Ana SayfaGARANTİ/SEZGİN: 2000 YILINDA TÜRKİYE'DE NAKİT HARCAMA ORANI İÇERİSİNDE ÖDEME SİSTEMLERİNİN PAYI YÜZDE 7 İMİŞ, ŞİMDİ İSE YÜZDE 34'E ÇIKTI----

GARANTİ/SEZGİN: 2000 YILINDA TÜRKİYE'DE NAKİT HARCAMA ORANI İÇERİSİNDE ÖDEME SİSTEMLERİNİN PAYI YÜZDE 7 İMİŞ, ŞİMDİ İSE YÜZDE 34'E ÇIKTI

21 Mayıs 2012 - 06:24 borsagundem.com

Garanti Ödeme Sistemleri
Eşbaşkanı Mehmet Sezgin, 2000 yılında Türkiye'de nakit harcama oranı içerisinde
ödeme sistemlerinin payının yüzde 7 olduğunu, şimdi ise yüzde 34'e çıktığını
vurguladı.
Garanti Ödeme Sistemleri Eşbaşkanı Mehmet Sezgin ve Tekstilbank Genel
Müdürü H. Çim Güzelaydınlı, Garanti Ödeme Sistemleri kapsamında Tekstilbank'ın
kredi kartı pazarında ''Bonus'' markası ile devam etmesine yönelik işbirliği
anlaşmasına ilişkin AA muhabirinin sorularını yanıtladı.
Mehmet Sezgin, Bonus markasını 2002 yılında DenizBank ile yapılan lisans
anlaşması ile bankalar arası bir platform haline taşıdıklarını hatırlatarak,
''Biz ödeme sistemleri ile tüketiciye yakın olmak istiyoruz. Tüketici ile en
fazla ilişki 'mortgage'dadır. 20 yıllık bir ipotek kredisi aldın mı ayda bir
ödeme yaparsın. Ama ödeme sistemleri öyle değil, günde üç-dört defa kredi kartını
kullanıyorsun ve o anda bankayı düşünmüyorsun. O anda ayakkabı alıyorsun, kahve
alıyorsun yani günlük yaşamın içindesin. Biz Bonus'la bunu markalaştırdık''
dedi.
Global istatistiklere bakıldığında 2000 yılında Türkiye'de nakit harcama
oranı içerisinde ödeme sistemlerinin payının yüzde 7 olduğunu, şimdi ise yüzde
34'e çıktığını vurgulayan Sezgin, ''Bizden iyi bir tek ABD, İngiltere var.
Onların da çekleri vardı. Çekleri debit kartlara dönüştürüyorlar. Sırf kredi
kartı olarak bakarsan aslında dünyada en iyi üçüncü ülkeyiz. İspanya bile yüzde
15, Meksika'da yüzde 7-8 civarında. Biz yıllardır tüketiciye yakın olmayı
becererek doğru bir iş yapmışız. Devlet için de bu kayıtlı ekonomi, vergi
gelirlerinin artması açısından doğru bir iş yapmışız'' diye konuştu.
Markaya yatırım yapmaya başlayınca, işyerlerinin yanına sürekli gidince,
ödeme noktaları (POS) sayılarının önem kazanmaya başladığını belirten Sezgin,
2000 yılında 25 bin POS'a sahip olduklarını, Garanti olarak 2012 yılını 525 bin
POS ile bitirmeyi hedeflediklerini söyledi. 2000'li yıllardan beri birçok banka
ile işbirliği yapmaya devam ettiklerini anlatan Sezgin, ''Bizi gören diğer marka
yatırımı yapan bankalar da bu yola biraz girdiler. Ama Garanti'nin sürekli bu
konuda yatırım yapması, Bonus'un büyümesi, geldiğimiz bu noktada Garanti'nin 525
bin, Denizbank'ın, TEB'in, Şekerbank'ın ve ING'nin de POS'larına baktığımızda 650
bin civarında POS'dan bahsediyoruz'' dedi.

-''Kredi kartı dışında da Türkiye'de 20-25 milyonluk kesim aslında
bankacılık yapmıyor''-

