasyonu tamamlanarak Taşucu limanından ayrılan Kanuni sondaj gemimiz 2021'in ilk aylarında Karadeniz’de faaliyete başlayacak" dedi.


Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez, TBMM Plan ve Bütçe omisyonu'na sunum yaptı.

Dönmez, Orta Doğu, Orta Asya, Afrika, Doğu Akdeniz, Karadeniz ve diğer potansiyel kaynaklardan sürdürülebilir şekilde doğal gaz temin edilmesi çalışmalarının artarak devam ettiğini bildirdi.
Bakan Dönmez, "Saros Körfezinde Ülkemizin üçüncü FSRU tesisini devreye alma çalışmalarımız devam ediyor" diye konuştu.

Dönmez'in sunumunun tamamı şu şekilde:

"Bakanlığımız, enerjinin yeterli, kaliteli, sürekli, katlanılabilir maliyetli, sürdürülebilir şekilde sağlanması için “Enerji Kaynaklarını ve Tabii Kaynakları Verimli ve Çevreye Duyarlı Şekilde Değerlendirerek Ülke Refahına En Yüksek Katkıyı Sağlamak” misyonu ve “Enerjide ve Tabii Kaynaklarda Güvenli Bir Gelecek” vizyonu ile hizmet vermektedir.

Bu çerçevede, milli kaynaklarımızı önceleyen stratejimiz ile tüm enerji kaynaklarımızı sürdürülebilirlik ilkesi doğrultusunda milletimizin hizmetine sunmak için son 18 yılda “Bağımsız Enerji, Güçlü Türkiye” sloganıyla pek çok proje hayata geçirilmiştir.

Ülkemizin kendi enerjisini, kendi kaynaklarından, kendi insan kaynağı ve kendi teknolojisiyle elde etmesini sağlaması ve enerjinin her alanında kısa, orta ve uzun vadeli plan ve programlarla geleceğe uzanan yolda emin adımlarla yürümesi adına yaptığımız yatırımlarla, enerjide merkez ülke olmak için enerji değer zincirini çağın gereklerine göre yapılandırdık.

Ülkelerin küresel politikalarını, enerji arz güvenliğini sağlama ve enerji pazarında avantaj yakalama amacı şekillendirmektedir.

Dünyada yaşanan teknolojik gelişmeler, hammadde ve petrol fiyatlarındaki değişimler, yenilenebilir enerji ve doğal gaz kaynaklı politikalara geçiş enerji sektörünün ne kadar dinamik ve gelişmeye açık olduğunu göstermektedir. Bu bağlamda, bizler de stratejilerimizi bu değişimleri dikkate alarak yerlileştirme, arz güvenliği ve öngörülebilir piyasalar anlayışıyla inşa ettiğimiz enerjideki yol haritamız Millî Enerji ve Maden Politikamızla, pek çok alanda büyük mesafeler kat ettik.

Enerjinin aynı zamanda istihdam, büyüme ve ulusal güvenlik anlamına geldiği bilincinden hareketle yerli ve yenilenebilir kaynakların ekonomiye kazandırıldığı, enerji kaynaklarının çeşitlendirildiği, rekabetçi, tüketiciyi koruyan, enerji verimliliği ve çevresel sürdürülebilirliği önceleyen, güncel gelişmeleri takip eden, katma değeri yüksek stratejilerle her alanda yenilikçi ve Ar-Ge yoğun bir anlayışla birçok yatırımı ülkemize kazandırarak 2023, 2053 ve 2071 yolunda daha birçok proje ve yatırımı gerçekleştirerek enerjimizle dünyaya örnek olmaya devam edeceğiz.

On Birinci Kalkınma Planı kapsamında yer alan politikalar çerçevesinde Akkuyu Nükleer Güç Santralinin 2023 yılında devreye alınmasını, linyit rezervlerimizin çevre standartlarına uygun şekilde ekonomiye kazandırılmasını, yerli kaynaklardan elektrik üretiminin artırılmasını, karbon salımının azaltılmasını, uluslararası elektrik enterkoneksiyon kapasitesinin artırılarak sınır ötesi ticaretin geliştirilmesini ve denizlerde hidrokarbon arama faaliyetlerinin artırılmasını hedeflemekteyiz. Bu hedeflerin yanı sıra, Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemine geçişle başlatılan ve altıncı döneminde bulunduğumuz İcraat Programları kapsamında 144 eylem tamamlanmış olup, 2020 yıl sonunda 31 ilave eylem daha tamamlanacaktır. Ayrıca 2020 Yılı Cumhurbaşkanlığı Yıllık Programında yer alan Bakanlığımız sorumluluğundaki 69 faaliyetin ise tamamlanmasına yönelik çalışmalarımızı sürdürmekteyiz.

