Belgin Maviş [email protected] Belgin Maviş

Sıcak… Çok sıcak olacak…

30 Mayıs 2016, 12:34 - -

HAZİRAN KİMİLERİNE GÖRE TATİLİN, KİMİLERİNE GÖRE İSE YENİ BİR DÖNEMİN BAŞLANGICI…

Piyasalar açısından zor geçen Mayıs ayından sonra, Haziran ayının gündemine baktığımızda, hiçte boş olmadığını görmek mümkün. Ajandayı hatırlatacak olursak;

•2 Haziran OPEC toplantısı,

•2 Haziran AMB toplantısı,

•14-15 Haziran FED toplantısı,

•16 Haziran İngiltere Merkez Bankası toplantısı,

•21 Haziran TCMB-PPK toplantısı,

•25 Haziran İngiltere Brexit Referandumu var…

Oldukça yoğun bir gündem ve tabi beraberinde gelecek olan açıklamalar önemli. Piyasalar neye kilitlendi?  14 – 15 Haziran FED toplantısına… Peki, neyi bekliyor? FED’in faiz artırabileceğini ve makro verilerinin iyileştiğini…

(27 Mayıs 2016) ABD Büyüme rakamına bir önceki veri açısından baktığımızda bir artış söz konusu gibi… Ancak bunun detaylarına baktığımızda şirket karlılıklarında bir artış varmış gibi gözükse de, işletmelerin yatırımlarının çok da artmadığını, bununla birlikte kişisel gelir ve harcamaların istenilen düzeye erişmediği, enflasyonda istediği başarıyı yakalayamadığını söylemek mümkün…

Büyümeye endeksli toplumlarda egoların yüksek olması ve hep “Büyüme..! Büyüme..!” şeklinde yaşanan sürecin artık geride bırakılması gerekildiğini düşünüyorum…

İktisatta öğrenmiş olduğumuz bir deyim vardı… Bazen de küçülerek büyümek gerekir. Önce stabilleşmek, daha sonrasında ise belli ölçülerde bazı şeylerden feragat etmek ve sonrasında yeniden büyümek… Bu bir nefes, bir soluklanmadır ve ortalama 4-5 yıllık bir süreç alır.

Eğer parasal genişleme hala devam ediyorsa dünya genelinde elbette bunun bir bedeli olacaktır. Fakat bu durum zorunluysa, şirketlerin ve toplumların işsizlikle karşılaşmasının önüne geçilmesi içinde geçici bir can suyu verilmelidir piyasalara. Bu anlamda baktığımızda, Japonya’nın ve Avrupa’nın parasal genişleme programlarına devam etmesi, göstermiş oldukları gerekçeleri, hedefleri tutturamasalar bile şu anda mecburi istikametleri nereye kadar devam edecek? Muhtemeldir ki 2018 yılına kadar dünya bu süreci geçirecek…

HAZİRAN AYI İÇERİSİNDE NELERE BAKACAĞIZ?

•(2 Haziran) OPEC Toplantısı; arz kısıntısı yapılacağına dair mutabık olunmasıyla ya da piyasaları memnun edebilecek her hangi bir gelişmeyle sonuçlanır mı? Geçtiğimiz DOHA toplantısında bir mutabakata varılamaması, piyasaya yıllar sonra dönen İran’ın pastadaki payından vazgeçmeyeceğini açıklaması ve Petrol ile ilgili olumlu veri akışının bir türlü oluşamaması gibi nedenlerden ötürü, bizim görüşümüz bu toplantıdan olumlu bir sonuç çıkmayacağı yönünde…

•(2 Haziran)  Avrupa Merkez Bankası Toplantısı; uygulanan genişlemeci para politikasının niteliği ya da miktarı yönünde yeni bir adım atılır mı? Draghi’nin, uyguladıkları para politikalarına yeterince güvendiği ve bu politikaların etkilerinin geç görüleceğine dair açıklamalarda bulunması ve 25 Haziranda Brexit referandumunun (İngiltere’nin Avrupa Birliğinden Çıkmak İstemesi) yapılacak olması nedeniyle, toplantıdan “Değişiklik” yönünde bir karar çıkmasını beklemiyoruz…

•(15 Haziran) FED Toplantısı; ABD datalarında özellikle İstihdam kanadındaki iyileşme ve Petrol fiyatlarının 45 Dolar üzerindeki seyrinin devamı; FED Başkanlarının Güvercinden Şahin tona dönen konuşmalarını da beraberinde getirdi… Yellen’in 27 Mayıs akşamı Harvard Üniversitesi’nde yaptığı konuşmada ise faiz artırımı ihtimalinin halen masada tutulduğunu işaret etmesi, Dolar Endeksinde yukarı yönlü hareketlenmelere neden oldu. Fakat şunu söylemekte fayda var… FED’in önünde hem 25 Haziran’da yapılacak Brexit referandumu (ABD için oldukça önemli), hem de Kasım’da yapılacak ABD Başkanlık seçimleri mevcut. Dolayısıyla Haziran ayında da beklenti yönetimini sürdürdüğünü, faiz artırımı yapmayacağını ve bir süre daha piyasalardaki gelişmeleri izleyeceği yönündeki görüşümüzü korumaktayız…

