El Erian: Doların yükselişi ülkeleri iflasa sürüklüyor

Ünlü ekonomist El Erian dolardaki yükselişin özellikle gelişmekte olan ülkelerin borçlanma maliyetlerini yükselttiğini ve ülkeleri iflasın eşiğine getirdiğini söyledi

BORSAGUNDEM.COM – DIŞ HABERLER SERVİSİ

İngiliz Sterlini, dolar dışındaki çoğu büyük para birimi gibi, 2022 boyunca kuşatma altında kaldı. Geçtiğimiz hafta ise İngiltere'nin yeni başbakanı Liz Truss'un ekonomik büyümeyi artırmak için bir harcama planı açıklamasıyla sterlinin durumu çarpıcı bir şekilde kötüleşti.

Truss’ın planı ülke için 45 milyar sterlinlik yeni borç gerektirecek ve İngiltere'de 50 yıldır görülen en büyük vergi indirimlerini içeriyor. Borsagundem.com’un derlediği bilgilere göre, yatırımcılar, planın yalnızca enflasyonu şiddetlendirmeye hizmet edeceğinden ve İngiltere Merkez Bankası'nın faiz artırımları üzerinden kaydettiği tüm ilerlemeyi geri alacağından korkuyor.

Piyasaların yeni mali önlemlere karşı olumsuz tepkisine rağmen, İngiltere Maliye Bakanı Kwasi Kwarteng hafta sonu yaptığı açıklamada, vergi indirimlerinde "daha fazlasının" geleceğini söyledi. Açıklamanın ardından pazartesi günü sterlin ABD Doları karşısında rekor seviyelere düştü.

Bir zamanların baskın para birimi olan sterlin, bu yıl dolara kıyasla %21'den fazla düştü ve zor durumdaki tek para birimi de değil. Japon Yeni de dolar karşısında yılda kabaca %20 düşerken, euro ve Tayland Bahtı %15'ten fazla değer kaybetti.

ABD Merkez Bankası’nın agresif faiz artırımları, Avrupa'nın enerji krizi ve Çin'in Kovid kilitlenmeleri doları 2022'de yükselişe geçirdi. Bu zorlu ekonomik zamanlarda sermayelerini korumak isteyen yatırımcılar, dolar kurunu güvenli bir liman olarak gördüler. Ancak CNBC’nin haberine göre ekonomistler, doların gücünün küresel ekonomi için de bir kâbus olabileceği konusunda uyarıyor.

Cambridge Üniversitesi Finans Profesörü ve Allianz Baş Ekonomi Danışmanı Mohamed El-Erian pazartesi günkü açıklamasında, “Açık olan şu ki, tahvil getirilerindeki amansız bir biçimde artıyor, doların acımasız bir şekilde değer kazanıyor. Bunlar hem şirketler hem de ekonomi için kötü haberler” dedi.

El-Erian gelişmekte olan dünyanın her yerinde ve hatta şimdi İngiltere gibi bölgelerde bile “yangınlar” oluştuğunu ve doların yatırımcılar için son çare para birimi haline geldiğini açıkladı. Ünlü ekonomist doların son çare olarak görülmesinin sebebi olarak ABD ekonomisinin güvenli liman olmasını gösterdi ve doların bu sebeple yükseldiğine işaret etti.

Güçlü dolar küresel yıkım mı getirecek?

El-Erian ilk kez yükselen ABD Doları’nın potansiyel tehlikeleri hakkında ilk kez uyarmıyor. 6 Eylül'de Washington Post'ta yayınlanan bir yazıda El-Erian, güçlü bir doların "karışık bir nimet" olabileceğini açıklamıştı.

Gelişmekte olan ülkeler iflas edebilir

Doların güçlenmesi bir yandan da ABD’deki enflasyonu azaltmaya yardımcı olacak bir piyasa hareketi. Ancak doların sürekli olarak güçlü kalması dolar cinsinden borç maliyetleri artan gelişmekte olan ülkeleri iflas ettirebilir.

Fortune’un haberinde 1980’lerde Latin Amerika borç krizinde de tam da bunun gerçekleştiği hatırlatılıyor. Orta ve Güney Amerika'daki gelişmekte olan ülkeler, 1970'ler boyunca düşük faiz oranlarıyla dolar cinsinden milyarlarca dolarlık kredi toplamışlardı. Daha sonra, ABD 1982'den itibaren enflasyonla mücadele etmek için faiz oranlarını çarpıcı bir şekilde yükselttiğinde, borç maliyetleri yükseldi ve ABD Merkez Bankası’na göre göre Latin Amerika'yı "kayıp bir on yıla" sürükleyen bir borç krizine yol açtı.

El-Erian, güçlü bir doların gelişmekte olan piyasa ekonomilerinin dışında da bir dizi yıkıcı etkiye daha sahip olabileceği konusunda uyarıyor.

El-Erian Washington Post’taki makalesinde "Dolar diğer para birimleri karşısında ne kadar uzun ve yüksek değer kazanırsa aynı oranda daha uzun süreli küresel stagflasyon riski, gelişmekte olan ülkelerin borç krizleri, malların sınırlar ötesi serbest akışında daha fazla kısıtlama, kırılgan ekonomilerde daha büyük siyasi kargaşa ve daha büyük jeopolitik çatışmalar görülecektir" diye yazdı.

Ekonomi yönetimleri volatilite kaynağı

El-Erian ayrıca pazartesi günü ABD Doları’nın son zamanlardaki artan gücünün, küresel bir resesyon olasılığını "rahatsız edici derecede yükselten" üç temel paradigma değişikliğine katkıda bulunduğunu belirtti:

- Dünya çapındaki merkez bankalarının enflasyonla mücadele etmek için pratik olarak birlikte destekleyici politikalardan kısıtlayıcı politikalara geçmesi,
- Dünyanın en büyük ekonomileri ABD, AB ve Çin’in ivme kaybetmesi nedeniyle küresel ekonomik büyümenin önemli ölçüde yavaşlaması
- Son yirmi yıldan fazla bir süredir dünya çapında deflasyonist bir eğilimin ortaya çıkmasına yardımcı olan küreselleşme sürecinin şimdi "kalıcı jeopolitik gerilimler" nedeniyle sönmekte olması

El-Erian bu paradigma değişikliklerinin hükümet politikaları tarafından yalnızca daha da kötü hale getirildiğini söyledi. Baş ekonomist İngiltere’deki yeni İngiltere vergi indirimi ve harcama planına işaret ederek, yetkilileri volatiliteye katkıda bulunmaktan vazgeçmeye çağırdı:

“Bu sadece büyük paradigma değişimleri ile ilgili değil. Bu, hükümetlerin ve merkez bankalarının volatilite baskılayıcı rol oynamaktan ziyade bizzat volatilite kaynakları olmasıyla ilgilidir. Volatiliteye katkıda bulunuyorlar. Bu özellikle İngiltere’deki hükümetle açık bir şekilde görülüyor. Ancak aynı zamanda ABD’de de FED ile görülüyor. Bu pazarların bazılarında oldukça büyük karışıklıklar var ve bunla küresel ekonomi için ana pazarlar.”

El Erian: Yaşanan satış dalgası Fed'i durdurmayacak

 

Küresel borsalar uçurumun kıyısında

 

Küresel finans piyasaları havlu atıyor