Bugün hayatın vazgeçilmez bir unsuru olan enerji alanında, istenilen seviyeye ulaşmak için enerji politikalarının bütüncül, öngörülebilir ve sürdürülebilir bir strateji ile ele alarak projelerimizi ve çalışmalarımızı politik sürdürülebilirlik, finansal sürdürülebilirlik ve katılımcılık ilkeleri doğrultusunda inşa ederken geçmişteki başarılardan daha çok, geleceğe bakarak uzun vadeli planlar yapmak ve projelerimizi kararlılıkla hayata geçirmeye devam etmekteyiz.

Enerji Arz Güvenliği

Ülkemiz elektrik enerjisine ilişkin göstergelere bakacak olursak Son 18 yılda elektrik enerjisi tüketiminde ortalama %5,0 oranında artış oluşarak, 2000’li yıllarda 130 milyar kWh seviyelerinde olan elektrik tüketimimiz 2019 yılında 303,3 milyar kWh olarak gerçekleşmiş, 30 bin MW seviyelerinde olan elektrik kurulu gücümüz, 2020 yılı Eylül ayı sonu itibarıyla 93.207 MW’a çıkmış ve 129 milyar kWh seviyelerinde olan elektrik üretimimiz ise 2019 yılında 303,9 milyar kWh’e ulaşmıştır.

2020 yılı ilk dokuz ayında üretilen elektrik enerjisinin kaynak bazında dağılımına bakarsak üretilen elektriğin yaklaşık, %46’sı yenilenebilir enerji kaynaklarından, %34’ü kömürden, %19’u doğal gazdan, geri kalanı ise diğer kaynaklardan sağlanmış olup, yerli ve yenilenebilir kaynakların payı %61 olarak gerçekleşmiştir. Elektrik altyapısında, 2016-2020 yılları arasında elektrik dağıtım şirketlerinin 2020 Haziran TÜFE değeri ile 37,9 Milyar TL, iletim şirketinin ise 20,6 Milyar TL olmak üzere toplamda 58,5 Milyar TL yatırım gerçekleştirilmesi öngörülmektedir.

Yenilenebilir Enerji Kaynaklı Elektrik Üretimi

Enerjide arz güvenliğini sağlamak ve dışa bağımlılığı azaltmak amacı doğrultusunda “Daha fazla yerli, daha fazla yenilenebilir” ilkesiyle çıktığımız yolda, yerli ve yenilenebilir kaynakları önceleyen birçok çalışma yürütülmüş ve yürütülmeye devam edilmektedir.

Elektrik depolama başta olmak üzere geleceğe yönelik teknoloji ve uygulamalar doğrultusunda uzun vadeli planlar yaparak yenilenebilir enerji alanındaki projelerimizi bir bir hayata geçirmekteyiz.

Yenilenebilir enerji alanında gerçekleştirilen teknolojik atılımlar meyvesini vermiş, 2020 yılının ilk yarısında yenilenebilir enerjiden elektrik üretiminde önemli başarılar kaydedilmiş, bu dönemde toplam elektrik üretimimizin yarısından fazlası yenilenebilir enerji kaynaklarından elde edilmiş ve 24 Mayıs 2020 tarihinde elektrik üretimimizin yüzde 90'ı yerli ve yenilenebilir kaynaklardan elde edilerek günlük üretimde yeni bir rekora imza atılmıştır.

Yenilenebilir kaynaklardan elektrik üretimimiz 2000’li yıllarda 34 milyar kWh seviyesinde iken, 2019 yılında dört katına çıkarak 133 milyar kWh olarak kaydedilmiştir. 2020 yılı ilk dokuz ayında yenilenebilir enerjiden üretilen elektrik enerjisini kaynak bazında incelersek yaklaşık olarak toplam elektrik üretimindeki hidroelektriğin payı %29, rüzgârın payı %8, güneşin payı %4, jeotermalin payı %3 ve biyokütlenin payı %2 olarak gerçekleşmiştir.

2000’li yıllarda 12 bin MW seviyelerinde olan yenilenebilir enerji kaynaklı kurulu gücümüz 2020 yılı Eylül ayı sonunda yaklaşık 47 bin MW’a ulaşmış olup, toplam kurulu gücün yarısından fazlası yenilenebilir enerji kaynaklarından oluşmuştur. Özellikle güneş ve rüzgâr enerjisindeki gelişime dikkat çekersek, 10 yıl öncesine kadar güneş enerjisi kurulu gücünden bahsedilmezken 2020 Eylül ayı itibarıyla GES kurulu gücü 6.361 MW seviyesine, o dönemde 1.000 MW’ın altında olan RES kurulu gücü ise 8.077 MW seviyesine çıkarılmıştır.

