İş Yatırım ( http://www.isyatirim.com.tr ) Tarafından Hazırlanan
Analiz Raporu:
"Seçim Sonrası İlk Değerlendirmeler
Piyasalar politik belirsizliği fiyatlamaya devam ediyor
Seçimler sonrası piyasalarda satış baskısının devam etmesini
bekliyoruz. Genel seçimler öncesi piyasalara sat tavsiyesi verdiğimiz
stratejimizi oluştururken, üç temel soru sormuştuk? (i) Seçimler
sonrasında nasıl bir hükümet kurulacak? (tek parti, koalisyon)
azınlık). (ii) Yeni hükümetin uygulayacağı politikalar ne derece
piyasa dostu ve reform yanlısı olacak? (iii) Piyasalar olası riskleri
ne kadar fiyatlıyor? Bu sorulara verilen cevaplar ikna edici olmadığı
için "Köprüden önceki son çıkış" isimli strateji raporumuzda satış
önermiştik.
Ak Parti'nin mecliste çoğunluğunu kaybettiği, HDP'nin barajı
aştığı seçim sonuçları politik belirsizliği azaltmıyor, tam tersine
artırıyor. Ankara kulislerinden gelen duyumlar Ak Parti'nin koalisyon
hükümeti kurmak yerine ülkeyi yeniden seçimlere taşıyacak bir erken
seçim yoluna gitme ihtimalinin (%60) daha yüksek olduğunu gösteriyor.
Ak Parti'nin olmadığı bir koalisyon hükümetinin kurulması için CHP ve
MHP'nin kuracağı bir hükümete HDP'nin dışarıdan destek vermesi
imkânsız olmayan ama zor bir senaryo.
Her iki senaryoda da Türkiye önceliğin ekonomi yerine politikaya
verildiği zorlu bir konjonktüre girecek. Böylesine zorlu şartlar
altında kurulacak bir hükümetin Türkiye'nin ihtiyaç duyduğu yapısal
reformları gerçekleştirmesi mümkün gözükmüyor. Türkiye'yi kısa zamanda
yeni bir seçime taşıyacak bir hükümetin uzun vadede ekonominin
rekabetçiliğini artıracak bir programı uygulayabilmesi çok zor.
Gelişmekte olan ülkeler için yaptığımız çalışmalar piyasaların
seçimleri satın alması için arkasında güçlü halk desteği olan ve
piyasa dostu doğru politikaları uygulayacak bir hükümetin kurulmasının
gerekli olduğunu gösteriyordu. Secimler sonrası, değil arkasında güçlü
halk desteği olan doğru ekonomik politikalar uygulayacak, kalıcı bir
hükümetin kurulup kurulmayacağı bile belli değil.
Böyle bir senaryoda piyasalar doğal olarak önce satıp sonra durum
değerlemesi yapacaklar. Borsa, tahvil ve Türk lirasında kısa vadede
yön aşağı olacaktır.
Seçimler sonrası ilk değerlendirme
Haziran seçimleri tarihe 13 yıllık aradan sonra Türkiye'nin
yeniden koalisyon hükümeti ile yönetilmeyi seçtiği seçimler olarak
geçecek. Başkanlık sistemi için ısrarcı bir kampanya yürüten AK Parti
seçimlerin mutlak mağlubu. Toplam oyların %99'unun sayıldığı sonuçlar
Ak Parti'nin oylarının 2011 yılındaki %50 seviyesinden %41'e
gerilediğini gösteriyor. Bu sonuçlarla 258 milletvekili elde eden Ak
Parti, tek parti hükümeti için gerekli 276 milletvekilini
sağlayamıyor.
Toplam oyların %13'ünü alarak barajı aşan HDP seçimlerin mutlak
galibi olarak öne çıkıyor. Ak Parti karşıtı ve barışçıl söylemi ile
Türkiye genelinde oylarını başarıyla artıran HDP 80 milletvekili ile
mecliste şu ana kadar elde ettiği en yüksek temsil oranına ulaştı.
2011 yılındaki oy oranının altına gerileyerek %25 oy ile 132
milletvekili elde eden CHP'yi bu seçimin mağdur partisi olarak ilan
etmek yanlış olmaz. Ak Parti'nin meclisteki gücünü geriletmek için
HDP'ye stratejik destek veren seçmenler CHP'nin güç kaybında etkili
oldu.
Seçimlerden başarıyla çıkan bir diğer parti oylarını %13'den
%16'ya çıkaran MHP. Ancak Ak Parti'nin oylarında 9 puan kayıp olduğu
bir ortamda MHP seçim başarısını buruk bir sevinçle karşıladı.
