Belgin Maviş [email protected] Belgin Maviş

Şahin görünümün ardındaki güvercin FED’i bulunuz…

29 Nisan 2016, 09:17 - -

FED’in merakla beklenen Nisan toplantısında bir değişiklik yapılmadı. Fakat asıl değişiklik karar metninde gerçekleşti. Daha önce küresel risklere dikkat çekmişti FED. Ve bu kez yazısında bunu ilk paragrafta kaldırdığını gördük. Fakat karar metninin geneline baktığımız zaman aslında küresel risklerden fazla ayrışmadığını ve çokta kendi iç dinamiklerine dönmüş gibi de bulmadığımı ifade etmeliyim.

Ne dedi FED? Küresel risklerden ziyade içerideki makroekonomik verilerdeki normalleşmenin oldukça yavaş olduğunu dile getirdi. Ve zaten biz bunu biliyorduk. Özellikle istihdam piyasasındaki iyileşmeye rağmen Enflasyon ve Kişisel Gelir ve Harcamalarda istenilen seviyenin yakalanamamıştı. FED bundan oldukça endişeliydi. Çünkü düşük petrol fiyatları bununla birlikte harcama kalemlerinde bir artış olmaması, Kişisel gelirlerin artmaması nedeniyle yükselemeyen bir enflasyon, FED’in şu anda duraksamasının başlıca nedeni.

Bunun dışında ne vardı? İkinci paragrafta küresel risklere elbette dikkat çekmiş ve yakinen takip edeceğini dile getirmişti. Faiz artırım konusunda görüşler oldukça farklılaştı bu metin sonrasında. Sanki FED Haziran ayının sonunda bir faiz artışı yapacakmış gibi açıklamalar yapanlarda vardı. Ya da Temmuz, Eylül, Aralık ayını da işaret edenler de…

Ancak bir takım temel öngörüleri unutmamak gerekiyor. Bunlardan bir tanesi, çemberin dışındaki olayları da bağlantılı tutmak gerekiyor. Tüm siyasilerden gelen açıklamalar, Merkez Bankalarının açıklamaları bir olimpiyat halkası gibi birbirine bağlıdır. Biz resme daha büyük açıdan bakacak olursak; Obama’nın geçtiğimiz hafta İngiltere Kraliçesi’nin doğum gününü kutlamak için İngiltere’de bulunduğunda, yaptığı bir açıklama dikkatimi çekti.

Obama, özelikle İngiltere’ye Trans-Atlantik Anlaşmaları, Ticaret Anlaşmalarını kast ederek ; “Eğer Avrupa Birliğinden çıkmak için yaptığınız referandum çıkma kararı ile sonuçlanırsa, bizim sizinle yeniden ticari bağları kuvvetlendirmemiz ve anlaşmalar yapabilmemiz en az 10 yılımızı alır.”

Bu aba altındaki bir sopa mıdır bilinmez ama; görünen o ki FED’in en az Obama kadar İngiltere’nin 23 Haziranda yapacağı referanduma çok da duyarsız kalamayacağını gösteriyor. Çin ile ilgili kaygılarla oldukça yakından ilgilenen Amerika’nın, İngiltere’nin birlikten çıkma durumunu çokta hoş karşılamayacağını ve bu konuda yaşayabileceği tereddütleri de göz önüne serdi bana göre.

Dolayısıyla 14-15 Haziranda yapılacak FED toplantısı öncesinde, FED’in İngiltere’deki referandumu görmeden hareket etmeme ihtimalini biraz daha kuvvetli görmekteyim. Öte yandan yaz dönemine girileceği bir süreç içerisinde de FED’in bu konuda adımlar atarken dikkatli ve ölçülü olabileceğini, ötelemeden ziyade makro verilerde iyileşmenin olmaması nedeniyle ilerleyen süreç içerisinde faiz artırımlarında daha aceleci değil, daha temkinli davranacağını düşünüyorum.

Unutmayalım 2016 yılı aynı zamanda Amerika’da seçimlerin olduğu bir yıl. Dolayısıyla eğer FED bir faiz artırımı gerçekleştirecekse öncelikle enflasyonda istenilen seviyeyi yakalaması kadar Kişisel Gelir, Harcamalar, Perakende Satışlar, ikinci El Konut Satışları gibi birçok makro verinin normalleşmesi ve istenilen seviyeye ulaşması gerekiyor. ABD büyümesinin de beklentilerin altında kalması bundan…

Ve şu unutulmamalıdır ki Amerikan ekonomisi büyüyemediği takdirde Çin büyüyemez. Çin büyüyemediğinde Avrupa ve Japonya’da parasal genişlemeler ve atılan her türlü adım başarısız kalmaya mahkûmdur.

