Belgin Maviş [email protected] Belgin Maviş

Nisan’da yatırımcı ne yapmalı?

06 Nisan 2016, 11:40 - -

Veri akışı bakımından oldukça yoğun bir aya giriyoruz…

*Piyasalar; Merkez Bankaları Toplantıları, OPEC üyelerinin bazılarının Toplanması, Liderlerin konuşmaları ve gelecek ekonomik veri akışına göre yönünü bulmaya çalışacak.

*Dolayısıyla yatırımcıların kafasının biraz karışması muhtemel.

*Öte yandan beklentiler değiştikçe, beraberinde sürekli değişen ve değişmeye devam farklı algıları da ortaya çıkıyor.

*Dolayısıyla ”Beklenti” kavramının ekonomide oldukça önemli bir yer edindiğini, yatırımcıların piyasa beklentilerine göre hareket ettiklerini bir kez daha göreceğiz.

*Bu duruma “Petrol fiyatlarının seyriyle birlikte değişen beklentiler ve algı” durumunu örnek verebiliriz.

*Yazımızda “BİST100-DOLAR-PETROL –ALTIN “ grafikleri yer almakta.

*Fiyatlardaki ani değişimlere ve bunlara sebep olan gelişmelere yakından bakalım istedik.

*Fiyatların seyrinde neler etkili olmuş ve bundan sonra da nelerin etkili olabileceğini ön plana çıkarıp, yatırımcılar için bir yol haritası oluşturduk.

*Dolayısıyla geçmiş veriler ışığında, gelecek verilerin ajandasını  ve önemli bulduğumuz noktaları yanımıza alarak, olası senaryolar üzerinde konuşmaya başlayabiliriz..

*Öncelikle veri ajandasında öne çıkan verilerin hangileri olduğuna bakarak başlayalım.

ÖNÜMÜZDE NELER VAR

ÖNGÖRÜLER / OLASI SENARYOLAR

PETROL *Doha’da yapılacak OPEC toplantısında tarafların mutabık olması halinde petrol fiyatları yönünü yukarı çevirebilir. Mutabık olunamaması durumunda ise durumun tersine dönmesi yüksek bir ihtimal.

*Bununla birlikte gelen “Küresel Ekonomide Normalleşme Algısı” piyasalarda, özellikle gelişen ülke piyasalarında olumlu havanın yaşanmasına neden olabilir…

ALTIN  *Orta Doğuda jeopolitik tansiyonun yükselmesi ve Terör olaylarının Batıya sıçramaya devam etmesi, Altın fiyatlarının yükselmesine neden olabilir.

*FED’in tonunu güvercinden şahine çevirmesi ve gelecek olan ABD datalarının iyimser görünümünün devam etmesi, Altında geri çekilmeleri de(1200-1180 bant hareketi) beraberinde getirebilir.

DOLAR ENDEKSİ  *Özellikle FED’in faiz artırımını ertelemesi ve “Temkinli” ifadelerinin yinelenmesi durumunda 92-93 binli seviyeler görülebilir.

*Gördüğümüz üzere piyasalar artık gelecek olan datalardan çok FED başkanlarının konuşmalarını fiyatlar durumda.

* Dolayısıyla bu konuda yapılacak açıklamalar ve gelecek ABD dataları bu yönde oldukça belirleyici olacaktır.

*Diğer yandan Draghi’nin işleri aksatması ve Euro’nun değer kazanımına neden olması durumunda Dolar Endeksinde aşağı yönlü hareketleri görebiliriz.

*Bu konuda iki merkez bankasının atacağı adımlar birbirlerini yakından etkilemekte. (Dolar endeksinin hesaplanmasında diğer para birimlerine karşı Euro’nun ağırlığı %57,6)

EURO/DOLAR  *Draghi’nin parasal genişleme yönünde atacağı adımlar ve piyasalarla kuracağı iletişim Euro/Dolar paritesindeki hareketlenmeleri beraberinde getirecektir.

*Euro bölgesi Enflasyon verisi, ekonominin toparlandığına ve para politikasının düzgün işlediğine bir işaret olarak yorumlanırsa parite  1,09-1,10 bant aralığına çekilebilir.

* Dolar endeksi ve Petrol fiyatlarının yukarı yönlü hareketleri ise Euro/Dolar paritesinin yönünü aşağı çevirmesine neden olabilir.

* Öte yandan piyasalar Draghi’den istediğini alamadığı takdirde ve Avrupa’da paranın reel ekonomiye ulaştırılamayıp tekrardan dejavunun yaşandığı senaryoda 1,16-1,17 seviyelerini de görebiliriz… Sonuçta Avrupa bölgesinin para otoritelerinin uğraşları; Euro’nun değer kaybetmesi, paranın reel ekonomide dolaşıma çıkması, dış ticaret haddinin artırılması ve bu yolla ekonominin canlandırılması yönünde.

