Belgin Maviş [email protected] Belgin Maviş

Mart 2015 beklentilerimiz ve olasılıklar..!

08 Mart 2015, 10:59 - -

BİST... BİZ… HEPİMİZ..

TCMB üzerindeki siyasi baskıların ana gündem maddesi olarak başladığımız Mart ayında Türkiye’de BİST’in ve TL’nin yönünü yurt içinde siyasi ve ekonomik riskler belirleyecek.

İhracata ve yabancı yatırımcıya ihtiyaç duyan ekonominin belirlenen hedeflerle aynı doğrultuda gidebilmesi için risklerin azaldığını görmeye ihtiyacı var.

Riskler:

*2015 Seçimleri

*Barış Süreci

*Bölgedeki Jeopolitik Riskler

*Seçimler Sonrası Değişecek olan Ekonomi Yönetimi

*Faiz Politikası

ABD’de parasal sıkılaştırma başlayacak bunu biliyoruz ve hatta sıkılaştırmaya giden yolda izleyeceğimiz sinyallerinde neler olduğu belirgin.

Fed faizleri artırmadan önce;

*Enflasyonda %2 seviyesini

*İşsizlikte tam istihdam olarak nitelendirilen %5 seviyesini

*Ortalama maaşlarda artış

Görmeyi bekliyor…

Fed’in bir diğer çekincesi ise;

Güçlü doların ekonomiye ve dünya ekonomilerine yansımaları…!

Genişlemeye başlayan Avrupa ve yavaşlayan Çin büyümesinin etkilerini Haziran ayına kadar izleyeceğini düşündüğümüz Fed’in faiz artırımının hızının ne olacağı ise bir diğer soru…!

Geçtiğimiz ay Tarım Dışı İstihdam Verisi açıklanırken 2,43 – 2,45 arasında seyreden Dolar yükselişini tarihi zirvelere taşıdı ve 2,62 seviyesini aştı.

Dolar’ın tüm dünya para birimleri karşısında değerlenmesinden başka;

Yurtiçi risklerin de etkili olduğu artışın durabilmesi TCMB üzerindeki siyasi baskının daha fazla sürmeyeceğinin açıkça belirtilmesine de bağlı.

İçerde son açıklanan enflasyon raporunda çekirdek enflasyonda biraz iyileşme görülmesi Merkez’in 17 Mart’taki toplantısında 25 – 50 baz puan daha indirime gidebileceği şeklinde yorumlandı.

Merkez Bankası’nın hangi maliyete katlanmayı tercih edeceği büyük bir soru işareti.

Dolar’ın değerlenmesinde etkili olan gelişmeler ABD’de ekonomik göstergelerin düzelmesi ve sıkılaştırmaya adım adım yaklaşılmasından başka bir de Avrupa’nın genişleme programına 9 Mart’ta başlayacağını duyurmasının da katkısı var.

AMB’nın Tahvil Alım Programı’na başlanacağının duyurulmasının ardından Euro dolar karşısında son 11 yılın ve sterlin karşısında son 7 yılın en düşük değerine ulaştı.

Avrupa bölgesinde ayrıca Yunanistan ve Ukrayna konularında da kalıcı net çözümlere ulaşılmış değil fakat tarafların görüşme çabaları olumlu değerlendirilebilir.

ABD’de 18 Mart’taki FOMC toplantısı öncesinde açıklanan öncü veriler;

İşsizlikte, maaşlarda ve enflasyonda iyileşme görüldüğünü fakat henüz hedeflenen noktalara gelinmediğini gösteriyor.

Çoğunluğu güvercin üyelerden oluşan Fed ;

FOMC toplantılarından örneğin %5,5’luk tam istihdamın aslında yeterli olmadığı gibi tedbirli açıklamalar duymak bizi şaşırtmayacak.

A1 Capital Yorumu

*Son dönemlerde yaşanılan ekonomik aktiviteler küresel piyasalarda oldukça etkili oldu.

*Hatta Mart ayına yaşanan bu hareketlilik ile başlandığı ve sonunun da yine bu hareketlilik ile geleceği sinyalleri alınmaktadır.

*Amerikan Doları da bu dönemi boşa geçirmemeye gayretli.

*Her geçen gün gücüne güç katan Amerikan Doları, neredeyse global ekonomi içerisindeki her para birimine karşı tarihi seviyelere ulaştı.

*Yılın başlangıcında 2015’in “Amerikan Doları” yılı olması bekleniyor demiştik ama kuşkusuz daha faiz artışını yapmadan bu seviyelere ulaşılacağı beklenmiyordu.