•(16 Haziran) İngiltere Merkez Bankası toplantısı; 2 Haziran’da yapılacak AMB toplantısından çıkan karar ve Brexit ile ilgili beklentiler, bu toplantıda alınacak kararlar üzerinde etkili olacaktır… Bunun yanın da bir gün öncesinde FED toplantısının yapılacağını da hatırlatalım. İngiltere - Avrupa gelişmelerinin bu ayki veri akışında oldukça fazla yer kaplamasından dolayı faiz kararında istekli olunmayacağını ve bu yönde bir adım atılmayacağını düşünüyoruz…

•(21 Haziran) PPK toplantısı; Son iki toplantının ikisinde de üst bantta 50’şer baz puanlık indirime giden Merkez’in (Üst Bant faiz oranı şu an %9,50 seviyesinde) “Bu toplantıda faiz indirimine gitmeyeceği” düşüncesi, piyasalarda giderek artmakta. Diğer yandan yeni hükümet ve yeni isimlerin bu yöndeki etkilerini görmemiz mümkün olabilir… Fakat, “Küresel ekonomide özellikle bu ay yoğun şekilde yaşanacak gelişmeler, Petrol fiyatlarının düşük seyretmesi, Doların 3’ün altındaki seyri, FED’in faiz artırımını ertelemesi ihtimali…” gibi etkenler, Merkezin bu ay beklemede kalacağı yönündeki düşünceleri desteklemekte. Takip ediyor olacağız…

•(25 Haziran) BREXIT; Bu ayın en öne çıkan gelişmesi diyebiliriz… Bu referandumdan çıkacak karar gerek dünya ticaretini, gerek ülkeler arasındaki ilişkileri ve buna bağlı olarak da ekonomileri etkileyebilir. Bu sürecin gündeme geldiği günlerde İngiltere tarafından her ne kadar şahin açıklamalar duyulsa da, şimdilerde biraz daha yumuşak tonda açıklamalar yapıldığı görülmekte… Gerek Merkez Bankası yetkilileri, gerekse hükümet kanadından gelen açıklamalar bu tonda diyebiliriz… Aynı şekilde Avrupa Birliğinde de durumun farklı olmadığını söylemek mümkün. Dolayısıyla küresel ekonomin hassas bir dönemden geçtiği bu süreçte, İngiltere’nin AB’den çıkmayabileceğini en azından bu kararı şimdilik erteleyebileceğini düşünmekteyiz…

Kısacası; Genel anlamda zor geçebilecek Haziran ayına baktığımızda, yeni kararlara ve yeni beklentilere yelken açacağımız bu ayda yatırımcıların doğru hisselerde pozisyonlarını korumaları ve çok fazla kredili işlem yapmamaları önemli bir unsur olacaktır…

Beklentilerin sona erdiği ve yeni beklentiler için yeni rotaların çizileceği bu ayda özellikle gelecek olan her türlü siyasi açıklama, terör ve buna benzer olaylar, piyasaya yön verecektir. Bir sıkışma söz konusu olacaktır elbette. Dolayısıyla  bu da Haziranı zorlu ve sıcak geçirilebilecek bir süreç yapmakta…

Yurt dışına baktığımızda ise özellikle fonların, FED’in faiz artırmama durumunda yeniden sıcak para hareketlerini canlandırabilme ihtimali var mı? Olasılıklar dahilinde…

FED’İN, ÇİN’İ NASIL BEKLEDİĞİNİ BİLİYORUZ…

Çin’deki olası kötüleşmelere atıfta bulunarak faiz adımlarında aceleci davranmadığını hep birlikte görmekteyiz.. Neden? Çünkü krizin ilk dönemlerinden itibaren “ABD tahvillerinin en büyük alıcısı Çin…” Dolayısıyla Çin’de gözle görülür bir iyileşme görmeden, FED’in bir adım atması çokta akılcıl gelmiyor…

Öte yandan İngiltere’nin AB’den çıkması da ABD’nin işine gelmemekte. Çünkü İngiltere, AB’de ki gözü kulağı…

Özellikle Obama’nın Trans Atlantik anlaşmalarına vurgu yapması ve bu konuda aceleci olunmaması şeklindeki açıklamaları oldukça manidar… Bu anlamda baktığımızda İngiltere’nin bunu dikkate alması söz konusu olacaktır. Peki FED dikkate alır mı? Evet… Bu konuyu yakından takip edecektir…

