Ana SayfaYENİLEME-Erdoğan: MHP ile farklılıklarımızı mümkün olduğunca yapıcı bir dille ifade etmeye çalışıyoruz, kimseyi, ne kurum, ne isim olarak hedef almamız söz konusu değil----

YENİLEME-Erdoğan: MHP ile farklılıklarımızı mümkün olduğunca yapıcı bir dille ifade etmeye çalışıyoruz, kimseyi, ne kurum, ne isim olarak hedef almamız söz konusu değil

23 Ekim 2018 - 13:04 borsagundem.com
.
MHP ile son dönemde af,kararı gibi
kimi hususlarda farklı düştüklerini ifade edenakına verdiğimiz önem sebebiylolduğu kadar yapıcı bir dille nun ötesinde bizim kimseyi, ne almamız söz konusu değildir. Sosyal medyadaki kimi
açıkla kaynaklandığını düşünüyor ve masında şunları söyledi:
ok güzel manzaralara şahitlik timiz oldu.
Moldova?da hem Cumhurbaşkanı Sayın Dodon içok verimli görüşmeler gerçeklğümüz Gökoğuz Yeri?nde
de, s ve çeşitli programlara katıldittiğimiz Macaristan?dan da çok güzel anılarla
dönmüştük. ğrafyasında nereye ayak basarsoruz.
Hep söylediğimiz g başkadır, gönül
sınırlarımıarımız içindeki dostlarımızla, kardeşlerimizle,
soydaşlarırlar sonra tekrar olması
gerhataplarımızın buna üç-beş adıda da aynı özlemin, aynı sevgi
İnşallah bu irtibatı her geçen gün daha da sıkılaştıragüvenli ve müreffeh bir ortak İzmir?de, Cumartesi Diyarbakırda çeşitli programlarda vatandbihal ettik, hasret giderdik.
İzmir?de açılışını yaptıik bir
yatırım olan Star Rafevlet Petrol Şirketi SOKAR, STilyar dolar yatırımla ülkemizeOrtadoğu ve Kuzey Afrika bölgesindeki en büyük petrol
tesi gösterecek bu tesisle, cari varil, yılda 10 milyon ton ha ve 1,6 milyon metreküp depolaride, dizel, nafta, jet yakıtı ve LPG gibi petrol ürünlerini.
Bu yatırımın hayata geç Azerbaycan Cumhurbaşkanı Sayışunu yaptık.
Akşam da Diyarbakır teşkilatımızla ve sivil toplum
kuruluşlarımızın temsilcileriyle bir araya gelerek hasbihal ettik,
hasret giderdik.
Pazar günü İstanbul?da önce Türkiye Gençlik Vakfı TÜGVA?nın yeni
genel merkez binasının açılışı vesilesiyle gençlerimizle bir araya
nbul?un ulaşım sorununun çözümüne yönelik yatırımlarımızı
kesintisiz devam ettirme kararındayız.
Her biri ülkemiz için ayrı bir sembolik öneme sahip bu
şehirlerimizde gördüğümüz manzaralar bize, milletimizin birliğimize,
beraberliğimize, kardeşliğimize sahip çıkma konusundaki kararlılığımal Kaşıkçı, ilk olarak 28 Eylül Cuma günü saat 11.50?de evlilik
işlemleri için Suudi Arabistan İstanbul Başkonsolosluğuna gidiyor.
Kaşıkçı?nın bu ziyaretinin, cinayeti planlayıp icra eden ekibe
haber verildiği anlaşılıyor.
Konsolosluk görevlilerinden bazılarının aceleyle ülkelerine f çalışmaları yapıyor.
2 Ekim saat 01.45?te 3 kişilik ikinci ekip yine tarifeli seferle
İstanbul?a gelip otele yerleşiyor.
Aralarında generallerin de bulunduğu 9 kişilik üçüncü ekip ise
özel bir uçakla havalimanına inip bir başka otele hareket ediyor.
Toplam 15 kişiden oluşan bu ekip, sabah 09.50 ile 11 saatleri
arasında ayrı ayrı gelip başkonsoloslukta buluşuyor.
Önce başkonsolosluğun kamera sistemindeki harddisk sökülüyor.
Bu arada Cemal Kaşıkçı 11.50?de telefonla aranıp, o günkü
randevusu teyit ettiriliyor.
Aynı gün erken saatlerde Londra?dan İstay geldiği? şeklinde bir başvuru yapılıyor.
Bunun üzerine İstanbul Emniyet Müdürlüğümüzün ilgili birimleri
hemen tahkikat başlatıyor.
Bölgeyi gören güvenlik kameralarının incelenmesi sonucunda,
Kaşıkçı?nın başkonsolosluk binasından çıkmadığı kesinlik kazanıyor.
Tabii, Viyana SözBaşsavcı Vekili ve savcılar eliyle soruşturma açıyor.
