Yazdır

6 büyük firma nasıl battı?

Tarih: 26 Eylül 2013 - 12:57

Borsa Gündem Foreks’teki büyük sancıya ulaştı… Esnaf ‘ kara tablo’yu anlattı…

MURAT DEMİRBAĞ – BORSAGUNDEM.COM
Borsa Gündem’in gündeme taşıdığı Foreks piyasasındaki mağduriyetler, buna yol açan uygulamalar büyük ses getirdi. Yüksek bir okunma oranıyla kamuoyunun vicdanı haline gelen ilk yazıda bilindiği gibi yatırımcının parasının nasıl yutulduğu satır başlarıyla verilmiş, yüksek getiririn büyük riski özetle gözler önüne serilmişti. Dizinin ikinci bölümünde ise hava daha çok ısınacak, çünkü bu kez Foreks piyasasında yatırımcının göremediği perde arkası iddialar ele alınacak. İşte çok konuşulacak o iddialar…
Bütün dünyada döviz parite fiyatları bu piyasada belirleniyor. Foreks piyasası işlem hacmi bakımından dünyanın en büyük finansal piyasası. Burada günlük işlem hacmi 5 trilyon dolar seviyesinde. Fiziksel bir değiş tokuşun olmadığı, bütün işlemlerin internet üzerinden yapıldığı piyasada 1000 dolar paranızla 100 bin dolarlık döviz alış verişi yapabiliyorsunuz.
FOREKS’TE KAÇ ÇEŞİT ARACI KURUM VAR?
Kaldıraçlı alım satım işlemleri yalnızca Kurul tarafından bu faaliyette bulunmak üzere yetkilendirilmiş olan aracı kurumlar ve vadeli işlem aracılık şirketleri tarafından yerine getirilebiliyor. Kaldıraçlı alım satım işlemlerine ilişkin 3 farklı faaliyet türü mevcut:
1) Piyasa yapıcılığı
2) İşlem aracılığı
3) Tanıtım aracılığı
Her bir aracının asgari faaliyet ve sermaye koşulları ile müşterilerine karşı sahip oldukları hak ve yükümlülükleri ayrıntılı bir biçimde belirlenmiş durumda. Piyasa yapıcılığı (market maker) ve işlem aracılığı faaliyeti (white label) sadece aracı kurumlar tarafından, tanıtım aracılığı (IB) faaliyeti ise aracı kurum ve vadeli işlemler aracılık şirketleri tarafından gerçekleştirilebiliyor.
Bunlardan bir tanesi “white label” olarak adlandırılıyor. Bir “white label” ürünü veya hizmeti, bir şirket (üretici) tarafından üretilmiş olan, fakat başka bir şirketin (pazarlamacı) kendi ürünüymüş gibi kendi markası ile lanse edilen bir ürün veya hizmet olarak tanımlanıyor.  Bu kurumlar uluslararası piyasalardan fiyat sağlayıcıdan fiyat  alıyor, karını koyup müşterisine bildiriyor. Buna kısaca “Aracılık ediyor” diyebiliriz. Burada kurum spread’den para kazanıyor. Peki spread nedir? Foreks Piyasası’ nda işlem gören paritelerin fiyatları, yatırımcının kullandığı gerçek piyasa fiyatlarına nazaran çok ufak bir miktar daha fazladır. Bu fiyat farklılığının sebebi ise, yapılan işlemlerden kar etmek isteyen Foreks aracı kurumunun çok az miktarlarda da olsa paritelerin fiyatlarını arttırmasıdır. Yani, Foreks aracı kurumunun EUR/USD , TRY/GBP, USD/TRY vs. gibi paritelerini aldığı fiyat ile yatırımcıya sunduğu fiyat arasındaki farka “spread” denilmektedir. Spread, Foreks aracı kurumlarının tek kazanç kaynaklarını oluşturur.
ARACI KURUMLAR NASIL BÜYÜK PARALAR KAZANIYOR?
Sektörde dile getirilen, kulislerde konuşulan iddialara ve yatırımcıların şikayetlerine göre Foreks piyasasında işlemler şöyle gerçekleştiriliyor:
Bazı kurumlar ‘bridge’ denen sistemi  kullanıyor. Burada kurum, birçok fiyat sağlayıcının ücretlerini ekranda görüyor ve bunlardan kendisi için en avantajlı olan fiyatı müşteriye veriyor. Bu noktada karşımıza P/L Profit and loss denen kavram çıkıyor: Kayıp- kazanç. Bazı kurumlar spread kazancına oynarken bazı kurumlarda esas kazancı buradan sağlıyorlar.
SİSTEM ŞÖYLE ÇALIŞIYOR