Amerika tarafından bundan sonra gelecek olan her veri kötü geldiği takdirde bu bizim gibi gelişmekte olan piyasalar için iyi algı yaratmayacaktır. O yüzden son derece dikkatli olmamız gereken bir sürece girdiğimizi hatırlatmak isterim…

Bu durumda Dolar ne olur? Altın ne olur? Borsa ne olur sorularına cevap aradığımızda; Dolarda son dönemlerde 2,80 ve altını görebilme ihtimali son dönemlerde gündeme getiriliyor. Sorulara cevap vermemiz gerekirse 2,78’de var mı bu seviyeler arasında? Evet, bu öngörümüz var. Zaten 2,80’in altına geldiğinde de 2,78’i görme ihtimali kuvvetlenecektir. Bunu herkes tahmin eder.

Ama asıl olan 2,80’in üzerinde kalması durumunda yukarı yönlü ataklarda nereyi görür sorusunda bant aralığımız geniş bantta 2,80-85, 2,80’in kırılması durumunda ise 2,78, hatta ve hatta daha aşağılara kayma ihtimali de (tabii ki dışarıdaki konjonktür ve jeopolitik riskler buna fırsat verirse) 2,72-2,80 olabilir. Peki, bu ihtimaller nelere bağlı? Biraz önce saymış olduğumuz FED’in faiz artırmaması, İngiltere’nin AB’den çıkmaması ve piyasaların biraz daha normalleşmesiyle… Bu süreçte Dolarizasyonun etkisinin azalması gelişen ve gelişmekte olan ülke borsalarında yukarı yönlü hareketi tetikler.

Burada İran’ın yaptırımların kaldırılması sonrasında ABD’ye yönelik yapmış olduğu son birkaç günkü açıklamalarını ise göz ardı edemeyiz. Ruhani’nin ABD’de bulunan İrana’a iat olan parayla ilgili olarak sert çıkışları ve konuda yapmış olduğu söylemler, önümüzdeki günlerde bir krize neden olabilir mi? Bunu hep birlikte göreceğiz. Ancak görünen o ki kuyuların onarımı ve üretime geçmesiyle petrol piyasasında oldukça etkili ve oldukça söz sahibi olacak. Belki de1979 yılından bu yana yaşamış olduğu stresli yılların acısını çıkaracak Suudi Arabistan’ı ve diğer petrol üreten ülkeleri tahtından indirecek.

Hiç kuşkusuz ekonomilerde de farklı adımlar atılacak gibi gözükmekte. Özelikle Doğal Gaz ve Petrole alternatif olarak yenilenebilir Enerji, Rüzgâr Enerjisi, Güneş Enerjisinin otomobilden ev ısıtmasına kadar kullanımıyla ilgili yeni teknolojik gelişmelere doğru bir değişim ve dönüşümü de beraberinde göreceğiz.

Bu durumda petrol fiyatlarında 20 Dolar fantezisine inanmamakla birlikte 30 ila 50 Dolar arasındaki stabil hareketlerini görebilme ihtimalimiz var. Bugün yarın gerçekleşecek değil, ama önümüzdeki 4-5 yıl içerisinde gerçekleşebilecek adımlar. Biz yine bunları takip edeceğiz hiç kuşkusuz.

Bununla birlikte içeride Merkez Bankamızın atmış olduğu adımlar var. “Sadeleşme” yönündeki bu adımlara baktığımızda hali hazırda bir haftalık repo ihalesi baz alınarak politika faizimizin 7,50 olduğunu ve üst bandımızın 10 seviyesinde olduğunu, Alt bandımızın ise 7,25 seviyesinde olduğunu görüyoruz.

Merkezin bu gelişmeler paralelinde, Doların geri çekilmesi, FED’in faiz adımını atmaması durumunda faiz indirimlerine devam etmesi özellikle bankacılık kesimindeki fonlama maliyetlerini azaltması, kredi verme iştahını artırması ve buna paralel olarak bundan etkilenecek sektörleri hareketlendirmesi, canlandırması mümkün.

Böyle bir sürece girebilme ihtimalinin olduğunu düşündüğümüzde başta inşaat, gayrimenkul ve otomotiv sektörü, bunların yan sanayileri en çok etkilenecek olan sektörlerdir. Ve bununla birlikte Bankacılık karlarının kredi ayağındaki artışlarını da göz önünde bulundurmak gerekiyor.

Her ne kadar takipteki krediler oranındaki artış borçluluk rasyosunu yukarı doğru çekse de, ekonomiyi canlandırma adına bu önemli adım.

