Ana SayfaKardemir GM Yılmaz: Kardemir Türkiye'de üretilmeyen ürünleri de üreterek daha rekabetçi bir şirket haline gelecek----

Kardemir GM Yılmaz: Kardemir Türkiye'de üretilmeyen ürünleri de üreterek daha rekabetçi bir şirket haline gelecek

31 Mayıs 2016 - 08:01 borsagundem.com

Mimar Sinan Mühendisler Birliği tarafından düzenlenen "Tük Çelik
Sektörü Sorunları ve Çözüm Önerileri" paneli hafta sonunda Karabük'te
gerçekleştirildi.
Karabük Büyük Kulüp'te düzenlenen panele, Karabük Valisi Orhan
Alimoğlu, Karabük İl Emniyet Müdürü Dr. Serhat TEZSEVER, Karabük TSO
Başkanı Tuncay Özcan, Çelik İş Sendikası Karabük Şube Başkanı Ulvi
Üngören, Kardemir'den Genel Müdür Yardımcısı Hakan Onur ve ünite müdür
ve mühendisleri, Karabük Üniversitesinden çok sayıda akademisyen ve
öğrenciler ile Karabük'teki sektör temsilcileri ve basın mensupları
katıldı.
Türkiye Çelik Üreticileri Derneği Genel Sekreteri Dr. Veysel
Yayan'ın oturum başkanlığını yaptığı panele, şirketimiz Genel Müdürü
Uğur Yılmaz, Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı Bakan Danışmanı
Ahmet Taşkın, Çelik İhracatçıları Birliği Genel Müdürü Hüseyin Soykan
ve Karabük Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Mustafa Yaşar
konuşmacı olarak katıldı.

Uğur Yılmaz "Türkiye İhracatçı İken, İthalatçı Konuma Düştü"

Kardemir Genel Müdürü Uğur Yılmaz, Kardemir'in sektör içerisinde
farkındalık yaratan faaliyetlerine dikkat çekerek başladığı panel
konuşmasını, sektörde yaşanan sorunlar ve çözümlerine ilişkin
önerileri ile sürdürdü.
Kardemir'in, Türkiye'nin tek ray ve ağır profil üreticisi olduğuna
dikkat çeken ve 22 Nisan 2016 tarihinde deneme üretimlerine başlayan
Çubuk Kangal Haddehanesinde üretilecek olan 5,5-55 mm arası kangal,
20-100 mm arası katma değeri yüksek çubuk ürünler ve gelecek yıl
devreye girmesi planlanan demiryolu teker yatırımı ile birlikte ürün
gamının daha da genişleyeceğini belirten Genel Müdürü Uğur Yılmaz
"Kardemir böylelikle vizyonu doğrultusunda Türkiye'de üretilmeyen
ürünleri de üreterek daha rekabetçi bir şirket haline gelecektir" dedi.

Türkiye'de Bir İlk

Yılmaz düzenlenen panelde Kardemir, Karabük Üniversitesi- İŞKUR ve
AFAD arasında sağlanan işbirliklerine de ayrı bir paragraf açtı.
Karabük İŞKUR İl Müdürlüğü, Karabük Üniversitesi ve Kardemir A.Ş.
arasında 29.03.2016 tarihinde imzalanan işbirliği protokolü kapsamında
belirlenen öğrencilerin 2 Mayıs 2016 tarihinde Kardemir'de işbaşı
eğitimlerine başladığını belirten Uğur Yılmaz "Türkiye'de bir ilk
olan bu işbirliği programı kapsamında, işbaşı eğitimlerine başlayan
öğrencilerimiz Kardemir'de 1 yıl boyunca mühendis ve çalışanlarımızla
birlikte eğitim alacaklar ve hem işe hem hayata hazırlanacaklar.
Böylelikle daha okurken, iş hayatına hazırlanmış olarak mezun
olacaklar" dedi.
Karabük Üniversitesine şirketimizce kazandırılan Demir Çelik
Enstitüsünde tam ve yarı zamanlı olarak iki mühendisimizin
çalıştığını, halen Kardemir bünyesinde 11'i doktora 52'si ise yüksek
lisans olmak üzere 63 mühendisimizin eğitimine devam ettiğini belirten
Uğur Yılmaz, şirketimizin K.Ü ve AFAD işbirliği ile yürüttüğü AB
Projelerine de ayrıca dikkat çekti.
Karabük Üniversitesinde öğrenci kulüpleri tarafından
gerçekleştirilen etkinliklerin ilgi alanlarına göre Kardemir
tarafından sponsor olarak desteklendiğini belirten Genel Müdürümüz
Yılmaz, Kardemir'e alınan mühendis seçiminde de Karabük Üniversitesi
mezunlarının ön planda tutulduğunu ve geçmiş dönemde alınan
mühendislerin tamamına yakınının Karabük Üniversitesi muzunu olduğunu
hatırlattı.

Çevre için 40 Milyon $'lık Yeni Yatırım

Genel Müdür Uğur Yılmaz düzenlenen panelde, tamamlandığında
Türkiye'nin en büyük Hava Ayrıştırma Tesisi olacak olan 4. Hava
Ayrıştırma Tesisi, Çelikhane Kapasite Artırım Projeleri, Sinter MEROS
Projesi ve YF Sulu Tip Gaz Temizleme Sistemi gibi devam eden
yatırımlar hakkında da katılımcıları bilgiler verdi. Çevre
yatırımlarına ise ayrıca değinen Yılmaz "Kardemir'de bugüne kadar
100 Milyon $'ın üzerinde çevre yatırımı gerçekleştirilmiştir. Halen 40
Milyon $'lık yeni bir ilave çevre yatırımı içinde teklif aşamasında
çalışmalarımız devam etmektedir" dedi.

