Arif Ünver [email protected] Arif Ünver

Sermaye Piyasaları’nda artık hiçbir şey eskisi gibi olmayacak

24 Aralık 2012, 00:00 - -

Değerli okurlar hepinize merhabalar. Türk Sermaye Piyasası'nda olağanüstü dönemlerden geçtiğimiz şu sıralar, son derece önemli gelişmeler yaşamaktayız. Önemli gelişmeleri sırasıyla belirtecek olursak, yeni Sermaye Piyasası Kanunu, SPK üst yönetimindeki değişim süreci ve yeni adıyla Borsa İstanbul'un hisse senedi karşılığı repo işlemleri yanında tek hisse opsiyonlarının devreye alınması ve en az diğerleri kadar önemli olan SPYD’nin kurulması...

Değerli tasarruf sahipleri, yukarıda sıraladığımız başlıca gelişmeler bile, Türk Sermaye Piyasası’nda artık farklı bir döneme girildiği ve artık hiçbir şeyin eskisi gibi olmayacağının işaretidir. Temennimiz mekanizmaların arzu edilen şekilde işlemesi ve geçmişte yaşanan süreçlerin kısa sürede zihinlerden silinerek Sermaye Piyasası’nın, bütün aktörlere dolayısıyla Türk ekonomisine gerçek manada katkı sağlamasıdır.

Yeni bir sürecin başlangıcında olan Sermaye Piyasaları’nda geçmişte yaşanan tabloların tekrarlanmaması için piyasa aktörlerinin üzerine düşenleri iyi algılayıp gereğini yapmaları halinde, arzu edilen tablonun ortaya çıkacağı bilinmelidir. Aksi takdirde büyük emekler verilerek hazırlanmış yeni SP Kanunu'da istenilen verimi tek başına vermeyecektir.

Bu bağlamda piyasa aktörlerini tekrar sıralayacak olursak; düzenleyici denetleyici otorite SPK, tasarruf sahipleri, aracı kuruluşlar ve tasarruflara talip olan sermayedarlar öne çıkmaktadır. Günümüzde medya da son derece önemli bir aktör olarak finansal piyasalarda yerini almıştır. Sıraladığımız ana aktörlerin üzerlerine düşeni yapması halinde, istenilen ve özlenilen piyasa modelini yakalamamız mümkün olabilecektir.

Sıraladığımız piyasa aktörlerinin hepsinin zincirin bir halkasını oluşturduğu düşünülürse, herhangi bir halkada sorun olması, zincirin bütününü olumsuz etkileyecek olması; her bir aktörün son derece önemli olduğunu ortaya koymaktadır. Bu sebeple yeni SP Kanunu’na paralel somut örnekler ile konuyu zihinlerde daha belirgin hale getirmek isterim.

Baş aktörümüz olan SPK’ya son derece büyük görevler düşmektedir; yeni Sermaye Piyasası Kanunu’nda bahsi geçen temettü konusunu ele alalım ki SPK’ya ne derece büyük bir sorumluluk düşüyor, daha iyi anlaşılmış olsun. Temettü (kar payı) konusunun ele alındığı kanun maddesinde, “Temettü, şirket genel kurullarında belirlenen politikalar çerçevesinde dağıtılacak” deniyor ve devam ediyor; “Genel kurulda belirlenen kar payı dağıtılmadıkça, gelecek yıla kar aktarılmayacak, yönetim kurulu üyeleri ve çalışanlar kardan pay alamayacak”. Buraya kadar güzel, bazı sakıncaları olmasına rağmen. Ne gibi? Halka açıklık oranı %50’nin altında olan ortaklıklar gibi… Neyse buraya takılmayalım, kar payı ile ilgili maddede son olarak deniyor ki; “Kurul yani SPK, gerekli gördüğü hallerde firma bazında veya sektör bazında farklı uygulama kararı alabilecek”. Bu ifade son derece önemli, eğer SPK isterse, yıllardır para kazandığı halde kar dağıtmayan firmalara, farklı uygulamalar yapabilecek. Kanun, bu yetkiyi açıkça veriyor...Yazımızın başlarında ne dedik? Aktörler gereğini yaparsa bu iş olur... Neticede yeni kanununun birçok maddesinde SPK’ya geniş inisiyatifler tanımıştır, yeter ki hassasiyetle ve cesaretle gereği yapılsın...

