Ana SayfaYazarlarGökhan UganSermaye Piyasaları
Gökhan Ugan [email protected] Gökhan Ugan

Moody’s açıklamasının perde arkası

26 Eylül 2016, 09:55 - -

Maalesef korkulan gerçekleşti ve Moody’s Cuma gecesi Türkiye’nin kredi notunu Baa3’den Ba1’e indirdi. Böylece üç büyük derecelendirme kuruluşundan ikisi Türkiye’yi ”yatırım yapılamaz” olarak değerlendirmiş oldu. Şu anda bir tek Fitch Türkiye’nin hâlâ yatırım yapılabilir bir ülke olduğu kanaatinde. İşin enteresan tarafı Moody’s iki gün önce “darbe girişiminin ekonomide yarattığı şok büyük ölçüde atlatıldı” şeklinde açıklama yaptı. Bu açıklama bazı kesimlerin çıkışını kolaylaştırmak için yapılmış olabilir mi? Bence olabilir.

Belki bana kızanlar olacaktır, ancak oldum olası kredi derecelendirme kuruluşların yapmış oldukları değerlendirmelerin objektif ve ticari kaygıdan uzak olduğuna inanmıyorum. Hatta bir adım daha ileri gideyim, özellikle üç büyük kredi derecelendirme kuruluşu olan S&P, Moody’s ve Fitch’in zaman zaman yapmış oldukları açıklama ve değerlendirmelerle adeta bir ekonomik tetikçi gibi davrandıklarını düşünüyorum.

İzin verirseniz son söylediğimi biraz açayım. Biliyorsunuz bir ülkenin kredi notu, o ülkenin borçlanma maliyetini ve para birimi değerini doğrudan etkiler. Dünyadaki sıcak para hareketlerini kontrol eden fonlar yatırımlarına üç büyük kredi kuruluşunun vermiş oldukları kredi notlarına göre yön verir. Prensip olarak bir ülke üç büyüklerin en az ikisinden “yatırım yapılabilir” notu almışsa, fonlar o ülkenin sermaye piyasası araçlarına yatırım yapmakta sakınca görmez. Bu uygulama fonları yöneten şirketlerin “sorumluluk” ve “hesap verilebilirlik” ilkeleriyle de uyumludur. Sonuçta fonun yatırım yaptığı bir enstrüman ilgili ülkedeki bir karışıklık sonucunda değerini yitirirse, fon yöneticileri kendilerini üç büyüklerin o ülkeye vermiş olduğu notlarla savunarak sorumluluğu üzerlerinden atmaya çalışır.

Hâl böyle olunca bir ülkeyi ekonomik olarak cezalandırmak isterseniz o ülkenin kredi notu ile oynamanız yeterli olabilir. Moody’s Cuma gecesi açıklamayı yaptıktan sonra artık birçok yabancı fon ve sermaye için Türkiye yatırım yapma açısından güvenilmez bir ülke konumuna düşmüştür. Bu durum kısa zamanda kendini yabancı çıkışıyla, faiz ve döviz kurundaki artışla kendini gösterecektir. Özellikle 15 Temmuz darbe girişiminden sonra faiz ve dövizi kontrol altına almaya çalışan hükümetin işi artık çok zorlaşmıştır. Türkiye’nin etrafında devam eden istikrarsız gündemde ve siyasi pazarlıkların sürdürüldüğü bir ortamda darbe girişiminin bir buçuk ay sonrası yapılan bu not indirimin zamanlaması manidardır. Konu hakkında daha fazla bilgi için John Perkins’in “Bir Ekonomik Tetikçinin İtirafları” adlı kitabı okumanızı öneririm.

Kaldı ki bu üç büyük kuruluşun ülkelere ve finansal araçlara verdiği notların ne derece isabetli olduğu da tartışmalıdır. 1997’de yaşanan Doğu Asya krizinde finansal açıdan zor duruma düşen ülkelerin çoğu bu kuruluşlardan yüksek not almıştı. Yine benzer şekilde ABD’de başlayan 2008 krizinde geri ödeneceği şüpheli ev kredilerinden oluşan yeniden yapılandırılmış finansal araçlara da en yüksek notu veren aynı kuruluşlardı.

Gelelim işin daha da dikkat çekici tarafına. Not indiriminde bulunan Moody’s 21 Eylül’de “her şey daha güzel olacak” mesajı vermişti ve borsa bu haber ertesinde %3’ün üzerinde değer kazanmıştı. Bence bu açıklama “Moody’s sağ gösterip sol vurdu” deyip üzerinde durulmadan geçilecek türden bir olay değil. Çarşamba, Perşembe ve Cuma günü yapılan satışların incelemesini şiddetle öneriyorum ve hatta eski bir borsa bürokratı olarak bu konuda ısrarcıyım. Takas süresi T+2 olduğu için Perşembe ve Cuma günü yabancıların payı yüzde kaç değiştiğini henüz göremiyoruz; ancak Türk CDS’lerinin Moody’s haberini müteakip 263 baz puandan 243 baz puana gerilediğini biliyoruz. Acaba bu seviyeden kimler Türk CDS’lerini satın aldı? CDS’lerde Cuma günü izlenen hafif yükseliş bu alımlar sonucu mu gerçekleşti?

