Arif Ünver [email protected]

Hakkını bilmeyenin hakkı olmaz

Değerli tasarruf sahipleri, "hakkını bilmeyenin hakkı olmaz” söyleminden yola çıkarak, önemli gördüğüm bir noktaya dikkatinizi çekmek istiyorum…
 
Sermaye Piyasası Yatırımcıları Derneği’ni kurduğumuzdan bu yana henüz altı ay gibi kısa bir süre geçmesine rağmen, son derece yoğun bir tempo ile ilerlemekteyiz. Hepinizin bildiği gibi dernekler kurulur ve ardından ilk altı ay içerisinde yapılanma tamamlanır, ardından ilk Genel Kurul yapılır. İlk altı ayın ardından gerçek manada faaliyetler öne çıkar. SPYD‘nin kaybedecek vakti olmadığından altı aylık süreyi boş geçmedi ve tasarruf sahiplerinin sorunlarının giderilmesi, paralelinde sermaye piyasamızın arzu edilen iklime kavuşması adına, halka açık firmalardan sektör aktörlerine birçok unsur ile bir araya gelerek, tasarruf sahiplerinin önemine vurgu yapılmıştır. İlk altı aylık süreçte, yaklaşık otuz civarı canlı yayına katılınmış, 100’ün üzerinde gerek yazılı, gerekse internet gazetesinde yer alarak, tasarruf sahipleri dahil sermaye piyasasının sorunları için kamuoyu oluşturulmuştur. Bu açıdan baktığınız zaman ilk altı ay “lay lay lom” la değild e, mücadele ile geçmiş…
 
Bu zaman zarfında SPYD’ye gerek bizatihi gelerek, gerekse e-mail/telefon ile ulaşan yatırımcılar olmuş ve sorunlar masaya yatırılıp, çözüm üretilmeye çalışılmıştır. 

Dikkatinizi çekmek istediğim hususa gelince, tasarruf sahipleri ile gerçekleşen temaslarda en önemli sorunun; hakların bilinmemesi ve ilgili hakların aranmaması noktası olduğunu gördük… 

Çoğunlukla tasarruf sahiplerinin haklarını, kimi zaman mali gerekçelerden, kimi zaman ise sonuç alınamayacağı kaygısıyla, aramadıklarını veya arayamadıklarını tecrübe ettik. 

Tam da bu noktada, Galatasaray Sportif A.Ş.’nin küçük ortaklarının başlattığı ve yol aldığı mücadeleleri, ek olarak Goldaş yatırımcılarının başlatmak üzere olduğu hukuk mücadelesi, mağdur olduklarını iddia eden, benzeri sorunları yaşayan diğer hisse senedi yatırımcılarına örnek olmalı… Bildiğim kadarı ile birkaç firmanın, küçük ortaklarının da aynı şekilde verdiği ve vermeye devam ettiği hukuk mücadelesi var… 

Galatasaray’ın küçük ortaklarının başlattığı mücadele, sermaye piyasamızın sağlıklı gelişimi adına da çok önemli bir mücadele niteliği taşımaktadır. Meydanın boş olmadığı, “yaptım oldu.. yaptım ama niye yaptım” gibi yaklaşımların önünü kesmek adına önemli bir ataktır. Halka açıklık kavramının daha iyi anlaşılması adına da çok önemli bir aksiyondur. Şirketlerin kimliği ile şahısların kimliğinin ayrı olduğunun anlaşılması açısından da önemli bir olgudur. 

Son olarak, halka açık firmalar kaynak ihtiyaçlarını sadece bedelli sermaye artırımları ile değil, farklı modeller yoluyla da kapatabilirler. Eğer ki firma yöneticileri alternatif araçları veya kanalları bilmiyorlar ise biz SPYD olarak bu konuda da yardımcı olmaya hazırız. Hakkını bilip, hakkını arayan tasarruf sahiplerinin nüfusu arttıkça, sermaye piyasamızda taşlar yerine oturacaktır…

Sayfada yer alan bilgiler tavsiye niteliği taşımayıp yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırımcı profilinize uymayabilir.