Yenilenebilir enerji kaynaklarının kurulu güç ve üretim verileri incelendiğinde, ülkemizin başarısı açıkça görülmektedir.

Kaynaklarımızı verimli ve etkin kullanarak izlediğimiz politikalarımızla ülkemiz, yenilenebilir enerji kurulu gücünde Avrupa'da altıncı, dünyada on üçüncü sıraya yerleşmiş, Rüzgâr enerjisi kurulu gücünde Avrupa'da yedinci, dünyada on ikinci, güneş enerjisi kurulu gücünde ise Avrupa'da yedinci, dünyada on üçüncü sırada yer almıştır.

Yerli Kömürden Elektrik Üretimi

Enerji stratejilerimizi belirlerken esas aldığımız ‘yerlilik’ kriterini sağlayan kaynaklarımızın başında gelen yerli kömürün, çevre ile uyumlu ve sürdürülebilirlik çerçevesinde enerji portföyündeki payının artırılmasına yönelik çalışmalarımız devam etmektedir. Yerli kömür, enerji fiyatlarında petrol ve doğal gaz fiyatlarının etkisinin azaltılmasına sağladığı katkıyla, enerji üretim sepetinde önemli bir yere sahiptir. Dünya genelinde kömürün, birincil enerji arzındaki oranı %26,9, elektrik üretimindeki oranı ise %38,2’dir. Yerli kömürün enerji arz güvenliğinde önemli bir enstrüman olması kapsamında yürütülen çalışmalar neticesinde ülkemizin linyit rezervine 11 milyar ton ilave edilerek, toplam rezerv 8,3 milyar tondan 19,3 milyar tona çıkarılmıştır. Buna bağlı olarak, iki binli yılların başında 6.838 MW olan yerli kömür kaynaklı elektrik kurulu gücü, 2020 yılı Eylül ayı itibariyle 11.313 MW’a yükselmiştir.

Doğal Gazda Kaynak ve Güzergâh Çeşitlendirme, Depolama ve LNG Petrol ve doğal gazın önemli ölçüde ithal edildiği dikkate alındığında, arz güvenliğimizi tahkim etme yolunda atılan adımlarla, yeni kaynak ve güzergâhlarla birlikte rekabeti artıracak çalışmalarımız kapsamında Orta Doğu, Orta Asya, Afrika, Doğu Akdeniz, Karadeniz ve diğer potansiyel kaynaklardan sürdürülebilir şekilde doğal gaz temin edilmesi çalışmalarımız artarak devam etmektedir.

Doğal gaz kullanmaya başladığımız 1987 yılında 500 milyon m3 olan yıllık doğal gaz tüketimimiz bugün 45 milyar m3 seviyesini aşmıştır.

2000’li yıllarda sadece 5 şehrimizde doğal gaz kullanılmaktayken, 2018’den itibaren bugüne kadar yapılan çalışmalarda, toplamda 81 ilimizin tümüne, 559 ilçe ile beldemize ve 165 OSB’ye doğal gaz ulaştırılmıştır. 2000’li yıllarda 1,3 milyon olan doğal gaz abone sayısı 17 milyona çıkmış olup ülkemiz nüfusunun %80’ine doğal gaz kullanım imkânı sunularak doğal gazdan aktif olarak faydalanan nüfus
55 milyona çıkmıştır. Bunun yanı sıra doğal gaz arzı sağlanan yerleşim yerlerinin artırılması çalışmaları kapsamında, teknik ve ekonomik olarak doğal gaz arzı sağlanabilecek 109 yerleşim yerinin de bir plan çerçevesinde doğal gaz arzına hazır hale getirilmesi için çalışmalarımız devam etmektedir. Doğal gaz arz güvenliği kapsamında yıllık 32 milyar m3 taşıma kapasitesine sahip Güney Gaz Koridoru’nun ana omurgasını oluşturan TANAP Projesi üzerinden 2020 yılı Eylül sonu itibarıyla ülkemize yaklaşık 7 milyar m3 gaz sevkiyatı gerçekleşmiştir.

TANAP’ın Avrupa’ya gaz arz edecek kısmının çalışmaları da tamamlanmış olup, 30 Kasım 2019 tarihinde “TANAP Avrupa Bağlantısı Açılış Töreni” gerçekleştirilmiştir.

