BORSAGUNDEM.COM
Borsa İstanbul’da negatif ayrışma devam etti. Yabancı satışlarının ağırlıkta olması Borsa İstanbul’a güç kaybettirdi.
BİST güne yüzde 0.87 oranında yükselişle 90 bin 683 puandan başladı.
Açılışın ardından yatay seyre devam eden Borsa İstanbul gün ortasına yüzde 0.77 oranında yükselişle 90 bin 594 puandan girdi.
Gün ortasının ardından banka hisselerine satışlar gelmeye başladı. Özellikle Garanti Bankası'na satış gelmesi Borsa İstanbul'da düşüşe neden oldu. Banka hisselerine satış gelmesi ile birlikte bankacılık endeksi yüzde 3'e yakın değer kaybetti.
BİST günü yüzde 0.17 oranında düşüşle 89 bin 744 puandan tamamladı.
Seans içinde en düşük 89 bin 165 puan, en yüksek 91 bin 44 puan seviyesi görüldü.
Cuma günü Fitch, Türkiye’nin notunu BB+’dan BB’ye düşürdü. Yüksek cari açık ve borçlanmaya vurgu yapan Fitch’in ardından bugün ise Moody’s, bankacılık sektöründeki sorunlu kredilere ilişkin olumsuz yorumda bulundu.
İç piyasada bankacılık sektörü ve sanayi sektörü hisselerine gelen yabancı satışları BİST’i baskı altında tutuyor.
Bununla birlikte makro ekonomik verilerdeki bozulmalar da yatırımcıları tedirgin ediyor.
Yüksek enflasyon ve cari açığın önü alınamıyor. Ayrıca 24 Temmuz’da Merkez Bankası’ndan faiz tarafında aksiyon alması da beklentiler dahilinde.
Hükümetten ekonomiye ilişkin yeni bir yol haritası çizilmesi bekleniyor.
Küresel piyasalarda ise Çin’in ikinci çeyrek büyümesini açıklamasıyla birlikte beklentilerin altında kalmasıyla hafif düşüşler yaşandı.
DOLAR YATAY SEYREDİYOR
Kredi derecelendirme kuruluşu Fitch'in Türkiye'nin kredi notunu bir kademe düşürmesi ardından Cuma akşamı ilk tepki olarak 4.89 seviyesine yaklaşan dolar/TL, bu sabah 4.85'in altına geriledi.
Bu sabah Cuma günkü kapanışına göre yatay bir seviyede bulunan dolar/TL'de yurtdışı gelişmelere paralel bir seyir beklenirken, borsada ise yataya yakın pozitif açılış görülebilir. BIST-100 endeksi Cuma günü yüzde 0.36 yükselişle 89,897.67 seviyesinden kapanmıştı. Türkiye piyasalarının kapanışı sonrasında yapılan açıklamada Fitch, ekonominin makro istikrarını bozucu risklerin artmasını gerekçe göstererek Türkiye'nin kredi notunu bir kademe düşürdü ve BB+'dan BB'ye indirdi. Görünümü ise "durağan"dan "negatif"e çevirdi. Böylece Türkiye'nin kredi notu yatırım yapılabilir düzeyin iki altına geldi.
Borsa tarafında ise yurtdışına paralel seyir beklendiğini, sabah yataya yakın pozitif açılış olabileceğini söyleyen Özer, "Haftaya özellikle ticaret savaşları konusunda da biraz daha dengeli başladık, böyle devam ederse endekste yukarı tepkilerin sürmesi beklenir ama net bir alım gerçekleşmesi için 92,300 üzerine yakın vadede yerleşik seyir görmemiz gerekir, bunu görmezsek yeni hisse alımı için biraz daha beklenebilir" dedi.
Cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminin hayata geçmesiyle birlikte başlayan yeni dönemde ekonomi
politikalarının nasıl şekilleneceğine ilişkin endişelerin ticaret savaşı kaynaklı küresel satış eğilimi ile bir araya gelmesiyle geçen hafta Türkiye piyasalarında kuvvetli satış baskısı gözlendi.
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın düşük faiz açıklamalarının ardından 4.9767 ile tarihi zirveyi
test eden dolar/TL , Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak'ın enflasyonun düşürülmesi ve TCMB'nin bağımsızlığına vurgu yapan açıklamalarının ardından bir ara sert gerilese de kalıcı olamadı.
