Ana SayfaRAPOR-Piyasalarda Haftalık Gelişmeler/Beklentiler-Bakır(Halk Yatırım)----

RAPOR-Piyasalarda Haftalık Gelişmeler/Beklentiler-Bakır(Halk Yatırım)

23 Aralık 2013 - 11:15 borsagundem.com

Halk Yatırım ( http://www.halkyatirim.com.tr ) Tarafından
Hazırlanan Haftalık Bülten:
"Küresel görünüm ve emtia fiyatları
. Fed?in ekonomiye sağladığı likidite desteğini azaltmaya başlama
kararı makroekonomik projeksiyonlarında kendini gösteriyor.
. Büyüme ve enflasyonun hedeflere uygun olarak geliştiği ortamda
para politikasında sıkılaştırma eğiliminin belirginleşmesi için ön
plana çıkarılan işsizlik oranının % 6,5?e inme beklentisi daha da
güçlendirilmiş görünüyor.
. Tahvil alımının azaltılmasına başlama kararına karşın, faiz
artırımının ağırlıklı olarak en erken 2015 yılında başlayabileceği
beklentisi korunurken, faiz artırım hızında hakim olan ılımlı
yaklaşımın belirginleştiği görülüyor.
. Küresel ekonomi ve para politikalarının görünümüne yönelik
belirsizlikler, emtia fiyatları gibi finansal göstergelere ilişkin
öngörülerde net bir yönün oluşmasına engel oluyor.
. Bakır fiyatları özelinde bakarsak, küresel para
politikalarındaki normalleşme süreci, özellikle gelişen ülkelerin
büyüme ivmesinde neden olabileceği yavaşlama nedeniyle, bu yılın
ikinci yarısından itibaren fiyatlarda gözlenen yükseliş eğilimini
sınırlayabilecek önemli bir baskı unsuru. Özellikle, Çin ekonomisinde
yumuşak iniş senaryosunun gerçekleşebilmesi için desteklenen altyapı
yatırımlarının büyüme görünümündeki etkisi önemli olacak.
. Yani, stoklarda gözlenen düşüş ve hurda bakır ithalatındaki
artış gibi faktörlerin bakır fiyatlarında yarattığı yukarı yönlü
baskının kalıcılığı, Çin ekonomisindeki büyüme görünümünün olumlu
kalmasına bağlı olacak.

MAKROEKONOMİK STRATEJİ

Geleneksel olmayan yöntemlerle sürdürülen genişlemeci
politikalardan çıkışın kademeli gerçekleşmesi öngörülürken,
geleneksel yöntemlerle parasal sıkılaştırmaya geçişin en açık
göstergesi olan faiz artırımına hala uzak olunuşu da enflasyon
projeksiyonlarında kendini gösteriyor. Çekirdek enflasyon
tahminlerinin, 2013-2016 döneminde her yıl için 0,1 puan
aşağı indirildiğini görüyoruz. 2013 ve 2014 yılları için sırasıyla
% 1,1-1,2 ve % 1,4-1,6 seviyeleri öngörülürken, hem manşet
hem de çekirdek enflasyonun uzun vade hedefi olan % 2
seviyesine ancak 2015 yılından itibaren ulaşılabileceği
tahmin ediliyor.
Dolayısıyla, tahvil alımının azaltılmasına başlama kararına
karşın, faiz artırımının ağırlıklı olarak en erken 2015 yılında
başlayabileceği beklentisi korunurken, aşağıdaki grafiklerde de
görüldüğü üzere, Eylül?deki toplantıya kıyasla faiz artırım
hızında hakim olan muhafazakar yaklaşımın
belirginleştirildiği görülüyor. 2015 yılına ait toplam faiz artışı
için ağırlıklı beklenti 0,50 puandan 0,25-0,50 puan aralığına
çekiliyor. 2016 sonrası için uzun vadede ise, politika faizlerinin
ulaşacağı seviye % 4?ten % 3,5-4 aralığına geriliyor.