Güney Gaz Koridoru’nun Avrupa ayağını oluşturan Trans Adriyatik Doğal Gaz Boru Hattı Projesinin işletmeye alınmasının akabinde yıllık 10 milyar metreküp Azerbaycan gazının Avrupa’ya arz edilmesine başlanacaktır.

Rusya Federasyonu’ndan başlayarak Türkiye’nin alım terminaline ve devamında Ülkemiz üzerinden Bulgaristan sınırına kadar uzanan her biri yıllık 15,75 milyar metreküp doğal gaz taşıma kapasitesine sahip iki hattan oluşan TürkAkım doğal gaz boru hatlarından biri Ülkemize diğeri ise Avrupa’ya doğal gaz arzı sağlayacaktır. Halihazırda Ülkemize doğal gaz arzı sağlayan bu projenin Avrupa’ya gaz sağlayacak kısmının Ülkemiz sınırları içerisinde kalan bölümleri ile ilgili çalışma tamamlanarak proje açılışı 8 Ocak 2020’de gerçekleştirilmiştir.

İzmir Aliağa’da ve Hatay/Dörtyol’da devreye alınan Yüzer LNG Depolama ve Yeniden Gazlaştırma Ünitesi (FSRU) terminallerinin ardından, Saros Körfezinde Ülkemizin üçüncü FSRU tesisini devreye alma çalışmalarımız devam etmekte olup, 170 bin metreküp depolama ve günlük 28 milyon metreküp gazlaştırma kapasitesine sahip Türkiye'nin yeni FSRU gemisi Ertuğrul Gazi ise yıl sonunda Ülkemizde olacaktır.

Tuz yapılarına inşa edilen dünyadaki en büyük doğal gaz deposu olan ve 2017 yılında gaz depolanmaya başlanan, Tuz Gölü Doğal Gaz Yeraltı Depolama Projesi’nde 700 milyon metreküp depolama hacmine, günlük 20 milyon metreküp geri üretim kapasitesine ulaşılmış olup,
Genişleme Projesinin tamamlanmasıyla, toplamda 5,4 milyar metreküp depolama, 80 milyon metreküp günlük geri üretim kapasitesine ulaşılacaktır.

Kuzey Marmara Doğal Gaz Depolama Projesi kapsamında yürütülen genişleme çalışmaları ile depolama kapasitesi 3,14 milyar metreküpe, geri üretim kapasitesi ise günlük 25 milyon metreküpe ulaşmıştır. 2023 yılında üçüncü faz genişleme projesinin tamamlanmasıyla bu tesis, 4,6 milyar metreküp depolama kapasitesine, 75 milyon metreküp günlük geri üretim kapasitesine ulaşacaktır.

Devam eden bu çalışmalarımızla doğal gaz depolama kapasitesi, toplam 10 milyar metreküpün üzerine çıkarılarak Ülkemizin doğal gaz depolama kapasitesinin yıllık tüketimimizin %20’sine ulaşması sağlanacaktır. Bu yatırımlar sayesinde herhangi bir kesinti-kısıntı yapılmadan vatandaşlarımızın ve sanayicilerimize doğal gaz sorunsuz şekilde sağlanmakta olup, bu iyileştirmeler neticesinde 8 Ocak 2019 tarihinde 245 milyon metreküplük tüm zamanların rekor gaz tüketimi, herhangi bir kesinti kısıntı olmaksızın karşılanmıştır.

Yeni arz kaynaklarının ortaya çıkarılması ve mevcut rezervlerimizin geliştirilmesine yönelik karada ve denizde yürütülen hidrokarbon arama ve üretim faaliyetleri kapsamında 2020 yılı ilk dokuz ayında 3’ü denizde 73’ü karada olmak üzere 76 adet arama, üretim ve tespit kuyusu açılmış olup, yaklaşık 186 bin metre sondaj yapılmıştır. TPAO, yurtiçi petrol üretiminde günlük 50 bin varili geçerek son 20 yılın en yüksek üretimine ulaşmış ve yeni teknolojilerle arama ve üretim kabiliyetini geliştirerek,
Diyarbakır’daki Mermer-1 sahasında ilk olarak hidrolik çatlatma yöntemiyle petrol üretimi yapmıştır.

Doğu Akdeniz havzasında uluslararası hukuktan kaynaklı haklarımız kapsamında deniz yetki alanlarının uluslararası hukuka uygun olarak hakça ve adil biçimde belirlenerek, kıta sahanlığımızdaki egemenlik haklarımızın korunması ve Kıbrıs Türkleri’nin adanın eşit ortağı olarak, hidrokarbon kaynakları üzerindeki hak ve çıkarlarının garanti altına alınması için meşru haklarımızdan taviz verilmeden bu bölgeyle birlikte Karadeniz’de de arama ve sondaj faaliyetlerimiz kararlılıkla devam ettirilecektir.