*Mart ayının ilk cuması açıklanan Tarım Dışı İstihdam Verisinin aslında ayın geneli için Amerikan Doları’nın yönünü belirtmesi beklenebilir.

*Güçlenen Doların etkisi ile hareketlenen küresel piyasaların, Avrupa Merkez Bankası’ndan da aradığını bulduğu söylenebilir.

*Geçtiğimiz döneme baktığımızda Yunanistan seçimlerinden yardım paketlerine ve kemer sıkma politikalarına karşı çıkan Syriza’nın çoğunlukta olması, hem Yunanistan ekonomisi hem de Euro Birliği için aşağı yönlü baskı oluşturmaktadır.

*Yunanistan’ın yardım paketine çıkan erteleme kararının ardından, son gelen Başkan Draghi açıklamaları, Avrupa ekonomileri için aşağı yönlü beklentilerin devam etmesini sağladığı söylenebilir.

 

Büyüme beklentilerini yukarı yönlü revize ettiklerini açıklayan Başkan, para birimine destek vermeye çalışsa da, ardından 9 Mart itibari ile başlayacaklarını açıkladığı QE hamlesinde hangi tarz tahvilleri alacaklarını belirtti ve piyasalarda sert değer kayıplarını yarattığı söylenebilir.

Küresel piyasalarda yaşanılanlar ile birlikte petrol fiyatlarında toparlanma ataklarının geldiği gözleniyor. Lider petrol üreticisi şirketlerin düşen fiyatlara paralel olarak, 2015 yılında yatırım harcamalarında kesintiye gidecekleri yönündeki açıklamalar üretim kapasitesini olumsuz etkilemekte ve fiyatlarda değer kazanımlarına sebep olduğu söylenebilir.

Yurt içi ekonomi için ise geçtiğimiz ayın faiz tartışmalarıyla geçtiği söylenebilir.

Ülke içerisinde gelen ekonomik hareketlenmeler ile birlikte enflasyonda yaşanan toparlanmanın üzerine faiz indirimin de kademeli bir tavır izleyen TCMB’nin aynı zamanda hükümet yetkilileri tarafından da eleştirildiği bir ortam yaşandı.

Sonuçta;

İkili atışmaların etkisi ile birlikte yatırımcıların piyasaya yaklaşmakta çekimser kaldığı ve volatilitenin tek taraflı hareketlenmelere imkan sunduğu söylenebilir.

Devlet Zirvesinden gelecek birey bazında pozitif mesajlar elbette pozitif etkileyecektir piyasaları.

Ve bir diğer önemli konu ise;

Bu ayki TCMB da faiz indirimi yerine kurdaki durulmayan yükselişe istinaden gelebilecek Faiz Artırımı olasılığı da aklımızın bir köşesinde.

Kurda özellikle 2,68-2,70 üzerine ataklar gerçekleşirse bu ihtimal gerçekleşebilir.

Dileğimiz dolardaki bu suni yükselişin yerine piyasa dinamiklerinde sakin seyire bırakmasıdır… Takibimizde…

Teknik Beklentilerimiz

EURUSD
Mart ayı başlangıcı ile birlikte genişleme hamlelerine başlayan Avrupa Merkez Bankası’nın Euro üzerindeki satış baskısının devam etmesini sağlamasını bekliyoruz.

Yunanistan’dan kaynaklanan olumsuz etkilerin bir süre daha ertelendiği düşünülecek olursa, Avrupa Merkez Bankası bir süre sessiz kalacak gibi görünüyor. Sonuçta ekonomik toparlanma adına önemli bir hamle yaptılar ve bunun etkilerini görebilmek adına bir süre piyasayı izleyecekleri düşüncesindeyiz.

Diğer taraftan Amerika ekonomisi için ise 2015 yılının göz kamaştırıcı bir değer artışıyla başladığı söylenebilir.

Dolar endeksindeki değer kazanımı hız kesmeden devam etmektedir.

Fakat Mart ayı itibari ile ekonomik verilerde olumsuz bir beklenti içerisindeyiz.

Amerikan Merkez Bankası’nın şahin tondaki tavrını güvercine çevirmesinin de etkisi ile birlikte Mart ayı içerisinde Amerikan Dolarında değer kayıplarını gözlemleyebiliriz.

EURUSD paritesinin de gelen çift taraflı baskılar ile birlikte 1,10 desteği ile 1,1180 direnci arasında yatay bir seyir izlemesi beklenebilir.