Araştırma ve soruşturma derinleştikçe, çok ilginç bilgilere
ulaşılıyor.
Öncelikle cinayetin olduğu günün arifesinden başlayarak, çeşitli
uçaklarla 15 Suudi güvenlikçi, istihbaratçı ve adli tıpçının ülkemize
geldikleri görülüyor. yle ilgili iddiaları tümüyle reddediyor.
Hatta Başkonsolos, 6 Ekim?de ROYTIRS muhabirini içeriye davet
ederek, dolapları, kapıları, elektrik panolarının kapaklarını açıp
kapatmak suretiyle, lakayt bir havada kendini savunmaya çalışıyor.
Bu arada, gerek emniyet ve istihbarat birimlerimsilcilerden
oluşan bir heyet, çeşitli temaslar gerçekleştirdi.
Konunun dünya ve ülkemiz medyası tarafından sürekli gündemde
tutulması karşısında Suudi yetkililer, konsolosluk binasının
aranmasına izin vereceklerini açıkladılar.
Meselenin üzerindeki sis bulutu yavaş yavaş ortadan kalkmaya
başladıkça, diğer ülkeler de harekete geçtiler.
Biz de, her fırsatta bu cinayet karşısında sessiz kalmayacağımızı,
vicdanın ve hukukun gerektirdiği her türlü adımı atacağımızı ifade
ettik.
Bununla birlikte, hiç kimseyi haksız yere zan altında bırakmamak
için araştırma ve turulması üzerinde mutabık kaldık.
Kralın talimatı üzerine başkonsolosluk binasına giren savcılık
makamı ve emniyet müdürlüğümüze bağlı ekipler, burada çeşitli
incelemeler yaptılar.
Bu arada, İstanbul?daki başkonsolos da ülkesine döndü.
18 Ekim?de bir kez daha başkonsolosluk bii.
Aynı gün geç saatlerde, Kral Selman bin Abdülaziz ile bir telefon
görüşmesi daha gerçekleştirdik.
Cinayetin kabulünün ardından, olaya karıştığı belirtilen 18
kişinin tutuklandığı ifade edildi.
Ülkemize de verilen listedeki kişilerin, emniyet ve istihbarat
birimlerimizce olr kampanya
yürütüldü.
Biz bu kampanyaların kimler tarafından ve ne amaçla yapıldığını
gayet iyi biliyoruz.
Ülkemizin itibarına yönelik bu suikast girişimleri, bizi
gerçekleri arama çabamızdan kesinlikle alıkoyamadı, alıkoyamaz.
Her şeyden önce bu cinayet, evet, Suudi Arabistaın altına gizlenmesine izin vermez.
Biz, sınırlarımız içinde işlenen bu cinayeti, elbette tüm
boyutlarıyla araştıracak, soruşturacak ve gereğini yerine getireceğiz.
Diğer taraftan, Cemal Kaşıkçı?nın Suudi Arabistan vatandaşı sıfatı
yanında, dünya çapında tanınan bir gazeteci olması, bu konuda bize
uluslararası bir sorumluluk da yüklüyor.
Türkiye, kendi egemenlik hakları yanında, uluslararası toplum
adına, insanlığın ortak vicdanının temsilcisi olarak da bu meselenin
takipçisidir.
Şu ana kadar ortaya çıkan bilgiler ve deliller, Cemal Kaşıkçı?nın
vahşi bir cinım
atmıştır.
Bundan sonra kendilerinden, meselenin en altından en üstüne kadar
tüm sorumlularını açık yüreklilikle ortaya çıkarmalarını ve hukuk
önünde gereken cezaya çarptırmalarını bekliyoruz.
Cinayetin, anlık bir hadiseden kaynaklanmadığı, planlı bir
operasyonun ürünü olduğu ykonsolosluk binası niçin hemen değil de günler sonra incelemeye
açılmıştır?
Cinayet açıkça ortada iken, onca tutarsız açıklama niçin
yapılmıştır?
Öldürüldüğü resmen kabul edilen bir kişinin cesedi niçin hala
ortada yoktur?
Cesedin yerli işbirlikçiye verildiği ifadesi şayet doğruana kadar herkesten
hesap sorulması halinde mutmain olacaktır.
Şahsen, HADİMÜL HAREMEYN EŞ ŞERİFEYN Kral Selman bin Abdülaziz?in
samimiyetinden şüphe duymuyorum.
Bununla birlikte, böylesine kritik bir soruşturmanın, cinayet
olayıyla en küçük bir irtibat şüphesi olmayan, gerçek mana Bilindiği gibi Türkiye, 15 Temmuz?la birlikte, pek çok konuda
olduğu gibi, siyasi işbirlikleri hususunda da yeni bir döneme
girmiştir.
Ülkemizin terör örgütleriyle yürüttüğü mücadelenin başarısında, bu
işbirliği zemininin çok önemli katkısı olmuştur.