Faiz artırımı en erken 2015 yılında toplam artırım beklentisi
0,25-0,50 puan civarında yoğunlaşıyor

Özetle, özellikle istihdam piyasasındaki iyileşme Fed?in tahvil
alımını azaltma sürecini başlatmada etkili görünse de, genel
ekonomik görünüm ve istihdamdaki iyileşmenin gücü ve
kalıcılığına ilişkin tablo netleşene ve enflasyon orta vadeli
hedefine yaklaşana kadar bu sürecin ihtiyatlı yürütüleceği, faiz
artırımının ise ancak sözkonusu koşullar oluştuğunda
gündeme geleceği bir küresel konjonktürle karşı karşıyayız.
Ancak, para politikasında ön plana çıkarılan bu kritik
dengelerdeki gelişimin projeksiyonlardan daha güçlü ve hızlı
gerçekleştiğine yönelik sinyaller, parasal sıkılaştırmanın
öngörülenden daha hızlı olabileceği endişelerine, dolayısıyla
küresel piyasalardaki oynaklığın artmasına neden olabilecek.
Diğer bir deyişle, 2014 yılı için öngördüğümüz ?küresel kaygan
zemin? ana temamız kendini göstermiş olacak.
Mevcut durumda geçerliliğini koruyan ?küresel ılımlı büyüme?
ana senaryosunun finansal göstergelerdeki yansımalarına,
geçen iki haftada ayrıntılı olarak incelediğimiz petrol
fiyatlarından sonra, bu hafta da bakır fiyatlarına ilişkin
beklentilerimizle devam etmek istiyoruz. Öncelikle, bakır
fiyatlarının seyrinde etkili olan faktörlerin başında gelen
küresel büyümenin bileşiminin nasıl bir görünüm sunduğuna
değinelim.
Petrol fiyatları analizimizde, para politikalarının
normalleşmesi için aday olarak beliren 2014 yılında, ABD
ekonomisindeki büyümenin WTI petrol fiyatları üzerinde yukarı yönlü,
Çin başta olmak üzere gelişen ekonomilerin büyüme hızında
beklenen yavaşlamanın ise Brent petrol fiyatları üzerinde aşağı
yönlü bir baskıya neden olabileceği, bunun da diğer unsurlarla
birlikte dikkate alındığında, her iki gösterge arasındaki farkın
daralması yönünde baskı yapabileceği görüşünü savunmuştuk.
Bu bakış altında, küresel olarak bakır fiyatlarının belirleyici
unsurlarından biri olan ve küresel bakır talebinin yaklaşık
% 40?ını oluşturan Çin?in bakır talebini, daha düşük büyüme
öngörüsü altında, bakır fiyatları üzerinde aşağı yönlü baskıya
neden olabilecek bir unsur olarak görebiliriz. Bu durumda,
yılın ikinci çeyreğinden itibaren Çin?in bakır ithalatında
gözlenen artışın artık tepe seviyelerine ulaşmış olabileceği ve
gelecek yıl ivmesini sürdüremeyebileceği görüşünü dikkate
almak gerekiyor.
Gerçekten de, ilk çeyrekte yıllık bazda % 29 daralan Çin?in
bakır ithalatının üçüncü çeyrekten itibaren büyüme tarafına
geçtiği son çeyreğin iki ayı itibariyle de % 23?lük yıllık artışa
işaret ettiği gözleniyor.
Ancak, GSYİH yıllık büyüme oranının üçüncü çeyrekte ulaştığı
% 7,8?den son çeyrekte % 7,6?ya (2014 yılının son çeyreğinde
% 7,3?e), yıllık büyüme oranının da 2013?e ait % 7,6?dan 2014
yılında % 7,5?e gerilemesi bekleniyor.
Nitekim, Çin?in ithalatının üç aylık hareketli ortalamalarındaki
yıllık artış oranının yılın son çeyreği başından itibaren
yavaşlama eğilimi gösterdiği görülüyor.

Çin?in bakır ithalatı zirve yapmış olabilir

Benzer şekilde, PMI verisinin de aynı dönemde ılımlı olmakla
birlikte aşağı yönde hareket ettiği dikkat çekiyor.
Çin ekonomisinde yavaşlama sinyalleri
Çin?in üretimi de, üçüncü çeyreğin sonundan itibaren yıllık
bazda daha zayıf bir seyir izliyor.

