Ana SayfaTÜSİAD VE ALMANYA'DAKİ MUADİL KURULUŞU BDI ORTAKLIĞINDA OLUŞTURULAN "TÜRK-ALMAN CEO FORUM"U ANKARA'DA GERÇEKLEŞTİ----

TÜSİAD VE ALMANYA'DAKİ MUADİL KURULUŞU BDI ORTAKLIĞINDA OLUŞTURULAN "TÜRK-ALMAN CEO FORUM"U ANKARA'DA GERÇEKLEŞTİ

26 Şubat 2013 - 06:35 borsagundem.com

TÜSİAD ve TÜSİAD'ın Almanya'daki muadil kuruluşu BDI
(Bundesverband der DeutschenIndustriee.V. - Alman Sanayileri
Federasyonu) ortaklığında, Türkiye ve Almanya özel sektörleri
arasındaki mevcut ekonomik işbirliğinin geliştirilmesine katkıda
bulunmak amacıyla oluşturulan "Türk-Alman CEO Forumu"nun ikincisi T.C.
Ekonomi Bakanı Zafer ÇAĞLAYAN ve Almanya Başbakanı Angela MERKEL'in
katılımıyla 25 Şubat 2013 Pazartesi günü (bugün) Ankara Hilton
Oteli'nde gerçekleşti.
Ekonomik, politik, sosyal ve kültürel alanlarda iki ülkeyi de
ilgilendiren güncel gelişmelerin değerlendirildiği toplantının açılış
konuşmaları, TÜSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Muharrem YILMAZ ve BDI
Yönetim Kurulu Başkanı Ulrich GRILLO tarafından yapıldı. Açılış
konuşmalarının ardından, T.C. Ekonomi Bakanı Zafer ÇAĞLAYAN ve Almanya
Başbakanı Angela MERKEL birer konuşma gerçekleştirdi.
Türkiye ve Almanya'nın önde gelen holding ve firmalarının Yönetim
Kurulu Başkanları ve Genel Müdürleri arasındaki diyaloğun
kuvvetlendirilmesi amacıyla düzenlenen "Türk-Alman CEO Forumu"nda,
TÜSİAD ve BDI başkanları iki ülkenin ekonomik işbirliğinde öne çıkan
konularda ortak önerilerini içeren bir bildiriyi yayınlandı.
Bildiri şu şekilde:
"Türkiye ve Almanya arasındaki çok boyutlu, dinamik ilişkiler uzun
bir ortak tarihe dayanmaktadır. Bu ilişkiler ikili ekonomik
ilişkiler, siyasi diyalog ve kültürel, akademik ve bilimsel
alışverişle geliştirilmiş toplumsal işbirliği alanlarındaki çeşitli
bağlar tarafından kurulmuştur. Türkiye ve Almanya arasındaki ikili
ilişkilerin gelişmesinde, her şeyden önce ekonomik ilişkiler anahtar
rol oynamıştır.
Almanya, Türkiye?nin en önemli ticaret ortağıdır ve toplamda 6,7
milyar Euro?ya yaklaşan yatırımlarıyla, 1980?den bu yana Türkiye?deki
en büyük doğrudan yabancı yatırımcıdır. Türkiye ile Almanya arasındaki
ticaret hacmi 2011 yılında 31,44 milyar Euro tutarına ulaşarak yeni
bir rekor kırmıştır. Türkiye?deki faaliyet gösteren Alman sermayeli
Türk ve Alman şirketlerinin toplam sayısı 5.000?e yaklaşmış
bulunmaktadır. Öte yandan, Türk şirketleri de Almanya?ya giderek daha
fazla yatırım yapmakta ve öncü sektörlerde şirketler kurmaktadır.
Avrupa?nın hızlı büyüyen, dinamik ve istikrarlı iki ekonomisi,
Türkiye ve Almanya arasında stratejik ekonomik işbirliğinin
güçlendirilmesi, Avrupa?nın ekonomik gelişmesi açısından büyük önem
taşımaktadır. Türk ? Alman CEO Forumu, özel sektörde ve imalat
sanayiinde işbirliği imkânlarını saptamak için çok önemli bir fırsat
sunmaktadır. Türk ? Alman ekonomik ilişkilerinin derinleşmesi ve sonuç
olarak her iki ekonominin de güçlenmesi açısından en önemli iki
anahtar alan, ?enerji? ve ?inovasyon? alanlarıdır.

