Borsa yatırımlarındaki 3 büyük risk

Yatırım dünyası içerisinde birçok büyük riski de beraberinde barındırıyor. Borsa uzmanı James Brumley borsalarda yatırımcıların karşı karşıya kalabilecekleri 3 ciddi riske dikkat çekerek bu risklerden korunmanın yollarını anlatıyor


BORSAGUNDEM.COM – DIŞ HABERLER SERVİSİ

Borsada yatırım yapılırken dikkatli olunması gerektiği herkesçe bilinir. En muhafazakar yatırımcılar bile herhangi bir hisse senedine yatırım yapıyorsa yastık altında tutmaktan daha fazla risk aldıklarını bilirler. Daha agresif yatırımcılar içinse bu risk çok daha fazla artar.

Motley Fool yazarı James Brumley yatırımcıların körü körüne risk almayı kabul etmek zorunda olmadıklarını belirtiyor. Zira yatırımcılar risklerini azaltmak için birkaç hamle yapabilir ve bunu genel getirilerini sekteye uğratmadan gerçekleştirebilir.

Borsagundem.com’un derlemelerine göre, Brumley tüm yatırımcıların karşı karşıya olduğu 3 üç büyük riski ve bu risklerle başa çıkabilmenin yöntemlerini anlatıyor:

Emeklilik planları yaparken ortaya çıkan ayı piyasası

Yıllarca süren çalışma hayatının ve birikimlerin ardından ayı piyasasına yakalanmak ve yatırımların bir anda borsalarla birlikte düştüğünü görmek herkes için bir kâbus senaryosudur. Bireysel emeklilik yatırımlarının başlangıçta tahmin edilenden çok daha hızlı bir şekilde anaparayı azalması nedeniyle yatırımcılar planlanan bütçelerinde ciddi kesintiler yapmak zorunda kalır.

Brumley böyle bir durumla karşı karşıya kalındığında şu hamleleri öneriyor: “ Ayı piyasalarının oluşmasını engelleyebilmek için hiçbir şey yapamazsınız. Ancak emekli olmadan bir, iki veya üç yıl öncesinde yapılabilecek çok fazla şey var. Mesela hisse senetlerindeki yatırımlarınızı azaltarak tahvil gibi daha stabil varlıklara yatırımlarına kaydırabilirsiniz.”

Bu yöntem söylenmesi kolay olsa da uygulanması zor olabilir. Yatırımcılar boğa piyasası ortamında daha fazla kazanabilme potansiyeline karşı paralarını alıp kaşıyor gibi hissedebilirler. Ancak fon şirketi Guggenheim’ın hesaplamaları portföylerde korumacı düşünmek için iyi bir sebep veriyor. Fon şirketi S&P 500 Endeksi’nin %40’un üzerindeki satış dalgalarının pik seviyesinden ortalama iki yıl sonra gerçekleştiğini ve endeksin kayıplarını toparlama süresinin yaklaşık beş yıl sürdüğünü belirtiyor. Bu derecede satış dalgaları nadir gerçekleşse de emekliliğe yakın yaşlarda olan yatırımcılar toparlanmak için bu kadar uzun bir süre beklemeyi göze alamayabilir.

Brumley yatırımcıların emekliliklerine 3 yıl kala portföylerini daha korumacı bir seviyeye getirmesini öneriyor.

Portföyün beklendiği gibi performans göstermemesi

Hisse senetlerinden yıllık ortalama %10 getiri elde etmeyi hedefleyen yatırımcılar kötü şans, yanlış zamanlama ve birkaç düşüncesiz hamle sonucunda getirilerini beklenen seviyenin altında olduğunu görebilir. Getiri oranlarında küçük farklılıklar dahi olsa bu durum yatırımcıların uzun vadeli hedeflerinden sapmasına neden olabilir.

Geçmiş kayıpların değiştirilemeyeceği açıktır. Ancak bu büyük kayıpları daha agresif yatırımlarla telafi etmeye çalışmak yapılabilecek en yanlış hamlelerden biridir. Brumley daha riskli yatırımların meyve vermesi için daha az yerine daha fazla zaman olması halinde mantıklı olabileceğini belirtiyor. İronik bir biçimde piyasa performansını yenebilme çabaları genellikle yatırımcıların düşük performans göstermelerine neden oluyor.

Düşük performans durumlarında yatırımcıların yapabileceği akıllı hamle riskli yatırımlara dönmek yerine portföyü sadeleştirmek ve endeks fonları gibi pasif yatırımlara yönelmek. Yatırımcılar yine de istedikleri performansı elde edemiyorlarsa çerçevelerini genişleterek farklı alanlardaki diğer sektörlere yönelebilirler. Bu yatırımların arasında farklı coğrafyalardaki tahviller, hisse senetleri ve emlak yatırımları da bulunuyor.

Brumley yatırımcıların yapabilecekleri en büyük hatanın daha büyük ve daha düşüncesiz riskler almak olduğunu belirtiyor. Daha fazla çalışmayı, daha fazla tasarrufu ve daha az harcama yapmayı öneren borsa uzmanı yüksekten uçan hisse senetlerine yönelerek kaliteli bir portföy tutma tercihinin feda edilmemesi gerektiğini yazdı.

Enflasyonun hisse senetlerinden daha hızlı yükselmesi

ABD Merkez Bankası’nın (FED) teşvik politikaları ve yeniden açılma sürecinde ekonomik döngünün hızlanması sonucu enflasyon beklentileri tüm dünyada yükselmeye başladı. FED bu durumun geçici olduğunu belirtse de 1970’leri ve 80’leri yaşayan Amerikalılar enflasyonun nasıl sonuçlar oluşturabileceğini gayet iyi hatırlıyor.

Mart 1980’de ABD’de enflasyon %14,8’e kadar yükselmişti. Enflasyonun yeniden kontrol edilebilir seviyelere ulaşması ise yıllar almıştı. Bu süreçte borsalar bir şekilde hayatta kalmayı başarsa da 90’ların ortalarına kadar hisse senetleri tamamen toparlanmayı başaramadı. Yükselen fiyatlar ve düşen alım gücü nedeniyle bu süreçte ABD Doları değerinin yaklaşık yarısını kaybetti.

Brumley tıpkı ayı piyasalarında olduğu gibi enflasyonu da engellemenin yatırımcılar bazında hiçbir yolu olmadığını belirtiyor. Ancak yine de enflasyonun etkilerinden kurtulmanın yolları da bulunuyor.

Enflasyon karşısında korunmanın en başarılı yolu enflasyondan fayda sağlayacak yatırımlara yönelmektir. Bunun için de öncelikli tercih emtia yatırımlarıdır. Günlük hayatta hiçbir pratik değere sahip olmasa da emtia yatırımları enflasyon karşısında en önemli yatırım aracı olarak görüşüyor. Brumley örnek olarak SPDR Altın Hisseleri Fonu’nun 2004 yılında ortaya çıkmasından bu yana enflasyon karşısında en kolay ve en etkili yatırım aracı olmasına dikkat çekiyor. Bununla birlikte yatırım uzmanı enflasyon karşısında tahvil gibi sabit gelirli yatırım araçlarının da tercih edilebileceğini belirtiyor.

Bitcoin düşerken 3 yatırım stratejisi

 

Dolarizasyon bankalara kar ettiriyor

 

Kripto piyasalarındaki çöküş için uzmanlar ne diyor?