Ak Parti'nin mecliste çoğunluğunu kaybettiği, HDP'nin barajı
aştığı seçim sonuçları politik belirsizliği azaltmıyor: Ankara
kulislerinden gelen duyumlar Ak Parti'nin koalisyon hükümeti kurmak
yerine ülkeyi yeniden seçimlere taşıyacak bir erken seçim yoluna gitme
ihtimalinin daha yüksek olduğunu gösteriyor. Ak Parti'nin olmadığı bir
koalisyon hükümetinin kurulması için CHP ve MHP'nin kuracağı bir
hükümete HDP'nin dışarıdan destek vermesi imkânsız olmayan ama çok zor
bir senaryo. Her iki senaryoda da Türkiye önceliğin ekonomi yerine
politikaya verildiği zorlu bir konjonktüre girecek ve zaman kaybedecek.
Erken Seçim: En Olası Senaryo
Erken seçim ihtimalini %60 olarak görüyoruz. Seçmenlerin tek bir
partiye hükümet kurma yetkisi vermediği bu genel seçimin ardından
ülkenin yakın gelecekte bir erken seçim tecrübesi yaşayacağına %60
ihtimal veriyoruz. Seçimler öncesi artan siyasi gerginlik koalisyon
hükümeti kurulmasını zorlaştırıyor. Ancak Türkiye'nin kısa siyasi
tarihi seçim kampanyalarında söylenenler ile kapalı kapılar arkasında
konuşulanların farklı olduğunu gösteriyor. Günün sonunda siyasette her
şey mümkün.
Hükümet'i kurmanın teknik detaylarına bakıldığında Cumhurbaşkanı,
ilk olarak hükümeti kurma yetkisini bir milletvekiline ve muhtemelen
Başbakan Ahmet Davutoğlu'na verecek. Anayasa'ya göre hükümet kurma
çalışmalarının 45 gün içinde tamamlanması ve bu süre içinde güvenoyu
alınması gerekiyor. Normal olan ve siyasi eğilimlerin gereği bu süre
içerisinde hükümet kurulamaz ise Cumhurbaşkanı'nın hükümeti kurma
yetkisini seçimden ikinci en yüksek oy ile çıkan CHP başkanı
Kılıçdaroğlu'na vermesidir. Ancak, seçimde birinci olan partinin bu 45
günlük süreyi kullanıp ülkeyi erken seçime götürmesi de ihtimal
dahilinde. Bizce AKP'nin erken seçimi tercih etmesi ihtimali aşağıdaki
nedenler yüzünden daha yüksek (i) diğer partilerin AKP tarafından
tümden reddedilecek "yolsuzluk suçlamaları" gibi konuları şart
koşması, (ii) AKP'nin ülke yönetiminde yer almadığı ortamda istikrarın
tamamıyla kaybedileceği iddiasıyla erken seçime gitmesinin oy
tabanındaki kayıpları geri kazandıracağı yönünde beklentiler. 45
günlük bir süre bir hükümet kurulmadan tüketildiğinde Cumhurbaşkanı
erken seçim kararı açıklayabilir ve ülkeyi erken seçime taşıması için
bir hükümeti yetkilendirebilir.
Koalisyon ihtimalleri :
Kalıcı bir koalisyon kurulmasına %40 ihtimal veriyoruz. CHP, MHP,
ve HDP liderlerinin seçim öncesi açıklamalarına bakıldığında
hiçbirinin AKP ile koalisyon yapma konusunda istekli olmadıkları
görülüyor. Öte yandan diğer partilerin öne süreceği belirli koşullar
altında AKP'nin içinde bulunduğu koalisyon ihtimallerini de yabana
atmamak gerekir diye düşünüyoruz. AKP dışındaki partilerin koalisyon
için öne sürecekleri şartlar arasında, AKP tarafından kolay kabul
edilemeyecek, yolsuzluk soruşturmalarının yeniden açılması, anayasa
değişiklikleri ve hukuk sistemi ile ilgili değişiklikler yer alabilir.
Partilerin bu koşullar üzerinde anlaşmaya varması durumunda kalıcı bir
koalisyon hükümeti kurulabilir. Her türlü koalisyon hükümetinin
kurulması piyasalar tarafında olumlu karşılanacaktır.
1.AKP-MHP (338 Milletvekili): MHP'nin çözüm sürecinin seyri ve AKP
hükümetine karşı yolsuzluk iddialarına yönelik ön şartları olabilir.