ENERJİ

Türk enerji sektörü hızlı bir büyüme içinde bulunmaktadır. Bu
büyüme, son on yıl içinde çarpıcı bir hızla büyüyen Türkiye
ekonomisinin hızlı gelişmesine bağlanabilir. Bu dinamizmin sonucu
olarak, Türkiye?nin enerji talebi bu dönem içerisinde yılda % 6 ? 7
oranında bir artış göstermiştir. Artan elektrik talebi gaz talebini de
arttırma doğrultusunda bir baskı oluşturmaktadır. Enerji ve güç
talebindeki bu kaydadeğer artışı karşılayabilmek için her yıl yaklaşık
olarak 4.000 ? 5.000 MW büyüklüğünde ilave enerji üretimi sağlayacak
yatırımların yapılması gerekmektedir.
Önemli Alman enerji ve gaz şirketleri halen Türkiye?de faaliyet
göstermektedir. Bu şirketlerin Türkiye?de faaliyete geçişlerinin
temelini serbestleştirilmiş, rekabetçi enerji ve gaz piyasaları
oluşturmaktadır. Bu alanda, başta elektrik enerjisi piyasası olmak
üzere önemli bir ilerleme kaydedilmiş durumdadır. Ancak enerji
piyasasının daha da gelişmesi için atılması gereken önemli adımlar
bulmaktadır:
Özelleştirmeler ve mevcut enerji satınalma anlaşmalarının aşamalı
olarak sonlandırılmasıyla kamu şirketlerinin payının önemli ölçüde
azaltılması gerekmektedir. Öngörülen enerji borsasının (EPİAŞ)
kuruluşu, serbestleştirmenin daha da ileri taşınmasına katkıda
bulunacaktır ve bu girişim Alman enerji borsası işletmecilerinin (EEX)
deneyimi ve katılımıyla desteklenebilir.
Elektrik enerjisi sektöründeki gelişmeler kaydadeğer olmakla
birlikte, tam bir serbestleştirme sağlamak için gaz piyasasının
işleyişinin de onu izlemesi gerekmektedir. Gaz piyasasıyla ilgili
olarak BOTAŞ?ın altyapısının ve ticari faaliyetlerinin
ayrıştırılmasının daha da ilerletilmesi ve ticaret piyasasındaki
payının azaltılması önem taşımaktadır. Buna ek olarak, maliyeti
yansıtan bir fiyatlandırma mekanizmasına imkân tanınması, enerji
piyasasında gereken yatırım akışının korunması açısından zaruridir.
Kömüre dayalı enerji üretimi için yüksek düzeyde verimli
teknolojileri hayata geçirmek üzere Türk ve Alman şirketlerinin ortak
çabaları Türkiye?nin yerli yakıt tüketimini arttırmasına yardımcı
olacak ve böylelikle bir yandan daha dengeli bir enerji bileşimi
sağlarken, bir yandan da Türkiye?nin cari açığını aşağı çekecektir.
Hem Türk, hem de Alman elektrik piyasalarının önem taşıyan bir
unsuru olan yenilenebilir enerjinin geliştirilmesi titizlikle
sürdürülmelidir. Cumhuriyet?in kuruluşunun 100. Yılı olan 2023 yılı
için hükümetin belirlediği bir dizi hedef içeren ?Vizyon 2023?
stratejisi uyarınca, Türkiye elektrik piyasasında enerji üretiminin en
az % 30?unun yenilenebilir kaynaklardan sağlanması hedeflenmektedir.
Bu hedefe ulaşmak için etkili bir teşvik ancak maliyetleri yansıtan
fiyatlarla ya da yenilenebilir enerji için daha makul tarife
garantisiyle gerçekleştirilebilir. Türk ve Alman şirketlerinin
işbirliğiyle Türkiye?de yenilenebilir enerji ekipmanı üretimi, her iki
ülkenin yenilenebilir enerji piyasalarının daha da genişlemesine katkı
sağlayacaktır.
Yukarıda sözü edilen, liberal bir enerji piyasası oluşturmaya
yönelik önlemler, Alman şirketlerinin Türkiye enerji ve gaz
piyasalarına daha fazla yatırım yapmasını sağlayacağı gibi, Türkiye ve
Avrupa gaz piyasaları için ?boru hatları türünden? altyapı projelerine
Alman katılımını da artıracaktır. Etkin bir işbirliği için Türk
müteahhitlerin Almanya?daki projeleri üstlenmesinin önündeki engeller
kaldırılmalıdır. Bu, Alman enerji sektörünün rekabetçiliğine katkıda
bulunacak, Türk ve Alman şirketlerinin üçüncü ülkelerde daha yakın
işbirliği yapmasının da önünü açacaktır. Özel olarak, Türk ve Alman
şirketlerinin komşu bölgede her iki ülkenin gaz piyasalarına hizmet
edecek gaz projeleri geliştirmek için yapacağı işbirliği, Türkiye ve
Almanya?nın enerji güvenliğine katkı sağlayacaktır. Bu büyük ölçekli
doğal gaz ve tüm diğer enerji projelerinin finansmanını desteklemek
için Alman kamu kurumlarının katılımı ve desteği teşvik edilmelidir.
Bunlara ek olarak, yeni kurulan ve enerji alanında işbirliğini
geliştirmeyi ve bağları güçlendirmeyi hedefleyen hükümetler arası Türk
? Alman Enerji Forumu gibi başka inisyatifleri de desteklemekteyiz.

