Borsalarda endişe verici 1999 sinyalleri

Yatırımcıların aşırı heyecanı borsalarda bir düzeltmenin yaklaştığının sinyallerini veriyor

BORSAGUNDEM.COM - DIŞ HABERLER SERVİSİ

Sermaye piyasalarında mevcut koşullar ve 1999 yılının koşulları arasındaki paralellikler dikkat çekici ve endişe verici. Piyasalarda yatırımcı algısı geçtiğimiz yılın kasım ayından bu yana yüksek heyecana işaret ediyor. Bu dönemde korona virüs aşılarıyla ilgili olumlu haberler yatırımcılarda pandeminin sonunun yaklaştığına ve ekonomik toparlanmanın gerçekleşeceğine dair umutları ortaya çıkarmıştı.

Citigroup’un yatırımcı algısı ölçütü panik/heyecan modeli, hisselerde düşüş bekleyen yatırımcı sayısı, menkul kıymet satın almak için ödünç alınan para miktarı ve emtia fiyatları gibi faktörleri analiz ediyor. Benzer bir tabloya şahit olduğumuz son dönem ise 1999 yılında, dot-com balonunun zirvesiydi. Geçmişte, bu ölçütün yüksek seviyelere ulaşması, gelecek 12 ayda daha düşük hisse fiyatlarının görülme ihtimalini %100’e taşıyordu.

Bu durum ise ABD’de güçlü büyüme beklentileri, ekonomik açılma ve devasa teşvik paketlerine rağmen görülüyor. “Bu sefer farklı” görüşü ise çeşitli kurumsal müşteri konuşmalarında dikkat çekiyor. ABD Merkez Bankası’nın (FED) sağladığı elverişli koşullar, dev tüketici birikimleri, kapsamlı nakit akışı, güçlü hükümet harcamaları ve negatif reel tahvil getirileri de 2020’deki düşüşten %90 oranında yükseliş gösteren piyasalarda bile ralliyi beslemeye devam edebileceği düşünülüyor.

Son dönemde hisselere yönelen yatırımlarda dikkat çekici bir artış ve toparlanma da profesyonel varlık yöneticileri için geride kalma korkusu (FOMO) nedeniyle hisseleri yükseltiyor. Böylelikle trendleri takip etme gibi bir unsur da piyasalarda öne çıkıyor. ABD hane halklarının finansal varlıklarına oranla hisse sahipliği, 50 yılın en yüksek seviyelerinde bulunuyor. Bunun sonucunda ise ABD’lilerin yatırım alannıdan çekildiğini söylemek yersiz hale geliyor.

Tüm bunlara ek olarak Citigroup’un mart ayında para yöneticileriyle gerçekleştirdiği anketin sonuçları, yönetim altındaki varlıkların bir önceki yıl %10 seviyesinden %3,5’e gerilediği görülüyor. Oran şimdi tüm zamanların ortalaması olan %5’in altında. Böylelikle birçok yatırımcının şimdiden oldukça yorgun olduğu söylenebilir. borsagundem.com'un yaptığı derlemelere göre, Uzmanların genel kanısına göre, S&P 500’de %20 getiri büyümesiyle hisse başı getirilerin 174 dolara yükselmesi beklense de, birçok kişi sürprizlerin yaşanabileceğini düşünüyor.

Dahası Financial Times’ın haberine göre Citigroup analistleri hisse başı getirilerde büyüme oranının %30 seviyesine ulaşabileceğini ve yatırımcıların hayal kırıklığına uğraması için çok az alan kalacağını düşünüyor. Ancak ticaret örgütü NFIB tarafından artan girdi maliyetlerine kıyasla fiyatların yükselme ihtimalini analiz eden anketlerine göre düzenlenen, karlarda “marj göstergesi” ilerleyen dönemlerde sorunlar çıkabileceğinin sinyallerini veriyor.

Buna ek olarak bu düşünce her gelişmenin iyi bir haber olarak algılanıyor olmasında da görülebiliyor. Ancak ABD Başkanı Joe Biden’ın planladığı kurumlar vergilerinde artış, gelir büyümesi tezini boşa çıkarabilir. Piyasaların yönündeki değişimin katalizörünün ve zamanlamasının ne olacağını tahmin etmek imkansız olsa da, piyasalarda oldukça savunmasız alanlar bulunuyor. Bu nedenle ne mevcut ralliyi takip etmek, şimdilerde akıllıca görünmüyor.

Yatırımcıların aynı zamanda büyüme hisseleri olarak adlandırılan hisselerden, değerinin altında işlem gören hisselere yönelik rotasyonu hesaba katması gerekiyor.

Büyüme hisseleri S&P 500’ün piyasa değerinin %55’ini oluştururken, döngüsel ve finans sektörlerindeki değer hisseleri, %30’dan azını oluşturuyor. Bu nedenle genel endeks ağırlıklardaki değer farkı nedeniyle %10 oranında düşüş gösterebilir. Ancak hisse seçiciler iyi performans göstermeye devam ediyor.

Bu yılın ilk çeyreğinde, S&P 500’de yer alan hisselerin neredeyse %33’ü %10’un üzerinde bir oranla piyasaların genelinden daha yüksek performans gösterdi. Bu durum ise şimdilerde portföylerde öne çıkan birkaç isimden fazlası olduğunu gösteriyor. Dahası geçtiğimiz yılın ilk çeyreğinde, hisselerin %37’si bu şekilde davrandı. Bu kapsamda, yatırım stratejisi endekse odaklanmaktan çok, içinde yer alan hisselere yöneliyor.

Bu zorlu arka plan göz önünde bulundurulduğunda, Citigroup analistleri yatırımcıların güçlü bilançoları olan ve ortalamanın üzerinde temettü getirileri sağlayan hisselere yönelmesini tavsiye ediyor.

Satış baskısının devamı bekleniyor

 

Küresel piyasalarda veri gündemi hareketleniyor

 

Haftanın kapanışında dalgalı seyir sürüyor