* Bir başka senaryoda; piyasaların Merkez Bankası adımlarını alışkanlık haline getirdiğini ve tabiri caizse “Bağımlı” olduklarını ele alacak olursak, parasal genişlemenin sürdürülmesi, bu senaryoda güçlü bir ihtimal olarak karşımıza çıkmakta.

*Diğer açıdan bakacak olursak Avrupa Merkez Bankası işlerin iyiye gittiğini düşünüp parasal genişlemeyi azaltma yönünde bir adım atabilir. Bu durumda ise paritenin 1,20 ve üzerine çıkması ihtimalinin göz ardı edilmemesi gerekir.

DOLAR/TL *Son zamanlarda yurtdışı verilere, yurtiçi verilerinden daha fazla reaksiyon gösterdiğini söyleyebiliriz.

*Bununla birlikte İçeride açıklanan ekonomik verilerden çok siyasi açıklamalardan ve iç dinamiklerde yaşanan olaylardan beslenen Dolar/TL için bu yöndeki haberler oldukça etkili.

*Petrol fiyatları, Cari Açık rakamları ve beraberindeki Enflasyon, paritenin seyrinde önemli yere sahip datalar.

*Öte yandan siyasi tansiyonun da bu konuda oldukça önemli olduğunu hatırlatalım.

*Gelecek olan veri akışının Dolar/TL üzerinde geniş bantta “TAHMİNİ” etkisi 2,65-2,8850, dar bantta ise 2,80-2,86, Trade bandı ise 2,7850-2,8470 olabilir…

*2,65 seviyesi zayıf bir ihtimal olarak görülebilir fakat “En İlginç Senaryo” olarak karşımıza çıkması da mümkün…

*Göz ardı etmemek gerektiğini düşünmekteyiz. 2,8850 ise bu senaryoda kuvvetli direnç noktası olarak öne çıkmakta…

ABD 10 YILLIKLARI *Bu konuda her ne kadar FED’in atacağı adımlar ve ABD makro ekonomik verilerinin görünümü etkili olsa da asıl kilit nokta Kasım ayında yapılacak olan Başkanlık seçimleri olacaktır.

*Dünyanın en güçlü ekonomisine sahip devletin başında kimin olacağı ve güvenli liman algısının ne yöne doğru kayacağı meselesi ABD 10 yıllıkları üzerinde oldukça etkili. Dolayısıyla bu yönde gelecek olan veri akışıyla birlikte FED’in atacağı adımlar bu konuda etkili olacaktır.

TR 10 YILLIKLARI *2016 yılı rakamlarına baktığımızda, Mart ayı enflasyon datalarında yıllık bazda TÜFE ve ÜFE’de aşağı yönlü hareketler gözlemlense de, sayın Mehmet Şimşek’in dediği gibi ÜFE’de (Çekirdek ÜFE’de , ki bizim çok önemsediğimiz bir veri) %9,50 seviyesinde olunması kurdaki oynaklığın yoğun olduğu süreçlerde ham madde girdi maliyetlerini ciddi anlamda artırabilir. Öte yandan kurun belli bir noktada sabitlenememesi ise, enflasyonda yukarı yönlü hareketleri tetikleyebilir. Ve bu durum faiz indirimi bekleyen piyasalar için tam tersi bir reaksiyona neden olabilir.

*Böyle bir ihtimalin hali hazırda mevcut olmasını göz önünde bulundurduğumuzda içerideki faizlerde kritik seviyenin 11.11 olduğunu bir kez daha hatırlatalım. Şu andaki mevcut duruma baktığımızda ise 9,90’lı seviyelerde olunmasını sevindirici ancak ihtiyatlı olmamız gereken bir seviye olarak yorumladığımızı da belirtelim.

*Çift hanenin altındaki bu seyir, olası risklere karşı kırılganlığımızı devam ettirirken, öte yandan enflasyonun geri çekilebilme ihtimalini düşündüğümüzde, bu durumun faizlerde 9,50 – 10 seviyesinde yatay seyrini mümkün olabildiğince bize göstermekte.

*Enflasyonda aşağı yönlü hareket değişiminin devam etmesi durumunda, bu durum içerideki faizleri ve Merkez bankasının faiz koridorunda yeniden bir indirime gidebilme ihtimalini kuvvetlendirirken, enflasyonda yukarı yönlü risklerin devam etmesi durumunda bu ihtimalden uzaklaşmamız söz konusu olacaktır. (Nisan toplantısında 50 baz puanlık bir indirim olasılığını dikkate aldığımızı da belirtelim.)