Özetlemek gerekirse, kredi derecelendirme kuruluşlarının not revizyonlarından önce piyasalarda şüpheli alım/satımlara her zaman rastlanır; ancak bu seferki durum çok daha farklı. Moody’s tarafından not indiriminden iki gün önce yayınlanan açıklamanın Sermaye Piyasası Kanunu’nun 107/2 maddesi kapsamında incelenmesi gerektiği kanaatindeyim. İlgili madde hükmü çok açık bir şekilde sermaye piyasası araçlarının fiyatlarını, değerlerini veya yatırımcıların kararlarını etkilemek amacıyla yalan, yanlış veya yanıltıcı bilgi vermeyi, söylenti çıkarmayı, haber vermeyi, yorum yapmayı veya rapor hazırlamayı ya da bunları yaymayı ve bu suretle menfaat sağlamayı suç saymıştır. Söz konusu fiil aynı zamanda VI-104.1 sayılı “Piyasa Bozucu Eylemler” Tebliğinin 6/1 maddesine de aykırılık teşkil etmektedir. Borsa ve SPK aşağıdaki soruların cevabını bulabilmek için gerekli çalışmalara bir an önce başlamalıdır:

1. Moody’s Cuma günü piyasalar kapandıktan sonra not indirimine gideceğini bile bile iki gün önce borsayı %3 yükseltecek, CDS’leri 20 baz puan düşürecek olumlu haberi neden yayınladı?

2. Takas süresinin T+2 olduğu ülkemizde olumlu haberin not indirimden iki gün önce yayınlanması sadece bir tesadüf mü?

3. 21-23 Eylül tarihleri arasında kimler satış yaptı? Satış yapanlar arasında dikkat çeken herhangi bir birliktelik ve/veya yoğunlaşma var mı? Bu kişiler olası bir zarardan kurtulmak için yapılan açıklamayı fırsat bildiler mi?

4. Olumlu haber yayınlandıktan sonra 243 baz puan seviyesine düşen CDS’leri kimler satın aldı? CDS’leri satın alanların Türkiye’deki mevcut pozisyonları nedir?

Saygılarımla,

Sayfada yer alan bilgiler tavsiye niteliği taşımayıp yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırımcı profilinize uymayabilir.

YORUMLAR (14)
:) :( ;) :D :O (6) (A) :'( :| :o) 8-) :-* (M)
  • Sinan ALPAY29 Eylül 2016 08:29

    Gerçekten güzel bir yazı ve eğer yetkililer bu konu bir araştırma yapmazlar ise çok yazık olur milletin borsaya olan inancı kalmaz

  • niğdeli28 Eylül 2016 10:55

    SPK ve Bist acilen yapılandırılmalıdır yoksa İstanbul finans merkezi yerini İstanbul kumarhane merkezi deyişi alacak ...ve tren kaçmak üzere

  • melih demir27 Eylül 2016 15:07

    bu arada şirket yönetimlerini ele geçirmiş organize gruplar ne olacak..mesela sarkuysanda içten**bilgili yönetimi ele geçirmiş organize grubun ** küçük yatırımcının elindeki alın teri hisseleri baskılayıp almasın içten bilgili olarak** ne deniyor**..

  • melih demir27 Eylül 2016 15:06

    neden spk ya yeni yönetici atanmıyor.**günlük 4 milyarlık işlem yapılıyor denetleyen spk ya neden** hala yönetim atanmıyor

  • kartal27 Eylül 2016 10:48

    burası kollu kumarhane makinası gibi düzeni kuran parayı da haliyle götürür...

  • hakan27 Eylül 2016 00:42

    ben sattım.ama sattığım hisse nerdeyse tavan kapatıyordu :))

  • kaan26 Eylül 2016 20:16

    borsayı kumarhaneye dönüştüren bu sistemi derhal kaldırmalı yeni düzen konmalı

  • piyasa26 Eylül 2016 15:21

    15 dk verileri kaldırın eşitlik olsun ky borsayı izlesin

  • hayati kurt26 Eylül 2016 11:48

    spk karar alamaz üye sayısı yeterli değil. denetim dairesi başkanını görevden aldılar, başsız tavuk gibiler. asıl başgan da emeklilik öncesi son günlerini sayıyor

  • emekci26 Eylül 2016 11:46

    boşuna beklemeyin, onlar gezi parkından beri faiz lobisinin peşinde

  • oktay doğaner26 Eylül 2016 11:39

    aynen katılıyorum. ekonomiden sorumlu kişiler boşa kızmayı söylenmeyi bırakıp bu araştırmayı yapmalılar

  • vatansever26 Eylül 2016 10:56

    herkez kapi kirildikdan sonra yorum yapiyor,,,,,,,,,,,,,

  • ali26 Eylül 2016 10:37

    Buna sömürülüyoruz derler.Hocam(Necmeddin ERBAKAN) derdi;Sömürüldükten sonra ha türk olmuşsun ha kürt ne farkeder

  • ergn26 Eylül 2016 10:36

    Moody's,Fıtch ve S&P ABD nin ekonomik tetikçisidir.Kesinlikle objektif olamazlar...