Diğer taraftan, Sismik araştırma gemilerimiz Barbaros Hayrettin Paşa ve Oruç Reis, sondaj gemilerimiz Fatih ve Yavuz ile denizlerimizde detaylı aramalar yürütüyoruz. Bu meyanda Fatih Sondaj
Gemimiz 05 Kasım 2020 tarihinde Sakarya Sahasındaki Türkali-1 Kuyusunda sondaja başlamış olup, 31 Ocak 2020 tarihinde teslim alınan ve modernizasyonu tamamlanarak Mersin/Taşucu limanından ayrılan Kanuni sondaj Gemimiz ise 2021 yılının ilk aylarında Karadeniz’de faaliyete başlayacaktır. Bugüne kadar, Barbaros Hayrettin Paşa ve Oruç Reis sismik araştırma gemilerimiz ile Doğu Akdeniz’de 46 bin km2 ve Karadeniz’de 33 bin km2 üç boyutlu sismik veri toplanmış, Fatih ve
Yavuz sondaj gemilerimiz ile 9 adet derin deniz sondajı yapılmıştır.

Kendi sınıfında önde gelen gemilerden biri olan Fatih sondaj gemimizle Ereğli’nin 175 km açığında Karadeniz’in Sakarya Havzasında tarihimizdeki aynı zamanda bu yıl dünyada denizlerdeki en büyük doğal gaz keşfini gerçekleştirerek 20 Temmuz'da başlatılan Tuna-1 kuyusundaki sondajda 405 milyar metreküplük doğal gaz rezervi keşfettik. Bu çalışmalar çerçevesinde Karadeniz’in Sakarya havzasında toplamda yaklaşık 40 kuyu açacak ve Cumhuriyetimizin 100. yılı olan 2023 yılında bu gazı karaya taşıyıp doğal gaz iletim sistemimize bağlayarak vatandaşımızın kullanımına sunacağız.

Mevcut tüketim miktarına bakıldığında bu keşfin, piyasa ihtiyacının önemli bir miktarını karşılaması öngörülmektedir. Yaklaşık 49 milyar metreküp gaz ithalatını kapsayan uzun vadeli doğal gaz alım kontratlarımızın süresinin önümüzdeki 5-6 yıllık dönem içerisinde dolacağı dikkate alındığında, Ülkemizin doğal gaz ithalat planlamalarının yeniden değerlendirilmesi ve olası müzakerelerin bu yeni durum gözetilerek yapılması gerekecektir.

Maden ve hidrokarbon aramacılığıyla ilgili her zaman söylediğimiz bir şey var. “Varsa bulacağız.” Bilinsin isterim ki, enerjide bağımsızlık için karşımıza hangi zorluk çıkarsa çıksın doğru bildiğimiz yolda yürümeye devam edeceğiz.

Yerlileştirme ve Teknoloji Geliştirme

Yerli Ar-Ge ve yerli üretimle Türkiye’yi enerji teknolojilerinde de merkez üs haline getirecek yeni adımları atarak, yerli ve yenilenebilir enerji başta olmak üzere pek çok alanda büyük mesafeler kat ettik. 2020’nin ilk yarısı bu anlamda yenilenebilir enerji için teknolojik atılım dönemi olarak öne çıktı.
Yerli üretim, yerli istihdam ve Ar-Ge zorunluluğu bulunan “Yenilenebilir Enerji Kaynak Alanları” (YEKA) modeli kapsamında Daha önce gerçekleştirilen Güneş ve Rüzgâr YEKA’larına ek olarak 1.000 MW kurulu gücündeki YEKA RES-2 yarışmasını kazanan şirketlerle imzalanan
Sözleşmeler kapsamında 28/09/2020 tarihinde Aday YEKA’lar önerilerek bu alanların YEKA olarak ilan edilebilmesine yönelik çalışmalara başlanıldı.

YEKA çalışmaları kapsamında hayata geçirilen güneş potansiyelinin yüksek olduğu bölgelerde Yerli Malı Kullanım Karşılığı Tahsis (YMKT) yöntemiyle küçük ölçekte “Mini YEKA” uygulaması kapsamında Toplam 1.000 MW kurulu güce sahip ve her biri 10 MW, 15 MW ve 20 MW olacak şekilde 36 ilimizde 74 adet güneş enerjisine dayalı YEKA GES-3 yarışma duyurusu yayımlandı. 2021 yılının ilk aylarında yarışmaların tamamlanması hedeflenmektedir.