İNOVASYON

Büyüme, istihdam ve ekonomik krizden çıkış açısından inovasyon
temel bir önem taşımaktadır. Ar-Ge harcamalarının gayrısafi yurtiçi
hasıla (GSYİH) içindeki payı daha yüksek olan ekonomiler aynı zamanda
daha yüksek büyüme oranlarına da ulaşabilmiştir. İnovasyon uzun dönem
ekonomik büyümeyle de bağıntılıdır.
Türkiye?nin Ar-Ge yoğunluğu AB ortalamasının çok altında olmakla
birlikte, Türkiye arayı kapatma doğrultusunda başarılı bir süreç
içindedir. Türkiye geçtiğimiz on yıl içinde bilim, teknoloji ve
inovasyon alanında giderek artan bir çaba göstermiştir. Devletin Ar-Ge
ve inovasyon faaliyetlerine sağladığı kaynaklar da artmayı
sürdürmektedir.
Türkiye İstatistik Kurumu?nun yayınladığı 2011 yılı
Araştırma-Geliştirme Araştırması sonuçlarına göre, Ar-Ge harcamaları
yaklaşık olarak 12 milyar TL oldu. Bu tutar, 2002 yılında harcanan
tutarın dört katı üzerindedir ve Ar-Ge harcamalarının GSYİH içindeki
payının 2011 yılında % 0,86 düzeyinde gerçekleşmesi anlamına
gelmektedir. 2011 yılında özel sektör Ar-Ge harcamalarının GSYİH
içindeki payı ise % 0,37?ye ulaşmıştır.
2023 Vizyonu çerçevesinde Türk Hükümetinin hedefleri arasında
Ar-Ge harcamalarının GSYİH içindeki payını % 3?e yükseltmek de yer
almaktadır.
Bilgi ve İletişim Teknolojileri (BİT) ve İnternet, inovasyonun
kilit unsurlarıdır. inovasyonu hızlandırmak ve yaymakla ilişkili her
konuyu kuşatan bir ana konu olarak kalmalıdır. Bütün dünyada BİT ve
internetin rolü, iş dünyasının kuralları ile tüketici alışkanlıkları
yenilenmiş ve değişmiştir. Tüm bu değişiklikler inovasyon açısından
anahtar nitelik taşıyan en önemli gelişmelerdir.
Bu bağlamda, inovasyon alanında Türk-Alman işbirliği fırsatlarının
ana başlıkları olarak şunlar ön plana çıkmaktadır:
İnovasyon, sadece teknolojiyle değil, aynı zamanda yöneticilikle
ve yeni fikirlerin ortaya atılıp paylaşılabildiği bir ortam yaratmakla
da ilgili, uzun vadeli, çok boyutlu bir süreçtir.
Başarılı inovasyon faaliyeti giderek daha karmaşık ve etkileşimli
süreçleri, tamamlayıcı uzmanlıklar bulmayı, farklı teknoloji ve
bilgilere hızlı erişim sağlamayı ve inovasyon ağı içinde yakın
işbirliğini gerektirmektedir.
Yeni fikirlerin yaratılması için uygun bir ortam önemlidir ve bu
ortam hükümetler, özel sektör ve üniversiteler tarafından ortaklaşa
inşa edilmelidir. Bütün aktörlerin ilgisini çekmek için, özel olarak
yüksek teknoloji, Ar-Ge ve inovasyon faaliyetleri açısından bölgesel
cazibeyi güçlendirmeye yönelik politikaların güçlü bir biçimde formüle
edilmesi gerekir. Cazip bir inovasyon ortamı yaratmak için istikrarlı
ve kısıtlamaların olmadığı bir altyapının devamlılığı sağlanmalıdır.
İki ülkenin güçlü noktalarının ve önlerindeki fırsatların
belirlenmesi, inovasyona yönelik yatırım alanlarının saptanması
açısından önem taşımaktadır.
Uluslararası Ar-Ge ve inovasyon yatırımlarında entelektüel
sermayenin varlığı, hayati önemdedir. Ar-Ge tesislerinin yer
seçiminde, dünya çapında nitelikli araştırmacıların varlığı temel bir
koşuldur ve bilim alanında genç, yaratıcı çalışanların bulunması bir
ülkeye yatırım kararı verilmesinde belirleyici bir unsur olabilir.
Bilim ve teknoloji eğitimi, inovasyonda anahtar bir rol
oynamaktadır. Eğitim kuruluşlarında yaratıcılığı desteklemek
yenilikçi bir ortam geliştirmek ve toplumda ve ekonomide inovasyonun
etkisini derinleştirmek doğrultusunda önemli bir adımdır. İnovasyon
açısından eğitimin temel işlevini teslim etmek, üniversiteler,
yüksekokullar ve diğer okullar gibi mevcut eğitim kuruluşlarında,
inovasyonu teşvik edecek bir dizi inisyatifi gerektirir. İki ülke
arasında değişim programları ve istihdam fırsatları bu tür
inisyatiflere örnek olarak gösterilebilir."

Foreks Haber Merkezi ( [email protected] )
http://www.foreks.com
http://twitter.com/#!/ForeksTurkey