Arif Ünver [email protected] Arif Ünver

Halka arzlarda defter değeri de ilan edilmeli…

09 Temmuz 2012, 00:00 - -

Halka arz konusunun öneminin gerçek manada kavranması ve buna paralel aksiyonların alınması piyasamızın gelişim sürecinde en önemli sacayaklarından birisidir. Piyasamızdaki bu ilişkiyi ‘evlilik kurumu’na benzetmek yanlış olmayacaktır. Taraflardan birisi tasarruf sahibi yatırımcılar; diğer taraf ise halka açılmış veya açılacak olan firmalarımız. Bu ilişkide asgari müşterek sağlanması şart. Aksi takdirde bir tarafın menfaatleri ağırlık kazanırsa, bu ilişki sağlıklı ve sürdürülebilir olamayacaktır. Halka arzların ülke ekonomisine yapacağı olumlu katkılar tartışmasız, fakat her bir halka arzın bir sonrakine referans teşkil etme psikolojisi yarattığını da unutmamak lazım.
İki türlü halka arz şekli mevcuttur:
Birincisi ortak satışı, ikincisi ise sermaye artırım yöntemi… Genellikle ortak satışı modeli ile halka açılmada fiyatların göreceli olarak yüksek olması normal karşılanmakta ve ortak satışı modelinde kaynak firmaya gitmemekte, direkt olarak payını satan ortağa gitmektedir. Sermaye artırımı yöntemi ile halka açılan firmalar da kaynak, firmanın yapısı içine dahil olmaktadır. İMKB verilerine dayanarak bazı rakamlar vermek istiyorum; İMKB 30 endeksine dahil şirketlerin ortalama piyasa değeri/defter değeri oranına baktığımızda bu rakamın 1,50 civarında, İMKB 100 endeksine dahil hisse senetlerinde ise ortalama 1,60 civarı olduğu göze çarpmaktadır.
DEFTER DEĞERİ NEDİR?
Bu arada konuya hakim olanların affına sığınarak, finansal okuryazarlığı yeterli olmayanlara defter değerini kısaca açıklayalım; bilançonun pasifinde yer alan özsermaye rakamını, şirketin ödenmiş sermayesine bölerek bu sayıyı buluyoruz. Ödenmiş sermayeye bölmemizin sebebi ise; ödenmiş sermayenin her bir TL’si aynı zamanda bir adet hisse - pay demektir. Bu şekilde firmanın bir hisse başına defter değerini buluruz. Piyasa değeri de zaten bildiğiniz gibi, ilgili firmanın borsada işlem gördüğü fiyattır. Bilgilendirmemizi yaptık, şimdi konuya dönelim.
Son dönem yapılan halka arzlarda ise bu oranın bazen 5’e, 6’ya ulaştığını görüyoruz…
Ve bazı halka arzlarda fiyatın defter değerinin 5-6 kat üzerinde olmasını soruyoruz firmalara. Firma yetkilisi diyor ki, “Marka değerimiz yüksek”. Peki, biz de onlara diyoruz ki, “Marka değeriniz İMKB’de işlem gören ülkemizin en büyük bankalarından, önemli markalarından da mı yüksek?”
Halka arzlarda fiyat belirleme modelinde, serbest piyasa koşulları çerçevesinde arz edenin bir fiyat istemesi ve bu isteğini bir takım mali verilere dayandırması doğal…
Diğer taraftan, yatırımcıların da talep gösterip alacağı firma hisselerinin en azından defter değeri kendilerine bilgi çerçevesinde ilan edilmesi gerekir ki, vatandaş kaç liralık ürünü kaça aldığını baştan bilsin. Bu noktada, “Yatırımcılar açsın, mali tablolardan baksın” diyebilirsiniz fakat, mevcut yatırımcıların da hepsinin finansal okuryazarlığının bu verileri tespit edemeyeceği sanırım herkesin malumudur.
AMACA HİZMET SAĞLANMALI
Yapılan halka arz ne kadar sağlıklı olursa, bir sonraki halka açılacak firmaya gelecek talebi de etkileyecektir, Halka arzlar da iki nokta ön plana çıkıyor, birincisi halka açılacak firmanın arz fiyatı, diğeri ise halka açılacak firmanın bu kaynağı ne şekilde kullanacağıdır. Bu noktada firmaların, tasarruf sahibini, sadece borçların finansmanı malzemesi olarak algılamasının önüne geçilmelidir. Firmalarımıza halka açıklık kavramı açık bir şekilde anlatılmalıdır ve amacı sadece borç finansmanı olan firmalar; sermaye piyasasından faydalandırılırken borçlanma araçlarına yönlendirilmelidir. Ortaklık yöntemi olan hisse senedi arzlarının, amaca hizmet etmesi sağlanmalıdır. Sonuç olarak küçük ve orta ölçekli yatırımcının korunması adına halka arz edilecek firmaların nasıl arz fiyatı ilan ve tespit ediliyorsa, aynı şekilde defter değerleri de yatırımcıya bildirilmelidir. Her bir halka arzın bir sonrakine referans teşkil etme psikolojisi yarattığı bilinirse, halka arzlarda fiyatlamanın ne kadar önemli olduğu anlaşılacaktır. Gerekirse düzenleyici otoritenin fiyat belirleme aşamasına dahil olması da bir çözüm olabilir.
Yazımı bitirmeden bir fikrimi paylaşmak isterim; ‘halka arz seferberliği çerçevesinde, nicelik değil nitelik önemlidir’ ne demek? Şu demek: Mevcut haliyle 1000 tane halka açık firma olacağına, 500 adet nitelikli, büyük firmanın halka açılması, piyasamıza daha faydalı olacaktır. Ülkemizde, para kazanan büyük firmalarının halka açılmasına ihtiyaç var, saygılarımla… 
Sorularınız için: [email protected]

Sayfada yer alan bilgiler tavsiye niteliği taşımayıp yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırımcı profilinize uymayabilir.

YORUMLAR (0)
:) :( ;) :D :O (6) (A) :'( :| :o) 8-) :-* (M)