Güneş YEKA’sı kapsamında, Karapınar GES ile birlikte yaklaşık 1,4 milyar dolar yatırım büyüklüğü olan ve 1.400 kişiye istihdam imkânı sağlayacak yıllık 500 MW güneş paneli üretim kapasiteli, Avrupa ve Orta Doğunun tek tam entegre güneş paneli üretim tesisinin açılışını Sn. Cumhurbaşkanımızın teşrifleriyle gerçekleştirdik. Bu tesis sayesinde 100 milyon dolarlık panel ve ekipman ithalatı önlenecek olup, burada üretilecek ilk yerli güneş panelleri 1.000 MW'lık Karapınar GES'te kullanılacaktır.
Ayrıca, yenilenebilir enerjiden daha etkin faydalanmak için 5346 sayılı “Yenilenebilir Enerji Kaynaklarının Elektrik Enerjisi Üretimi Amaçlı Kullanımına İlişkin Kanun”da değişiklik yapılma süreci devam etmekte olup, 01.01.2021 tarihi ile 30.06.2021 tarihi arasında işletmeye girecek yenilenebilir elektrik üretim tesisleri için mevcut YEKDEM fiyatlarının 31.12.2030 tarihine kadar uygulanmasına yönelik karar 18.09.2020 tarihli ve 31248 sayılı Resmî Gazete’de yayımlandı.

Nükleer Enerji

Dünyada elektrik üretiminde önemli oranda kullanılan nükleer enerjiye de kısaca değinmek isterim
Dünyada üretilen elektriğin yaklaşık %11’i nükleer santrallerden sağlanmaktadır. Dünyada 33 ülkede 443 adet nükleer güç reaktörü işletme, 53 tanesi ise inşa halindedir. Elektrik üretiminin Fransa
%71’ini, Güney Kore %26’sını, ABD ise %20’sini nükleer enerjiden karşılamaktadır.

Ülkemizin enerji ithalatını azaltmak ve artan elektrik enerjisi talebini karşılayarak enerji arzında güvenli bir ortam oluşturmak amacıyla önemli bir alternatif kaynak olan nükleer enerjiyi, arz kaynaklarımız arasına dâhil ederek kaynak çeşitliliğinin sağlanması konusunda çalışmalarımızı kararlılıkla sürdürüyoruz.

Sayın Cumhurbaşkanımız ve Rusya Devlet Başkanının katılımlarıyla temeli atılarak birinci ünitesinin inşasına başlanan Akkuyu Nükleer Santrali'nin ikinci ünitesi için inşaat lisansı verilmiş ve ikinci ünitenin temeli de 8 Nisan 2020’de atılarak temel döşemesi betonlama çalışmaları tamamlanmıştır.

Akkuyu Nükleer Santrali'nin üçüncü ünitesi için 23.07.2020 tarihinde sınırlı çalışma izni alınmış ve dördüncü ünite için yapılan inşaat lisansı başvurusu 03.07.2020 tarihinde uygun bulunmuştur.

Hedefimiz Cumhuriyetimizin 100. yılında Akkuyu NGS’nin ilk ünitesini devreye alarak diğer ünitelerin de birer yıl arayla 2026 yılı sonuna kadar işletmeye alınmasıdır. Ayrıca bu çerçevede Rusya’da nükleer enerji alanında 102 lisans ve 47 yüksek lisans öğrencimiz eğitimine devam etmekte olup, mezun olarak yurda dönen 143 öğrencimiz ise projede çalışmaya başlamıştır.

Öngörülebilir Piyasalar

Enerji piyasalarının, mali açıdan güçlü, serbestleşmiş, rekabete dayalı, istikrarlı ve şeffaf bir şekilde tesis edilmesi gerekmektedir.

Enerji ve tabii kaynaklar sektöründe girişimcilerin, yatırımlarını daha kolay ve daha hızlı yapılabilmeleri için öngörülebilir piyasaların oluşturulması hedefleri çerçevesinde gerekli altyapılar oluşturulmuş, kuruluşlar yeniden yapılandırılmış ve serbestleşmeye yönelik kuralların uygulanmasına devam edilmiştir. Son dönemde gerçekleştirdiğimiz reformlar sonucunda enerji sektöründe cari fiyatlarla 100 milyar doların üzerinde yatırım gerçekleştirilmiş, 2002 yılında elektrik enerjisi üretiminde %40 olan özel sektörün payı %80 seviyesine gelmiştir.

