Ana SayfaDÖRT KİŞİLİK AİLENİN AÇLIK SINIRI 1.007 VE YOKSULLUK SINIRI 3.280 LİRA-TÜRK-İŞ----

DÖRT KİŞİLİK AİLENİN AÇLIK SINIRI 1.007 VE YOKSULLUK SINIRI 3.280 LİRA-TÜRK-İŞ

25 Mart 2013 - 09:37 borsagundem.com

TÜRK-İŞ tarafından, çalışanların geçim koşullarını ortaya koymak
ve temel ihtiyaç maddelerindeki fiyat değişikliğinin aile bütçesine
yansımalarını belirlemek amacıyla her ay düzenli olarak yapılan ?açlık
ve yoksulluk sınırı? araştırmasının 2013 Şubat ayı sonuçlarına göre,
Dört kişilik bir ailenin sağlıklı, dengeli ve yeterli beslenebilmesi
için yapması gereken gıda harcaması tutarı (açlık sınırı) 1.007,10
lira, Gıda harcaması ile birlikte giyim, konut (kira, elektrik, su,
yakıt), ulaşım, eğitim, sağlık ve benzeri ihtiyaçlar için yapılması
zorunlu diğer harcamaların toplam tutarı (yoksulluk sınırı) ise
3.280,45 lira, oldu.
Türk-İş'ten yapılan açıklada şu bilgilere yer verildi:
"Geçtiğimiz ay özellikle yaş sebze-meyve ürünlerindeki fiyat
artışına bağlı olarak gıda harcamasında görülen yüksek oranlı bu ay
gerileme eğilimi gösterdi. Grafikten de görüleceği üzere, TÜRK-İŞ ve
TÜİK gıda endeksinde eş zamanlı olan değişimin yönü dikkate
alındığında, önümüzdeki hafta açıklanacak olan TÜİK gıda endeksinde de
bir gerilemenin yaşanması sözkonusu olabilecektir.
Çalışanların mutfak harcaması yılbaşına göre 22 lira artarken,
yaşam maliyetindeki artış 72 lira oldu. Bu yılın başında
işveren-hükümet kesimi tarafından belirlenen asgari ücretin altı aylık
dönem için sadece 33 lira arttığı dikkate alındığında, çalışanların
geçim koşullarının daha da ağırlaştığı görülmektedir. Fiyat artışları
nedeniyle geçtiğimiz yıla göre mutfak için 34 lira daha fazla harcama
yapmak gerekmektedir. Ailenin yapması gereken toplam harcama
tutarındaki artış ise son bir yılda 109 lira oldu.
TÜRK-İŞ?in verileri temel alındığında Şubat 2013 ayı itibariyle
?mutfak enflasyonu?ndaki değişim şöyle olmuştur:
Ankara?da yaşayan dört kişilik bir ailenin ?gıda için? yapması
gereken asgari harcama tutarı bir önceki aya göre yüzde 0,46 oranında
arttı.
Yılın ilk iki ayı itibariyle artış oranı yüzde 2,24 oldu.
Gıda enflasyonunda oniki ay itibariyle artış oranı yüzde 3,44
oranında gerçekleşti.
Yıllık ortalama artış oranı ise yüzde 5,42 olarak hesaplandı.
Gıda harcaması çalışmasına temel alınan beslenme kalıbında yer
alan ürünlerin fiyatlarında Şubat 2013 itibariyle gözlenen değişim
şöyledir:
Süt, yoğurt, peynir grubunda bu ay önemli bir fiyat değişikliği
görülmedi.
Et, tavuk, balık, sakatat, bakliyat gibi ürünlerin bulunduğu
grupta et fiyatı aynı kalırken tavuk fiyatı kilogramda 30 kuruş
arttı, sakatat ürünlerinden ciğerin fiyatı değişmezken, yürek, böbrek
fiyatında indirim dikkati çekti. Yumurta fiyatı altılı pakette 4 kuruş
ucuzladı. Balık fiyatı tüketimi fazla olan hamsi ve istavritte
değişmedi, diğerlerinde düşük de olsa fiyat artışı görüldü. Bakliyat
ürünleri (nohut, mercimek, kuru fasulye, barbunya vb) fiyatları bu ay