Toplantının, Brexit öncesinde olması nedeniyle FED’in Haziran ayında aceleci olmaması, benim için şaşırtıcı olmayacak… Her ne kadar tahminler %50’ler ve onun üzerine çıksa da, FED’in bu gerekçeleri ortaya koyabilme ihtimali mevcut…

Bununla birlikte 2 Haziranda yapılacak olan OPEC toplantısına bakacağız.. Özellikle 50 Dolar seviyesine gelip buraları aşamayan Petrolde, geri çekilmeleri hep birlikte görmekteyiz… Bir anda 48 Dolara gerileyen Petrolün daha aşağılara doğru yeniden 42-45 bandına dönebilir mi? Evet, dönebilir… Dolayısıyla 2 Haziranda OPEC’ten gelecek açıklamaları hep birlikte dinliyor olacağız..

Bu arada; gerek FED tutanaklarında, gerekse FED başkanlarından gelen açıklamalarda faiz artırım ihtimali her zaman için sıcak tutulsa da, piyasaların FED’in Haziran’da faiz artırabilme ihtimalini %30’ların hemen altında %28’lere yükseldiğini, ancak bu oranın Temmuz ayında %53’ler seviyesine çekildiğini de hatırlatalım…

Merkez bankalarının karar alma mekanizmalarında bir önceki almış oldukları kararın etkilerini görebilmek için ortalama 6 ay beklediklerini düşünecek olursak; FED’in Haziran’da değil ama temmuzda bir faiz artırımı adımı gerçekleştirebilme ihtimalinin kısmen yakın olduğunu da belirtelim…

BURADA ÇEKİNCELER NELER?

Çin’in büyüyememesi.. Ki bu konuda bir canavar yaratıldı… Piyasalarda bu büyüme oldukça fazla desteklendi. 2008-2015 projeksiyonunda hep Çin’i takip ettik… Çin’de gerçekleşen o büyük büyüme ve altyapı yatırımları, fabrikalar ve istihdamda yaratılan süper enerjinin yavaş yavaş yerine, sıcak para hareketinin sona ermesiyle birlikte hızlı bir şekilde küçülmeye bıraktığını görüyoruz…

Geçtiğimiz yıllarda %14’lere yakın bir büyüme potansiyeli gösteren Çin’de, “Şimdi %6 büyür mü?” endişeleri, aslında önceki sürpriz büyümelerin sorgulanmayışının bir sonucu bence…

Bununla birlikte Avrupa’ya baktığımızda bir birlik olmanın getirdiği zorlukların yaşandığını görüyoruz… Dolayısıyla da ortak para biriminde olmanın getirdiği zorluklar…

İngiltere belki en başından beri birliğin içindeydi, fakat ortak para biriminin içerisinde yer almıyordu. Ve bu ay içinde birlikten çıkıp çıkmamayı halkın onayına sunacak…

“Birlikten çıkmalıyız..! AB’nin yükünü çekmek zorunda değiliz..!” şeklindeki hararetli açıklamaları, ilk başta çokça duyduk..

Fakat son günlerde baktığımızda, hele ki Obama’nın Kraliçe’nin doğum günü ziyaretinde yapmış olduğu açıklamalar, daha serçe daha ılımlı bir görünüme büründü… Bu durumun sonuçlarını ise hep birlikte 25 Haziranda göreceğiz.

ALTIN…

Altının seyrini belirleyecek olan unsurlar FED’ e kitlenmiş durumda. FED’in faiz artırması durumunda aşağı, FED’in faiz artırmayıp ötelemesi durumunda yukarı yönlü hareketine devam edeceği vurgusu sürekli olarak tekrarlanmakta.

Tabi ki FED’in faiz artırmamasıyla  birlikte Altın fiyatları kendini 1400 Dolarda bulmayacaktır. 1300 Dolarlar en maksimum seviyeler olarak gözüküyor… Hali hazırda 1200 ve altına sarkmaları gördüğümüz bu süreçte, geniş bantta 1100-1280 bant hareketini, dar bantta ise 1150-1250 hareketini görebiliriz… Herkes Altına doğru bir yöneliş sergiliyorsa burada realizasyonda beraberinde gelebilir. Dikkat etmekte fayda var… Fakat yılın geneline baktığımızda 2016’nın başında da söylediğim gibi; yılın yarısında Altın, yarısında Doları konuşuyor olacağız… Ve bu ikisinden de bu yıl vazgeçmeyeceğiz.

Öte yandan Borsa İstanbul’da satış baskısı görüyoruz… Yeniden bir hükümetin oluşumunu hep birlikte izledik. 65. Hükümetteki kabine ve kabinenin içinde bir önceki hükümetten gelecek olan isimleri aradı gözler…

Bunların yetkileri ve kapsamları tartışıldı… Ve baktığımızda bir takım değişiklikleri hep birlikte gördük.