Enerji Piyasaları İşletme A.Ş. (EPİAŞ)’ın işlettiği elektrik piyasalarında Ekim 2020 itibarıyla kayıtlı toplam piyasa katılımcısı 1.278 olmuştur. 2020 yılı ilk on ayında fiziksel elektrik ticaretinin %64’ü, EPİAŞ bünyesindeki toptan elektrik ticaretinin yapıldığı iki spot piyasada gerçekleşmiştir. Bu dönemdeki spot piyasaların ticaret hacmi 43 milyar TL’ye ulaşmıştır. 1 Eylül 2018’de açılan doğal gaz piyasasında Ekim 2020 itibarıyla aktif 50 piyasa katılımcısı bulunmakta olup, 2020 yılının ilk dokuz ayında bu piyasada 3 milyar TL’nin üzerinde hacme sahip doğal gaz ticareti gerçekleşmiştir.

Sektörün ve piyasanın gelişimi doğrultusunda günlük işlemlerin yanında yıllık, çeyreklik, aylık vadelerde fiziksel teslimatlı elektrik ticaretinin yapılacağı Vadeli Elektrik Piyasası’nı da (VEP) yakın gelecekte katılımcıların hizmetine sunmayı hedefliyoruz.

EPİAŞ bünyesinde faaliyete geçen Organize Toptan Doğal Gaz Satış Piyasası (OTSP) ithalat, toptan satış ve ihracatçı şirketlerin ikili anlaşmalarına ek olarak organize piyasada belli bir gaz gününe yönelik spot ticaret yapabilmelerine imkân tanımış olup, bunun yanında 01/06/2020 tarihinde 2-5-7 günlük fiziksel teslimatlı vadede haftalık ürünler de işleme açılmıştır.

OTSP’deki esnekliğin ve piyasa derinliğinin arttırılması, piyasa oyuncuları açısından gelecekteki fiyat belirsizliklerinden kaynaklanan risklerin ortadan kaldırılması, öngörülebilirliğin artırılarak arz güvenliğinin sağlanması ve alternatif ticaret platformu ile gaz ticaretinde rekabetin artırılması amacıyla, OTSP’de aylık, çeyreklik ve yıllık fiziksel teslimatlı vadeli ürünlerin de hayata geçirilmesine ilişkin çalışmalar yürütülmekte olup, Vadeli Doğal Gaz Piyasası’nın (VGP) 2021 yılı sonuna kadar devreye alınması için çalışmalar başlatılmıştır.

Dünyada hızla gelişen spot doğal gaz piyasaları ve bölgemizdeki boru hattı projeleri dikkate alındığında spot boru gazı ithalatının, uluslararası doğal gaz ticaretimizin gelişmesindeki önemi doğrultusunda, EPDK tarafından yürürlüğe konulan “Spot Boru Gazı İthalat Miktarı ve Uygulama Yönteminin Belirlenmesine İlişkin Usul ve Esaslar” kapsamında yıllık, çeyreklik ve aylık anlaşmalar ile uygun fiyatlı doğal gazın ülkemize girişine imkân sağlanmıştır. OTSP’nin piyasaya sağladığı esneklikle birlikte Spot boru gazı ithalatının yanı sıra ihracatın da enstrüman olarak kullanılıp sınır ötesi doğal gaz ticaret hacminin artırılması, Türkiye’nin doğal gaz ticaret merkezi olma hedefine önemli katkılar sağlayacaktır.

Diğer taraftan, devam eden projelerimizden biri de isteyen tüketicilere, tedarik edilen enerjinin yenilebilir enerji kaynaklarından üretildiğinin ispat edilmesi imkânı sağlayacak olan
Yenilenebilir Enerji Kaynak Garanti Belgesi (YEK-G) sisteminin oluşturulmasıdır.

Yenilenebilir Enerji Kaynak Garanti Belgesi Sistemi tedarikçiler tarafından tüketicilere tedarik edilen elektrik enerjisinin belirli miktarının yenilenebilir enerji kaynaklarından üretildiğinin YEK-G belgesi ile kanıtlandığı sistemdir. Bu sistemde piyasa işletmecisi tarafından, yenilenebilir kaynaklardan elektrik enerjisi üretimi yapan katılımcıların her bir 1 MWh’lik üretimi için, elektriğin kaynağını, elektrik santralinin yaşını, santralin herhangi bir destekleme mekanizmasına dahil olup olmadığını, santralin kurulu gücü ve elektriğin üretildiği dönemi içeren 1 adet YEK-G belgesi oluşturulur.

Eylül ayı itibari ile başlayan YEK-G sisteminin ve Organize YEK-G piyasası platformunun yazılım çalışmaları 2021 yılı içerisinde neticelendirilerek bu sistemin katılımcıların hizmetine sunulması planlanmaktadır. YEK-G sistemiyle yenilenebilir enerjinin kullanımına pozitif etki oluşturulmasının yanı sıra ürün ihraç ettiğimiz ülkeler tarafından ilerde gündeme getirilebilecek olan “Karbon Sınır
Vergileri” düzenlemesine karşı hazırlıklı olunması amaçlanmaktadır.