Şimdi gelelim piyasanın diğer önemli aktörlerinden olan aracı kuruluşlara, eğerki piyasanın varoluş sebebi olan tasarruf sahiplerini yaşatmaya çalışarak, kısa vadeli, kar amaçlı yaklaşımları bırakır da, yatırımcıların hakları koruyup kollamak adına çaba sarfederlerse olur bu iş... Somut örnekle açıklayalım, yeni SP Kanunu’nda, tasarruf sahiplerini korumak adına kanun metinlerinde yer almış haklardan haberi olmayan kimi yatırımcıların haklarını onlar adına takip ederlerse, tasarruf sahibi yaşar ve güven ortamı tesis edilir... Aracı kurumlar yeni kanuna dair personelini eğitime almalı...

Tasarruf sahibi piyasanın en önemli aktörüdür ve piyasamızın varoluş sebebidir... Şöyle ki , yeni yeni enstrümanlar piyasamıza kazandırılıyor, piyasa yeni bir kanunla ele alınıyor ama tasarruf sahibi katılımcı olmazsa ne işe yarar tüm bunlar? Dolayısıyla tartışmasız tasarruf sahibi, piyasanın velinimetidir... Fakat bu da demek değil ki tasarruf sahibi yan gelip yatsın... Tasarruf sahipleri haklarına hakim olacak ki, mekanizmalar sağlıklı işlesin, aksi takdirde ne olur, hakkını bilmeyenin hakkı olmaz.. Somut örnek verelim; yeni kanunda, “Kamuyu aydınlatma vasıtasıyla yapılan açıklamaya istinaden, pozisyon açan tasarruf sahibi, ileride ilk açıklamanın yanlış olduğunun ortaya çıkması halinde zarara uğrarsa, bu zararının tazmininin yolu açık” diyor ve 6 ay zaman aşımı süresi ekliyor... Tam bu noktada tasarruf sahibi bu hakkını ve zaman aşımı süresini bilmez ise kanunun kendisine tanıdığı hak ile zararını nasıl tazmin ettirecek... Demek ki neymiş tasarruf sahibi de hakkını hukukunu alabilmek için ders çalışacak... Eğer ki tasarruf sahibi hakkını bilmez ve aramaz ise “Mağdur oldum” demeyecek... Gerçek mağduriyetleri ayrı tutuyorum... Yok, “Ben bu kadar detaylı işler ile uğraşmam” diyorsanız o vakit tasarruflarınızı daha yüzeysel teknik bilgi gerektirmeyecek alanlara yönlendirmeniz hem sizin hem de piyasanın lehine olacaktır...

Evet, en önemli konulardan olan, kamuoyunda pek ele alınmamış bir konuya gelelim... Piyasada yaşanan ihtilafların çözümü aşamasına... Yargıya intikal eden Sermaye Piyasası davalarında başvurulan bilirkişilik müessesine; şimdi bakıyoruz Sermaye Piyasası ile ilgili davalarda bilirkişilik yapma şartlarına, minimum 3 yıl mesleki deneyim aranıyor. Diğer şartları da sıradan şartlar... Bu kadar teknik bir piyasada işe personel alırken bile bir çok Sermaye Piyasası lisansı aranıyor ama bilirkişi olacaklarda bu belgeler aranmıyor... Açık ve net; Sermaye Piyasası davalarında bilirkişi olacak profillerin, minimum 10 yıllık mesleki deneyimi, SP ileri düzey yetki belgesi ve SP türev araçlar belgesi olmadan bilirkişi olması kabul edilemez... Ayrıca halen sektörde lisanslı olarak bilfiil çalışması da şarttır. Bilen kişiden bilirkişi olur, az bilenden ve gerekli SP lisansı olmayanlardan değil...

Ayrıca Sermaye Piyasaları’nın gelişimi için ihtisas mahkemeleri acilen devreye alınmalıdır, devreye alınma aşamasına kadar da bilirkişi olma şartları tekrar ele alınarak... Gerçekten ehil kişilerin bilirkişi olmaları şart... Bilirkişilik müessesine SPYD olarak el atma niyetimiz de vardır ve bu yönde çalışmalarımızda mevcuttur...

Sonuç olarak zincirin tüm halkalarının üzerine düşeni yapması halinde aşılamayacak sorun yok ... Yeter ki herkes üzerine düşeni, bireysel menfaat gözetmeden vatanperver idealist olarak yapsın... Türkiye büyük ve sağlıklı işleyen Sermaye Piyasaları’nı hakeden bir ekonomiye sahiptir... Çarkların sağlıklı bir şekilde işlemesi için yağının eksilmemesi lazım, herkes çarkını yağlamalı... Saygılarımla...

Sayfada yer alan bilgiler tavsiye niteliği taşımayıp yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırımcı profilinize uymayabilir.

YORUMLAR (0)
:) :( ;) :D :O (6) (A) :'( :| :o) 8-) :-* (M)
YAZARIN DİĞER YAZILARITümünü Göster