Bununla birlikte kabinenin açıklandığı gün PPK’nın 50 baz puanlık faiz indirimi de gerçekleşti. Piyasa bu atmosfer içerisinde bunu yükseliş yönünde karşıladı. Ancak genel görüntüye baktığımızda 80.000 hedefini göremeyen Endeksin, 79.000’lerin üzerinden geri çekildiğini görmekteyiz…

Siyasi gelişmelerin piyasaya yön verdiğini çok net bir şekilde söyleyebiliriz. Çünkü Doların ateşi dinmiyor… 2,95-3,00 aralığında dolaşan Dolarda zaman zaman 2,95’in altına sarkmalar olsa da, bu durumun çok kalıcı olduğu söylenemez.. Burada tabi ki Dolar Endeksindeki yükselişlere de dikkat çekmekte fayda var… 95.450’lere doğru bir yükseliş, Doların yine yukarı yönlü hareket iştahını artırıcı bir unsur… Özellikle büyüme verisi sonrasında her ne kadar BİST’te çok satıcılı bir görüntü olmasa da, Doların baskısı halen hissediliyor…

SİYASETTE VE EKONOMİ YÖNETİMİNDE YENİ SAYFA…

Şirket genel kurul toplantıları, Sermaye artırımları ve temettülerle dolu bir aydı… Ve bunların tabi ki Endeks üzerinde etkisi oldu. Ancak özellikle Endekse yön veren Bankacılık sektöründeki hisseler, hem lokomotifti hem de endeksin satış baskısına neden olan başlıca unsurdu…

Özellikle ABD’de Savcı Bharara’nın iddianamelerinde yer alan Halk Bankası ve Halk Bankası eski yöneticilerine yönelik açıklamalar Rıza Zarrab Dosyası ve bununla ilgili gelişmeler bir anda Borsa İstanbul’da etkisini gösterdi. Önce hisse bazlı, sonrasında ise genele yayılan satış şeklinde…

Buradan gelecek açıklamalar Borsa İstanbul’da etkisini göstermeye devam edecek gibi görünmekte…

Bununla birlikte kabinede ki değişiklikler önce olumlu karşılandı… Sayın Şimşek’in görev alanı ve görev yeri de merak ediliyordu…  Başbakan Yardımcılığı görevine getirilmişti fakat Ekonominin kurmaylarında bir değişim olmuştu. Nurettin Canikli ve Nihat Zeybekçi’nin ekonominin dümenine geçtiği görüldü. Dolayısıyla görev alanının ya da yetkilerinin daraldığı bir süreçte beraberinde gelmiş oldu. Yabancılar da buna oldukça fazla dikkat çekti. Özellikle Dış Ticareti finanse eden EXIM BANK, Mehmet Şimşek’in etki alanından çıkarıldı. Bankaların denetimi Şimşek’te olsa da, SPK ve BDDK’nın denetimi Zeybekli ve Canikli arasında paylaştırıldı.

PEKİ, BU DURUM NEYE NEDEN OLABİLİR?

PPK toplantısı ve Merkez Bankası’nın yönetiminde faiz indirimlerine bir şekilde devam edilmesi gerekliliği vurgusuna atıfta bulunabilir. Bu değişimin nedenine gelince; özellikle Nihat Zeybekçi’nin yapmış olduğu faiz indirimi konusundaki sık açıklamalar, önümüzdeki dönemde de PPK’nın faiz indirimlerine devam edebilmesi ve faiz koridorunda sadeleşme sonrasında bir haftalık repo faiz oranı olan 7,25’ten vazgeçerek orta nokta olan 8 seviyelerinde bir faiz oranında sabitleme ihtimali, yine olasılıklar dahilinde gözükmekte…

Bu durumda Borsa İstanbul ne olur? 77.200 – 79.000 bandında hareketleri görmemiz mümkün. Hedefimiz yukarıda 81.300, aşağıda ise hiç istemesek de 76.500 ve 75.000 seviyeleri…

UNUTMADAN HATIRLATALIM…

Bu yıl içerisinde ABD seçime gidiyor… Ve Donald Trump her ne kadar piyasalar tarafından hoş karşılanmasa da, Başkanlığın en kuvvetli adayı görünümünde. Buradaki gelişmeler henüz fiyatlamalara yansımadı. Ve bunların yansıma ihtimalleri de olacaktır. Çünkü Temmuz’da özellikle adayların netleşmesi söz konusu olacak.  FED’in faiz artırım kararında bunu da göz ardı edemeyeceğini hatırlatalım…

Sayfada yer alan bilgiler tavsiye niteliği taşımayıp yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırımcı profilinize uymayabilir.

YORUMLAR (4)
:) :( ;) :D :O (6) (A) :'( :| :o) 8-) :-* (M)