ABD'li sendikacıdan Soma dersi

UMWA Başkanı Cecil Roberts, Soma’daki felaketin ABD’de yaşanmayacağına dikkat çekerek uyarılarda bulundu: İyi yasalara ihtiyacınız var

Soma’da 13 Mayıs’ta meydana gelen maden felaketinden sonra tüm dünyadan destek mesajları yağdı. Bunlardan biri de Amerikan Birleşik Maden İşçileri Sendikası (UMWA) Başkanı Cecil Roberts’ın imzasını taşıyordu. Pınar Ersoy'un Milliyet'te yer alan röportajında Amerika’daki 80 bin madenciyi temsil eden Roberts, ‘karınlarına yumruk yemiş gibi’ hissettiklerini söylüyordu.

ABD’de yüzyıldır böyle bir kaza olmadığını hatırlatarak “Bizim burada (güçlü yasa ve uygulamalarla) başardığımız şey mucize değil. Dünyanın başka yerlerinde uygulanabilir” diyordu. Altı jenerasyondur ekmeğini madenden kazanan bir aileden gelen Cecil Roberts ile Soma’nın düşündürdüklerini ve maden güvenliğini konuştuk.

 Soma için “Bu derece büyük bir felaket kaza değildir” diyorsunuz. Bu yargıya nasıl vardınız?

- Dünyada ve özellikle ABD’de bu tip felaketleri önlemek için çok yol aldık. 300’den fazla inanın hayatını kaybetmesi... bugünün madencilik endüstrisinde bu yaşanmamalı. Bunu önlemek için yapılabilecek birçok şey var.

 Bugün ABD’de böyle bir kaza yaşanması imkânsız mı yani?

- Eğer yasalar uygulanırsa neredeyse imkânsız. Maddende ne kadar toz olabileceğine, ne kadar hava olması gerektiğine dair kurallar var. Her madenin havalandırma planı olması mecburi. Havalandırma metan gazını madenden çıkarıyor. Taş tozu, kömür tozunun patlayıcı hale gelmesini önleyerek patlamaların önüne geçiyor. Eğer bunlar Türk yasalarında olsaydı ve uygulansaydı bu olay yaşanmazdı.

 Soma’daki gibi bir olay burada yaşansa ne olurdu?

- 2010 yılında ABD’de Upper Big Branch madeninde 29 kişi öldüğünde federal hükümet, eyalet yönetimi, eyaletin kurduğu özel bir ekip ve sendika olayı ayrı ayrı inceledi. Hepsi de havalandırmanın doğru çalışmadığı ve aşırı miktarda toz olduğu sonucuna vardı. Şirket, tarihin en büyük tazminatını (210 milyon dolar) ödedi, savcının açtığı davada şimdiye kadar üç kişi hapse gitti, süreç devam ediyor.

 “Bizim burada başardığımız şey mucize değil. Dünyanın başka yerlerinde uygulanabilir” diyorsunuz. Türkiye gibi bir ülke için yol haritası nasıl olabilir?

- Madencilik endüstrisinde iyi yasalara ihtiyacınız var. İkinci olarak bu yasalara uyulması ve bu yasaların tatbik edildiğine emin olunması gerekiyor. Meclisin iyi yasalar yazması, kömür madeni işleten şirketlerin bunlara uyması, bağımsız bir ajansın da bunu kontrol etmesi gerekiyor. Dördüncü olarak işçilerin güçlü olması gerekiyor.

 Ne gibi?

- Mesela bu ülkede maden işçileri, güvenliklerini tehlikeye atan bir talimata uymadıkları için kovulamayacaklarını ya da cezalandırılamayacaklarını biliyorlar. İşçinin çevresine bakıp kendisinden tehlikeli bir şey istediğini söyleyebilmesi gerekiyor.

İki dedesi de madende öldü

ABD’nin en güçlü sendikalarından olan Amerikan Birleşik Maden İşçileri Sendikası (UMWA) Başkanı Cecil Roberts (58), altı jenerasyondur madencilik yapan bir aileden geliyor. Büyük büyük amcası madencilerin silahlı mücadele verdiği Blair Dağı Muharebesi’nin (1921) liderlerindendi. İki dedesi de maden kazalarında hayatını kaybetti. Altı yıl madencilik yapan Roberts, sendikada ilk resmi görevine 1977 yılında seçildi. 1995 yılından beri UMWA’in başkanlığını yapıyor.

‘En önemli soru kıvılcım değil’

“Maden trajedisi yaşandığında gazeteciler genellikle kıvılcımla, (gazın) nasıl ateş aldığıyla ilgilenirler. En önemli soru bu değil. Madenin bir bölümünde metan gazı aniden yanabilir ama eğer havalandırma ve taş tozu varsa asla patlamaya neden olmaz. Asıl soru ateşlenme olduğu halde ne oldu da patlama meydana geldi.”

‘Trajediler ülke sınırı tanımıyor’

“Böyle trajediler ülke sınırı tanımıyor. Eşlerin, anelerin, babaların, çocukların, torunların, komşuların neler yaşadığını hayal bile edemiyorum.
O bölgede ne kadar çok acı olmalı... Kazayı atlatan madenciler bir daha asla eskisi gibi olmayacaklar. İnsanlar 100 yıl sonra hala bu olayın ne kadar büyük bir trajedi olduğu konuşuluyor olacak. Biz de benzer olaylar yaşadık. Soma’da olanları ne aklım ne de kalbim alıyor. Kalbim bunca acıyla nasıl baş edileceğini anlamakta zorlanıyor.”