2.AKP-CHP (390 Milletvekili): CHP yolsuzluk soruşturmalarının
tekrar açılmasının ön koşul olduğunu bildirdi
3.AKP-HDP (338 Milletvekili): HDP seçimlerin hemen ardından AKP
ile koalisyon hükümeti kurmayacağı söylemini yineledi
4.CHP-MHP (212 Milletvekili): HDP'nin dışarıdan vereceği bir
destek ile mümkün
5.CHP-MHP-HDP (292 Milletvekili): MHP ve HDP'nin çözüm sürecine
yönelik fikir ayrılıkları olası koalisyon önünde engel olarak duruyor.
Partilerin koalisyon hükümeti kurmak için 45 gün içinde bir
anlaşmaya varmaları gerekiyor. Birinci ve dördüncü seçenekler görece
daha olası sonuçlar olarak görünüyor. Bir uzlaşıya varılıp
varılmayacağını muhtemelen önümüzdeki iki hafta içerisinde göreceğiz.
Eğer partiler 45 gün içerisinde anlaşamazsa tekrar seçim sürecine
girilecek ve belirsizlik dönemi daha da uzayacaktır.
IMKB 100'e etki:
Politik belirsizliğin fiyatlandığı en yakın örnek Mart 2014 mali
seçimlerden önce yaşanan 17 Aralık yolsuzluk soruşturmaları.
Soruşturma haberinin ardından 31 Ocak tarihinde BIST 100'ün F/K oranı
8,4'e kadar gerilemişti. Bu bugünkü seviyeye göre (10.35x) %19
oranında bir düşüşe işaret ediyor. (66K). Öte yandan, koalisyon
hükümeti kurulması olasılık dahilinde olduğundan (bu durumda
belirsizlik en fazla 45 gün hatta daha az sürecek) bu seferki düşüşün
daha az olacağını düşünmekteyiz. Koalisyon ihtimaline %40, erken
seçime %60 verdiğimiz bir senaryoda BİST-100 için 71,000, 10 yıllık
faiz için %11 seviyeleri iyi giriş noktaları olarak öne çıkıyor.
Banka hisseleri üzerine olası etkileri:
Banka hisseleri değerlemelerini 17/25 Aralık yolsuzluk
soruşturması dönemindeki değerler ile kıyaslıyoruz. Anılan dönemde
banka hisseleri Lehman krizinden bu yana en düşük değerlerini
görmüştü. Bu dönemde Türk bankaları gelecek yıl çarpanlarıyla ortalama
6,4x F/K ve 0,83x F/DD değerlerinde işlem görüyordu. Banka hisseleri
Cuma günü kapanış fiyatlarıyla gelecek yıl çarpan ortalamalarına göre
7,5x F/K ve 0,97x F/DD değerlerinde. Basit bir kıyaslama ile banka
hisselerinde %15 gibi aşağı yönlü bir fiyatlama olabileceği
ihtimalinden söz edebiliriz. Bununla beraber yolsuzluk soruşturmaları
döneminde yaşanan çalkantının boyutu bugün tecrübe ettiğimizin çok
üzerindeydi. Günümüzde mevcut açmazdan çıkmak üzere bu kez bir
koalisyon hükümeti kurulma ihtimali ihmal edilemez. Bu nedenlerle
banka hisselerinde beklenen aşağı yönlü fiyatlamanın başta yaptığımız
karşılaştırmada varılan %15 kadar sert olmadığını görebiliriz.
Seçim Sonuçlarından Olumlu / Olumsuz etkilenecek Hisseler:
Kamu bankaları, Emlak GYO, seçim sonuçlarından emsallerine
göreceli olarak daha fazla etkilenebilir. Öte yandan politik riskten
ötürü baskılanan hisseler piyasanın üzerinde getiri sağlayabilir.
Bunların arasında Doğan Holding, Hürriyet, Asya bank, Koza Altın
(KOZAL, KOZAA ve IPEKE) 'yi sayabiliriz. "
******
Burada yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeler yatırım
danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti,
aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen
bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı
sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır. Burada yer alan yorum ve
tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine
dayanmaktadır. Bu görüşler mali durumunuz ile risk getiri
tercihlerinize uygun olmayabilir. Bu nedenle, sadece burada yer
alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize
uygun sonuçlar doğurmayabilir...
*******
Foreks Haber Merkezi (
[email protected] )
http://www.foreks.com
http://twitter.com/ForeksTurkey