"Haksız Rekabete Karşı Etkin Koruma Sağlanmalı"

Yılmaz panelin devamında yaptığı konuşmayı ise sektörün yaşadığı
sorunlara ve çözüm önerilerine ayırdı.
Dünya ham çelik üretim kapasitesinin 2 Milyar 384 Milyon tona
ulaştığını, fiili üretimin ise 1 Milyar 600 milyon tonu aştığını
belirten Uğur Yılmaz, % 73,6'si entegre demir çelik tesisleri
tarafından gerçekleştirilen bu üretimin yaklaşık %50'sinin ise Çin
tarafından yapıldığına dikkat çekti. Yılmaz " Ülkemiz 2000'li
yıllardan itibaren üretimini artırarak 2013 yılında Dünya'nın 8. Büyük
üreticisi olmuştur. Ancak, geçtiğimiz yıl yaşanan sıkıntılar nedeniyle
tekrar 9. Sıraya düştük. Kapasite kullanım oranlarımızı son yıllarda
düşerek % 61,5'lara geriledi. Ülkemizin çelik tüketiminde ise aksine
artış yaşanmakta. Tüketim 34,5 Milyon tonlara ulaşmışken, üretimimiz
geriliyor ve ülkemiz ilk kez geçtiğimiz yıl çelik ithalatçısı bir ülke
konumuna geldi. Hem üretimimiz hem de ihracatımız düşüş trendinde. %
40 kapasitemiz ise atıl durumda. Bu durum sürdürülebilir bir durum
değil" dedi.
Türkiye Çelik Sektörünün her 1.000 İstihdamda 22 kişiyi, her
1.000 istihdamda 44 mühendis istihdamını, her 1.000 İşyerinde 12
işyerini, 2014 Yılında Açılan Her 1.000 Şirkette 9 şirketi, En Büyük
1.000 Sanayi Kuruluşu Arasında 73 sanayi kuruluşunu, En Büyük 500
Şirket Arasında 28 şirketi ifade ettiğini belirterek sektörün önemini
vurgulayan Genel Müdürü Yılmaz, Türk çelik sektörünün mevcut
durumunu da şöyle özetledi:
" Türk çelik sektöründe entegre üretim yöntemi ile üretim yapan 3
adet şirket varken bu sayı EAO'lu üreticiler için 27 adetten fazladır.
Sektör bu haliyle dağınık yapıdadır. Cumhuriyet tarihinde devlet
eliyle kurulan entegre tesislerden başka entegre tesis yoktur. Yatırım
maliyetinin düşüklüğü nedeniyle EAO'lu tesisler özel sektör tarafından
tercih edilmiştir. Türk çelik sektörü 2000'li yıllarda dünyanın en
hızlı büyüyen 3. çelik sektörü konumunu elde etmiş olmasına rağmen son
yıllarda kan kaybetmektedir. 2006-2012 döneminde, Cumhuriyetten
itibaren kurulan kapasiteden daha fazlası özel sektör yatırımları ile
devletten hiçbir destek alınmadan 10 milyar dolar civarında yatırımla
oluşturulmuştur. Ancak bugün gelinen noktada, sektörümüz kurulu
kapasitesini değerlendirememektedir. Türkiye, 2015 yılında 19 milyon
ton ham çelik üretim kapasitesini kullanamamış, buna karşılık %38
artışla, 19 milyon ton çelik ithal etmiştir. Türkiye, ihtiyacının
üzerindeki kapasitesine rağmen, son 15 yıldan bu yana ilk kez çelik
ürünlerinde net ithalatçı konumuna geçmiştir. Türkiye'nin çelik
tüketimindeki büyümeye rağmen, sektörün üretimindeki düşüş eğiliminin
devam etmesinde, sektörün üzerindeki rekabet gücünü sınırlandıran
yükler yanında, dampingli ve devlet destekli (ihracatçı ülke
destekleri) ürün ithalatının artması etkili olmuştur. Çelik sektörü,
mevcut kapasitesi ile yurtiçi ihtiyacı rahatlıkla karşılayabilecek
durumdadır."
Uğur Yılmaz, yaşanan sorunlara ilişkin çözüm önerilerini ise şöyle
özetledi:
"Başta Çin, Rusya ve Ukrayna olmak üzere, serbest piyasa ekonomisi
olmayan ülkelerden yapılan ithalatın yarattığı haksız rekabete karşı
etkin korunma sağlanması ve büyüyen iç pazardan yerli üreticilerin
azami ölçüde pay almasını sağlayacak tedbirlerin alınması,
Konsolidasyon, Etkin olmayan kapasitelerin kapatılmasının teşvik
edilmesi, İthalatın değil, yerli girdi tedarikinin teşvik edilmesi,
Kalitesiz ürün ithalatının engellenmesi, Başta enerji olmak üzere
girdi maliyetlerinin düşürülmesi."

https://www.kardemir.com/Liste.aspx?yil=&s=DUYURULAR&i=142&Lng=tr-TR

Foreks Haber Merkezi ( [email protected] )
http://www.foreks.com
http://www.metalsmarket.net
http://twitter.com/ForeksTurkey