Ana SayfaYazarlarGökhan UganSermaye Piyasaları
Gökhan Ugan [email protected] Gökhan Ugan

Maymunlar mı daha iyi yatırımcı, yoksa biz mi?

30 Mart 2015, 16:39 - -

Princeton Üniversitesi Profesörü Burton Malkiel, 1973 tarihli çok satan “A Random Walk Down Wall Street (Wall Street’de Rastlantısal Bir Yürüyüş)” adlı kitabında gözleri bağlı bir maymun tarafından gazetelerin borsa sayfalarına atılan dart oklarının işaret ettiği hisselerden oluşturulacak bir portföyün, en az profesyonel portföy yöneticileri tarafından dikkatlice seçilmiş hisselerden oluşan bir portföy kadar iyi performans gösterebileceğini iddia etmişti. Bu iddia başta Wall Street Journal ve Chicago Sun gazeteleri olmak üzere birçok kişi ve kurum tarafından defalarca test edildi. İddiayı 2012 yılında test eden bir diğer firma ise, profesyonel portföy dağılım stratejileri geliştiren Research Affiliates.

Şirketin İcra Kurulu Başkanı Rob Arnott’a göre tamamen rastlantısal seçilmiş hisselerden oluşan portföyler, hem uzmanların seçtikleri portföylerden, hem de endeksten daha iyi bir performans sergiliyor. 1964 – 2010 yılları arasında tekrar edilen deneylerde her yıl 1000 hisse arasından rastgele seçilmiş 30 hisseden oluşan 100 portföyün performansları takip edilmiş. Sonuçlar incelendiğinde 100 portföyden ortalama 98 tanesinin, tüm hisselerin yer aldığı piyasa değeri ile ağırlıklandırılmış endeksin üzerinde bir getiri sağladığı görülmüş.

Elinize dart alıp gazeteye atmadan önce bu stratejinin arkasında yatan illüzyonun ne olduğu konusunda biraz düşünelim. Rick Ferri’nin 20 Aralık 2012 tarihli Forbes dergisinde çıkan yazısında belirttiği gibi bazı faktörler göz önüne alındığında sonuç hiç de şaşırtıcı değil:

1.       Deneyde toplam piyasa değerinin %40’ını büyük şirketlere ait 30 hisse senedi oluşturuyor. Bu durumda rastgele seçilen 30 hisseden oluşan portföylerin neredeyse tamamı, riski yüksek küçük şirketlere ait hisse senetlerini barındırıyor.

2.       30 büyük şirketin toplam piyasa değeri içindeki payı yüksek olduğundan, bu şirketlere ait hisse senetlerinin sağladığı düşük getiriler, küçük şirketlere ait hisse senetlerinin sağladığı yüksek getirileri törpüleyerek endeks getirisinin düşük çıkmasına neden oluyor. Oysa oluşturulan portföylerde yer alan hisseler eşit ağırlıklandırıldıkları için küçük şirketlere ait hisse senetlerinin yüksek getirileri, portföyün getirisinde belirleyici bir rol oynayabiliyor.

Kısaca özetlemek gerekirse, tüm hisse senetleri arasından rastgele seçilecek hisse senetleri büyük olasılıkla beklenen getirisi yüksek, riskli şirketlerin hisse senetleri olacaktır. Bu tarz bir yöntemle oluşturulacak portföy endeksi alt edebilir, ama alınan yüksek risk nedeniyle yatırım yaptığınız şirketler yolun yarısında iflas bayrağını da çekebilir.

Rick Ferri’nin bulgularına ek olarak şunu da belirtmek gerekir ki, deneyde likidite etkisi tamamıyla göz ardı edilmiştir. Küçük şirketlere ait hisseler aynı zamanda düşük likiditeye de sahiptir. Diğer bir deyişle ben şu hissenin kapanış fiyatından bu kadar adet aldım sattım demek çok doğru bir varsayım değildir. Küçük şirketlere ait hisse senetlerinin piyasalarında yapılacak küçük miktarlı bir alım-satım bile fiyatta önemli hareketlere yol açabilir. Bu da alışlarınızın kapanıştan daha yüksek, satışlarınızın kapanıştan daha düşük gerçekleşmesine, dolayısıyla kârınızın azalmasına neden olur.

Bir diğer husus, portföy getirilerinin karşılaştırıldığı endeksler ile ilgilidir. Tüm hisseler yerine belirli bir grup hisseyi temel alan endeksler periyodik olarak yenilendiğinden sürekli olarak en iyi performansı sergiler. Bu yenilenme sırasında düşük performans gösteren hisseler çıkarılır, yerlerine yüksek performans gösteren hisseler alınır. O nedenle, BIST 30 endeksini alt etmek, BIST TÜM endeksini alt etmekten çok daha zordur.

Geçen haftaki yazıya dair…

Geçen hafta yazmış olduğum yazı nedeniyle bazı yatırımcılarımız karamsarlığa kapılmış ve bu durumda borsaya yatırım yapılmaz diye bir sonuca varmış. Şunu unutmamak gerekir ki, borsa var olduğu sürece manipülasyon girişimleri de olacaktır. Manipülasyon olabilir diye borsaya yatırım yapmaktan vazgeçmek ile kaza yapabiliriz diye arabaya binmemek arasında çok fark yoktur. Orhan Pala’nın yazısında değindiği gibi, yeni düzenlemelerle manipülasyon yapanların canı artık daha çok yanacak. Ama yine de her şeyden önce yatırımcılardan başlamak üzere tüm piyasa katılımcılarının manipülasyona karşı tedbirli davranması çok önemli. Yatırımcıların alabilecekleri en önemli iki tedbir, düşük likiditesi olan sığ hisselere yatırım yaparken iki kere düşünmek ve tüyoların peşinden koşarak alım-satım yapmamaktır. Unutmayın ki manipülatörler sığ hisselerde planlarını çok daha rahat ve kolay bir şekilde uygulamaya koyabilir. Bu konulara ileriki yazılarımda yine değineceğim.

Saygılarımla.

Sayfada yer alan bilgiler tavsiye niteliği taşımayıp yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırımcı profilinize uymayabilir.

YORUMLAR (0)
:) :( ;) :D :O (6) (A) :'( :| :o) 8-) :-* (M)