MHP ile yeni yönetim sistemimileri olarak, milletimizin sesine kulak verdik ve
ülkemizin geleceği için samimi bir dayanışma sergilemenin gayreti
içinde bulunduk.
Tabii, yeni yönetim sisteminin inşası gibi temel konularda ittifak
içinde olmak, iki ayrı siyasi partinin her konuda aynı çizgiyi takip
etmesini gerektirmarda farklı düşündüğümüz görülüyor.
Biz, Cumhur İttifakına verdiğimiz önem sebebiyle, bu
farklılıklarla ilgili değerlendirmelerimizi, mümkün olduğu kadar
yapıcı bir dille ifade etmeye çalışıyoruz.
Politikalarımızı sonuna kadar savunuruz ama kimseye kişisel olarak
saygısızlık etmeyi fotoğrafı çıktı.
Hiç şüphesiz bu konulardaki kararı Meclisimiz ve
milletvekillerimiz verecektir.
Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı olarak, böylesine önemli
konulardaki hissiyatımızı milletimizle paylaşmamızdan daha tabii bir
şey olamaz.
Bunun ötesinde bizim kimseyi, nei çözmüştük.
Danıştay?ın ilgili dairesi, birikimine ve yetkinliğine inandığımız
hukukçularımızın ifade ettiği gibi, yetki aşımı yaparak, maalesef, bu
konudaki düzenlemeyi iptal etmiştir.
Türkiye?yi geldiği yer itibariyle kesinlikle hak etmediği bir
tartışmanın içine sürükleyen bu karar, bir takım eski hastalıkların
hala bünyemizde yaşadığını gösteriyor.
İkinci Dünya Savaşı öncesinin ikliminde, tek parti CHP?si
döneminde başlatılan bir uygulamayı, bugünün demokratik, özgürlükçü,
aydınlık Türkiye?sinde hala sürdürmeye çalışmak yanlıştır.
Andın ilk halini, Türkştır.
Bize göre milletimizin en büyük ve en etkili andı İstiklal
Marşımızdır.
İstiklal Marşımız dışında bir and tanımıyoruz, tanımayacağız.
Bu tür tartışmalar, günlük siyasetin ötesinde, ülkemizin
demokrasi, istiklal, hak ve hukuk mücadelesi sürecinde sembolik anlamı
olan husuksızın 81 milyon vatandaşımızın tamamını ifade ediyoruz.
TEK BAYRAK derken, uğrunda dedelerimizin ve evlatlarımızın
tamamının kanını döktüğü veya dökmeyi göze aldığı, istiklalimizin
alamet-i farikası olan bir değerimizi vurguluyoruz.
TEK VATAN derken, 780 bin kilometrekare vatan toprrine ve ülkesine ne büyük hizmetler
yaptığının en yakın şahidi bizleriz.
Hiçbir arkadaşımızın, işini yaptığı için istiskaline, hakarete
uğramasına, tehdit edilmesine göz yumamayız.
Esasen bizim ne Türk?le, ne Türklükle, ne de söz konusu metindeki
ifadelerle bir sıkıntımız yoktur. na,
yolunu yapmaktan müzesini inşa etmeye kadar her şeyiyle yine biz sahip
çıktık.
Dolayısıyla buradaki mesele ne Türk kavramıdır, ne de metinde
ifade edilen tavsiyelerdir.
Buradaki sorun, metnin zihniyetidir, ruhuna işlemiş çarpık ve
inkârcı yaklaşımdır.
Biz Türkiye?yi, geımızı buna uygun bilgiyle,
beceriyle donatmakla olur.
Biz 2023?ün, 2053?ün, 2071?in Türkiye?sini birlikte inşa etmek
üzere ittifak kuruyoruz.
Elbette herkesin siyasi tercihlerine saygı duyarız, ama meselenin
büyük ve güçlü Türkiye hedefimize zarar verecek boyuta ulaşmasına da
gönttifakın ruhuna zarar verecek hiçbir işin içinde olmadık,
olmayız.
Milletimizin bize emaneti olan Cumhur İttifakını, günlük siyasi
tartışmalarının üzerinde tutmakta da kararlıyız.
Önümüzde, ülkemiz, milletimiz ve partimiz açısından hayati
gelişmelere sahne olacak bir dönem var.

takibi gerektiriyor.
Afrika?nın ardından Güney Amerika?yla da yakın ilişkiler tesis
etmek için yoğun gayret içindeyiz.
Önümüzdeki ay sonunda G-20 Zirvesi vesilesiyle, birkaç Güney
Amerika ülkesine ziyaretimiz olacak.
Bu arada, önümüzde bir mahalli seçim var.
2019 Mart?ınazırlıkları belli bir noktaya getirecek ve
büyükşehirlerden başlayarak adaylarımızı belirleyip sahaya erkenden
ineceğiz."

Foreks Haber Merkezi ( [email protected] )
http://www.foreks.com
http://twitter.com/ForeksTurkey