Ana SayfaPETKİM/KORKUT: TÜRK SANAYİCİLERİ OLARAK KATMA DEĞERLİ ÜRÜNLERE YÖNELMEMİZ LAZIM----

PETKİM/KORKUT: TÜRK SANAYİCİLERİ OLARAK KATMA DEĞERLİ ÜRÜNLERE YÖNELMEMİZ LAZIM

03 Nisan 2013 - 13:57 borsagundem.com

Türk sanayisinin en önemli kuruluşlarından Petkim, "48. Kuruluş
Yıldönümü ve Kalite Günü"nü Aliağa Kompleksi'ndeki Kültür Merkezi'nde
düzenlenen muhteşem bir törenle kutladı. Petkim çalışanlarının yanında
müşteriler ve tedarikçi firmaların temsilcilerinin ödüllendirildiği
törene ev sahipliği yapan Petkim Genel Müdürü Sadettin Korkut, 48 yıl
süren üretim yolculuğunda gelinen noktanın, tam anlamıyla bir başarı
öyküsü olduğunu belirterek, "Bu başarımızda şirketimizin kurumsal
kültürünün yanı sıra, aidiyeti yüksek çalışanlarımız, velinimetimiz
olan müşterilerimiz ve tüm iş ortaklarımız çok önemli rol oynamıştır"
dedi.
2012 yılında Türkiye Kalite Derneği'nin "Mükemmellikte Başarı
Ödülü"nü kazanan Petkim çalışanlarının, SOCAR Türkiye'nin
"Rafineri-Petrokimya-Enerji-Lojistik Entegrasyonu"nu hedefleyen
'Value-Site' vizyonunun adımlarını birer birer gerçekleştirdiğini
kaydeden Korkut, Petkim Yarımadası'nın böylelikle Avrupa'nın en büyük
üretim üslerinden biri olacağını kaydetti.
Petkim Genel Müdürü Korkut, petrokimya sektörü ve Türk sanayisinin
yaşadığı katma değer sorununa yönelik çarpıcı değerlendirmelerde de
bulundu. Petkim'in, üretim gücüyle Türkiye termoplastik ürünler
pazarının yaklaşık yüzde 25'ini karşılayabildiğini hatırlatan Korkut,
"Bu rakamsal gerçekler, ülkemizin bir birim üretirken 3 birim ithalat
yaptığını gösteriyor. Çünkü ülkemizde Petkim'in dışında maalesef yerli
hammadde üreticisi yok. Keşke iki üç Petkim daha yapılabilseydi ve
ülkemizin yaratacağı katma değer, yurt dışına gitmeseydi. İthalat
yapmak, yurt dışında istihdam yaratmak katma değeri ithalat
yaptığınız firmanın kasasına akıtmak demektir. Türkiye 1965 yılında
Petkim'in temellerini atarken, sektördeki gelişim trendini çok iyi
gördü. Müthiş bir vizyondur bu. Bugün bizden petrokimya sektöründe çok
daha ileride ülkelerle hemen hemen eşzamanlı olarak işe başlamışız.
Ama arkasını getirememişiz. Şimdi bize düşen görev ve sorumluluk, yeni
yatırımlarla üretimimizi ve pazar payımızı artırmak... 2023 yılı için
pazar payımızı yüzde 40'a çıkarma hedefi koyduk. Belki aradaki bu fark
size küçük gelebilir. Ancak Petkim'in pazar payını yüzde 25'ten 40'a
çıkarmak, bugünkü mevcut 3.2 milyon tonluk üretim kapasitesini
yaklaşık iki kat artırarak 6 milyon tona çıkarmak demektir. Bunu
başaracağımıza yürekten inanıyorum." yorumunu dile getirdi.

ÜRETİMİMİZDE 1 GRAM ARTIŞ İTHALATIN 1 GRAM AZALMASI DEMEKTİR"

Petkim'de artış gösteren her 1 gramlık üretimin, 1 gramlık
ithâlatın azalması anlamına geldiğini, STAR Rafinerisi'nin Türkiye'nin
ikinci Stratejik Teşvik Belgesi alan Etilen ve PTA fabrikaları
kapasite artışı projeleri devreye alındığında şirketin yıllık toplam
üretim kapasitesinin 3.2 milyon tondan, 3.5 milyon tona yükseleceğini
vurguladı.
Hükümetin 2023 yılı için belirlediği "500 Milyar Dolar İhracat,
500 Milyar Dolar İthalat" hedefine büyük önem verdiklerini söyleyen
Korkut, Türk sanayisinin katma değeri yüksek ürünlere yönelmeden bu
rakamı tutturmasının mümkün olmadığına dikkat çekti.
Sadettin Korkut, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Sektörel derneklerimizin öngörülerine göre, kimya sektörünün
ihracatı 2023 yılında 500 milyar Doların içinde yüzde 10'luk dilime,
yani 50 milyar Dolara karşılık gelecek. Bu hedefi gerçekçi görüyorum
ve ulaşabileceğimizi düşünüyorum. Bu hedefe ulaşmamız için gelecek 10
senede sürdürülebilir olarak her yıl en az yüzde 5 büyümemiz, kişi
başına milli gelirimizi bugünkü 10 bin dolar seviyesinden 25 bin
dolara yükseltmemiz, kilogram başına ihracat değerimizi ise 3 doların
üzerine çıkarmamız gerekiyor. Bu hedeflere standart ya da harcıalem
malları satarak ulaşmamız eşyanın doğasına ve hayatın olağan akışına
aykırıdır. Sizlere sadece küçük birkaç örnek vererek, yaşamamız
gereken dönüşümün büyüklüğünü anlatmak isterim? Bugün yaklaşık 25
gramlık bir kalp pilinin değeri 3400 dolar. Türkiye her yıl 50 milyon
dolarlık kalp pili ithal ediyor. kalp pilinin kilogram fiyatı yaklaşık
170 bin dolara karşılık geliyor. Rakamsal bir kıyaslama yaparsak 1
kilogram kalp pili, bizim ürettiğimiz bir otobüsün değerine eşit. 1
TIR ilaç almak için 500 TIR'dan fazla ekmeklik un satmak zorunda
kalıyoruz. 1 adet tomografi cihazı alabilmemiz için 27 TIR mermer
satmamız, 1 ipad alabilmemiz için 1800 kilogram domates satmamız
gerekiyor. Buna karşılık Türkiye'nin 2012 yılında gerçekleştirdiği 152
milyar dolar ihracat içinde yüksek teknolojili ürünlerin payı sadece
yüzde 7 seviyesinde."

