Borsa İstanbul’da hız ve kâr

Algoritmik işlemlerle birlikte büyük fonların radarına giren Borsa İstanbul'da hızlı olan kazanıyor.

BISTECH dönüşü­müyle birlikte saatte 250-300 kilometre hızla giden pervane­li bir uçaktan saatte 2 bin 500 - 3 bin kilomet­re hızla giden süpersonik uçağa geçiyoruz. NASDAQ’ın teknolojik altyapısıyla işlem hızımız 10 katma, işlem kapasitemiz de 100 bin katına çıkacak. Bu sözler altyapı dönüşümü sırasında açıklamada bulunan Eski Borsa İstanbul Genel Müdürü Tun­cay Dinç tarafından dile getirildi. Yeni sistemin hayata geçirildiği 30 Kasım'dan bu yana görüldü ki BIS­TECH dönüşümü hız odaklı yeni bir yatırımcı kitlesini de beraberinde getiriyor. Bunu yabancılarla işlem yapan kurumların hacim değişik­liklerinde de görmek mümkün. BISTECH ile birlikte işlem hacmi artan kurumlardan birisi de Yatırım Finansman. Yatırım Finansman Menkul Değerler Genel Müdürü Şeniz Yarcan, piyasalara ilişkin gözlemlerini dile getirirken yabancı yatırımcıların artan işlem hacminde 30 Kasım'da devreye giren BIS­TECH dönüşümünün önemli etkisi bulunduğunu hatırlatıyor. Uygulama borsaya hız ve yeni yatırımcı ile birlikte yatırımcı bakış açısında ve işlem yapma tekniklerinde de değişim getiriyor. Yeni teknikler de piyasalarda sert reaksiyonlara sebep olabiliyor. Öyle ki, alımlarla yükseldiği gözlenen piyasada bir anda tersi satışlar gelebiliyor; aynı şekilde satılan fiyatın üstünde bir rakamla dönüp alımlarda bulunmak da pekala mümkün. Teknolojinin getirdiği imkanla dünya ölçeğinde daha hızlı dönen sermaye, elde etti­ği kârla birlikte aynı piyasaya sattığı fiyatın üzerinde giriş yapabiliyor ve buna rağmen söz konusu işlemden dolayı kazançlı olabiliyor.

Bireysel yatırımcılardan Bülent Yılmaz, BISTECH dönüşümüy­le kazanma şanslarının ortadan kalktığını düşünüyor. Yılmaz, "Yeni durum küçükleri kaybetme­ye mahkum ediyor" diyor. Onu bu düşünceye götüren sebepler ise algoritmik programların çalıştırıl­dığı, kritik seviyelerde otomatik işlemlerin gerçekleştiği bir ortamda bireysel yatırımcıların kaplumbağa hızında kalması. Piyasa uzmanları ise Yılmaz kadar karamsar değil. Bunun geçici bir durum olduğu­na vurgu yapıyorlar. Onlara göre kısa sürede piyasanın tamamı bu altyapıya uyum sağlayacak ve böy­lece dezavantaj ortadan kalkacak.

Düşüncelerini ifade eden dealerlar da piyasalardaki dalgalanmaları kanserli bir hastanın kemoterapi görmesine benzetiyor. "Kanserli hastanın kemoterapi ile ömrünün uzaması gibi algoritmik işlem dalga­yı uzatıyor ama sonuç değişmiyor" diyorlar. NASDAQ Satış Operasyon Müdürü Jan Rondahl da ortada bir sorun olmadığını düşünüyor. Deği­şen altyapıyla birlikte uluslararası yatırımcıların Borsa İstanbul'a ilgisi artacağını, bu teknolojinin piyasa­ları geleceğe hazırladığını ve zaman içerisinde artacak hacmi karşılaya­bileceklerini ifade ediyor.

Sistemin yeni olması nedeniyle yatırımcının adaptasyonunda süreye ihtiyaç duyulduğu anlaşılıyor. Glo­bal ölçekli yatırımcılar ise sisteme zaten hazırlıklı. Onlar bir piyasada satış yaparken aynı zamanda başka bir piyasada alım yapabiliyor ya da iki ülke borsası arasında hangisi öne çıkıyorsa ona yönelebiliyor. Artan hız bu işlem döngüsünü daha da artırıyor. Görülen o ki bireysel yatırımcılarla kurumsal yatırımcılar arasındaki denge, sistemin yaygın­laşması ve oturmasıyla mümkün olabilecek. Değişen altyapıyla birlik­te bireysel yatırımcılar da teknolo­jiye kendilerini adapte edebilmeleri oranında zarardan kurtulurken kârlılıklarını artırabilecek. (ZEYNEP AKTAŞ / FORTUNE TÜRKİYE DERGİSİ)