Ana SayfaBAYRAKTAR: BU SENE ÜZÜM ÜRETİMİN, GEÇEN YILA GÖRE YÜZDE 2,4 AZALMAYLA 4 MİLYON 85 BİN TONA İNMESİ BEKLENİYOR----

BAYRAKTAR: BU SENE ÜZÜM ÜRETİMİN, GEÇEN YILA GÖRE YÜZDE 2,4 AZALMAYLA 4 MİLYON 85 BİN TONA İNMESİ BEKLENİYOR

26 Ağustos 2013 - 06:37 borsagundem.com

Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Şemsi Bayraktar, kültüre
alınması 7500 yıl öncesine dayanan, anavatanı Anadolu olan üzümün 15
bini bulan çeşidinin 1200?ünün geçmişte Anadolu?da yetişirken,
günümüzde ekonomik üretimi yapılan çeşit sayısının 50?lere indiğini,
çeşit sayısında büyük azalma meydana geldiğini bildirdi.
Bayraktar, yaptığı açıklamada, Karadeniz sahilleri ve Doğu
Anadolu?nun kuzey bölümleri dışında Anadolu ve Trakya?nın hemen her
yerinde yetiştirilen üzümde Türkiye?nin, bağ alanlarının büyüklüğünde
5?inci, üretimde 6?ıncı sırada belirterek, ?ama üzümün anavatanı
Anadolu. Türkiye?nin üzümde çok daha büyük bir potansiyeli
barındırdığı tartışılmaz bir gerçektir. Üzümde çeşit sayısı korunmalı,
geçmişte sökülmüş bağ alanları yeniden kurulmalıdır? dedi.
Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü?nün 2011 yılı verilerine
göre, üzüm üretiminde 9 milyon 67 bin tonla Çin?in ilk sırayı
aldığını, bu ülkeyi 7 milyon 115 bin 500 tonla İtalya, 6 milyon 756
bin 449 tonla ABD, 6 milyon 588 bin 904 tonla Fransa, 5 milyon 809 bin
315 tonla İspanya?nın izlediğini bildiren Bayraktar, Türkiye?nin 2011
yılında 4 milyon 296 bin 351 tonla altıncı, Şili?nin 3 milyon 149 bin
380 tonla yedinci, Arjantin?in 2 milyon 750 bin tonla sekizinci,
İran?ın 2 milyon 240 bin tonla dokuzuncu, Avustralya?nın 1 milyon 715
bin 717 tonla onuncu sırada bulunduğunu belirtti.
Türkiye?nin 472 bin 545 hektar olan bağ alanıyla 963 bin 95 hektar
bağ alanı olan İspanya?nın, 764 bin 124 hektar bağ alanı olan
Fransa?nın, 725 bin 353 hektar bağ alanı olan İtalya?nın ve 596 bin
900 hektar bağ alanı olan Çin?in ardından beşinci sırayı aldığı
bilgisini veren Bayraktar, dünya nüfusunun yüzde 1,1?ini barındıran
Türkiye?nin dünya üzüm üretiminin yüzde 6,22?sini karşıladığını
vurguladı.

-Rekoltede azalma bekleniyor-

Bu sene üzüm üretimin, Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) birinci
tahminlerine göre, geçen yıla oranla yüzde 2,4 azalmayla 4 milyon 185
bin 126 tondan 4 milyon 85 bin tona inmesinin beklendiğini belirten
Bayraktar, ?toplam meyve üretiminin yüzde 22,5?i üzümden oluşuyor.
Manisa gibi bazı üzüm üretim bölgelerinde kışın don, ilkbaharda dolu
olması, hasat zamanı da yağmur yağması rekolteyi önemli ölçüde
düşürdü? dedi.