"ÜRETMENİN DEĞERİ, ARTIK DAHA İYİ ANLAŞILIYOR"

Petrokimya sektörüne ilişkin analizlerde de bulunan Sadettin
Korkut, 2012 yılında dünyadaki gelişmelere paralel seyreden sektörün,
büyüme hızının yavaşladığını anımsattı. Türkiye ekonomisinde büyüme
hızının ise 2012 yılında beklentilerin ve Orta Vadeli Ekonomik
Programdaki hedeflerin altında kalarak yüzde 2.2'ye kadar düştüğünü
kaydeden Korkut, 2012 yılının Türk imalat sanayisi için beklentilerin
altında kaldığını, Avrupa'da beş ülkede hükümetleri deviren krizin,
üretim ekonomisinin önemini yeniden zihinlere kazıdığını sözlerine
ekledi.

"PETKİM'İN GELECEĞİNE GÜVENİMİZ TAM"

SOCAR Türkiye 1. Başkan yardımcısı Samir Kerimli de, yapılan ve
planlanan yatırımların Petkim'in geleceğine duydukları güvenin en
önemli göstergesi olduğunu söyledi. "Petkim yönetiminden işçisine,
çalışanından güvenlik görevlisine kadar, Petkim'e emek veren herkesten
SOCAR'ın onlara olan bu güveninin karşılığını vermelerini bekliyoruz"
diyen Kerimli, sözlerini şöyle sürdürdü:
"SOCAR bugün Petkim Yarımadası'nda gerçekleştirmeye çalıştığı
yatırımların Türkiye ve Azerbaycan'ın ortak amaçlarına hizmet ettiğini
biliyor. SOCAR bu yatırımları Arabistan'da, Çin'de veya Azerbaycan'da
da yapabilirdi. Ama kardeş ülke Türkiye'de yapmayı tercih ediyor.
Amacımız şartları elverişli kılarak Petkim'i, her ticari işletmede
olduğu gibi, kâr eden bir kuruma dönüştürmektir."

"YEREL AKTÖRLER, YATIRIMLARIN ÖNEMİNİ DAHA İYİ ANLAMALI"

Petkim Genel Müdürü Sadettin Korkut, sürdürülebilir istihdamın
anahtarı konumunda olan sanayi yatırımlarına daha çok sahip çıkılması
ve desteklenmesi gerektiğine işaret etti. Aliağa'daki ve İzmir'deki
bazı yerel aktörlerin bu yatırımlara karşı çıktıklarını şaşırarak
izlediklerini belirten Korkut, şu analizi yaptı: "7'den 70'e tüm
yurttaşlarımızın bu yatırımların ülkemiz ve bölgemiz için önemini çok
daha iyi anlamaları gerekiyor. Tabii ki herkesin görüşüne saygı
duymakla birlikte, işin bütününe baktığımızda bölgeye ve ülkeye nasıl
bir yarar sağlıyoruz, nasıl bir katma değer yaratıyoruz iyi düşünmek
ve birkaç hamle sonrasını görmemiz gerekiyor. Bu yatırımların bir an
önce devreye girmesi için ilgili herkesin katkı sağlaması esastır.
Sayın Başbakanımız Recep Tayyip Erdoğan başta olmak üzere, Ekonomi
Bakanımız Sayın Zafer Çağlayan ve hükümetimizin bu projelere çok
önemli destek verdiğini de görüyor ve bundan büyük memnuniyet
duyuyorum. Aldığımız Stratejik Yatırım Teşvik Belgeleri, yapılan
işlerin doğruluğunu ve hükümetimiz tarafından da benimsendiğini
gösteriyor. Dileğim, bu ve benzeri yatırımların ülkemizin her
tarafında artmasıdır." dedi.



Foreks Haber Merkezi ( [email protected] )
http://www.foreks.com
http://twitter.com/#!/ForeksTurkey