İDDİA 1: Aracı kurum müşterinin emrini uluslararası piyasaya iletmiyor. Dijital ekranda emir gerçekleşmiş gibi duruyor. Müşteri işlem sonunda kaybederse kaybedilen bütün parayı bu kurum kazanıyor. Çünkü gerçekte böyle bir pozisyon yok ortada! Halbuki olması gereken,  müşterinin alım emri verdiğinde kurumun da alım yapması, satım emri verdiğinde satış yapması. Aracı kurum bunu  yapmazsa  müşterinin kaybı durumunda kaybedilen para kadar kazanç sağlıyor. Bunu da aracı kurumlar kendi içlerinde ‘risk management ‘ olarak tanımlıyorlar. Yani riski yönettiklerini söylüyorlar. Riski yönetmek aracı kuruma kalmış durumda. Ancak çoğunlukla P&L kazancına giden kurumlar kazanan müşteriye teknik zorluk çıkarıyor. Bu firmalar yatırımcının kar ettiğini gördüğünde işlem masasına müdahale ediyor. Yani yatırımcının kar etmesine izin verilmiyor çünkü bu durumda firma zarar geriyor. Şunu da belirtmek gerekiyorki market maker yetkisine sahip şirketler bu emirleri uluslararası piyasaya iletmek zorunda değiller.
İDDİA 2: Gerçekte ortada bir alım satım işlemi ya da bir banka aracılığı söz konusu olmuyor. Yapılan işlemler aracı kurumla müşteri arasında gerçekleşen bir bahis gibi. Bu işlemlerin sonunda yatırımcıların zarar etmesi kaçınılmaz! Ayrıca parasını kaybeden hiçbir yatırımcı hak iddia edemiyor. Çünkü tersi durumda aracı kurum para kaybediyor. Burada zararı azaltmak için müşteriler bilgilerine ve risk algılarına göre gruplara ayrılıyor. Müşteri piyasaları takip edebilen biri ise asla risk almıyorlar, verilen emir iletiliyor. Aksi durumda ise kurum risk alarak bu emri market maker’a iletmiyor.Dolayısıyla bu kurumlar spread kazancıyla yetinmedikleri için bilgili müşteri yada para kazanan müşteri bu kurumlar için zarar veren müşteri tipine giriyor! 
İDDİA 3: Bu noktada para kazanmak için devreye başka konular da giriyor. Emirler iletilmiyor, ekran kararıyor, sistem tıkanıyor vs gibi çeşitli teknik sorunlar çıkabiliyor. En çok karşılaşılan durum rekotasyon istenmesi. Rekotasyon işlem gerçekleşmedi, bir daha gönder demek.  Başka bir deyişle bir daha kotasyon istemek.  Piyasa yoğunluğu bahane ediliyor genellikle ama aslında Foreks piyasasında piyasanın yoğunluğundan emrin gerçekleşmemesinin geçerli olduğunu söylemek pek de mümkün değil.
Burada kurumlardan beklenen, tüm emirlerin toplanıp uzun ve kısa pozisyonlar eşleştikten sonra geriye kalan emir türü kadar işlem gerçekleştirmek. Bu durumda net işlem miktarı büyük olurda kurum işlemi yapmazsa büyük risk almış oluyor.
YATIRIMCILAR YÜZDE 90 KAYBEDİYOR
Foreks piyasasında yatırımcıların kayıp oranının yüksek olmasının altında çeşitli nedenlerden bahsetmek mümkün.  En önemli neden olarak müşterilerin kendileri gösteriliyor. Kaybeden yatırımcıların genel özellikleri ve işlem tarzları şöyle özetleniyor;
-Piyasaları tanımıyor.
-Stop loss kullanmıyor.
 -Analiz yöntemlerini bilmiyor.
-Yatırım stratejisi bilmiyor.
-Yüksek risk alıyor.
Çoğunlukla Türkiye’de profesyonel olarak döviz ve emtia piyasalarıyla ilgili olanlar işlem yapmakta. Bunların dışında işlem yapanlar spekülatörler, bireysel yatırımcılar ve kısmen portföy yöneticileri. Emtiaların başında da altın geliyor. Yani özellikle  Kapalıçarşı esnafının ilgi gösterdiği ve yoğun işlem yaptığı bir piyasa.  Kendi alanlarında yaptıkları ticaretlerinde korunmak amacıyla işlem yapıyorlar.  Kapalıçarşı esnafının altın ve döviz piyasalarında yoğun işlemler yaptıkları ve banka kredileri de dahil olmak üzere çeşitli yükümlülükler altına girdikleri, bu yükümlülükleri nedeniyle de Foreks piyasalarına ilgi gösterdikleri  biliniyor. Kapalıçarşı’da iş yapan ve altında kilogram başına alış satıştan 10-15 dolar kar eden esnaf mevcut sermayesini Foreks’e kaydırıp büyük karlar peşine düşüyor. Bununla beraber riski de büyüyor. Büyük sermayeli şirketler Foreks Piyasası’na daha rahat giriyor. Ancak yapılan işlemlerde çok ciddi kayıplar söz konusu. Batan firmalar arasında sektörde kısa zamanda büyüyen Bymonte,  Ali Hoca gibi isimler bulunuyor. Altında yaşanan sert yükseliş ve düşüşlerde açık pozisyonda yakalanıp pozisyon kapatamamaları batıştaki en önemli neden.  Nitekim altında geçtiğimiz hafta yaşanan düşüş sonrası batan kurumlar olduğu Kapalıçarşı esnafı arasında konuşuluyor.