BİST100 *Endekste yıl başından itibaren etkili olan gelişmelere sırasıyla bakacak olursak; Avrupa Merkez Bankası Faiz Kararı, Petrol Fiyatlarındaki ani değişimler, FED’in Faiz Kararı, iç dinamiklerde yaşanan gelişmeler ve özellikle Siyasi kanattan gelen haber akışı…

*Bu hafta açıklanacak AMB ve FED’in yayınlayacağı tutanakların yanı sıra Başkanların yapacakları açıklamalar, piyasaların net bir şekilde fiyatladıkları noktalar arasında olacaktır. Bunlardan birisi de Moody’s’in Cuma günü yapacağı Türkiye değerlendirmesi hiç şüphesiz.

*Petrol fiyatlarındaki algı değişmeye devam ediyor. Bu konuda belirleyici olacak gelişme ise 17 Nisanda Doha’da yapılacak toplantı olacaktır. Olası bir senaryoda FED’in güvercin tutumunu devam ettirmesi ve faiz artırımını pas geçmesi; AMB’nin ise piyasalarla iletişimi güçlü tutması ve uyguladığı para politikasının işleri yoluna koyacağına dair piyasaları ikna etmesi, BİST100 endeksinde olumlu havanın yaşanmasına neden olabilir.

*Jeopolitik gerginliğin altın-petrol ve dolaylı yoldan diğer pariteler üzerinde etkili olduğunu hatırlatalım. Bu yönde siyasi kanattan gelecek haber akışını takip etmenin önemli olduğunu düşünüyoruz.

*Fiyat seviyelerini etkileyen gelişmeleri,

*Piyasalarda beklenti ve algı kavramlarının oldukça ön planda olduğunu,

*Dolayısıyla tabulaşmış ekonomi kuramlarının geçerliliğinin kriz sürecinde değiştiği gerçeğini göz önünde bulundurduk.

*Bu durumu bir örnek vererek açıklayalım. Yatırımcının da bildiği üzere genel korelasyon şudur;

*Dolar yükselirse borsa düşer, borsa düşerse dolar yükselir

*Şimdi bu durumu petrol fiyatlarıyla ilişkilendirelim. Önce Petrol-Dolar ilişkisine bakalım, sonra da Petrol BİST100.

 

Petrol ve Dolar fiyatlarının zıt yönlü hareketlerinin sürekli aynı şekilde devam ettiğini görüyoruz. Fakat aynı durum Petrol ve BİST100 arasındaki ilişki için geçerli olmamış gibi.

Petrol-BİST100 grafiğine bakacak olursak; ilk etapta zıt yönlü hareketlerin göründüğü 1. Algı, ikinci etapta aynı yönlü hareketlerin göründüğü 2. Algı ve son olarak 3. Etapta tekrar zıt hareketlerin göründüğü 3. Algı durumu meydana gelmiş.

Bu 3 algı türünü şu şekilde açıklayabiliriz:

  1. 1. Algı: “Petrol fiyatlarının Türkiye’ye maliyet düşürücü etkisi” Düşük petrol fiyatlarının girdi maliyetlerine olumlu katkıda bulunması, imalat, ulaşım ve diğer sektörlerde kar artışının sağlanması ve dolayısıyla bu durumdan cari açığın olumlu etkilenmesi.
    2. Algı: “Dış dünyada işlerin yolunda gitmemesi ve Türkiye ihracatının düşüşe geçmesi.” Petrol fiyatlarının düşmesi, dünyanın üretim devi ve enerji oburu olan Çin’de işlerin iyi gitmediğini ve dolayısıyla üretiminin büyük kısmını Çin’de gerçekleştiren Avrupa’ya da bu durumun negatif yansımasını gösterir. Türkiye’nin Avrupa ve Avrupa gibi yüksek miktarda ihracat yaptığı diğer ülkelerle dış ticaret hacminin daralması ve bu durumunun da Türkiye’yi olumsuz etkilemesi algısının harekete geçmesi…
    3. Algı: “Küresel ekonomideki endişelerin rüzgârına kapılma… Panik-Normalleşememe korkusu” Küresel ekonomide petrol fiyatlarının aşağı yönlü gidişatının; üretimin kısılması, dış ticaretin ve küresel talebin azalması şeklinde yorumlanması ve negatif fiyatlanan senaryolardan Türkiye’nin de payını alması… Küresel piyasaların beklenti ve algısına Türkiye’nin de kapılması… Dolayısıyla Petrol fiyatlarına paralel bir hareketin başlaması (Sürü Psikolojisi)

 

 

 

 

Sayfada yer alan bilgiler tavsiye niteliği taşımayıp yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırımcı profilinize uymayabilir.

YORUMLAR (3)
:) :( ;) :D :O (6) (A) :'( :| :o) 8-) :-* (M)