Dolar güne 4.83 lira seviyesinden başladı. Dolar saat 18:03 itibariyle 4.8374 lira seviyesinde işlem görüyor. Açılışın ardından en düşük 4.8242 lira, en yüksek 4.8649 lira seviyesi görüldü. Euro ise 5.6665 lira seviyesinde bulunuyor. Euro/dolar paritesi 1.1710 seviyesinde. Gram altın 193 liradan alıcı buluyor. 2 yıllık tahvil faizi yüzde 20.46 seviyesinde.
Bankacılar Albayrak tarafından verilen mesajların piyasaları ilk etapta sakinleştirdiğini belirtse de söylemlerin yeterli olmadığına, uygulamaların görülmek isteneceğine dikkat çekiyor. Albayrak geçen hafta "hiç olmadığı kadar etkin" bir Merkez Bankası'nın, yeni dönem politikalarının temel hedefleri arasında yer alacağını belirterek enflasyonun en kısa sürede önce tek haneye, ardından hedeflerine gerilemesi için adımları atacaklarını da söylemişti.
Bu çerçevede piyasalar yeni dönemde ekonomi politikalarının nasıl şekilleneceğini ve Cumhurbaşkanlığı Ekonomi Politikaları Kurulu'nun yapısının yanı sıra Merkez Bankası'nın 24
Temmuz'daki faiz kararını da izliyor.
Özer, "Piyasada beklentiler 75-100 baz puanlık bir faiz artırımı yapılması yönünde. Son enflasyon verisi çok yüksek geldiği için TCMB'nin faizi ile makas daralmaya başladı" dedi. Tüketici fiyatları Haziran'da yıllık olarak yüzde 15.39 ile 2003 bazlı serinin en yükseğine gelerek son 14 yılın zirvesine ulaşırken, çekirdek endeksler ve üretici fiyatlarındaki sert artışların da ardından TCMB'nin Temmuz toplantısında faiz artırımı yapması yönünde beklentiler artıyor.
TCMB Haziran'da haftalık repo faizini beklentilerin üzerinde 125 baz puan artırarak yüzde 17.75'e yükseltti.
TCMB, TL'deki sert değer kayıpları ve enflasyondaki sert yükselişle birlikte geçen yıl başından beri 950 baz puan sıkılaştırma gerçekleştirdi. Bunun yanında TCMB'nin sadece Nisan ayından bu yana yaptığı faiz artışları ise 500 baz puana ulaştı ve sadeleşme adımlarını tamamlayarak piyasayı sadece politika faizinden fonlamaya başladı.
Tahvil bono piyasasında da tahvil faizleri uzun süredir baskı altında. Analistlere göre bu baskının ana nedenleri ise enflasyonun geldiği seviyeler ve yükselişin devam edeceği endişeleri, seçim öncesi artan harcama trendi ve yeni ekonomi yönetimi ile uygulanacak politikalara yönelik endişeler oldu.
Bankacılara göre gösterge iki yıllık tahvilin bileşik faizi geçen hafta yüzde 20.51 ile 10 yılın en yüksek seviyesine gelirken, 10 yıllık gösterge tahvil faizi ise yüzde 18.85 ile tarihi zirvesini gördü.
Gösterge 10 yıllık tahvilin bileşik faizi Cuma günü valörde son işlemde yüzde 18.14, gösterge 2 yıllık tahvil faizi ise yüzde 20.21 seviyesindeydi.
KÜRESEL PİYASALAR
Asya borsaları Çin ekonomisinde büyümenin ikinci çeyrekte az da olsa hız kaybettiğini gösteren verinin ardından geriledi.
Çin'de bugün yayımlanan verilere göre gayrı safi yurtiçi hasıla (GSYH) ikinci çeyrekte beklentiler doğrultusunda geçen yıla göre yüzde 6.7 arttı, ancak büyüme üç çeyrektir art arda yakaladığı yüzde 6.8 düzeyinin az da olsa altında kaldı. Veri Çin sanayi üretiminin ise beklentilerden daha yavaş arttığına işaret ediyor. GSYH ve sanayi üretimi göstergelerine birlikte bakıldığında aşırı riskli borçlanmayı kısmaya çalışan Çin yönetiminin attığı adımlar paralelinde ekonominin ivme kaybını sürdürdüğü görülüyor. Japonya dışındaki Asya-Pasifik borsalarını izleyen MSCI endeksi yüzde 0.3
gerilerken, Çin'in 300 büyük şirketini izleyen endeks yüzde 0.6 ekside bulunuyor.
Japonya piyasaları ise tatil dolayısıyla kapalı.