ALTIN
Yıla pozitif başlayan Amerikan Dolarına karşı direnen tek liman olarak altını söylenebilir.

Diğer majör para birimlerinde son haftalar içerisinde gerçekleşene değer kayıplarına karşılık altın fiyatlarında 1200 desteğinin kırılamadığını gözlemledik.

Asya tarafında ay takvimine göre yılbaşı olmasının da geçtiğimiz ay için altın fiyatlarındaki beklentilerin şekillenmesinde olumsuz bir yön verdiği söylenebilir.

 

Amerikan Dolarında yaşanılan değer kazanımının toparlanma beklentisi ile, yatırımcıların güvenli liman altına yönlenmesi beklenebilir.

Teknik olarak incelendiğinde içinde bulunduğu yükseliş trendinin destek seviyesinde olan paritenin, Amerikan Dolarındaki olası toparlanma hamleleri değer kazanımı yaşaması beklenebilir.

1195 – 1200 bandının destek olarak uzun süredir kullanılmasının ardından, ayın ilk Cuma günü gelecek olan tarım dışı istihdam verisinin beklentilerin altında kalması olasılığı altın içinde beklentileri 1300 seviyelerinin üzerine yönelttiğini düşünüyoruz. 

USDTRY

Geçtiğimiz ay TCMB ile Hükümet arasında yaşanan gerginlik USDTRY paritesi üzerinde gergin bir dönemin yaşanmasını sağlamıştı.

Özellikle faiz indirimi konusunda Merkez Bankası’nın geçtiğimiz ayın başında yapabileceğini açıkladığı olağanüstü PPK toplantısının, faiz indirimi konusunda TCMB’nin de düşüş yanlısı olabileceği algıları oluşmuştu.

Fakat durum beklendiği gibi olmadı. Ayın başında gelen enflasyon raporu, faiz indiriminin aciliyetini ortadan kaldıracak şekilde oldu.

Ve normal Şubat ayı toplantısında beklentilerin altında bir faiz indirimi gelmişti.

Ama USDTRY paritesi üzerindeki hareketlenmelere düşündüğümüzde, alış yönlü sert bir baskının olmadığını gördük.

Aslına bakarsanız piyasanın beklentilerinin altında gelen faizi sevmediği düşünülebilirdi.

Son haftalar içerisinde gelen güçlü Amerikan Dolarının da desteği ile birlikte yıl sonu hedefi olarak belirlediğimiz 2,65 seviyelerine hızlı bir yükseliş gördük.

Fakat ABD’den faiz artışı gelmeden gelen bu yükselişin piyasa içerisinde bir balon oluşturacağını ve buna bağlı olarak alınan bu yükseliş ivmesinin ABD faiz artışına kadar aşağı yönlü toparlanmasını bekliyoruz.

Bu durumda 2,50 – 2,65 bandı arasında hareketlenmesini beklediğimiz USDTRY paritesi için yıl sonu beklentimizi ise 2,70 olarak yukarı yönlü revize edebiliriz.  

BİST100
Endekste geri çekilmelerde 80014 seviyesi test edildi. Bu seviye aynı zamanda bize göre psikolojik destek noktası…

Doların hızla 2,50-2,55-2,60 seviyelerine tırmanmasıyla birlikte gelen hacimli satışlar endekste desteklerin hepsini kırdı.

Ancak doların geçtiğimiz Perşembe günün ikinci yarısında durulmaya başlaması sonrasında 80 bin seviyesinden gelen alımlar 81 bin seviyesine taşıdı. Tepki alımları siyasi tansiyonun azalma ihtimalini de fiyatladı ve endeks içini önemli direnç noktası haline gelen 82 bin atakları yapabilir.

83000-87500 bant hareketine yeniden ulaşabilme ihtimali henüz oluşmadı.

Mart ayının 17-18 tarihleri oldukça kritik BİST için

17 Mart 2015 TCMB PPK Faiz Toplantısı,

18 Mart 2015 FED Faiz Toplantısı.

Faizlerde indirim olup olmayacağı ve Fed tarafında Sabırlı ifadesinin kaldırılıp kaldırılmayacağı en önemli rehberlerimiz..

Hazırlayanlar

Deniz Avcı –A1Fx Analisti

Atakan Demirci-A1 Hisse Koçu

Belgin Maviş-Direktör.

Sayfada yer alan bilgiler tavsiye niteliği taşımayıp yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırımcı profilinize uymayabilir.

YORUMLAR (0)
:) :( ;) :D :O (6) (A) :'( :| :o) 8-) :-* (M)