Enerji Verimliliği ve Sürdürülebilir Çevre

Enerjide artan talebi çevre dostu ve sürdürülebilirliği olan uygulamalarla karşılarken çevre ve iklim değişikliği hususlarını bir arada değerlendirerek iklim değişikliği ile mücadeleye ve çevrenin korunmasına katkı sağlamaya devam edeceğiz.

İklim değişikliği ile mücadele kapsamında adaletin sağlanması çerçevesinde Paris İklim Anlaşmasında yer alan bazı belirsizliklerin giderilerek daha adilane bir düzen sağlanması için girişimlerimiz devam etmektedir.

Enerji verimliliği ve kaynakların sürdürülebilir kullanımı kapsamında bina ve hizmetler, enerji, ulaştırma, sanayi ve teknoloji, tarım ve diğer bütün sektörleri ilgilendiren yatay konulara yönelik 55 eylemi kapsayan Ulusal Enerji Verimliliği Eylem Planı ile 2017- 2023 yılları arasında kümülatif 23,9 MTEP enerji tasarrufu planlanmış olup, tüm bu eylemlerin uygulanması halinde 2033 yılına kadar 30,2 milyar ABD Doları mali tasarruf hedeflenmiştir.

Sanayi sektörüne uygulanan verimlilik artırıcı proje destekleri kapsamında 2009 yılından günümüze 287 projeye 32,8 milyon TL destek verilmiştir. Bu projelerin toplam yatırım tutarı 136 milyon TL olarak gerçekleşmiş olup, yıllık 109 milyon TL tasarruf sağlanmıştır.

"Bir Enerji Bir Nefes Projesi" ile 2,7 milyondan fazla fidan dikimi için Tarım ve Orman Bakanlığı Orman Genel Müdürlüğü ile protokol yaptık, ayrıca, 2020 yılı sonuna kadar ilave 460 bin yeni fidan dikimi daha yapmayı hedefliyoruz. Ayrıca çevre, su, toprak ve hava kalitesini artırabilmek için Bakanlığımız merkez birimler ile bağlı, ilgili ve ilişkili kuruluşlarımız tarafından 2019 yılında 90,8 milyon TL yatırım yapılmıştır. Aynı zamanda, “Sıfır Atık Projesiyle” 2019 yılında 261 bin kg atık toplayarak 628 bin kWh enerji tasarrufu sağladık.

Hem çevreyi hem sürdürülebilirliği önemseyen Yeşil Tarife (YETA) uygulamasını Ağustos ayı itibarıyla hayata geçirerek yenilenebilir enerji tarifesi dönemini başlattık. Böylece, isteyen vatandaşlarımız ilgili tedarik şirketine başvurarak sadece yenilenebilir enerji kaynaklarından üretilen elektriği kullanabilecektir.

Diğer taraftan, elektrikli araçları çevre açısından önemli bir gelişme olarak değerlendiriyor ve bu çerçevede 2030 yılında 1 ila 2,5 milyon elektrikli aracın yollarda olacağını öngörerek her 10 araca 1 şarj noktası olacak şekilde şarj noktası planlaması yapıyoruz.

Madencilik faaliyetlerinin de çevreye uyum planına uygun şekilde yürütülmesi amacıyla düzenli denetimler yapılmakta olup, şehirleşme ve çevresel etkiler dikkate alınarak madencilik faaliyetlerinde çevre ve insan sağlığına zarar verildiğinin tespiti halinde gerekli önlemler alınıncaya kadar madencilik faaliyetleri kısıtlanmakta ve bu faaliyetler durdurulmaktadır. Ayrıca, yürütülen madencilik faaliyetinin bitiminde ilgili sahanın çevreyle uyumuna ilişkin rehabilitasyonu zorunlu kılınmış olup, madencilik faaliyetleri sonlandığında sahalar eski haline getirilmekte ve ilgili sahaların çevreyle uyumlu bir biçimde değerlendirilmesi sağlanmaktadır."

Fahiş fiyat artışına 6 milyon 870 bin lira ceza

OPEC Petrol Sepeti 41.72 dolar/varil oldu

 

Sayfada yer alan bilgiler tavsiye niteliği taşımayıp yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırımcı profilinize uymayabilir.

YORUMLAR (0)
:) :( ;) :D :O (6) (A) :'( :| :o) 8-) :-* (M)