Çin sanayi üretiminde zayıflama

Ekonomik aktivitenin gelecek dönem seyrinde, Çin
hükümetinin altyapı yatırımlarıyla büyümeyi destekleme
politikasının sonuçları önemli olacak. Bu noktada, demiryolu
altyapı yatırımlarındaki yıllık artış oranının yılın ikinci
yarısında, baz etkisinin de rolüyle, ivme kaybetmesi aşağı yönlü
risk yaratıyor.
Çin demiryolu altyapı yatırımları yıllık bazda hız kaybediyor
Öte yandan, inşaat yatırımlarının milli gelire oranının özellikle
son iki yıldır hız kazanarak yukarı trendini devam ettirdiği
izleniyor.

Çin inşaat yatırımlarındaki artış hız kazanarak devam ediyor

Çin?in büyüme görünüme ilişkin aşağı yönlü riskleri dizginleyen
diğer olumlu bir gelişme ise, ABD ISM verisindeki güçlenme.
ISM verisiyle Çin?in ihracat büyümesi arasındaki yakın ancak
gecikmeli korelasyon, ISM?deki güçlenmenin Çin?in ihracatını
destekleyerek büyümeye destek verebileceği sinyali veriyor.

ABD ISM?deki güçlenme Çin ihracatı için olumlu sinyal veriyor

Bakır fiyatlarında belirleyici etkenlerin başında gelen Çin?in
büyüme görünümü ve bakır talebine yönelik yukarıdaki
göstergelere ek olarak, bakır stokları diğer etkili bir unsur.
Stoklarda ilk yarıdaki hızlı artış trendinin aksine yılın ikinci
yarısındaki azalma, fiyatlardaki toparlanma çabasının ana itici
gücü olarak beliriyor. Ancak, 12 aylık hareketli ortalamaların
hala artışa işaret ediyor olması, artış ivmesinin çok da güçlü
olmadığını söylüyor. Stoklardaki azalışın kalıcılığını küresel
büyümenin gücü belirleyecek.
Bakır stoklarındaki azalışın kalıcılığı büyümenin gücüne bağlı
olacak
Son olarak, Çin?in hurda ithalat talebinde yılın ikinci yarısında
gözlenen artış bakır fiyatlarının yükseliş eğilimini destekleyen diğer
bir gelişme. Ancak, hurda ithalatının yıllık bazda hala ?eksi? bölgeye
işaret ettiğini unutmamak gerekiyor.
Bakır hurda ithalatı yükseliş trendinde ancak yıllık bazda hala
?eksi?de
Özetlemek gerekirse, küresel ekonomi ve para politikalarının
görünümüne yönelik belirsizlikler emtia fiyatları gibi finansal
göstergelere ilişkin öngörülerde net bir yönün oluşmasına engel oluyor.
Bakır fiyatları özelinde bakarsak, küresel para politikalarındaki
normalleşme süreci, özellikle gelişen ülkelerin büyüme ivmesinde neden
olabileceği yavaşlama nedeniyle, bu yılın ikinci yarısından itibaren
gözlenen yükseliş eğilimini sınırlayabilecek önemli bir baskı unsuru.
Bu noktada, özellikle Çin ekonomisinde yumuşak iniş senaryosunun
gerçekleşebilmesi için desteklenen altyapı yatırımlarının büyüme
görünümündeki etkisi önemli olacak.
Çin?in ithalat, PMI, üretim ve altyapı yatırımlarında son çeyrekte
gözlenen ivme kaybının, bakır fiyatlarındaki yükselişin kalıcılığı ve
gücü açısından belirsizliğe neden olduğunu düşünüyoruz.
Dolayısıyla, stoklarda gözlenen düşüş ve hurda bakır ithalatındaki
artış gibi faktörlerin bakır fiyatlarında yarattığı yukarı yönlü
baskının kalıcılığının, Çin ekonomisindeki büyüme görünümünün olumlu
kalmasına bağlı olacağını söyleyebiliriz.

http://www.halkyatirim.com.tr/Upload/23122013_91632418.pdf "

******

Burada yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeler yatırım
danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti,
aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen
bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı
sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır. Burada yer alan yorum ve
tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine
dayanmaktadır. Bu görüşler mali durumunuz ile risk getiri
tercihlerinize uygun olmayabilir. Bu nedenle, sadece burada yer
alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize
uygun sonuçlar doğurmayabilir.

*******

Foreks Haber Merkezi ( [email protected] )
http://www.foreks.com
http://twitter.com/ForeksTurkey