-En fazla bağ alanları hangi ilde-

Dünyada bağcılık için en elverişli iklim kuşağında yer alan
Türkiye?nin en fazla bağ alanlarının Manisa, Denizli, Kahramanmaraş ,
Mersin, Gaziantep, Diyarbakır, Nevşehir, Mardin, Şanlıurfa, Karaman,
Kilis, Elazığ, İzmir, Adıyaman, Bursa, Konya, Çorum, Kayseri, Malatya,
Isparta, Ankara, Tokat, Adana, Çanakkale, Uşak, Batman, Hatay, Yozgat,
Niğde, Antalya, Tekirdağ, Sakarya, Aksaray, Burdur ve Balıkesir?de
bulunduğunu bildiren Bayraktar, şunları kaydetti:
?Özellikle 1980 sonrası gerileme yaşayan bağcılık, son yıllarda
modern üretim tekniklerinin uygulanması ve yatırımların artmasıyla
gelişmeye başladı. 1970?li yılların başında bağ alanlarının büyüklüğü
860 bin hektardı. O tarihten bu yana bağ alanları yüzde 45 azaldı. Bu
alanlar korunsaydı Türkiye bağ alanı büyüklüğünde İspanya?nın ardından
dünya ikincisi olurdu.
2011 yılında üretilen üzümün yüzde 48?i sofralık, yüzde 33?ü
kurutmalık, yüzde 10?u pekmez, pestil, sucuk, şıra ve yüzde 9?u da
şaraplık üzümdür.
Ülkemiz nüfusu sürekli artış göstermesine rağmen kişi başına üzüm
tüketimimiz artmamış, aksine azalmıştır. 1990?ların başında yaklaşık
45 kilogram olan kişi başı üzüm tüketimi günümüzde 34,8 kilograma
inmiştir. Çekirdeksiz kuru üzümde ise iç tüketim toplam 20-25 bin
tondur.?
Bağlarda özellikle bakteriyel hastalıklar, virüs hastalıkları ve
floksera zararlısına karşı ilaçlı mücadelenin yapılamadığını, bu
nedenle virüs ve bakteriyel hastalıklara karşı en etkin yöntemin temiz
ve sağlıklı fidan kullanımı olduğunu belirten Bayraktar, ?Floksera ve
nematodlar için ise dayanıklı anaçları ile bağların tesis edilmesi
gerekmektedir. Aşılı asma fidan üretiminde en büyük sorun
yetersizliktir. Aşılı fidan talebi yılda 8-10 milyon adettir ancak
üretim talebi karşılayamamaktadır? dedi.
Türkiye bağcılığının geliştirilmesinin her şeyden önce elde edilen
ürünün taze ya da işlenmiş olarak iç ve dış pazarlarda
değerlendirilmesine bağlı olduğunu vurgulayan Bayraktar, şöyle devam
etti:
?Bu nedenle üretim hedefleri iç ve dış pazarlarda rekabet edecek
şekilde belirlenmelidir. Sofralık üzüm pazarlaması çok sayıda alıcı ve
satıcının olduğu ve ürünün tüketiciye ulaşıncaya kadar çok sayıda el
değiştirdiği bir pazarlama yapısı bulunmaktadır. Diğer yaş sebze ve
meyvelerde olduğu gibi sofralık üzüm pazarlaması da 552 sayılı Hal
Kanununa göre yapılmaktadır.
Sumalık üzümler TEKEL?in Alkol ve Alkollü içecekler bölümü
özelleşmesinden sonra tamamen serbest piyasaya kalmıştır. Sumalık
üzümler özelleşen içki fabrikaları tarafından alınmaktadır.
Çekirdeksiz üzüm Ege Bölgesi üreticilerinin en büyük geçim
kaynaklarından birisi olmasının yanında adı ve kalitesiyle dünyada
tanınmış olan bir ürünümüzdür.

-?Türkiye, çekirdeksiz kuru üzüm üretim ve ihracatında dünya
birincisi?-

Ülkemiz, dünya çekirdeksiz kuru üzüm üretim ve ihracatında ilk
sıralarda yer almaktadır. Dolayısıyla ihraç fiyatımız aynı zamanda
dünya kuru üzüm fiyatını da belirlemektedir. Kuru üzümde rekolteyi
artıran sebeplerden birisi de taze olarak pazarlanamayan üzümün
kurutmaya ayrılmasından kaynaklanmaktadır. Bu sebeple sofralık üzüm
ihracat iadesi önem arz etmektedir.?

-Bayraktar ?emanete üzüm vermeyin, depolarda tutun?-

Arz fazlası ürünün, fiyatın düşmesine dolayısıyla döviz kaybına,
üreticinin ve ülkenin zarar etmesine neden olduğunu bildiren
Bayraktar, ?Çekirdeksiz üzümdeki rekolteye bağlı olarak arz talep
dengesinin bozulması, üreticilerimiz aleyhine işlemekte ve bir yıllık
emeklerinin sonucunda maliyetin altında ürün satmak zorunda kalmakta
veya ürün toplanmadan bağda kalmaktadır. Üreticimiz üzümü emanete
vermez, ihtiyacı kadar olan malı satışa çıkarıp geri kalanını depoları
veya ziraat odaları depolarında tutarsa fiyat düşmez? dedi.