yine aynı kaldı, sadece kırmızı mercimekte 10 kuruşluk bir fiyat
ayarlaması tespit edildi.
Mevsim şartlarına bağlı olarak artış gösteren yaş sebze-meyve
fiyatları aile bütçesini olumsuz etkilemeye devam ediyor. Bu ay sebze
fiyatında nispeten gerileme görülürken meyve fiyatında artış tespit
edildi ve bunun sonucunda ortalama fiyat da arttı. Geçtiğimiz ay
ortalama kilogram fiyatı 2,96 lira olarak hesaplanan yaş
sebze-meyvenin fiyatı bu ay 3,12 lira oldu. Hesaplamada -her zaman
olduğu gibi- pazarda bol bulunan mevsim ürünleri temel alındı.
Ekmek, pirinç, un, makarna, irmik gibi ürünlerin bulunduğu grupta
makarna fiyatındaki artış dışında bir değişiklik tespit edilmedi.
Son grup içinde yer alan gıda maddelerinden tereyağı, margarin,
zeytinyağı ve ayçiçeği yağı fiyatı bu ay yine aynı kaldı. Aynı şekilde
zeytin (siyah, yeşil) fiyatı da değişmedi. Şeker, bal, reçel, pekmez,
tuz, salça da bu ay herhangi bir fiyat değişikliğinin tespit
edilmediği ürünler oldu. Baharat ürünlerinden (kimyon, nane,
karabiber, vb) sadece kimyonun fiyatı artarken, yağlı tohum ürünleri
(ceviz, fındık, fıstık, ayçekirdeği vb) fiyatı aynı kaldı. Benzeri
biçimde çay ve ıhlamur fiyatı değişmedi.
Böylece, yaş sebze ve meyve ürünleri dikkate alınmadığında
çalışanların mutfak harcamasında önemli bir değişiklik sözkonusu
olmazken, mevsim koşullarına göre fiyatı büyük ölçüde değişen
meyve-sebze fiyatı fiyat artışlarında belirleyici oldu.
TÜRK-İŞ?in bu araştırması alanında ilk olmuş ve daha sonra yapılan
benzeri çalışmalara örnek olmaktadır. ?Açlık ve Yoksulluk Sınırı?
çalışmasında hesaplamaya temel olan gıda maddelerinin fiyatları,
Konfederasyonumuzca piyasadan, market ve semt pazarları sürekli ve
düzenli dolaşılarak doğrudan tespit edilmektedir. Çalışma bu
niteliğiyle bağımsızdır. TÜİK tarafından derlenen fiyat verileri
kullanılmamakta ve fakat kıyaslama bakımından sonradan izlenmektedir.
Konfederasyonumuz her ayın son haftasında ve TÜİK açıklamasından
yaklaşık bir hafta önce hesaplama sonuçlarını kamuoyuna
açıklamaktadır. Bu yönüyle de tüketici fiyatlarındaki artış eğilimini
yansıtan ?öncü gösterge? niteliği taşımaktadır.
Hesaplanan ?yoksulluk sınırı? tutarı ücret düzeyi olmayıp, haneye
girmesi gereken gelir toplamını ifade etmektedir. Ancak ülkedeki
milyonlarca ailenin hanesine girebilen toplam gelir tutarı yetersiz,
çoğu zaman sadece tek ücret geliri olabilmektedir. Ücret gelirlerinin
yetersizliği iktisaden dar ve sabit gelirli kesimlerin geçim
koşullarının giderek ağırlaşmasına yol açmaktadır. Ülkedeki asgari
ücret, en düşük memur ve emekli maaşları ile açlık ve yoksulluk sınırı
tutarları kıyaslandığında çalışanların karşı karşıya kaldığı olumsuz
geçim koşulları ortaya çıkmaktadır. Örneğin, asgari ücretli bir işçi,
ailesi ile birlikte ancak 23 gün sağlıklı ve dengeli beslenebilmekte,
insan onurunun gerektirdiği yaşama düzeyini ise sadece 7 gün için
sağlayabilmektedir."

Foreks Haber Merkezi ( [email protected] )
http://www.foreks.com
http://twitter.com/#!/ForeksTurkey