Sezgin, POS yatırımlarına devam edilmesi, Denizbank, TEB'in büyümeye
devam etmesi ve ING'nin de POS işine girmesi durumunda kısa sürede POS'da 1
milyona doğru gidecekleri öngörüsünde bulunarak, ''Kredi kartı tarafında cirodaki
pazar payımız yüzde 26-27 arasında değişiyor, ama bu overall pazar payı. Bir
kampanya yaptığınız zaman bütün bankaların Bonus'larını da kendi Bonus'larımızla
beraber ikisini birlikte değerlendirdiğimizde, yüzde 26-27 olan pazar payımız
yüzde 50'yi geçmeye başlıyor. Bonus'un zaten bence en büyük gücü, en iyi
yaptığımız iş, kart sahibi ile mağaza sahibini bir araya getiriyoruz. Bir
hipermarkette de de, küçük bir mağazada da kampanya yaptığımızda ciro oraya
dönüyor. Dolayısıyla o kampanya sırasında o mağazada yüzde 50'lere ulaşıyoruz''
şeklinde konuştu.
Türkiye'de bankaların banka kartı konusunda, marka sorunu ve markalama
eksiği olduğuna söyleyen Sezgin, şunları ifade etti:
''Herkes kendi markasına döndü ama Paracard keşke Türkiye'de jenerik bir
isim olsa, bir ara Belçika'da Mr. Cash gibi ürünler vardı. Sadece kredi kartı
değil, kredi kartı dışında da Türkiye'de 20-25 milyonluk kesim aslında bankacılık
yapmıyorlar. Bankacılık nereden büyüyecek derseniz, buradan büyüyecek. Tabii ki
KOBİ'ler de Türkiye'de büyümeye devam edecek ama o taraf daha çok işin kredi
tarafı olacak. Mevduatta nasıl büyüyeceğiz dersen, küçük mevduatta büyüyeceğiz,
orada bankacılık yapmayan insanlarla belki ilk başta bu tür debit kartlarla
şubelere getireceğiz. Çünkü insanlar hesapları yoksa şubelere gelmiyor. Onları
bankacılıkla tanıştırmanın yolu bizim debit kartları daha iyi paketlememizle
olacak. Banka şubesine gidip bankacılık yapmaktan korkan insanlara bir şekilde
bizim ulaşmamız lazım.''
Türkiye'de nakit olmadan alışveriş yapmayan bir kesim varlığına değinen,
bunun bir alışkanlık olduğunu söyleyen Sezgin, ''Bu alışkanlık, hepimiz milyon
kelimesini bıraktığımız zaman değişecek. Hala Türkiye'de enflasyonist kültür var
kafada. Vadesiz hesapta para bırakmanın erimek olmadığını anlayacağız. Biz de
bankalar olarak onlara ödüller vermeye başlayacağız'' dedi.

-Kredi kartlarının ortalama limiti 2 bin 300 lira...-

Türkiye'de Bankalararası Kart Merkezi, Kredi Kayıt Bürosu gibi iki önemli
kuruluşun varlığına işaret eden Sezgin, 2000 yılında kart dünyasında gaza
basılmasında bu kurumların varlığının ve her bankanın bu kurumlara bilgi vermeyi
kabul etmelerinin etkisi olduğunu vurgulayarak, ''Türk bankaları arasında
inanılmaz rekabet yaşanırken, altyapıda işbirliği yapmayı becermiş bir sektör''
ifadesini kullandı.
Bankalar arasında işbirliği ve altyapı yatırımların devam etmesi
durumunda, bankaların rekabetlerinin devam etmesi ve sektörün müşteri kazanması
halinde ''2023 yılında gerçekten nakitsiz bir topluma gidecek noktadayız, bu bir
ütopya değil. Bugünlerde 1 sent'leri, 1 peni'leri ABD, Kanada basmıyor, İsveç
2023'ü beklemeden nakdi ortadan kaldırmaya çalışıyor. Çünkü devletlerin en büyük
derdi kayıtlı ekonomi, vergi geliri. Herkesten vergi alamazsan dolaylı vergilerde
gaza basarsın. Telefona vergi koyuyorsun, benzine vergi var, arabada var. Neden?
Çünkü düz işlemlerden vergi toplamayı beceremiyoruz. O nedenle kayıtlı ekonomi
yüzde 100 olmalı. Nakitsiz toplumun en önemli katkısı budur. Teknolojiye önemli
yatırım yapıyoruz. O teknolojik yatırımlarla on yıl sonra belki kredi kartı da
kullanmayacağız. Cep telefonuyla bunu yapacağız. Çünkü telefon kartında da cip
var. Bizim kartlarda da cip var, aynı şey aslında''diye konuştu.
Türkiye'de kredi kartlarının ortalama limitinin 2 bin 300 lira olduğunu,
bankadan bankaya bu limitin farklılık gösterdiğini söyleyen Sezgin, Türkiye'de
işsizliğin yüzde 16-17'lere çıktığı zamanlarda dahi kart ödememe oranı yüzde 11'i
geçmedi. Bugünlerde yüzde 6 civarında'' dedi.

Foreks Haber Merkezi ( [email protected] )
http://www.foreks.com
http://twitter.com/#!/ForeksTurkey