İŞTE ABD VE TÜRKİYE ARASINDAKİ FARKLAR

Burcu Ünal'ın Milliyet'teki haberinde ise Dev Maden Sen Genel Başkanı Tayfun Görgün, ABD’de maden kazalarını en aza indirgeyip madencilerin güvenliğini sağlayan uygulamaların Türkiye’de nasıl karşılık bulduğunu anlattı

ABD - En az 6-12 ay staj gerekiyor

ABD’de madenci olmak için önce 40 saatlik bir kursa katılmak gerekiyor. 32 saati sınıfta, 8 saati madende verilen dersleri başarıyla tamamlayanlar sertifika alıyor. Sertifika sahipleri ancak 6-12 ay yer altında staj yaptıktan sonra madencilik yapabiliyor.

TÜRKİYE - Gaz maskesini bilmeyen var

Madene ve işin durumuna göre kurslar var. Bu kursların süresi 3 hafta ile birkaç ay arasında değişiyor. Fakat kamudaki işletmeler dışında buna uyulmuyor. Maden işçileri direkt üretime sürülüyor. Staj yok. Gaz maskesinin nasıl kullanılacağını bilmeyen işçiler var.

ABD - Vardiya öncesi kontrol ediliyor

Yasalar madenlerde ‘pre-shift’ uygulamasını mecburi kılıyor. Her vardiyadan önce özel eğitimli bir veya daha fazla kişi madeni adım adım dolaşarak gaz ve toz seviyesini, havalandırmanın durumunu kontrol ediyor.

TÜRKİYE - Taşeronda  yapılmıyor

Ön kontroller bazı madenlerde yapılıyor fakat taşeron olan yerlerin hiçbirinde yapılmıyor. Yapılanların da büyük bir bölümü yasak savmak için gerçekleştiriliyor. ‘Sıcaklık arttı’ deniliyor. Bunlar bile gözardı edilebiliyor.

ABD - Sığınmak için alternatifler
Madenlerde her bir işçiye yaklaşık 300 metrede yaşam odaları da dahil çeşitli ‘sığınma alternatifleri’ bulunması mecburi...

TÜRKİYE - Yaşam odaları zorunlu değil
‘Yaşam odası’ adı altında bir yasal mecburiyet yok fakat iş güvenliğiyle lgili yasalara baktığımızda bunun da olması gerekiyor.

ABD - İletişim için iki yönlü telsizler
Madencilerin iki yönlü iletişim sağlayan telsizler taşıması gerekiyor. Birçok şirket yalnızca telsiz değil madencilerin yerini de gösteren cihazlar kullanıyor.

TÜRKİYE - Haberleşmede sıkıntı mevcut
Bizde gaz maskeleri bile 3-4 yıllıkken, telsiz gibi tedbirler birçok madende yok. Haberleşme konusunda madenlerde ciddi sıkıntı yaşanıyor.

ABD - Oksijen tüpleri duvara asılıyor
Madenciler yer altına en az 1 saat oksijen sağlayan tüplerle giriyor. Ayrıca maden boyunca duvarlara ekstra oksijen tüpleri asılıyor.

TÜRKİYE - Kalitesiz olan tercih ediliyor
Oksijen tüpü yok çünkü pahalı. Araç-gereçten vazgeçiliyor, kalitesiz olanlar tercih ediliyor, havalandırmalara gereken özen gösterilmiyor.

ABD - En fazla 1 saat mesafede 2 ekip
Her madene özel kurtarma planları geliştiriliyor. Ayrıca madenlere en fazla 1 saat mesafede iki kurtarma ekibi bulunması da şart.

TÜRKİYE - Ceset çıkarma çalışması gibi
Tahlisiye ekipleri, Türkiye’de son derece başarılılar. Fakat maalesef madendeki şartlar nedeniyle bazen ceset çıkarma çalışmalarına dönüşebiliyor.

ABD - Taşeron belirli şartta çalışıyor
Madenlerde belirli şartlarda taşeron çalıştırılabiliyor. Ancak tüm kural ve kanunlar taşeron madenciler için de geçerli...

TÜRKİYE - Düşük ücretle çok çalışıyorlar
Taşeron çalışanlar daha düşük ücret alıyorlar. Fakat bundan daha önemlisi taşeronlar çok daha fazla çalışıyorlar.

ABD - Hem hükümet hem de eyalet
Madenler federal hükümet ve eyalet tarafından ayrı ayrı olarak denetleniyor.

TÜRKİYE - Denetimler gerçekleşmiyor
Bağımsız denetim yok, sendikaların da dahil olduğu denetimler de gerçekleştirilmiyor.

ABD - Madene inmek reddedilebilir
Mevcut kanun maden işçilerine, güvenliklerinden şüphe ettikleri anda yer altına inmeyi reddetme hakkı tanıyor. Şirketlerin böyle bir durumda işçiyi kovması, soruşturması ya da cezalandırması yasak. İstisnai olarak böyle girişimler olduğunda her seferinde işçi kazanıyor.

TÜRKİYE - ‘Bir şey yok’a güveniliyor
Bu kadar açık şekilde bir yasa yok ama can güvenliği yoksa girmemesi lazım. Eğer can güvenliği olmadığına dair somut veriler varsa işçi madene girmeyebilir. Fakat işçiler korkuyorlar, bir de teknisyen ya da mühendis, “Bir şey yok” dediyse ona güveniyor.

ABD - Senede 60 bin dolar kazanıyor
Bir madenci yılda 60 bin dolar (125 bin TL) kazanıyor. Cecil Roberts, uzmanlığı olan kişiler için bu miktarın 100 bin doların (210 bin TL) üstünde olduğunu söylüyor.

TÜRKİYE - Maaş 1200 ila 1800 TL arası
Türkiye’de maden işçilerin aylık maaşları 1200 ila 1800 TL arasında değişiyor. Ayrıca rapor almaları durumunda ise hem yövmiyelerinden hem de primlerinden kesiliyor.