Arif Ünver [email protected] Arif Ünver

Kimse hayal görmesin, gerçekçi olalım

15 Ekim 2012, 00:00 - -

Son günlerde piyasamızda yoğun şekilde iki konunun konuşulması, piyasa çalışanı olarak beni de her iki konu hakkında birkaç cümle kurmaya sevk etti.
Konulardan bir tanesi, İMKB Endeksi’nin tarihi zirveleri test ederken, para kazanmayı bir yana koyalım, mevcut zararlarını telafi edemeyen, hali hazırda zararda olan yatırımcı kitlesi. Bu konuyu biraz açalım; İMKB 100 Endeksi geldi 70.000 seviyelerine fakat ilgili endeksin içinde olan 5-10 tane banka hissesinin yükselişi haricinde kayda değer bir şey yok. 100 Endeksi içerisinde yer alan bir çok hisse senedinin fiyatı, bırakın zirveyi, kimileri son bir yıl içerisinde gördüğü yüksek seviyelerin % 50 gerisinde…
Şimdi borsacıyız, malum etrafımızdaki dostlarımız son günlerde hep şu cümleyi kuruyor; “Hadi iyisiniz borsa coştu, işler iyidir…” Gel arkadaş bir de bize sor, anlatmaya çalış, arkadaş endeks 3-5 tane hisse ile gidiyor, diğer 300-350 adet hissede tık yok. Anlatmaya çalışsak anlamazlar, nasıl anlatacağız, TV’ler, gazeteler bas bas bağırıyor, İMKB tarihi zirve yaptı vesaire… Halbuki İMKB 30 endeksini çıkarsalar 100 Endeksi içinden, yeni bir endeks yapsalar. 30 hisseden başlasın 130. hissede bitsin, ilgili endeksin adı olsun İMKB 100 endeksi, o vakit ortaya çıkar ak koyun kara koyun… Sonrada algıyı bozan hesaplamaların sonucu bizi de, sizi de üzmemiş olurlar…
Son günlerde 3-5 hisse önderliğinde yaşanan yükselişin sebebi de son derece tartışmalıdır. Ülke notumuz artacakmış, yatırım yapılabilir seviyeye gelecekmişiz. Tamam, ne güzel, ama bunun etkileri ne olur? Kimse hayal görmesin, gerçekçi olalım. İMKB’de mevcut fiyatlar ile yapılan değerlemeler neticesinde ülkemiz hisse senetleri açısından kesinlikle ucuz değildir. İMKB’nin ortalama F/K’sı 12’ler seviyesinde, diğer taraftan Rusya’nın F/K’ları ise 5 seviyelerinde… Notumuz artar ise, ki çok mutlu oluruz, ülkemizin ekonomik tablosu artırılmasını desteklemektedir. Olası artırım ülkemize, dış kaynaklı sermaye yatırımları hareketini hızlandıracaktır. Fakat portföy yatırımları dediğimiz, hisse senedi vs yatırımlar içerisinde en çok sabit getirili enstrümanlara alım getirecektir. Hisse senedi yatırımcıları çok ümitlenmesin, hisse senedi piyasalarına etkinin sınırlı olması muhtemeldir. Neden? Çünkü hisse senetleri piyasamızda mevcut seviyeler dünya borsalarına baktığımızda cazip olmayıp, ucuz olmadığı, fiyatların olması gereken seviyelerde seyrettiği ortadadır. Ayrıca son derece sığ olan piyasamızda, orta ve uzun vadeli pozisyon açma kültürü olan yabancı yatırımcılara hitap eden temettü alışkanlığı olan halka açık firmalarımızda son derece sınırlı.
Hatırlatayım, son durumda dağıtılan toplam temettünün yüzde 82 sini İMKB 50’ye dahil firmalar vermiştir. Diğer 300-350 firma ise yüzde 18 ini vermiştir. Temettü vermeyen firmanın hisselerini yabancı almamıştır ve almayacaktır da. Dolayısıyla sayın borsa alakadarları, ana hisseler dışındaki hisselerden çok fazla medet ummamanız lehinize olabilir. Hayal kurmaktan ziyade rasyonel, gerçekci olmak, borsada üzülmemeniz manasına gelir. Temettü vermeyen firmaların hisselerinde yatırım değil spekülasyon yapılır…
ORGANİZE DEĞİL, TEZGAH ÜSTÜ PİYASALAR
Gelelim meşhur Forex konusuna, değerli yatırımcılar bu piyasa organize değildir, tezgah üstü piyasalardır. Dünyada 100 civarı market maker kurumun çanağı olup, bütün diğerleri bu çanağa hizmet ederler. Kaldıraçlı ve Türev piyasaların asli amacı, riskten kaçınmadır. Asli fonksiyonu yanında, trade eden kitlede ilgili piyasalara derinlik kazandırır. Ama gelinen noktada, riskten kaçınma (hedging) asli fonksiyon olmaktan çıkmış ve neredeyse tamamen al/sat platformuna dönmüştür.
Maalesef ki ülkemizde nitelikli finansal alem geçmişi çok yeni ve bir çok olumsuzla dolu Türk tasarruf sahibi, Forex konusunda son derece korunaksız ve bilgisizdir. Bazı ilanlar görüyorum, internette; “Efendim ben pilotum yaşım 30, yok ben doktorum yaşım 40, aylık kazancım yetmiyordu, forex’le tanıştım, maddi sorunum kalmadı” bu ve benzeri reklamlara kanmayın, bu iş mevcut hali ile son derece tehlikelidir. Tezgah üstü piyasa olduğu için, her türlü riske açıktır.
Diğer taraftan yatırımcıların açtığı pozisyonlara ilişkin risk yönetimleri son derece önemlidir. Fakat birçok kurumun toplam pozisyonun yarısını hedge etmediğini duyuyoruz. Bu ne demek? Aynen şu demek; (hedge edilmeyen kısmı) yatırımcının zararları, ilgili kurumların karı oluyor demek. Tabi ki dünya devlerinin ilgisini çeker. İlgili kurumların kazançlarının önemli bir kısmı da yatırımcıların ettiği zararlardır. İlgili sektörde kazanç çok büyüktür. Ama kimin için, forex aracı kurumları için. Yerli sermaye yapısına sahip forex yetkisi olan firmaların bu yöntemi uyguladığını sanmıyorum ve aklıma bile getirmek istemiyorum. Ama yabancı sermayeli forex firmaları işin kurdu, fonlama güçleri çok güçlü olduğu için, yatırımcı pozisyonlarının bir kısmını hedge etmedikleri malum. Diğer önemli sorunda kotasyon, aman dikkatli olunuz Türk yatırımcısı…
Hali hazırda, zaten tasarruf sorunu olan ülkemizde, birde vatandaşın üç beş kuruşunu yabancı sermayeli forex firmalarına kaptırmamak adına, forex konusunu anlamadan bilmeden, para kazanma hırsı ile özellikle orta ve küçük ölçekli tasarruf sahipleri aydınlatılmalıdır.
Son sözüm finansal piyasalarda bilgi çok önemlidir. Sadece teknik ve temel analize hakim olununca para kazanılacağı algısı son derece yanlıştır. İlgili piyasanın dinamiklerini bilmeden, yapılan yatırımlar yok olmaya mahkumdur… Saygılarımla….
[email protected]
twitter @arfunvr

Sayfada yer alan bilgiler tavsiye niteliği taşımayıp yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırımcı profilinize uymayabilir.

YORUMLAR (0)
:) :( ;) :D :O (6) (A) :'( :| :o) 8-) :-* (M)
YAZARIN DİĞER YAZILARITümünü Göster