Ancak ülkemizde yaşanan terör ve dışarında gelen saldırılara karşı bazı illerimizde yaşanan üzücü süreçler ve şehit haberlerimiz zaman zaman Borsadaki işlemleri hiç kuşkusuz etkileyecek. Bununla birlikte yeni anayasanın oluşumu ve anayasa ise bazı konulardaki gelen açıklamaların yaratmış olduğu tepkileri de göz ardı edemeyeceğiz.

Kilit noktamız Borsa İstanbul’da 85.000. Bu seviyenin kırılabilme ihtimali var mı? Evet olasılıklar dahilinde. Ama kırılmadığı takdirde bant aralığımız 85.000-87.000. Kırılması durumunda ise geri çekilmelerde aşağıda 75.000’li seviyemiz destek olmak üzere 75-80.000 bandına girer ki bu yeniden yukarı yönlü hareketi sağlamak için biraz daha zamana ihtiyacımız olduğunu gösterir.

Altına baktığımızda ise içeride 112 TL’ler seviyesi destek noktası gibi görünmekte. Bu seviyenin altına kaymalar yeni alım fırsatlar yaratacaktır. Öte yandan Dolar Endeksinin 94 seviyesini kırmış olduğunu görmekteyiz. Şu anda 93.790’lar da olduğunu düşünecek olursak, yukarı yönlü hareketlerin olmayacağını ve Doların daha da aşağı yönlü hareketini devam ettirebileceği anlık tepkiler olsa bile bunun kalıcı olmayacağı görüşümüzü koruyoruz.

Öte yandan Euro/Dolar paritesinin yeniden 1,14’lere hareketi ve 1,13 seviyesinin çokta aşağısına sarmak istememesi ise; güçsüzleşen Dolar ve güçlenen Euro şeklinde devam etmekte. Bu adımlara bir destekte Japonya Merkez Bankası’ndan geldi. Japonya Merkez Bankası Başkanı yapmış olduğu açıklamalarda FED’i takip ettiklerini satır aralarında tam olarak söylemese de, FED’i takip ettiği bir gerçek.  Para politikası toplantısında gerekirse parasal genişlemeyi artırabileceği sinyalini veren Krudo, teşviklerle ilgili bir değişim yapmadı.

Bu durum Dolar/Yen paritesi üzerinde Dolar lehine, Yen aleyhine olduysa da yine güçlü Yen’in Japonya’da ihracatçıları oldukça sıkıntıya soktuğu gerçeğini değiştirmedi. Uzun yıllardır kronik durgunlukla mücadele eden Japon ekonomisi dünyanın ikinci büyük ekonomisi olmayı Çin’e kaptırdıktan sonraki süreçte durgunlaşmak için tüm yolları deniyor. Ancak bunda çokta başarılı olduğunu söylemekte mümkün değil.

Özellikle parasal genişlemesi, ABD’nin dört katına ulaşan Japonya’da istenilen hedeflere ulaşılmamış olması ilerleyen sürelerde bunun devam edebileceğinin sinyalleri gibi gözükmekte. Şu an için baktığımızda piyasaların genelinde özellikle Dolar, Yen, Euro ve Sterlin’in daha gözde yatırım araçları olduklarını görmekteyiz.

Diğer parametrelerde bir değişiklik olmadığı sürece önümüzdeki aylarda da bunları yine sıklıkla konuşuyor olacağız. Borsa İstanbul’da ise Bilanço dönemine girdiğimiz bu süreçte bankacılık sektörü 2016 1. çeyrek karlılıklarına baktığımızda beklentilerin üzerinde gelen Banka Bilançolarıyla birlikte Endeksin 85.000’in üzerinde durduğunu görmekteyiz. Ve 20 Mayısa kadar devam edecek olan yoğun bilanço döneminde hisse bazlı hareketler ile yolumuza devam edecek gibi gözükmekteyiz.

Yatırımcı ne yapmalı? Yaz döneminde bulunduğumuz bu süreç içerisinde özellikle Mayısta FED’in de toplantısının olmayacağını düşünürsek biraz daha Riskleri bertaraf edebilecek, kendini Hedge edebilecek şekilde yarı nakit, yarıda diğer saymış olduğumuz enstrümanlarda pozisyonuna devam edebilir.

Ancak Dolarda dediğim gibi 2,78-2,85 bant hareketini görebiliriz. Altında 112 TL’nin altına sarkmalar kademeli alışlar için fırsat verebilir. Bununla birlikte göz ucuyla petrolü, Euro/Dolar paritesi ve Dolar/Yen paritesini takip etmemiz bizim için avantajlı sonuçları doğurabilir.

Riskinizin Az, Kazancınızın BOL olacağı bir hafta dileğiyle…

Sayfada yer alan bilgiler tavsiye niteliği taşımayıp yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırımcı profilinize uymayabilir.

YORUMLAR (0)
:) :( ;) :D :O (6) (A) :'( :| :o) 8-) :-* (M)