-Yapılması gerekenler-

Kuru üzüm pazarlamasında ve ihracatında en büyük problem
temizliktir. Çoğunlukla yerde veya örtü üzerinde kurutulan üzümlerde
ihracat esnasında temizlik problemi çıktığını, üzümlerin beton veya
tel sergi üzerinde kurutulması gerektiğini bildiren Bayraktar, şunları
kaydetti:
?Ambalajlamada özellikle en büyük pazarımız olan Avrupa Birliği
(AB) standartlarına uyum göstermek için çalışmalar yapılmalıdır.
Çekirdeksiz kuru üzümde AB benzeri bir depolama kuruluşunun
oluşturulması ve depolama maliyetinin desteklenmesi gerekmektedir.
Ürün pazarlamasında ve serbest piyasada oluşan fiyatı kaçak
yollarla gelen üzümler olumsuz etkilemektedir. Kuru üzümde sınır
ticareti adı altında ülkemize giren ve sınır illerinde kalmayıp, ihraç
edilen kuru üzümün içine karıştırılarak kalitemizi tehdit eden kaçak
girişlerin daha sıkı kontrollerle önlenmesi büyük önem taşımaktadır.
Şaraplık üzümdeki en büyük sıkıntı, şaraptaki ÖTV?nin
yüksekliğinden dolayı ürün bedellerinin düşmesidir. Şarapta ÖTV
oranları makul bir seviyeye getirilmelidir.
Üzümde alternatif değerlendirme şekillerinin geliştirilmesi
gerekmektedir.
Ürünün serbest piyasada fiyatının oluşabilmesi için çok fazla
alıcı ve satıcının bir arada bulunması gereklidir. Bunun için ürün
ihtisas borsaları oluşturulmalı ya da mevcut borsalara işlerlik
kazandırılmalı, ticaret borsaları tescil kurumu olmaktan
çıkarılmalıdır.
Üzümde kayıp da çok fazla. 2011-2012 üretim sezonunda üretim ve
piyasada 373 bin 29 ton üzüm çöpe gidiyor. Oldukça büyük miktarlarda
üzümün de tüketim aşamasında çöpe gittiği düşünülürse kaybın büyüklüğü
ortaya çıkar. Üretim, piyasa ve tüketimde kayıplar doğru ambalajlama
ve saklamayla en aza indirilmelidir.?

-Kayıp miktarı 66 ülkenin üzüm üretiminden fazla-

Bayraktar, yeterlilik derecesi yüzde 134,3 olan üzümde, 2011-2012
sezonunda 4 milyon 296 bin 351 ton üzüm üretiminin 124 bin 594 tonunun
üretimde, 248 bin 435 ton üzümün piyasada kaybedildiğini, 15 bin 465
ton ithalat, 786 bin 930 tonu Avrupa Birliği?ne olmak üzere 1 milyon
123 bin 355 ton ihracat yapıldığını, yurtiçinde 2 milyon 597 bin 730
ton tüketildiğini, üzümde 259 bin 274 ton da endüstriyel kullanım
bulunduğunu belirtti. Tüketim aşaması hariç kaybedilen 373 bin 29 ton
üzümün Rusya?nın 412 bin 380 ton, bağcılık ülkeleri Cezayir?in 402 bin
592 tonluk, Avusturya?nın 375 bin 301 tonluk üzüm üretimlerine yakın
bir rakam olduğunu vurgulayan Bayraktar, dünyada 93 ülke 7 milyon 60
bin 245 hektar bağ alanında, 69 milyon 93 bin 293 ton üzüm üretiyor.
Türkiye?de üretim ve piyasa aşamasındaki kayıplar, içlerinde Suriye,
Sırbistan, Meksika, Bulgaristan, Ermenistan, Irak, Japonya, Gürcistan
gibi ülkelerin de olduğu 66 ülkenin toplam üretimlerinden fazla bir
miktar ediyor.
Şemsi Bayraktar, Türkiye?de erkenci çeşitlerle başlamış olan üzüm
sezonunda hasat yoğunluğunun arttığını, üreticilerin bağ bozumunda
emeklerinin karşılığını almalarını ve bol kazançlı yeni bir hasat
dönemi geçirmelerinin en büyük temennileri olduğunu bildirdi.

Foreks Haber Merkezi ( [email protected] )
http://www.foreks.com
http://twitter.com/ForeksTurkey