İŞTE BİR ESNAFIN ANLATTIKLARI
Kapalıçarşı’da görüştüğümüz bir esnaf durumu kısaca şöyle anlatıyor: ‘’Altın fiyatının düşeceğini öngörmüşlerdi.  900 dolar bekledikleri  ons 1.280 $’dan 1400’e çıktı.  Açığa işlem yapıyorlardı.  Altını almış üretmiş satmış parasını tahsil etmiş ama hala altın borcu duruyor. Bir dönem sonra ödeyemez hale geldi’’. Sadece altında yaşanan düşüş sonrası Nisan ayından bu yana batan döviz ve altın işiyle uğraşan kurum sayısının 5-6 tane olduğu söyleniyor.  İşin başka dikkat çeken tarafı ise bu bataklardan her birinin büyüklüğünün 15 milyon dolar gibi büyük rakamlarla telaffuz edilmesi. Batıkların nedenlerini araştırdığımızda ise bilgi eksikliği başta olmak üzere, korunma amacından sapılarak trade alışkanlıklarının ön plana çıktığını ve piyasa profesyonellerinin de tam ve sağlıklı bilgi sağlayamadıkları görülüyor.  Spekülatif işlemler dışında korunma amaçlı olarak en çok tercih edilen yöntem piyasa tabiri ile ‘’günlere’’ denen işlem.  Yani bildiğimiz future işlemi. Kapalıçarşı, piyasalara kendi anladığı şekilde yeni isimler koyup, kendi jargonunu da oluşturuyor. Opsiyonlara ‘caymalı’  diyorlar. İnanılmaz büyüklükte işler dönüyor. Altın ticareti yapanların hepsi aynı zamanda döviz işi de yapıyor. Genelde sıcak paranın cazibesi nedeniyle Foreks’e bulaşıyorlar.  Kapalıçarşı esnafının Foreks’e ilgisi her geçen gün artıyor.
FOREKS ŞİRKETİ Mİ CALL CENTER MI?
Foreks kurumlarının personel politikaları da ayrıca dikkat çeken noktalardan bir diğeri. Foreks kurumlarında en çok personel, satış departmanlarında bulunuyor.  İddialara göre işi bilmeyen personel alınıyor, o da müşteriye “Ben sana teknik altyapıyı sağladım sen karar ver” diyor. Yani piyasa yorumlarını tecrübesiz yeni mezun olmuş ve yetkin olmayan lisansı olmayan personel yapıyor. Bu personeller ‘call center’ mantığında çalışıyor. Amaç, olabildiğince insan aramak, olabildiğince insanı sisteme sokmak.  Bazı Foreks kurumları bu personele genelde asgari ücret vererek prim sistemi uyguluyor.
Kaldıraç oranının 100 olarak belirlenmesine rağmen stop out yani pozisyon kapama oranının serbest bırakılmış olması bir başka kayıp nedeni. Stop out , sistemin otomatikman pozisyonu kapatması demek. Bunu kurumlar kendileri belirliyor. Çok iştahlı olanlar stop out’u çok düşük tutuyor. Yani bir standart uygulanmıyor Türkiye’de. Eğer çok hareketli piyasalarda yatırımcı korunmak isteniyorsa stop out uygulanmasının yatırımcıyı kısmen koruyacağı söyleniyor.
Pozisyon açma alt limiti bulunmuyor. 100 dolarla pozisyon açılıyor. 100 dolarla hesap açan bir yatırımcı 1 kere kaybederse  bir daha pozisyon açamıyor.  Dolayısıyla üstünü tamamlamak zorunda…
Müşterilere riskin iyi anlatılması gerekiyor. Bununla ilgili bir çalışma henüz bulunmuyor.
Lisans alamayan kurumlar yabancı ülkelerde şirket kurup müşteri avına çıkıyorlar. Cep telefonlarına gönderilen ‘’En iyi Foreks şirketi seçildik, sistemli yönetim ile yüzde 60 kazandırdık, ödül aldık vs’’  gibi  mesajlarla insanları cezbetmeye çalışıyorlar. Bu yüzden de yatırımcılar SPK’dan lisanslı kurumları araştırıp, bunlarla işlem yapmalı. Çünkü Takasbank devreye giriyor Türkiye’de.
SÜRECEK - 3. BÖLÜM PAZARTESİ


Site adresi: https://www.borsagundem.com/haber/6-buyuk-firma-nasil-batti-157783